İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün akşamki ortak canlı yayında AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Binali Yıldırım'ın, belediyeyle ilgili Sayıştay'ın böyle bir raporu olmadığını söylediğini belirterek, "Adama iftira atarken gazetelerde çıktı dediğinizin üzerinden de mi iftira atarsınız. Vakıflara bu kadar para verdiniz diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi burayla bir iş yapabilir mi? Yapar. Şurayı sana tahsis ettim dediği andan itibaren peşkeş çekmek mi oluyor? Senin amme hizmetini bütün hepsi yapıyor. Kendisi de yapmış zaten. Orada bir vakfı da söyleyemedi. Kendi kurduğu vakfı, ortak olduğu vakfı söyleyemedi zaten." dedi.
Türkiye Otobüsçüler Federasyonu'nu (TOFED) ziyaret eden Bakan Soylu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin potansiyeli yüksek bir millete sahip olduğunu dile getirdi.
Türkiye'de son 3 yıldır trafik konusunda hep birlikte önemli adımların atıldığını belirten Soylu, "En çok bir araya geldiğimiz sektörlerin başında sizin sektörünüz geliyor. En ufak bir kaza sizi nasıl etkiliyorsa bizi de aynı şekilde etkiliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu hedefler doğrultusunda da o hedeflere ulaşabilmek için kendi alt politikamızı ve kendi yöntemlerimizi oluşturarak ama birlikte istişare ederek, ne yapacağımızı ortaya koyarak bir vesileyle adım atmaya çalıştık. Yapacağımız daha işler var." diye konuştu.
Bakan Soylu, ölümlü bayram kazalarında yüzde 51,5, yaya trafiğinde yüzde 37 azalma yaşandığını belirterek, "Demek ki bu konularda kural koyup takip edebiliyorsak, ortak bir müzakere gerçekleştirebiliyorsak sonuç alabiliyoruz. 1 Ocak ile 31 Mayıs arası, yüzde 39 oranında ölümlerde azalış meydana geldi. Bu, büyük ve önemli bir rakam. 2017 yılı sonu itibarıyla 7247'ydi trafik kazalarından kaynaklı ölüm. Bu, orta ölçekteki bir Anadolu kasabası yapar. Yani her yıl bir kasabayı kaybediyoruz. 2018 yılında 6675 düştü bu rakam. Eğer yüzde 30-35 bandında bu meseleyi bitirirsek, en az 1500-2000 arasında vatandaşımızın az ölümü demektir. Bu kadar açık ve net." ifadesini kullandı.
"Tüm Türkiye'yi 112'nin çatısı altında toplayacağız"
Bakan Soylu, Türkiye'de 112 arandığında sağlıktan emniyete, jandarmadan ormana, yangından sahil güvenliğe, her tarafa ulaşılabilecek bir şemsiye oluşturduklarını, bu yazılımın bir benzerinin şu anda dünyada olmadığını söyledi.
Şu ana kadar 44 ilde bu projeyi hayata geçirdikleri, yıl sonu itibarıyla 70 ili, gelecek yıl ortasında da tüm Türkiye'yi 112'nin çatısı altında toplayacaklarını aktaran Soylu, "Vatandaşımız bir taraftan polisi, bir taraftan ambulansı, bir taraftan başka ihbar hattını aramak zorunda kalmayacak." dedi.
Türkiye'nin artık bu konularda sadece kendine hizmet üreten bir anlayışı gerçekleştirmeyeceğini belirten Soylu, "Elde ettiğimiz bilgileri ve tecrübeleri, teknolojiyi ve hizmet sürecini, etrafımızda bizimle ilişki kuran bütün ülkelere aktaracağız ve buradan bir ihraç kalemi oluşturacağız." şeklinde konuştu.
Eskiden jandarma ve emniyetin bilgilerinin, birbirine gitmediğini anlatan Soylu, "Şimdi onları birbirine entegre ettik. Bir yıl olmadı daha. 9 bine yakın faili meçhul olayı aydınlattık. Bir devletin, kendi vatandaşına güven vermesi birinci esastır." dedi.
"Türkiye'yi huzur içinde yarına taşımak istiyoruz"
Bakan Soylu, Türkiye'yi huzur içinde yarına taşımak istediklerini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu ülkenin dağlarında, 12-15 bin terörist var. Telsiz konuşmalarını duysanız, ödlerinin nasıl patladığını anlarsınız. Bu kadar açık ve net. 2014 yılında 5 bin 556 terörist dağa çıktı. Kandırdılar çocukları dağa çıkardılar. Az bir rakam değil. Yılın 6 ayını tamamladık bu rakam şu anda 43. Geçen senenin toplamı 136. Peki çocuklar ne yapıyor şimdi orada? Ben size söyleyeyim; Ağrı'da 100 binin üzerindeki çocuk, bilgisayarda kodlama eğitimi öğrendi. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu artık doktor olmak, mühendis olmak, hemşire olmak istiyor. Bizim babalar ve anneler olarak bu ülkenin yöneticileri olarak bir tek vasfımız var, çocuklarımızı gelecek idealleri ve hayalleriyle büyütmek. Hiçbir çocuğun ideali dağda 13-14 yaşındayken tecavüze uğramak olamaz."
"Sandıkların yüzde 10'unu açtırabildik"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türk mühendislerin akıllı mühimmatlar üretmesinin Suriye'nin, Irak'ın, Lübnan'ın, Libya'nın ve Türkiye'nin etrafında bağımsızmış gibi görünen ülkelerin tamamının aradığı bir bağımsızlık olduğunu belirterek, S-400 meselesinin de bu anlama geldiğini kaydetti.
Amerika'nın 7-8 yıldır Türkiye'den haraç istediğini ifade eden Soylu, "Haracı artık bize ver diyor. Biz Amerika'ya haraç vermeyeceğiz. Direncimiz bundandır." dedi.
31 Mart seçimlerine değinen Soylu, "Hala İmamoğlu diyor ki 29 bin fark yok. Kendin söylemişsin, video her yerde dolaşıyor. 29 bin farktan 24 bin, diyor. 29 bin farktan 13 bin farka düştü. 29 bin farktan niye 46 bin farka çıkmadı onun lehine. Niye Binali ağabeyin lehine çıktı, onun lehine çıksaydı? 100'e yakın sandıktan Binali ağabeyin oyunu alıp oraya yazmışlar. Biz sandıkların ancak yüzde 10'unu açtırabildik." diye konuştu.
"Cebinde 4 tane 5 lira varsa, bunun bir tanesi sahte, üçü sahte değil"
Süleyman Soylu, dün akşamki ortak canlı yayına değinerek, "4 pusula var. Dün akşam da anlatıyor (İmamoğlu). Cebinden 20 lira çıkarttı. Bunun 5 lirası, dörtte biri sahte diyor. Cebinde 4 tane 5 lira varsa, bunun bir tanesi sahte, üçü sahte değil. Bizim zarfın içindeki 4 oy pusulasına hiçbir itirazımız olmadı. Masum o oylar. İş o masanın üzerine çıktıktan sonra. Hileyi kurduğun yer araştırmalarda baş başa giden Büyükşehir Belediyesi. İstanbul'un her tarafında kurmuşsun bunu. Sandıkların yüzde 90'ını açtırsaydık, bugün 23 Haziran'ı konuşmamış olurduk." şeklinde konuştu.
Canlı yayında, Binali Yıldırım'ın belediyle ilgili Sayıştay'ın böyle bir raporu olmadığını söylediğini, Ekrem İmamoğlu'nun ise gazetelerde çıktığını belirttiğini anlatan Soylu, şöyle devam etti:
"Adama iftira atarken gazetelerde çıktı dediğinizin üzerinden de mi iftira atarsınız. Vakıflara bu kadar para verdiniz diyor. O da diyor ki 'Bu kadar para verilmez, belediyenin direkt para verme yetkisi yok.' İstanbul Büyükşehir Belediyesi burayla bir iş yapabilir mi? Yapar. Şurayı sana tahsis ettim dediği andan itibaren peşkeş çekmek mi oluyor? Senin amme hizmetini bütün hepsi yapıyor. Kendisi de yapmış zaten. Orada bir vakfı da söyleyemedi. Kendi kurduğu vakfı, ortak olduğu vakfı söyleyemedi zaten.
Valiye it dediği apaçık ortada. Özür dilerim der ama yalan söylemenin ne gereği var. Fatih Portakal, ben duydum, üzüldüm, diyor. Biz devlet yönetiyoruz, bizim en önemli unsurumuz güven unsurudur."
Belediyedeki verilerin kopyalanması talimatına değinen Soylu, "Bunları araştırma yetkisi de bunlara aittir, demiş. Kim bunlar ya. 17-25 Aralık'tan FETÖ'cülerin yaptığı iş münasebetiyle Halkbank davası Amerika'da devam ediyor. O verilerin kopyalanması, Amerika'ya adi bir şekilde pazarlanması, onları oraya kim getirmişse, ona Amerika'nın ev tuttuğunu bilin, ona yardımcı olduğu, koruyup gözetlemeye çalıştığı apaçık ortada." dedi.
Süleyman Soylu, terör örgütü PKK'nın CHP'nin Belediye Başkanı Adayı Ekrem İmamoğlu üzerinden İstanbul'a sızmaya çalıştığını, kendisinin de bunları anlatmak için kentte olduğunu kaydetti.
Kaynak: Diyarbakır Söz