Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, emekli amirallerin açıklamasına ilişkin, "Şu anda cumhurbaşkanı olarak bu ordunun başkomutanıyım. 104 emekli olarak böyle bir açıklamayı nasıl yapıyorsunuz? Bu sizin özgürlüğünüzle alakalı bir konu değil." dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi'nde düzenlenen Kütüphane Söyleşileri'nde, gençlerle bir araya gelerek, sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önceki hafta 104 emekli amiral tarafından gece yarısı bir bildiri yayınlandı. Bu bildiride, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Kanal İstanbul Projesi ile alakalı bazı vurgulamalar yapıldı. Amiraller 'düşüncelerimizi özgürce ifade edemeyecek miyiz?' diye ikinci bir açıklamada bulundular. Bu konudaki düşünceniz nedir?" sorusuna şu cevabı verdi:
AMİRALLERİN BİLDİRİSİ
"Askerin emeklisi veya emekli olmayanı olmaz. Asker, askerdir. Şu anda cumhurbaşkanı olarak bu ordunun başkomutanıyım. 104 emekli olarak böyle bir açıklamayı nasıl yapıyorsunuz? Bu sizin özgürlüğünüzle alakalı bir konu değil. Zaten içinizde bu işi alışkanlık haline getirmiş olanlar var. Bu işi çok seviyorsanız, kalkarsınız siyasete soyunursunuz. Kalkıp da bunu, 104 tane koordine olan, aynı düşünce kalıbı içinde, böyle bir metnin ortaya konulmasını, bir başkomutan, cumhurbaşkanı olarak ülkemin birlik, beraberliği, huzuru noktasında, bunu teminle sorumlu olan bir insan olarak tabii ki kabul etmemiz mümkün değil. Bundan sonraki süreç zaten tamamen yargıya ait olan bir süreçtir."
KANAL İSTANBUL
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kanal İstanbul'un ne gibi avantajları olacak? Bunu yaparak, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nden çıkmayı hedefliyor muyuz?" sorusu üzerine, bunun, 42-43 kilometre uzunluğunda bir kanal olduğunu, bu kanaldan Karadeniz'i Marmara'ya bağladıklarını aktardı.
Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bununla birlikte de tabii Karadeniz'den ve Marmara tarafından gelen gemilerin oralarda bekleme veya beklememe, bu süreçler, hepsi bizim kudretimizde. Bunun Montrö ile yakından uzaktan bir alakası da yok. Montrö, İstanbul Boğazı ile alakalı bir sözleşmeydi. Burada kendi bağımsızlığımızı, kendi egemenliğimizi tamamen tesis ettiğimiz bir eser kazandırıyoruz. Montrö ile yakından uzaktan alakası olmayan böyle bir Kanal İstanbul bizi çok daha huzurlu, rahat kılacaktır. Kanal İstanbul'umuzu, İstanbul'umuza kazandırdığımızda, İstanbul çok çok büyük bir zenginliğe kavuşmuş olacak, İstanbul Boğazı da çevrecilik açısından ciddi manada rahatlayacaktır."
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kararınızla İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldık. Bu kararınız, öncelikle kadın hakları ve kadına şiddet konusunda sizin, kabinenizin, yani iktidarın düşüncelerinin değiştiğini mi gösteriyor?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"İstanbul Sözleşmesi, uygulaması itibarıyla maalesef ne ülkemizde ne dünyada özellikle kadın haklarına saygıyı getirdi. Şu anda Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği ülkelerinden de 11 tanesi bundan çekilme arifesinde. Kadına şiddeti bizim anayasamız reddediyor mu? Reddediyor, kabul etmiyor. Burada bizim üzerinde durmamız gereken, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun. Bu zaten var. Öyle bir medeniyetin, öyle bir dinin mensubuyuz ki dinimizde kadına şiddet bir defa haramdır. Eğer, böyle bir sözleşmeye illa ihtiyacımız varsa biz bu sözleşmenin daha adilini, daha güzelini, güçlüsünü kalkarız, Ankara Sözleşmesi diye hazırlarız, onunla beraber yola devam ederiz."
Kaynak: Diyarbakır Söz