Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, İstanbul’da yılbaşı gecesi gerçekleşen saldırı ve gündemdeki konulara dair Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Yıldırım, ilk olarak Reina saldırısında yaşamını yitirenleri anarak konuşmasına başladı.
Yıldırım, açıklamasının devamında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçmiş dönemde bir ülkede yaşanan benzer bir saldırı sonrası siyasi iktidarı sorumlu tutan, “Halk size oyları verirken, benim can güvenliğimi sağlayacaksın diye veriyor” açıklamalarını gazetecilere dinletti.
‘HÜKÜMET SORUMLUDUR, İSTİFA ETMELİDİR’
Yıldırım, “Aynı siyasi cinayetler kendi ülkesinde gerçekleştiğinde aynı duygu ve düşünceleri hissediyor mu? Bunun iyi bilince çıkarılması gerekiyor. Burada toplumdu, bu ülkenin huzurudur. Hedef siyasi iktidar değildir, siyasi iktidarın bir rolü var o da ihmal rolüdür” diye devam etti.
“Ülke bilinçli bir şekilde ortadan ikiye bölünmekte” olduğunu sözlerine ekleyen Yıldırım, “Daha önce bölgeler arasında fark vardı. Ülke bir iç savaş istikametine doğru sürüklenmek isteniyor” ifadesini kullandı. “Siyasi iktidarın ‘ben ülkeyi yönetemedim’ diyebilmesi için daha nelerin olması gerekiyor” diye soran Yıldırım, “Bu hükümetin ülkeyi yönetmediğini ve istifa etmesi gerektiğini düşünüyoruz” çağrısında bulundu.
‘ÜLKENİN POLİSİ KARDAN ADAMLA MEŞGUL’
Yıldırım, açıklamalarına şöyle devam etti: “Adalet Bakanı, sosyal medyadan gerçekleri dile getirenleri açıkça tehdit ediyor. Yine Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, ‘vatandaşlar tedbir alsın’ diyor. Neyi ifade etmeye çalışıyorsunuz. Bireylerin kendi güvenliğini sağladığı yapıları, nasıl kaotik bir ülkeye bizi götüreceğinin sayın Kurtulmuş farkında mıdır? İktidarın güdüme girmiş bir medya ile karşı karşıyayız. Parti olarak olaylar sonrasında kınama açıklamalarımıza rağmen açıklamalarımız hiçbir yerde verilmezken, Diyanet Başkanı’nın timsah gözyaşlarını manşet yapmaktadırlar. Ama iki gün önce nasıl bir hutbe okuttuğunu hiçbirimiz sorgulamıyoruz. Özellikle hoş görü dini olan İslam’ı temsil edemiyorsunuz. Bu din hoş görü dinidir, ne olursunuz bu kutsal dini daha fazla kitlelerin nezdinden sorgulatmaya götürmekten vazgeçin. Beni temsil etmiyorsunuz.”
Yıldırım, polislerin saldırıları önlemek yerine HDP önünde kardan adamı tahrip etmek, Kürtçe eğitim veren kurumları kapatmak, Roboskili ailelerin derneğini kapatmakla meşgul olduğunu dile getirdi.
‘ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ AKP’LİLERİN İÇİNE DE SİNMİYOR’
Anayasa değişikliğine ilişkin olarak da değerlendirmelerde bulunan Yıldırım, “Bu Anayasa Türkiye’nin bütün toplumu temsil etmediği gibi bütün siyasi yapıları da kapsamıyor. AKP’lilerin tamamının içerisine sinmiş olan bir değişiklik değil” diye belirtti.
‘CHP, HDP’SİZ TOPLANTIYI İÇİNE SİNDİRDİĞİNDE KAYBETTİ’
CHP’ye de eleştirel getiren Yıldırım, yaz aylarında MHP, AKP ve CHP’nin anayasa için bir araya geldiği toplantıları hatırlatarak, CHP’nin daha o günlerde buna karşı çıkmış olması gerektiğini belirtti.
Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: “CHP o gün itiraz etmediği için fotoğrafın dışındadır. CHP o gün kaybetti, HDP’siz bir toplantıyı içine sindirdiği için bugün saf dışıdır.”
Kaynak: Diyarbakır Söz