Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, HDP'ye, terör örgütü PKK'nın hain saldırılarını "Daha yüksek ses"le kınama çağrısında bulundu.
PKK, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminin vatandaşların büyük desteğiyle engellenmesinin ardından, güvenlik güçlerine ve sivillere yönelik kanlı saldırılarını daha da artırdı.
Teröristlerin tonlarca bomba yüklü araçlarla çocuk, yaşlı ve kadın demeden sivillere ve güvenlik güçlerine yönelik saldırılar gerçekleştirmesini bölgedeki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri lanetledi.
Bölgedeki bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, HDP'yi, terör örgütü PKK'nın hain saldırılarını "Daha yüksek ses"le kınamaya çağırdı.
"HDP'YE DÜŞEN GÖREV PKK İLE ARASINA NET MESAFE KOYMASIDIR"
Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Merkezi (USTAD) Başkanı Ahmet Akgül, HDP’ye düşen görevin vahşi katliamları şiddetle kınamak olduğunu bildirdi.
Akgül, bölgedeki Kürt seçmenin son iki seçimde HDP'ye yönelmesindeki en büyük etkenin legal siyasete ve Türkiyelileşme projesine verdiği desteği anımsatarak, HDP'nin 7 Haziran'dan sonra seçmen beklentisinin tam tersine hareket ettiğini belirtti.
"PKK'nın bölge illerindeki bombalama eylemlerini görmezden gelen HDP, Gaziantep'teki katliamı ajite ederek, Kürt-Türk çatışmasını besleyen argümanları kullanmaktan imtina etmemektedir." ifadelerini kullanan Akgül, "HDP'nin bu tavrı halkların düşmanlığına yol açmaktadır. Bölge insanının bu partiden şu an için tek beklentisi PKK ile olan bağlarını kopartması, legal siyasete yönelmesi ve 15 Temmuz hain darbe girişiminde nasıl ki bütün partiler ülkenin huzuru için bir araya gelmişse, aynı şekilde huzura katkı sunmasıdır. HDP'ye düşen görev PKK ile arasına net mesafe koymasıdır." değerlendirmesinde bulundu.
İnsan Hakları Cemiyeti Genel Başkanı Mehmet Karadağ, terör örgütü PKK'nın yaptığı katliamlara başta HDP olmak üzere, insan hakları örgütlerinin, meslek odalarının, akademisyenlerin ve kanaat önderlerinin karşı çıkması gerektiğini vurguladı.
Karadağ, etnik temeli esas alan düşünce biçiminin varacağı yerin faşizm olduğunu, ırkçı anlayışın hüküm sürdüğü yerlerde huzurun tesis edilemediğini belirterek, şunları söyledi:
"Çukur siyasetiyle başlayan son günlerde bombalı araç saldırıları ile zirveye çıkan saldırıları bölge halkı tasvip etmemektedir. Bu sebeple başta sivil toplum kuruluşları olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin bu terör eylemlerine karşı çıkması gerekiyor. Bu bizim savaşımız değil, bu savaş başka güçler adına yapılan bir vekalet ve taşeronluk savaşıdır."
HDP ve bu siyasi anlayışa paralel şekilde faaliyet yürüten bazı sivil kuruluşların PKK'nın saldırılarına sessiz kaldığına işaret eden Karadağ, "Sivilleri ve çocukları PKK öldürüyor ama buna kayıtsız kalan insan hakları aktivistleri, akademisyenler, barış havarileri var. Sesleri çıkmıyor ve utanmıyorlar. Hemen her gün bir ilimizde terörist bir saldırı gerçekleşiyor. Onlarca polis, asker ve sivil insan yaşamını yitiriyor veya sakat kalıyor. Tüm saldırılara karşı sessiz duranların Gaziantep'teki saldırıya tepki göstermesi iki yüzlülüktür."
"TERÖR SALDIRILARINI YÜKSEK SESLE TELİN ETMEZ"
Cihannuma Bingöl Temsilcisi Orhan Buğrahan, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından, terör saldırılarının yoğunlaşmasının darbe girişiminden bağımsız düşünülmemesi gerektiğini kaydetti.
Tüm terör örgütlerinin yularının üst aklın elinde bulunduğunu vurgulayan Buğrahan, ümmetin önder ülkesi olan Türkiye'nin üst aklın haçlı saldırılarına maruz kaldığını belirtti.
Buğrahan, PKK'nın terör saldırılarındaki asıl amacının kaotik bir ortamı yaratmak olduğunu anlatan, "Bu anlamda üst aklın ülkemizde işin siyasi boyutunu HDP'ye, şiddet boyutunu ise PKK'ya verdiği açıkça görülmektedir. PKK'nın yaptığı saldırılara maruz kalan HDP'lilerin bile insani olarak yaşadıkları acıları başka mecralara yönelterek tepkilerini en aza indiriyor. PKK'nın terör saldırılarının asıl amacı kaotik bir ortam oluşturmaktır. HDP, kaotik ortamdan rant elde ettiği için terör saldırılarını yüksek sesle telin etmez. Kendine verilen siyasi görevi yerine getirerek kaos ortamını körüklemenin telaşına düşüyor." diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz