Karamollaoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“20 Temmuz 1974, farklı kanaatlere sahip partilerin ülkenin çıkarları için nasıl güçlü bir irade gösterebileceğinin örneğidir. Kıbrıs Barış Harekâtı; milletimizin bir arada oluşunun Türkiye’yi nasıl ayağa kaldıracağının ispatıdır.
Hiçbir şart altında, teslimiyetçi politikalarla Kıbrıs pazarlık konusu yapılmamalıdır. Hükümeti uyarıyoruz. Kıbrıs, bu milletin milli davasıdır.
DIŞ POLİTİKA 'ASARIM, KESERİMLE' YÜRÜTÜLMEZ:
Bugün ilk günkü kararlılığımız ve ilk günkü heyecanımızla hedefe yürüyoruz, yürümeye de devam edeceğiz. "Kararlı Duruş"umuzdan hiçbir zaman vazgeçmedik ve de vazgeçmeyiz. Dış politika "asarım, keserimle" yürütülmez, Türkiye bu yaklaşımdan çok zarar gördü. Şam’da Cuma namazı kılacaklardı, abdest bile alamadılar.
TÜRKİYE DEĞİL AMA BORÇLAR UÇTU:
İktidar tarafından büyük vaatlerle getirilen Başkanlık Sistemi, maalesef ülkeye saadet değil felaket getirdi. 'Verin yetkiyi görün etkiyi' dediler, dolar düşecekti, enflasyon düşecekti, hayat pahalılığı azalacaktı, ekonomi düzelecek, Türkiye uçacaktı. Ne oldu Türkiye değil ama dolar uçtu. Başkanlık sisteminden önce dört buçuk lira olan dolar bugün 17 buçuk liraya dayandı, hatta geçti dalgalanıyor. Türkiye değil ama borçlar uçtu. Merkez Bankası rezervleri 2018 yılında 21,6 milyar dolar seviyesindeydi yani bir rezerv vardı Temmuz 2022 itibarıyla kasanın dibi delindi, şu anda 54 buçuk milyar dolar eksi rezerv var. Yani artık kasamızda paramız yok.
Önümüzdeki seçim adeta referandum mahiyetinde olacak. Milleti ezen fakirleştiren, yolsuzluğa ve yoksulluğa mahkum eden bu sisteme evet mi diyeceğiz yoksa yeter artık deyip bu talan düzenini sona mı erdireceğiz? İster vaktinde olsun, ister adına erken seçim desinler biz sadece iktidarı değil esas bozuk düzeni değiştirmek için varız iktidara talibiz."
Kaynak: Diyarbakır Söz