HDP’de “ikinci Roboski” skandalı

Dokunulmazlığı kaldırılan ve bir kısmı cezaevinde tutulan 10 vekilden bazılarının başvurusunun dahi yapılmadığı, bazılarınınkinin ise eksik belge ve evrak nedeniyle AİHM tarafından usulden reddedildiği ortaya çıktı.

HDP’de “ikinci Roboski” skandalı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu kararından sonra, aralarında eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da bulunduğu 40 milletvekili için dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili olarak hak ihlali kararı verince, “ikinci Roboski” skandalı ortaya çıktı.

İKİNCİ ROBOSKİ SKANDALI

Dokunulmazlığı kaldırılan ve bir kısmı cezaevinde tutulan 10 vekilden bazılarının başvurusunun dahi yapılmadığı, bazılarınınkinin ise eksik belge ve evrak nedeniyle AİHM tarafından usulden reddedildiği ortaya çıktı. Başvurusu usulden reddedilen eski HDP Milletvekili Mehmet Ali Aslan, başvurularının reddedildiğini bir Parti Meclisi-Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında cezaevinde bulunan ve mektup gönderen Selahattin Demirtaş’tan öğrendiklerini söyledi. Aslan, “HDP’nin hukuk bürosunda revize değil, reform yapılmalıdır” dedi. Yaşanan bu skandal, daha önce eksik belge nedeniyle AİHM tarafından reddedilen Roboski davasına benzetildi.

HDP HUKUK BÜROSU

AİHM dün, anayasada yapılan değişiklik ile dokunulmazlıkları kaldırılan ve aralarında HDP’nin hâlâ tutuklu bulunan eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın bulunduğu 40 milletvekilinin başvurusunda ihlal kararı verirken, gözler 40 vekil ile birlikte dokunulmazlığı kaldırılan ancak kararda adı bulunmayan yaklaşık 10 vekile çevrildi.

Medyascope muhabiri Ferit Aslan’ın araştırmasına göre, dokunulmazlığı kaldırılan ve bir kısmı bu nedenle uzun süre cezaevinde bulunan yaklaşık 10 eski vekil adına ya başvuru yapılmadığı ya da eksik evrak nedeniyle başvuruları reddedilen vekiller olduğu ortaya çıktı.

BAŞVURU BİLE YAPILMAMIŞ

HDP eski milletvekilleri Abdullah Zeydan, Burcu Çelik, Ali Atalan, Mizgin Irgat, Bedia Özgökçe, Saadet Becerikli ve Mehmet Ali Aslan, kendileri adına avukatları ve HDP hukuk bürosunun AİHM’e başvurduğunu zannederken, bugün açıklanan karar ile ya adlarına başvuru yapılmadığı ya da bir kısmının eksik belge ve evrak nedeniyle başvurularının usulden reddedildiğini öğrendiler. Bugün AİHM kararında adlarını göremeyenlerden biri olan HDP’nin eski hukukçu milletvekili Burcu Çelik adına başvuru dahi yapılmadığı ortaya çıktı.

HDP eski milletvekili Mehmet Ali Aslan, kendileri adına avukatları ve partinin hukuk bürosunun başvuru yaptığını bildiklerini, ancak başvurularının reddedildiğini, bunu parti yetkililerinden değil, cezaevinde bulunan Demirtaş’ın partiye gönderdiği bir mektuptan öğrendiklerini söyledi. Aslan, “Bir gün Parti Meclisi ve Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ile toplantıda iken o zaman hâlâ eş genel başkan olan Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden gönderdiği bir mektupta bazı arkadaşların AİHM başvurusunun eksik evrak ve belge nedeniyle kabul edilemediğini öğrendik. Buna göre bu bir skandaldır. HDP’nin hukuk bürosunda revize değil, reform yapılmalıdır” diye konuştu.

Başvuruları eksik belge ve evrak nedeniyle AİHM tarafından reddedilen yaklaşık 10 vekilin durumu, 34 kişinin yaşamını yitirdiği Roboski davasını gündeme getirdi.  Bugün AİHM kararının açıklanması ile ortaya çıkan olay, “İkinci Roboski skandalı” olarak değerlendirilirken, haklarında AİHM’in ret kararı verdiği bazı eski vekiller konuşmak istemedi.

DEMİR: TAHLİYE EDİLMELİLER

Avukat Ramazan Demir de karara dair şu paylaşımı yaptı: "AİHM, HDP’li 40 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ile ilgili ihlal kararını açıkladı. Muhalefetin de koşa koşa ortak olduğu ve Kürt siyasi hareketine karşı anayasa da açıkça çiğnenerek işlenen suçlarda son perde de bu şekilde kapanmış oldu. AİHM’in Büyük Daire kararı ile birlikte değerlendirildiğinde gözaltına dahi alınamaması gereken Selahattin Demirtaş ve arkadaşları 5 yıldır cezaevinde. Biten yargılamaların yeniden açılması,devam edenlerin düşürülmesi,tutuklu milletvekillerinin de derhal tahliye edilmesi gerekir."

Kaynak: Diyarbakır Söz