CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Çalar Saat programına katıldı. Küçükkaya'nın erken seçim ile ilgili sorusuna yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Seçim sonbaharda olabilir. Yürütemiyorlar. Ne alırsanız alın dolarla. Yerli ve milliyiz diyorlar, neresi yerli ve milli? Devlet böyle mi yönetilir? Seçime gitmek zorundalar. Halkın hali ortada" dedi. Kılıçdaroğlu’nun açıklaması satır başlarıyla şöyle:
BU GÖRÜNTÜ NEDİR?: Kahveciye ‘dükkanını kapat’ diyorsun. (AKP kongre görüntüsünü göstererek) Peki bu görüntü nedir? Sokaktaki, kahvedeki, arabadaki insana ceza kestiler. 3 ay içinde 254 bin kişiye ceza kesilmiş. Şu görüntülere bakın. Bir iktidar halka söyledikleriyle kendi yaptıkları arasında 180 derece fark yaratırsa o iktidar güven vermeyen iktidardır. Halka söylediğine bakın, kendi yaptığına bakın. Bu iktidar nasıl bir iktidar? Türkiye'yi nasıl yönetiyorlar? Vatandaş görüyor bunu.
TÜRKİYE'NİN TAMAMINI KIRMIZIYA ÇEVİRECEKLER: Biz böyle bir kurultay yapmadık, insanımıza saygı duyduk. Sadece delegeler geldi, gazeteciler için ayrı salonlar yarattık. Sağlık konusunda ne gerekiyorsa onları yaptık. İnsana değer vermiyorlar. Hiç olamazsa kendi delegelerine duysaydın keşke. Umarım buradaki herkes aşılanmıştır. Bu tabloyla Türkiye'nin tamamını kırmızıya dönüştürecekler.
BÜTÜN PANDEMİ CEZALARINI KALDIRACAĞIM: Halkın desteğiyle iktidara geleceğiz ve ilk bir hafta içinde faiziyle beraber ceza kesilen 254 bin kişiye tamamını iade edeceğiz. Pandemi dönemi içinde bu tablo varsa, kongreleri yaptılarsa, oraları lebalep doldurdularsa ve hiç kimseye ceza vermedilerse vatandaşın ne günahı var? Bütün cezalarını kaldıracağım, ödenmişse hepsini iade edeceğim. Örnek olması gereken kişinin yaptığı, ortaya koyduğuna bakın. Haklarını iade edeceğiz, söz verdim bunu yapacağım. Toplumda mağdur yarattığınız zaman siz sosyal devlet olmazsınız.
MUHTARLARA BÜTÇE VERECEĞİM: Adamların dünyadan haberi yok, muhtar dünyasından haberi yok. Bazı mahallelerin nüfusu bir ilden büyük. Bayburt merkezinden büyük mahalle var. Oradan çok daha büyük olan bir muhtarlık tek başına mahalleyi yönetiyor, bu muhtarın bir yardımcısı bile yok. ‘Ben size üniversite mezunu birer yardımcı eleman vereceğim’ dedim. Hem bunun işsizliğe de faydası olur. Milletvekillerinin, belediye başkanlarının kadroları var. Bu muhtarın izni dahi yok. Sadece o da değil, Erdoğan ne derse desin, muhtara hem bütçeyi hem de yardım vereceğim.
YÜZYILIN TEMEL KAVRAMI DEMOKRASİ: Parti adı üstünde Cumhuriyet Halk Partisi, halkın partisi. Benim değil. Taşeron işçileri ilk dile getiren parti biziz. Önemli olan toplumun her kesimine ulaşıp onların sorunları ile ilgilenip çözümleri vermek. Herkesin sorunuyla ilgileniyoruz. Yok sağa kaydı yok sola kaydı bunların tamamı asparagas. CHP, geniş kitlelere açılıp bütün sosyal kimliklerle ilişki kurduğu anda rahatsızlıklarını dile getiriyorlar. 21. Yüzyılın temel kavramı demokrasidir, sağ sol kavramları yok burada. Biz demokrasiyi savunuyoruz, birileri de otoriter meseleleri.
450 MİLYON DOLAR TARTIŞMASI: En büyük voliyi vuranlar dolarcılar ve tefeciler. Faiz yükseliyor bunlar kazanıyor, dolar bunlar kazanıyor. Bu işin mağdurları esnaf, köylü, işçi. Naci Ağbal alındı dolar nereye çıktı? 450 milyon dolar el değiştirdi. Aradaki milyonları kim vurdu? Açıklıyorlar mı, açıklamıyorlar. Bu para kimin parası? Manipülasyondur. 450 milyon doları kim aldı? açıklasınlar ne var bunda? 128 milyar dolar da aynı şekilde satıldı. Merkez Bankası parayı satarken ihale açıyor. Yayınlama yapıyor. ‘Şu kadar doları sattım’ diyor. 128 milyar doları kime sattı, kaçtan sattı? Yayınlamıyorlar. Bu manipülasyon değil. doğrudan doğruya birilerine kaynak aktarılıyor. Sayın Ali Babacan diyor ya Naci Ağbal 128 milyar doları sorduğu için alındı. Doğru olabilir. Defalarca sordum hala soruyorum. Her şeye söylüyor ‘Bay Kemal, Bay Kemal’ diye. Bay Kemal sana herkesin anlayacağı bir soru soruyor.
SONBAHARDA SEÇİM OLABİLİR: Seçim sonbaharda olabilir. Yürütemiyorlar. Ne alırsanız alın dolarla. Yerli ve milliyiz diyorlar, neresi yerli ve milli? Devlet böyle mi yönetilir? Seçime gitmek zorundalar. Halkın hali ortada. Bunlar Türkiye'yi artık yönetemezler. Bütün dünyayla kavgalılar. Rusya geldi askerlerimizi şehit etti. Rusya'yı kınayacağımıza Putin'in kapısında beklediler. Sandığı koysunlar. Sandık koymaktan korkuyorlar.
HDP'YE KAPATMA DAVASI: Muhalefet muhalefetle niye uğraşsın? HDP ayrı parti biz ayrı partiyiz. Yanlışı olursa söyleriz. Onlar istiyorlar ki biz muhalefet olarak birbirimize girelim. HDP ittifakta yok. Biz dört parti olarak ittifak halindeyiz. Demokrat Parti, Saadet Partisi, İYİ Parti, Cumhuriyet Halk Partisi. Siyasi partilerin kapatılmasını doğru bulmuyoruz. Bahçeli'nin hoşuna gitsin diye yapıyorsunuz bunu. Bahçeli teslim almış bunları.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN HANGİ MADDESİNDEN RAHATSIZ OLMUŞ: Bunlar kadına karşı şiddeti savunuyorlar. Belli çevrelerden nasıl oy alabilirim hesabıyla yapılmış bir harekettir bu. Sen ne yaparsan yap, senin yolun göründü. 19 yıldır devleti yönetiyorsun, 10 milyonu aşkın işsiz yaratıyorsun. İstanbul Sözleşmesi'nin hangi maddesinden rahatsız olmuş? Neyinden rahatsız olmuş? Biz kadın şiddet görmesin istiyoruz, kadın ikinci sınıf olmasın istiyoruz.
ŞENTOP ARACI KİŞİ. TBMM'NİN FİİLİ OLARAK BAŞKANI DEĞİLDİR: Erdoğan koltuğunu koruma peşinde. İsterse Türkiye'de yangın çıksın. Hiçbiri umurunda değil. Bir gece kararıyla ‘Montrö'den, Lozan'dan çıktık’ diyebilir, ama buna yetkisi yok. Şentop aracı kişi. TBMM'nin fiili olarak başkanı değildir. Erdoğan'ın talimatlarına göre seçilmiş bir kişidir.
GENÇLER TABLOYU GÖRÜYOR: Gençler bu tabloyu görüyor. Yüzde 100'e yakınlığın oy vermemesi lazım. Nefes alamıyor gençler. Tweet attığı zaman hapise girer miyim, girmez miyim diye düşünüyorlar. Üniversiteyi bitiriyorlar çoğu işsiz. 6 milyon 300 bin genç Türkiye'nin 2023'de kaderini belirleyecek. Çünkü ilk kez demokrasi için oy kullanacaklar.
Kaynak: Diyarbakır Söz