İSTANBUL - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a yönelik sözleriyle ilgili, "Böyle bir olayı araştırmadan, sorgulamadan doğrudan Mansur Yavaş'ı hedef alıp onu suçlama yönüne gitmesi doğru değil." dedi.
Kılıçdaroğlu, FOX TV'de canlı yayımlanan "Çalar Saat" programına katılarak İsmail Küçükkaya'nın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Gelir dağılımında "olağanüstü bir dengesizlik" olduğunu savunarak her şeye zam yapıldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, gelir dağılımındaki dengesizliğin birinci sebebinin enflasyon olduğunu kaydetti.
Faizi savunmadıklarını, inmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Siz esnafın faizini indirdiniz mi, çiftçinin faizini indirdiniz mi, vatandaşın bankalardan çektiği kredinin faizini indirdiniz mi? Hayır. Bunlara hiçbir şey olmadı. Merkez Bankası birkaç baz puan indirdi ondan sonra bankalarda her şey olduğu gibi duruyor zaten." diye konuştu.
Yapılan zamların sebebini birisinin çıkıp anlatması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Merkez Bankasının faizini indiriyorsun. Ekonomiyi düzeltirsen faiz kendiliğinden düşer. Zaten bilmediği nokta o. Ekonomiyi düzelteceksin, enflasyonu indireceksin, piyasayı durağan hale getireceksin, üretimi, yatırımı artıracaksın. Üretim, yatırım, istihdam arttıkça her şey dengeyi bulur. Siz bu dengeyi temelden bozuyorsunuz. Temelden bozduğun için bu noktaya geliyor zaten. 'Faizi indirdik.' diyor. Londra'daki tefecilere dünyanın faizini ödeyen kim, ben mi ödüyorum? AK Parti hükümetleri döneminde 189 milyar dolar faiz ödendi. Her saatte, her dakikada, her günde, her ayda ödenen faizi defalarca dile getirdim. 'Bu ekonomi politikasıyla bu iş düzelmez.' dedim. Ekonomiyi düzeltmek istiyorsanız önce üretim, üretim, üretim..."
- "İndiriyorsan çiftçinin faizini, esnafın faizini indir"
Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde çiftçi ve esnafın kredi borçlarının faizini sileceğini belirterek, "Sen Merkez Bankasının faizini bırak kardeşim indiriyorsan çiftçinin faizini, esnafın faizini indir." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, kendisinin Merkez Bankası ziyaretine ilişkin önce "Bağımsız olmasaydı sen oraya gidemezsin.", ardından da "Merkez Bankasının Başkanını görevden aldık, çünkü laf dinlemiyordu." dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Merkez Bankası kendisinin çiftliği mi? Orası Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin saygın bir kurumu. Türk lirasının değerini korumak için elinden gelen çabayı göstermiştir. Bu tablonun yaşatılmasını sağlayan da Merkez Bankasının bağımsızlığının elinden alınmasıdır. 'Ben talimat vereceğim sen gereğini yapacaksın.' E verdin talimat işte böyle oldu. Dolar geldi kaça dayandı. Türk lirası eriyor. Türk parasının değeri mi kaldı Allah aşkına."
- MHP Lideri Bahçeli'nin Mansur Yavaş'a yönelik sözleri
Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a yönelik sözleriyle ilgili, "Böyle bir olayı araştırmadan, sorgulamadan doğrudan Mansur Yavaş'ı hedef alıp onu suçlama yönüne gitmesi doğru değil." dedi.
Mansur Yavaş'ın siyasi tartışmalardan uzak durduğunu, 6 milyon Ankaralıya hiçbir ayrım yapmadan hizmet verdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Neden böyle bir suçlama yapıldı akıl alır şey değil. Alparslan Türkeş, Allah rahmet eylesin, onun anma töreni var, ailesi düzenliyor bu töreni. Kur'an tilaveti sırasında bu baskın yapılıyor. Bunu da özellikle halkımızın bilmesini isterim. Arkadaş siz neden böyle bir şey yapıyorsunuz? İnsanlar orada Alparslan Türkeş'i anıyorlar. Alparslan Türkeş, Türk siyaset tarihinin önemli aktörlerinden birisidir. Ailesi, sevenleri, geçmişte onunla birlikte politika yapanlar anıyorlar. Dolayısıyla baskın yapıp, 'Siz neden Alparslan Türkeş'i anıyorsunuz.' diye baskı kurmak asla doğru değil. Ellerinde sopalarla polislerin bir anlamda korumasında oraya baskın düzenlenmesi doğru değil. Bahçeli'nin yapması gereken baskın düzenleyenleri eleştirmesiydi. 'O anma törenine baskın düzenleyenleri partide tutmayacağım ve atacağım.' demesi lazımdı. Ama bunu yapmadı. Tam tersine hiç ilgisi olmadığı halde Mansur Bey'i suçladı. Bu şunu gösteriyor aslında: Eğer siz bir siyasi partinin genel başkanı olarak kendinizi başka bir yere vakfetmişseniz, yani AK Parti'nin altında bir yerde kendinizi konumlandırmışsanız ve AK Parti kazansın diye kendi partinizi ve ülkücüleri tümüyle feda etmeye hazır bir pozisyon takınmışsanız artık siyaset üretemezsiniz mümkün değil. Siyaseti başkaları üretir size empoze ederler, 'Buraya saldırın.' derler, sen gidersin o görevini yaparsın. Bahçeli'nin düştüğü pozisyon budur. Bu açıdan ben Bahçeli'nin pozisyonuna emin olun üzülüyorum, böyle olmaması lazım."
AK Parti'nin toplumun her kesimine hitap edecek pozisyondan düştüğünü savunan Kılıçdaroğlu, "Eskiden AK Parti toplumun her kesimine hitap ediyordu, her kesimini kucaklayabiliyordu, her kesim için söyleyecek bir şeyleri vardı. Ama Bahçeli ile beraber olduktan sonra toplumun önemli bir kesimini tamamen sistemin dışına çıkardılar, kendi görüş alanlarının dışına çıkardılar. Onlara verecekleri hiç bir şey yok artık bu saatten sonra. Dolayısıyla gerçeği gören AK Parti'liler bu durumdan rahatsızlar." dedi.
- "Para gelecek diye her şeyi feda edemezsiniz"
Kılıçdaroğlu, Tank Palet Fabrikası'nın Katar ordusuna verildiğini savunarak, "Bunu para için yaptılar. Para gelsin de ne olursa olsun. Bu mantıkla gidiyorlar. Bir devlet böyle bir mantıkla yürütülemez. Bir devletin onuru vardır, bir devletin silahlı kuvvetleri vardır, bir devletin kendi gizli sırları vardır. Siz para gelecek diye her şeyi feda edemezsiniz. Bu ülke parayla kurulmadı ki kanla gözyaşıyla kuruldu." ifadelerini kullandı.
Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan'ın ziyaretini de eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları aktardı:
"Şimdi Birleşik Arap Emirlikleri geliyor. Niye geliyor? Hani bunlar 15 Temmuz'da darbe girişimine en büyük desteği verenlerdi. Kendi ağzıyla söylüyor zaten. Bunların havuz medyası dediğimiz gazeteleri bunların tamamını 'şerefsiz' olarak tanımlıyorlardı. Nasıl oldu da Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı 'şerefsiz' diye tanımladığı bir kişiyle tokalaşır? Bunun hesabını nasıl verecekler? Özellikle AK Parti'li kardeşlerime soruyorum, 15 Temmuz gazilerine, şehit ailelerine söylüyorum. Hani düne kadar bunlar kötüydü, darbe girişimine destek vermişlerdi, paralar vermişlerdi ne oldu birdenbire? Geldiler buraya neymiş '10 milyar dolar para getirecekler.' Ya 10 milyar dolar nedir Allah aşkına? Birleşik Arap Emirlikleri kim Allah aşkına? Düne kadar en ağır şekilde eleştirdiğin kişiye bugün neden muhtaç hale geliyorsun? Ben bu sorunun cevabını öğrenmek isterim."
Ziyaretin ardından ASELSAN, HAVELSAN ve ROKETSAN'ın da Birleşik Arap Emirlikleri tarafından alınacağına yönelik haberlerin çıkmaya başladığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, hükümetten, "Yok öyle bir şey" diye açıklama beklediğini söyledi.
- "Bütçe getirdiler Meclis'e bütçe zaten eskidi"
Ülkede ekmekten una, doğal gazdan peynire her şeye zam yapıldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Sonra kalkmış 'Piyasada istikrar olacak.' diye. Ya konuştukça batırıyorsun ülkeyi. Kendisine dedim ki Allah aşkına bir sus, bir sus ya. Bu ülkenin sanayicileri, tüccarı, çiftçisi konuşsun. Bir dinle kardeşim bunları. Konuşuyor, bilerek konuşsa eyvallah diyeceğim. Vallahi billahi bakın yemin ediyorum ya ekonomiyi de bilmiyor. Maliye politikasından haberi bile yok. Bütçe getirdiler Meclis'e bütçe zaten eskidi. Dolar kuru ön gördükleri 2 sene sonrasını geçti." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gecikilen her günün maliyeti ağırlaştırdığını, mutfaktaki yangını büyüttüğünü savunarak, şunları kaydetti.
"Buradan nasıl çıkacağız? Seçimle çıkacağız. Biz diyoruz ki, erken seçim yapalım. Hatta bazı liderler 'Erken değil, derhal seçim olsun.' dedi. Evet seçim olması lazım. Demokrasilerde halkın iradesinden niye korkuyoruz ki halkın iradesinden korkmanın bir mantığı yok. En büyük hakem kim? Halk. Halk seni seçiyorsa başımızın üzerine, zaten söyleyecek bir lafımız yok. Ama seni seçmiyor başka birisini getiriyorsa o zaman buna izin vereceksin. Kimse önünü göremiyor. Türkiye üretimden koparılıyor. Böyle bir tablo olmaz. 'Türkiye çok fakir olsun, Türkiye'nin fakirliğini satalım, bize döviz gelsin.' Allah aşkına hangi iktisat kitabında yazıyor bu? 'Ben kitabını yazdım.' diyor Allah aşkına söyle ya hangi kitap bu? Ben gidip kitapçıdan alacağım, o sayfayı okuyacağım. Yok böyle bir kitap, böyle bir şey yok zaten. Ekonomi bir bilimdir, 2 kere 2 eşittir 4. 5 diyemezsiniz."
- "Türkiye öyle bir Türkiye değil"
Türkiye borç para istediğinde "Senin ülken güvensiz bir ülke, dünyanın en yüksek faizi bu, istiyorsan al." denildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Adamın dünyadan haberi yok, adamın ekonomiden haberi yok, adamın Türkiye'den haberi yok. Bütün dünyası saray. Saraya bakıyor, 5 maaş alan var, 3 maaş alan var, 7 maaş alan var. Dolayısıyla 'Türkiye'de nerede sorun var, bakıyorum herkese hiç kimsenin sorunu yok.' diyor. Ama Türkiye öyle bir Türkiye değil." ifadelerini kullandı.
Seçilmeleri halinde faiz ve doların düşeceğini savunan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Güven verdiğiniz andan itibaren her şey çözülür. Konuştukça niye dolar yükseliyor, niye Türk lirası değer kaybediyor? Bir ülkenin cumhurbaşkanı konuştuğu zaman ekonomi allak bullak olur mu? 'Bunu dış güçler yapıyor.' diyorlar hangi dış güç kardeşim çık söyle. Kaldı ki sen ekonomiyi 19-20 yıldır yönetip de ekonomiyi bu kadar zayıf hale düşürdüysen bunun sorumlusu kim? Ekonomiyi bu hale getiren kim, kararlar alan kim? Merkez Bankası Başkanı'nı dış güçler mi değiştirdi, bakanları dış güçler mi atadı? Kim yaptı bunları? Sen yaptın. Bir devlet bir kişinin iradesine bağlanamaz, dünyada böyle bir örneği yoktu bizde çıktı. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin iradesini bir kişinin iradesine bağladık. Hiç kimse ona itiraz edemiyor ama biz diyoruz ki 'Bu yanlıştır.' Yanlışı söylemek aslında onun lehine. 'Ekonomide Kurtuluş Savaşı'nı vereceğiz.' diyor. Hangi Kurtuluş Savaşı'nı kardeşim. İşgal mi var bu ülkede?"
"Hem sağdaki hem soldaki ile helalleşmemiz lazım." diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bu şekilde büyüyeceğinin altını çizdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Gayri milli" dediği için kendisiyle helalleşmeyeceğine ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "'Ben seninle helalleşmek istemiyorum.' O senin bileceğin iş, ben ona bir şey diyemem." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı konusunu aralarında henüz konuşmadıklarını belirterek, Millet İttifakı'ndaki demokrasi kültürü geliştirilirse ülkeye de geleceğini söyledi.
Ülkenin mantıksız kavgalarla dövüşlerle bir yere doğru gittiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Ben Türkiye'yi buradan çıkarmak istiyorum. 'Tereyağından kıl çeker gibi' çekip çıkarayım denir ya Türkiye buradan çıkmak zorundadır. Türkiye yeni bir anlayışı, demokrasi kültürünü büyütmek zorundadır. Farklı düşüncelere saygı göstermek zorundadır. Farklı düşündü diye insanları suçlayamazsınız, hapse atamazsınız. Osman Kavala hapiste, niye hapiste kardeşim? Selahattin Demirtaş hapiste, niye hapiste kardeşim? Askeri öğrenciler hapiste, niye hapiste kardeşim? Tuttun bir sürü yandaşı aldın, FETÖ'cü olduğu halde, 17-25'ten sonra bile gidip görüştüğü halde onlara getirdin dünyanın ihalesini verdin, tuttun askeri öğrencileri hapse atıyorsun akıl alacak şey değil."
- Enflasyon rakamlarına tepki
Enflasyonun düşük gösterilmesi için TÜİK'e talimat verildiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, "TÜİK'in verdiği rakama kimse güvenmiyor zaten. Çünkü sonuçta adam pazara gidiyor, ekmek alıyor, gübre alıyor, süt alıyor, neye baksa her şeye zam geldi. Bir bakıyor 19,89 mu? Hayır efendim yüzde 30, yüzde 40, yüzde 50, yüzde 100 zam gelmiş. Devletin bütün kurumlarını çürüttükleri gibi TÜİK'i de çürüttüler. Oraya getirdiler parti militanlarını, parti militanlarına talimat veriliyor, 'Bu talimata göre rakam verin.' ama devlet vergi almaya başlayınca 'Yüzde 36,20 bunu uygulayacağız.' diyor." dedi.
Kılıçdaroğlu, kalıcı yaz saati uygulaması nedeniyle çocukların karanlıkta sokağa çıkmak zorunda kaldığını ifade ederek, hükümetin bu konuda Elektrik Mühendisleri Odasından fikir alması gerektiğini söyledi.
Kaynak: Diyarbakır Söz