Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ortadoğu'daki duruma ve Suriye'deki gelişmelerle konuşmasına Bu kanı Gözyaşını ve zulmü engellemek için ne yaptık maalesef birçoğumuz tatmin edici cevaplar veremiyoruz." dyerek şunları kaydetti: "Önümüzdeki süreçte Suriye'de en önemli husus 2016 sonunda hayata geçirilen ateşkesin tahkim edilerek gerekli zeminin oluşturulmasıdır. Bu ateşkesin tesisi için büyük çaba sarf ettik. Hala da buna devam ediyoruz. Türkiye aktif diyaloğu ve girişimleri sürdürecektir."
HABER MERKEZİ
Bahreyn'i ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahreyn Başbakanı Halife bin Salman Al Halife ve Bahreyn Veliaht Prensi Salman bin Hamad Al Halife'yi kabul etti. Basına kapalı gerçekleyen kabul, yaklaşık bir saat sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabulünün ardından Bahreyn Başbakanı Halife bin Salman Al Halife ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
SURİYE'DE GÜVENLİ BÖLGE
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'nin güvenli bölge konusunda kararlı olduğunu belirterek "Güvenli bölgeyi önce Sayın Obama'ya sonra Trump'a ifade ettim güvenli bölgede konut inşa edelim." dedi. Erdoğan ayrıca sınırda kurulması planlanan güveli bölgenin terörden arındırılması gerektiğini hatırlatarak, "Birkaç ay önce teröristlerin cirit attığı 2 bin kilometrekarelik alanı, şu anda güven ve umut alanı olarak halletmiş durumdayız ama yeterli değil. Hedefimiz, burada en az 4-5 bin kilometrekarelik bir alanı, terörden arındırılmış, güvenli bölge haline getirmektir. Burada, ciddi sıkıntı var. Bu çalışma, şu anda devam ediyor. Burada DEAŞ'ın en az 3 bin teröristi öldürüldü. Terörden arındırılmış alan uçuşa yasak bölge ilan edilmeli eğitilmiş donatılmış ordu burada istihdam edilmeli. " dedi.
"Bizim attığımız adım bir hedefe kilitlenmiştir. Ondan sonra doğuya yönelerek, Münbiç ve Rakka'da eğer koalisyon güçleri ile müşterek adımı atarsak, bu müşterek adımla birlikte de oradaki belirli bir hedef ki o da terörden arındırılmış bir güvenli bölge hedefidir, terörden arındırılmış bu güvenli bölgeye, özellikle ağırlıklı olarak Arap kardeşlerimiz, Türkmenler yerleşme imkanını bulacaktır"
MÜNBİÇ VE RAKKA BÖLGESİ
"İlk tehdit bize, bu tehditleri yaşadık, yaşadığımız için adımları atmak zorunda kaldık. Ardından Irak, 350 kilometre sınırımız var. Suriye'deki kriz bizim gibi komşu ülkeler yanında Avrupa'nın derinliklerine kadar uzanan geniş bir bölgede güvenlik tehditlerine yol açıyor. Mevcut durum, terör örgütlerinin kadrolarını genişletmeleri, söylemlerini etkili kılabilmeleri bakımından hayal bile edemeyecekleri bir ortam tesis ediyor. Buna artık bir son verilmesi gerektiği ortadadır."
Fırat Kalkanı Harekatı'yla terör örgütü DEAŞ'ı ve PYD'nin bir bölümünü sınırlarımızdan uzaklaştırdık. İlk etapta Cerablus'tan başlattık ve Cerablus'u DEAŞ'tan temizledik. Hemen arkasından El Rai'ye girdik, El Rai'yi bu noktada DEAŞ'tan temizledik ve ardından Dabık'a indik, Dabık'ı temizledik. Şimdi El Bab'da. Orayı da inşallah DEAŞ'tan temizlemek suretiyle, bizim attığımız adım bir hedefe kilitlenmiştir. Ondan sonra doğuya yönelerek Münbiç ve Rakka'da eğer Koalisyon Güçleri ile müşterek adımı atarsak, bu müşterek adımla birlikte de oradaki belirli bir hedef ki o da terörden arındırılmış bir güvenli bölge hedefidir. Terörden arındırılmış bu güvenli bölgeye özellikle ağırlıklı olarak Arap kardeşlerimiz, Türkmenler yerleşme imkanını bulacaktır."
ABD'ye güvenli bölge konusunu dile getirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı, "Çok güzel dediler biz de gerekeni yapalım dediler. O günden bugüne iki yıl geçti henüz bir adım yok. Diyorum ki körfeze de burada önemli bir iş düşüyor hep birlikte buradaki adımı atalım ve kardeşlerimizin mağduriyetini önleyelim" dedi.
DAEŞ MÜSLÜMANLARIN YÜZ KARASIDIR
"DEAŞ Müslümanların yüz karasıdır. İslam ile ilgisi yoktur. Bu insanlar Müslüman olamaz teröristtir. Kimse İslam ile terörü bir araya getirmesin. Terörle İslam'ı yan yana getirenler var. İslam radikalliği kabul etmez. Aşırılıklarda asla fayda yoktur. " diyen Cumhurbaşkanı, Esad'ı kast ederek "Suriye ve bölgenin geleceğinde eli kanlı katillere gerek yoktur." sözlerini kaydetti. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda dünyanın bazı yerlerinde, terörle İslam'ı yan yana getirenler var. Buradan yine sesleniyorum. Kimse, terörle İslam'ı yan yana getirmesin, radikalizmle İslam'ı da kimse yan yana getirmesin. Çünkü, İslam radikalliği kabul etmez."
"Biz Aylan bebekleri batının dergilerinde gördüğümüz zaman mı ah vah edeceğiz? Veya Ümran bebekleri batının kapaklarında gördüğümüzde mi ah vah edeceğiz? Bunlar olmadan biz tedbirimizi almamamız lazım. Kardeşlerim açık ve samimi söylüyorum; Suriye'de herkes 600 bin filan diyor. Suriye'de katil Esed bugüne kadar 1 Milyona yakın insanı öldürmüştür hala da öldürmeye devam ediyor. Biz Buna sabırla bakabilir miyiz? Biliniz ki zulme rıza zulümdür"
İSLAM ALEMİNİN GELECEĞİ İÇİN
"Tüm İslam aleminin, hatta insanlığın geleceği için birlik olma, birlikte hareket etme zamanı çoktan gelmiştir. Komşuları zillet içinde yaşarken, aynı dili konuştuğu, aynı kıbleye yöneldiği kardeşleri zulüm görürken, hiçbir ülke, hiçbir toplum sadece kendi konforunu, sadece kendi geleceğini düşünemez."
Libya'nın durumunu bütün dünyanın örnek alması gerektiğini ve soruna barışçıl bir çözüm bulunması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı: "Huzur, barış, istikrar ve güven içinde yaşayan bir Ortadoğu arzu ediyorsak, Libya'daki gelişmeleri de yakından takip etmemiz gerekiyor. Kadim tarihi ilişkilere ve güçlü akrabalık bağlarına sahip olduğumuz Libya'nın içerisinde bulunduğu duruma kayıtsız kalmamız mümkün değil. 2015 yılında imzalanan Libya Siyasi Anlaşması, ülkede yeni bir sayfa açılması için önemli bir fırsattır."
"Filistin meselesi de vicdanımızın derinliklerine işlemiş bir acıdır. Türkiye tüm imkanlarıyla Filistinli kardeşlerine destek olmaya devam edecek." diyen Erdoğan konuşmasında kalıcı barışın sağlanması Filistin halkına baskının sona ermesi Başkenti Kudüs olan Bağımsız Filistin Devleti'nin kurulmasından geçtiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı şunları kaydetti:
İSRAL'IN YAYILMACI POLİTİKASI
"Bizim ilk kıblemiz olan Kudüs'te sadece Müslümanların değil, tüm uluslararası camianın huzurunu bozacak, vicdanını yaralayacak, teamülleri değiştirecek uygulamalara karşı herkesin duyarlı olması şarttır. Bu tür adımların gerilimi tırmandırmaktan başka bir faydası da olmayacaktır. BM Güvenlik Konseyi'nin 2 bin 334 sayılı kararına rağmen İsrail'in Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da yeni yerleşim yerleri inşa etme kararı ise tam bir provokasyondur. Uluslararası hukuk ve insan hakları hiçe sayılarak Filistin'e uygulanan ablukayla, yasa dışı yerleşimlerin sona erdirilmesi, Ortadoğu'da kalıcı barışın ve istikrarın ön şartıdır."
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ
"FETÖ ve 15 Temmuz darbe girişiminin bir terör faaliyeti olduğunu hatırlatan Erdoğan "15 Temmuz gecesi milletimizin bir varlık yokluk mücadelesi verdiği o zor anlarda Bahreynli kardeşlerimiz bizi yalnız bırakmamıştır. Darbe teşebbüsünün ilk anlarından itibaren sabah 5-6'ya kadar, yani darbe tamamen savuşturulana kadar Manama'da ve diğer şehirlerde Bahreyn halkının bize dua ettiğini, gözyaşı döktüğünü çok iyi biliyorum. Bu kadar bu işe sıcak yaklaşan, adeta bunu bir kader ortaklığının nişanesi olarak aziz kardeşim Ebu Selman ülkemize Arap aleminden gelen ilk devlet başkanı oldu. En sıkıntılı günümüzde yanımızda durduğunu, desteğinin bizimle ve milletimizle olduğunu gösterdi. Bu ziyaretim diğer boyutları yanında tabi bu açıdan da ayrıca bir önem taşıyor. O gece gönlünü ve gözünü ülkemize kilitlemiş, bizim için, Türkiye'nin ve Türk milletinin selameti için dua etmiş tüm kardeşlerime bu kürsüden şükranlarımı sunuyorum." dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz