Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 74’üncü Genel Kurulu için geldiği New York’ta, Türk Amerikan Yönlendirme Komitesi (TASC) tarafından düzenlenen etkinlikte, ABD’deki Türk, soydaş ve Müslüman toplumu ile bir araya geldi. Programda konuşan Erdoğan, Türk, soydaş ve Müslüman topluluklarıyla buluşmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Salonda bulunanlara Türkiye'den selam getirdiğini belirten Erdoğan, "Sizlere 566 yıldır semalarından 'Allah-u Ekber' nidalarının eksilmediği Fatih'in emaneti, tüm dünyanın göz bebeği İstanbul'un selamını getirdim. 82 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının her birinin hasretini, özlemini, bugün bir kez daha New York’a taşıdık. Bu salonu dolduran tüm vatandaşlarımıza, tüm dostlarımıza aşkınız, sevdanız, muhabbetiniz, ahde vefanız için teşekkür ediyorum" diye konuştu.
"AMERİKAN MÜSLÜMANLARININ AYNI ORTAK PAYDADA BULUŞMASI GEREKİYOR"
Erdoğan, aynı yaratıcıya inanan, aynı duaya amin diyen yürekleri hiç kimsenin birbirine düşüremeyeceğini ifade ederek, "Kardeşlik hukukumuzu gözettiğimiz sürece, aramızdaki şu muhabbeti diri tutuğumuz müddetçe hiçbir sorunumuz çözümsüz değildir. Bunun için hangi ülkeden olursa olsun Amerikan Müslümanlarının aynı ortak paydada buluşması gerekiyor. Sizlerin arasındaki koordinasyon, birlik ve beraberlik ne kadar sıkı olursa, sıkıntılarımızı çözme becerimiz de o kadar artacaktır. Yoksa son 2 asırda birçok defa şahit olduğumuz gibi, başkalarının bizim için yazdığı acı reçeteleri takip etmekten kurtulamayız. Biz hakkımızı aramazsak, onurumuzu savunmazsak, kimse bize onları lütuf olarak vermeyecektir" dedi.
"11 EYLÜL DE GERİDE MAALESEF ÇOK KÖTÜ MİRAS BIRAKMIŞTIR"
Amerikalı Müslümanların, 11 Eylül terör saldırılarının ardından oldukça çetin bir sınav verdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"İbadethanelerin tehdit kaynağı olarak görüldüğü, insanların isminden, inancından, sakalından, başörtüsünden horlandığı sıkıntılı günler yaşadınız. Bu haksızlıklara karşı mücadele yürütürken hiçbir zaman hukuktan, meşruiyetten, demokrasiden ayrılmadınız. Rabbimiz, mukaddes kitabımızda "Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır olabili" buyuruyor. Her imtihan doğru değerlendirildiğinde aynı zamanda bir imkandır. Mevla 11 Eylül sonrasındaki o sancılı dönemi Amerikalı Müslümanlar açısından eşsiz İrade-i Rahmetiyle hayra tebliğ etmiştir. Müslümanların hayat alanlarının daraldığı bu dönemde sivil toplumun ve siyasetin imkanlarının farkına vardık. Birlik ve beraberlik içinde oldukları zaman neleri başarabileceklerine bizzat şahit oldular. Kamuoyunu doğru bilgilendirme noktasında mevcut medya kanalları dışında, kendi iletişim araçlarına sahip olmanın önemini idrak ettiler. Bu imtihan hepimize eksiklerimizle beraber, güçlü taraflarımızı da göstermiştir. Bugün Amerikan İslam toplumu siyasi, ekonomik, sivil inisiyatif açısından, ahlaki ve söylem üstünlüğü bakımından, 11 Eylül öncesine göre çok daha güçlüdür. Elbette sel gider izi kalır. 11 Eylül de geride maalesef çok kötü miras bırakmıştır. Medeniyetler çatışması, ırkçılık, ötekileştirme, yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığının artması bu mirasın sadece bir kısmıdır."
"KENDİ HAKLARI KONUSUNDA ASLAN KESİLENLER, SÖZ KONUSU MÜSLÜMANLAR OLUNCA ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR"
Erdoğan, İslam’la ve insanlıkla hiçbir alakası olmayan terör örgütleri üzerinden, Müslümanların hak ve özgürlük taleplerinin boğulmaya çalışıldığını vurgulayarak, "El Kaide, DEAŞ, Boko Haram, Eş Şebap, FETÖ gibi katil sürülerinin eylemleri, bize zarar vermesinin yanında, İslam düşmanlarına da istismar zemini sunuyor. Oysa bu örgütlerin Suriye’de, Irak’ta, Somali’de, Nijerya’da, Türkiye’de, Afganistan’da katlettiği masumların neredeyse tamamı Müslümanlardır. Müslümanın Müslümana kanı, canı, malı ve ırzı haramdır. Böyle olduğu halde bu Müslüman olduklarını söyleyenler, bu katliamları nasıl yapıtlar, nasıl yapıyorlar, bunlara Müslüman demek mümkün mü? Bunların dinimizde yeri var mı? Emperyalistlere taşeronluk yapan bu örgütlerin hayatını kararttığı insanlar, ne yazık ki bizim kardeşlerimizdir. Çıkarları için bölgemizi yangın yerine çevirenlerin menfaatlerini koruma uğruna terör örgütlerini TIR’lar dolusu silaha boğanların dökülen her damla Müslüman kanında payı olduğunu gayet iyi biliyoruz. Ancak her fırsatta diğer ülkelere demokrasi, hukuk ve insan hakları dersi verenler, maalesef bunları göremiyor, görmek istemiyor. Kendi hakları konusunda aslan kesilenler, söz konusu Müslümanlar olunca üç maymunu oynuyor" ifadelerini kullandı.
‘BAŞKA DİN MENSUPLARIYLA BARIŞ İÇİNDE YAŞAMA PROBLEMİMİZ YOKTUR’
Neonazi örgütlerin insanlık için en az DEAŞ kadar tehlikeli olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "DEAŞ ile El Kaide gibi örgütlerle mücadelede sergilenen o kararlılık, muhakkak bu şer şebekeleriyle mücadelede de gösterilmelidir. Yoksa Müslümanlara yönelik ırkçı saldırıların önüne geçilmesi mümkün değildir. Şu gerçeği açık ve net ifade etmek istiyorum, bizim Müslümanlar olarak başka din mensuplarıyla barış içinde yaşama problemimiz yoktur, hiçbir zaman olmamıştır. Endülüs’ten İstanbul’a, Şam’dan Kahire’ye kadar kadim İslam beldelerinin tamamında farklı inançlara ev sahipliği yapmıştır" şeklinde konuştu.
"GAZETECİ CEMAL KAŞIKÇI'NIN, MISIR CUMHURBAŞKANI MUHAMMED MURSİ'NİN HAKKINI ARAMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Erdoğan, gelişmiş ülkeler sırtını dönse de kendilerinin mazlumlara sırtını dönmeyeceğini vurgulayarak, "Birileri istemese de Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin hakkını aramaya devam edeceğiz. Açık ve net söylüyorum; hiçbir güç, hiçbir tehdit, bizi Filistin’in, Kudüs’ün hukukunu korumaktan alıkoyamaz. Kudüs davası yalnızca Filistin’deki bir avuç Müslümanın davası değil, İslam aleminin onuru, namusudur, harim-i ismetidir. İşte bunun için her platformda biz "Kudüs kırmızı çizgimizdir" diyoruz. Kudüs’ü savunmanın adaleti savunmak olduğu inancıyla bu meseleye en güçlü şekilde sahip çıkıyoruz. Holokost’a nasıl bakıyorsak, Gazze’yi açık hava hapishanesine çevirenlerin işlediği katliamlara da aynı nazarla bakıyoruz" dedi.
"FETÖ’NÜN İADE EDİLMESİ VE AMERİKA’DAKİ FAALİYETLERİNİN BİTİRİLMESİ KONUSUNDA GEREKELİ ADIMLARI ATTIK"
Erdoğan, programda FETÖ’yle mücadeleye ilişkin de mesajlar verdi. FETÖ’nün 40 yıl boyunca, 'Hizmet, himmet ve eğitim' diyerek insanların iyi niyetini kullandığını ve böylece dünyanın 150 ülkesini 'zehirli sarmaşık gibi' sararak, bir suç şebekesi inşa ettiğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Burada, Pensilvanya’da bildiğiniz gibi karargahını kurmuş ve oradan yönetiyor insanları. FETÖ’nün en büyük özelliği, istismar etmediği hiçbir kutsal değer, ilke olmamasıdır. Yalan, iftira, ikiyüzlülük bunların adeta karakteri olmuştur. 15 Temmuz gecesi 251 insanı şehit eden bu terör örgütünün maskesini tüm dünyada indireceğiz, sizlerle beraber. 2 bin 193 gazimizin kanını yerde bırakmayacağız. Tüm darbeciler adalet önünde hesap verene kadar bunların peşlerini bırakmayacağız. Pensilvanya’daki bu terörist başının ülkemize iade edilmesi ve FETÖ’nün Amerika’daki faaliyetlerinin tamamen bitirilmesi konusunda gerekeli adımları attık ve atmayı sürdürüyoruz. Birlikte hareket etmeliyiz."
ERDOĞAN: FETÖ'CÜ ALÇAKLARIN GERÇEK YÜZÜNÜ ANLATMANIZI İSTİYORUM
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk, soydaş ve Müslüman toplum üyeleri buluşmasının ardından TURKEN Vakfı’nın düzenlediği yemeğe katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, "Pensilvaya'daki şarlatan başta olmak üzere tüm katillerden ve azmettiricilerden işledikleri cürümlerin hesabını yargı önünde tek tek soracağız. Örgüt elebaşı ve diğer teröristlerin ülkemize iadesi için Adalet ve Dışişleri Bakanlığı'nın yoğun diplomasisi Amerika'da devam ediyor. Sizlerden de bu örgüte karşı uyanık olmanızı ve FETÖ'cü alçakların gerçek yüzünü muhataplarınıza anlatmanızı istiyorum" dedi.
TURKEN Vakfı'nın düzenlediği yemekten önce davetlilere hitap eden Erdoğan, gençlerin kendilerine yetiştirmelerinin önem arz ettiğini ifade etti. Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nin karşısında yer alan ve inşası devam eden Türk Evi’ne değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk Evi’miz hızla devam ediyor. Şu anda camları filan giydirildi, giydiriliyor ve yüksekliği itibariyle de New York’un müstesna binalarından biri olacak, 171 metre yüksekliğinde. Türk Evi inşallah bittiğinde, konferans salonlarıyla etkinlik alanlarıyla burayı çok çok daha farklı hale getireceğiz ve böylece artık daimi temsilciğimizin bulunduğu bu bina bütün etkinlikleriyle herhalde dünyadaki müstesna ülkelerden biri haline gelmiş olacakö diye konuştu.
"ONUR VESİLESİ OLACAK"
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır’ın Birleşmiş Milletler Dönem Başkanı olarak aday gösterileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Oraya seçilmesiyle birlikte, tabii ki BM’de ilk defa Türkiye’nin böyle bir temsili yakalaması da bizleri ayrıca memnun, mutlu edecektir. Türk Evi, BM karşısında ve burada öyle bir faaliyette bulunmak bizim için ayrı bir onur vesilesi olacaktır" dedi.
"AKLINIZI KİRAYA VERMEYİN"
Düşüncelerin kişiyi güçlü kıldığını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hiç kimsenin hayallerinizi çalmasına, cesaretinizi örselemesine asla müsaade etmeyin. Buradaki tüm genç kardeşlerimin hayata bu pencereden bakmasını, özgüven sahibi olmasını, kendisini geleceğe bu şekilde hazırlamasını bekliyorum. 15 Temmuz gecesi kendi milletine bomba yağdıran mankurtlar gibi aklınızı ve kalbinizi birine asla kiraya vermeyiniz. Bizim inancımızda zulme rıza zulümdür. Bizim için zalimin de mazlumun da kimliğinin önemi yoktur. Siz genç kardeşlerimin bu şuurla hareket edeceğine, ülkemizin 'Dünya beşten büyüktür' bayrağı altında sürdürdüğü ülkemizin hak ve adalet mücadelesine destek olacağına inanıyorum."
"FETÖ’CÜ ALÇAKLARIN GERÇEK YÜZÜNÜ ANLATMANIZI İSTİYORUM"
Erdoğan, ABD’de geçmişten bu yana Türkiye aleyhine faaliyet gösteren pek çok lobi bulunduğunu ifade ederek, "FETÖ’cü hainlerin de iki ülke ilişkilerini zehirlemek ve Müslümanlar arasında fitne çıkarmak için yoğun bir gayret içinde olduğunu hepimiz biliyoruz. Biz 15 Temmuz gecesi 251 insanımızı şehit eden 2 bin 193 vatandaşımızı da yaralayan bu örgütün ipliğini tüm dünyada pazara çıkarmakta kararlıyız. Pensilvaya’daki şarlatan başta olmak üzere tüm katillerden ve azmettiricilerden işledikleri cürümlerin hesabını yargı önünde tek tek soracağız. Örgüt elebaşı ve diğer teröristlerin ülkemize iadesi için Adalet ve Dışişleri Bakanlığı’nın yoğun diplomasisi Amerika’da devam ediyor. Sizlerden de bu örgüte karşı uyanık olmanızı ve FETÖ’cü alçakların gerçek yüzünü muhataplarınıza anlatmanızı istiyorum" ifadelerini kullandı.
SİYONİZME KARŞI YAHUDİLER BİRLİĞİ HEYETİNİ KABUL ETTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Siyonizme karşı Yahudiler Birliği' heyetini kabul etti.
Kabulde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik hazır bulundu. Görüşme yaklaşık yarım saat sürdü.
Kaynak: Diyarbakır Söz