Kılıçdaroğlu, Fox TV canlı yayınında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
3600 ek gösterge talepleriyle ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu, "3600 ek göstergeyi vereceğiz, hiç kimsenin endişesi olmasın." ifadesini kullandı.
Polislerin çok zorlu şartlarda çalıştığına işaret eden Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde polisler ve öğretmenlere 3600 ek göstergeyi vereceklerini belirterek, "Çalışırken diyelim ki 5 bin lira alıyor, emekli olunca 2 bin 500 lira alacak. Niçin kardeşim? Yaşam standardında bu kadar büyük bir düşüş olur mu? Siz birden bire emekli olunca indiriyorsunuz, ondan sonra başlıyor hayat mücadelesi, zaten çalışırken bir mücadele veriyor. 3600 ek göstergeyi verdiğimizde bu sorun büyük ölçüde çözülecek. Polislere de öğretmenlere de vereceğiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan 30 Ağustos Zafer Bayramı tebrik törenindeki protokol sırasına ilişkin soruyu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "Devletin çivisini çıkardılar. Bu devletin bir geleneği vardır. Devletlerde gelenekler çok önemlidir." görüşünü paylaştı.
Ordunun çok önemli bir kurum olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, "Çünkü ordu, ülkenin bekasının temel güvencesidir. Eline silah verdiğimiz ve aynı zamanda bizi, sınırlarımızı koruyan, güvenliğimizi sağlayan, dışarıdan gelecek tepkilere karşı mücadele eden, dünyada terörle mücadelede saygın konuma gelen bir ordu var. Siz bu orduyu devletin protokol sıralamasında geriye atarsanız, orduyu farklı bir yere itmiş olursunuz. Moralini bozmuş olursunuz. Orduları ordu yapan elindeki silah değildir, moral değerdir." değerlendirmesinde bulundu.
"ÜLKELERİNE GÖNDERECEĞİM"
Türkiye'ye giren Suriyeli ve Afganlara ilişkin soru üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Şöyle bir yanlışımız var. Türkiye'de yaşayan vatandaşlar olarak mültecilere kızıyoruz. Ben kızmıyorum, mültecilere niye kızalım, mültecileri buraya getirene kızacaksın." dedi.
Sığınmacıların bir yerde toplanması gerektiğini ancak Türkiye'nin her tarafına dağıldıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, bu nedenle gerginlikler yaşandığını söyledi.
Suriyelilerin ve Afganların Türkiye'ye girmesi konusunda iktidara eleştirilerde bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, "Siz iktidara geldiğinizde ülkelerine mi göndereceksiniz?" sorusuna, "Ülkelerine göndereceğim, bunların kayıtları var." yanıtını verdi.
"KADININ TEPKİSİNİ ANLAYIŞLA KARŞILARIZ"
Bir başka soru üzerine, Çorum ziyareti sırasında bir kadının kendisine yönelik tepkisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Çorum'un çok güzel bir çarşısı var. Her görüşten insan var tabii. Baktım orada bir kadın, çocuk arabasıyla duruyor, yanında bir çocuğu var. Çocukları nasıl diye seslenmek istedim. Hanımefendi tepki gösterdi. Biz de tabii ayrıldık. Kabahat bu kadında değil. O kadını bu pozisyona taşıyan siyaset anlayışında. Bu kadın beni tanımaz, ben de onu tanımam. Beni sevmeyebilir ama böyle bir tepkiyi ortaya koyan, siyasi atmosferi yaratan kişi bu işin sorumlusudur, o kadın değil. O kadın yanlış, hata yaptı hiç önemli değil. Kadının tepkisini anlayışla karşılarız, cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili olsanız da gelen tepkileri makul karşılamak zorundayız. Hangi gerekçe ile tepki gösterdiğini ben öğrenmek isterdim. Belki haklıydı, biz de ona göre hatamızı düzeltirdik."
Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 oranında büyüdüğü bilgisini değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Kasaba, manava soralım, işçiye, emekliye herkese soralım, 'geliriniz arttı mı' diye. Kimin geliri arttı? Dolarla devlete borç verenlerin geliri arttı. Sanayici ihracat yapıyor. Doları gelirse kazanabiliyor. Ama vatandaşlar perişan vaziyette. Türkiye 21,7 büyüdü. Kim büyüdü arkadaş? Dolarla devletten para alanlar büyüdü. Kimler büyüdü?" ifadesini kullandı.
"BİZİM ADAYIMIZI MİLLET İTTİFAKI BELİRLEYECEK"
Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığını kişiye indirgemenin yanlış olduğunu, önce kuralların ve ilkelerin koyulması gerektiğini dile getirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhurbaşkanı temiz bir adam olacak, vatandaşlar arasında ayrım yapmayacak, harcanan her kuruşun hesabını millete verecek, nefsine hakim olacak, aldığı büyük yetkileri kullanarak, 'ben artık lider oldum, güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçmeyeceğim' demeyecek. Bütün ülkeler ile barış içinde olacak, ülkesinin her kuruşunun hesabını verecek, yolsuzluklar konusunda çok duyarlı olacak. Cumhurbaşkanı olacak kişi, devletin kurumlarına sahip çıkacak. Cumhurbaşkanı adayının devleti tanıması lazım, devleti tanımayan bir insan Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğunda bocalamaya başlar. Bizim adayımızı Millet İttifakı belirleyecek. Bir araya geleceğiz, ilkelerimizi konuşacağız. Sonra 'adayımız budur' diyeceğiz ya da birden fazla adayımız olabilir. Bu konu erken bir konu. Türkiye'de tartışılacaksa cumhurbaşkanının kriterleri konuşulmalı."
Kaynak: Diyarbakır Söz