İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı'nın İBB için başlattığı terör soruşturmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu bir basın açıklaması düzenledi. Saraçhane'deki başkanlık binasında düzenlenen toplantıda, CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Gelecek Partisi İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Serap Yazıcı, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hukuk İşleri Başkanı Bülent Kaya, Demokrat Parti Genel Sekreteri Serhan Yücel, Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu yer aldı.
BAKAN SOYLU TERÖRİST İDDİA ETTİĞİ KİŞİLERİ İŞTEN ÇIKARTMAMIŞTIR
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Türkiye bir hukuk devletidir. Bir yıldan fazladır Türkiye Cumhuriyeti'nin İçişleri Bakanı ne yazık ki devlet adamı kavramıyla bağdaşmayacak iddialar üzerinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde 86 bin çalışanımıza hatta ailelerine ve bana terör ile ilişkili suçlamalarda bulunmaktadır. 9 Aralık 2021 günü, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken hezeyana kapılan bakan sayı ve örgüt listesi vererek İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde 557 teröristin çalıştığını iddia etmiştir. Bakan 400 gün önce açık tespit yapmış ama aradan geçen zamanda terörist olduğunu iddia ettiği kişilere karşı herhangi bir yasal girişimde bulunmamıştır. Oysa biz görevimizin gereği söylenen bu sözü kıymetli bularak girişimde bulunmak istedik. Hem İçişleri Bakanlığı'na hem de İstanbul Valiliği'ne resmi yazı göndererek, bu 557 teröristi bizim bilmemiz mümkün değil. Bu isimleri bize verin yasal işlem başlatalım dedik. Aldığımız yanıt siz bizim muhatabımız değilsiniz oldu. Bakan Soylu, sayı ve örgüt ismi vererek terörist tespiti yapmış ama 8 ay boyunca terörist iddia ettiği kişileri işten çıkartmamıştır. Bakan Soylu, terörist diye iddia ettiği kişileri işten çıkarmayarak görev suçu işlemiş midir?" dedi.
İmamoğlu, başmüfettişin de değiştiğini vurgulayarak, "Heyetin yeni başkanı yerine kim getirildi? Bir dönem AK Parti'den milletvekili adayı olan bir kişi. İBB adayı olduktan sonra, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemimle ilgili yine 28 ayrı özel soruşturmayı açan o bir kişi. Hem de seçim zamanında. Arif Yıldırım adlı militan AK Partili bir zatı muhterem heyet başkanı oldu. Bu zatın sicili net olarak belgelidir. Herkes iyi bilsin ki bu kişi adil ve tarafsız bir müfettiş değildir. Bunu net olarak ispat etmiştir. Ahmak davasında, bu davadan ceza çıkmaz diyen ve bunu ifade eden hakim tabii hakim ilkesine rağmen başka bir kente sürülüyor. Bize dönük saldırıların belirli takvim ve disiplin içinde yürüdüğünü net olarak söylüyorum. Bu süreçlere karşı çıkan da ister hakim, ister başmüfettiş olsun bu insanlar da ortadan teker teker yok ediliyor" ifadelerini kullandı.
ADALET, HUKUK, AHLAK, SENİN RUHUNDA YER BULMUYOR
İmamoğlu, "Gördük ki bakan geçen yıl 557 adet dediği terörist sayısını ülkedeki enflasyon oranında artırmış ve sayıyı alelacele bin 668'e çıkartmıştı. İBB olarak, terörle mücadelenin neresinde olacaksak orada olduğumuz için bin 668 kişiyle ilgili de bakanlığımıza bilgi sorduk ama şaşırmayın ki cevap alamadık. 1 yıldır, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde var olduğu iddia edilen teröristlere ulaşmak ve hakkında yapabileceğimiz yasal işlemleri yapmak için mücadele ediyoruz ama bakan beyin engeline takılıyoruz. İBB'de olduğu iddia edilen teröristleri birisi saklıyor ve işlem yapmıyor ama iddiaları ortaya atan birisi Ekrem İmamoğlu ya da İstanbul Büyükşehir Belediyesi değil" ifadelerini kullandı.
ANAYASA MAHKEMESİ KARAR ALDI; GÜVENLİK SORUŞTURMASI YASAL BULUNMADI
1 Ocak 2019 ve 27 Haziran 2019 tarihleri arasında görevde olmadıklarını hatırlatan İmamoğlu, "Öncesinde, eski başkan Mevlüt Uysal ve kayyum döneminde de Sayın Ali Yerlikaya görevindeydi. 1 Ocak 2019-18 Nisan 2019 arasındaki sorumluluk Sayın Uysal'da, 7 Mayıs 2019- 27 Haziran 2019 arasındaki sorumluluk da sayın valimizdeydi. Bakan diyor ki, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmadan belediyeye personel aldılar. Biz 27 Haziran 2019 günü mazbatamızı aldık. Bakan beyin istismar ettiği şu. Anayasa mahkemesi biz göreve geldikten 5 ay sonra, 28 Kasım 2019 tarihinde karar aldı. Buna göre, kamu kurumlarında işe alınacak personel için güvenlik soruşturması, arşiv araştırması talebini yasal bulmadı ve kaldırdı. Yeni yasa çıkana kadar işe alınan personel için bu evrakı talep etmek en yüksek yargı makamınca yasaklanmıştır. Bu yasak kararı 81 il valiliğine bizzat İçişleri Bakanı Soylu tarafında resmi yazıyla ve imzasıyla iletilmiştir" dedi.
MEVLÜT UYSAL VE ALİ YERLİKAYA HİLECİ Mİ OLUYOR?
İmamoğlu, "Anayasa mahkemesinin yasakladığı dönemde işe alınan 13 bin civarındaki personele de bu araştırmayı müfettişin sorguladığı dönemde yapmışlar. Şimdi bizi o dönemde niye yapmadınız diye savcılığa veriyorlar. Yasa yok, genelge yapmayın diyor, valilik talebimizi reddediyor ama bakan yapmalıydınız demekte ısrar ediyor. Kendi emniyet teşkilatımız var da bunları yapabileceğiz? Kurt kuzuyu yemek isteyince kendisi suyun yukarısında da olsa, suyumu bulandıran diyerek bahane ararmış. Biz, kuzu değiliz. Bu ülkede adaletin yerini bulacağı günlerin geleceğine inanan ve mücadelesini kararlılıkla veren insanlarız. Anayasa mahkemesi kararına kadar ve 17 aylık aradan sonra yeni yasa çıkınca İBB, arşiv ve güvenlik araştırmaları konusunda üzerine düşeni yapmış mıdır? Evet yapmıştır. Eski başkan Mevlüt Uysal ve Ali Yerlikaya'nın sorumlu olduğu dönemde işe alınan 4 bin 116 kişiden 1800'ü için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması da istenmemiş. O dönemde anayasa mahkemesinin kararı yokken. Sayın Bakanın tarifiyle Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi de bizim gibi hileci mi oluyor? Bunu tanımlamasını istiyorum. Sayın Bakan, İstanbul Valisi'ne, partili eski belediye başkanına da hülleci mi diyorsunuz? Bunu açıklayın. Bize yaptığı suçlamaların bir mantığı var ise, aynı suçu eski başkan AK Partili Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da işlemiştir. Bu bakan girişimleriyle bir nevi pandoranın kutusunu açmıştır. Daha yeni başlıyoruz" dedi.
"HERKESE EŞİT MUAMELE YAPILMIŞSA BU ANLAMDA EŞİTLİK VAR DEMEKTİR"
Savcılığa sunulan 500 sayfadan fazla olan raporun kendilerinde olmadığını ifade eden İmamoğlu, "Duyumlarımıza göre bu raporda hakkında işlem yapılması istenen kişiler sadece ve sadece ben ve benim dönemimde 100'den fazla eski yeni yönetici arkadaşlarım. Savcılığa sunulan raporda dönemin İBB Başkanı Mevlüt Uysal, ayrıca Ali Yerlikaya ve onun yöneticileri hakkında da işlem talep etmişse bir lafım yok. Bugünün Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu da dönemin genel sekreter yardımcısıdır. Yani sorumlulardan biridir. O raporda, sadece Ekrem İmamoğlu ve onun yöneticileri suçlanırsa, net olarak söylüyorum gök kubbeyi başınıza yıkarız. Herkese eşit muamele yapılmışsa bu anlamda eşitlik var demektir. Aksi takdirde, AK Parti Milletvekili adayı müfettiş bu eksikliği yapmışsa bilerek ve isteyerek görevi ihmal suçu net olarak işlemiştir. Hesabını da bakanıyla birlikte hukuk önünde öder" dedi.
TERÖR ÖRGÜTÜ İLTİSAKLISINA JEST Mİ YAPMIŞ OLUYORSUNUZ?
İmamoğlu, "Güvenlikten sorumlu bir bakan terör örgütlerinin promosyonunu, reklamını bu kadar aleni ne için yapar? Bakan resmen devlet ağzıyla terör örgütü üyelerine sahip çıkılmasının reklamını yapıyor. Sayın Bakan, bakanlığın zaten zayıf. Türkiye Cumhuriyeti'nin yüz karası da, belediyecilikle zaten uzaktan yakından ilgin yok. Belediyeler, güvenlik kuruluşları değildir. Terör örgütlerine kim katılmış, onların akrabaları kimdir belediye bunu bilmez, bilemez. Ne yetkisi ne kuruluşu var. Bunu bilmesi gereken kurumlar, sizin başında olduğunuz güvenlik kurumlarıdır. Nasıl oluyor da kendinizi suçlamanız gerekirken bize çamur atıyorsunuz, anlamak mümkün değil. Sayın Bakan emniyet ve istihbarata gibi hayati önemdeki güvenlik konularını bağladığınız bakan yardımcınızın kardeşi, FETÖ terör örgütü üyesi ve yurt dışında kaçak bir firari. Ne zamandır? 15 Temmuz 2016'dan beri. 6 yıldır yaz tatilinde bile gelemez olduğunu biliyoruz. Kardeşi FETÖ firarisi olan bakan yardımcısını Ağustos 2018'de yardımcınız olarak atayınca siz de bir terör örgütü iltisaklısına jest mi yapmış oluyorsunuz? Bir tek FETÖ'cüyü göreve getirmişsem bu ülkeye ihanet etmişimdir demiştiniz. Hemen ardından atadığınız 2 kaymakam FETÖ soruşturması kapsamında görevden alındı. Devletimizin güvenlik zafiyeti var mıdır?" diye konuştu.
SİYASETİN GÜNDEMİNDE BENİM ADAYLIĞIM DİYE BİR TARTIŞMA YOK
6'lı masaya çağrısı da sorulan İmamoğlu, "Benim adaylığım diye bir tartışma yok siyasetin gündeminde. Siyasetin gündeminde adaylık tartışması da yok. Öncelik bu seçimi hep birlikte kazanabilmek ve kötü yönetim dönemini sona erdirmek var. 6'lı masanın da yoğun bir gündemi var. Bizim de düşkünlüğümüz kesinlikle bu seçimin muhalefet tarafından kazanılarak Türkiye'nin koruma altına alınması ve gelişen bir ülke olması. Yolumuz bu yönde yürüyor. 2024 seçimlerinin öne alınıp hemen seçim yapalım vurgusu bence iddiamızı ortaya koyan bir vurgu olduğunu düşünüyorum. İyi yönetimin, doğru yönetimin, karşılığının toplumdaki gücünün gösterme konusundaki özgüven cümlesidir. 2023'te kesinlikle ve kesinlikle 2019'dan daha güzel ve daha değerli bir seçim yaşayacağız" dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz