Akın, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, Lozan Barış Antlaşması'nın bugün itibarıyla 100. yılının geride bırakıldığını, bu sürenin Türkiye'de inkar politikalarıyla geçtiğini ileri sürdü.
Önümüzdeki yüzyılın bu politikalarla yüzleşerek kurulabileceğini düşündüklerini dile getiren Akın, "Bu yüzyılın, bizim açımızdan eşitlikçi, demokratik, bütün kimlikleri kabul eden, çoğulcu ve barış içerisinde yaşanabilecek bir yüzyıl olması gerekiyor. Bu mümkün mü? Evet mümkün, ancak Türkiye devletinin aklı bununla yüzleşmeli. Demokratik cumhuriyet ancak yeni bir Lozan ile mümkün olacaktır." ifadesini kullandı.
Akın, TBMM'nin bugün olağanüstü toplanmasının, halka sürekli zam ve vergi olarak yansıtılan politikaya karşı tutum almalarıyla ilgili olduğunu söyledi.
Şu an Meclis'in etkisiz bir halde olduğunu iddia eden Akın, Meclis faaliyetlerinin bu şekilde sürdürülmesini asla kabul etmeyeceklerini belirtti.
İbrahim Akın, "Meclisimiz, şu anda maalesef saray rejiminin talimatları ile ortaya çıkan sonuçları kabul eden, hiçbir değişiklik yapmayan ve dolayısıyla kurumsal olarak neredeyse etkisiz hale gelen bir kurum haline gelmiştir. Sarayın talimatlarına uyacak bir Meclis, Türkiye'nin iradesini temsil edemez. Bu nedenle torba yasa sonrası ortaya çıkan tablo, Türkiye halkları açısından zamdır, zulümdür, aynı zamanda insanların cebindeki son paraya el koyma işidir. Bunu protesto ediyoruz." sözlerini sarf etti.
Akın, 2023 yılında ortaya çıkan bütçenin, 6 ay içerisinde tüketildiğini, sürecin sonunda iktidarın ek bütçe talebi ile karşılarına geldiğini dile getirdi.
Depremin gerekçe gösterildiği ek bütçenin, Meclis'teki görüşmelerin ardından kabul edildiğini anımsatan Akın, "Deprem bizim için büyük bir yıkım oldu, 11 ilimiz bu anlamda büyük bir acı çekiyor, ancak deprem bahanesiyle ortaya çıkan 1,2 trilyon liralık bütçenin sadece yarısının deprem bölgesine harcanacağını söylüyorlar. Bu halka bu kadar açık yalan söyleyemezsiniz. Yalanlarınızı tüm toplum nezdinde teşhir edeceğiz." diye konuştu.
Meclis'te kabul edilen ek bütçenin yanında Cumhurbaşkanına ayrıca 1,5 trilyon liralık bütçe kullanımı yetkisi verildiğini ileri süren Akın, şunları kaydetti:
"Bu siyasi olarak etik bir durum değildir. Bu ülkenin bütçesinden daha fazlasını Cumhurbaşkanının kullanmasına yetki verilmesi kabul edilebilir mi? Elbette kabul edilemez ama bu Meclis, bunu burada kabul etti. Bugün benzine, mazota zam yapılması demek, iğneden ipliğe her şeye zam yapılacağı anlamına geliyor. AKP'nin bu politikaları karşısında sonuna kadar direneceğiz. Meydan boş değil."
Toplantının ardından milletvekilleri, "zamları protesto" için, ellerinde dövizlerle Hazine ve Maliye Bakanlığının Dikmen yerleşkesine yürüdü.
Kaynak: Diyarbakır Söz