CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın, ''Denetimin en etkin yapılmasına izin veren sistem, başkanlık sistemidir. Gerçek anlamda yasama ve yürütmenin birbirine karşı bağımsız olduğu başkanlık sistemini müzakere etmek lazım'' sözlerini, ''Sayın Bozdağ, 2007'deki cumhurbaşkanı seçimine, görevlerine ilişkin yapılan değişikliğin yanlış olduğunu itiraf etmektedir. Türkiye'nin tartışması gereken başkanlık sistemi değildir. Türkiye parlamenter sistemden vazgeçmemelidir'' ifadeleriyle değerlendirdi.
Hamzaçebi, TBMM'de gazetecilerin, Bozdağ'ın açıklamalarına ilişkin sorularını yanıtladı.
Akif Hamzaçebi, Türkiye'de 2007'de yapılan anayasa değişikliğiyle parlamenter sistemde öteden beri var olan cumhurbaşkanı modelinin, bir adım daha ileri götürmek, cumhurbaşkanını halka seçtirmek suretiyle bir başka şekle dönüştürüldüğünü söyledi.
1982 Anayasası'ndaki cumhurbaşkanı modelinin, o döneme mahsus olarak, o dönemin cumhurbaşkanını tarif etmek üzere çıkarıldığını ifade eden Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Parlamenter sistemdeki bir cumhurbaşkanına göre yetkileri çok fazladır. Ama başkanlık sistemine kıyasla da yetkileri azdır. İkisi arasında bir yerde duran bir modeldir. Böyle tarif edilmiş olan bir cumhurbaşkanını, yapılan anayasa değişikliğiyle halka seçtirmeye kalktığınızda ortaya çok daha garip bir durum çıkmaktadır. Halk tarafından seçildiği için son derece güçlü olacak bir cumhurbaşkanı var. Öte taraftan bu cumhurbaşkanı, sorumsuzdur. Hem çok güçlü olan, halka karşı sorumluluğu dışında, yaptığı işlemler nedeniyle yasalar karşısında hiçbir sorumluluğu olmayan bir cumhurbaşkanı modeli vardır. Sayın Bozdağ, bugünkü açıklamasıyla 2007'deki cumhurbaşkanı seçimine, görevlerine ilişkin yapılan değişikliğin yanlış olduğunu itiraf etmektedir. Bunun anlamı budur.''
''Parlamenter sisteme sahip çıkmak''
Hamzaçebi, Türkiye'nin, 1876'daki Kanun-i Esasi uygulamasından bu yana, bütün anayasalarında parlamenter sistemi benimsediğine işaret ederek, 1982 Anayasası'nın, 1961 Anayasası'nın eksiklikleri dikkate alınarak, parlamenter sisteme bir başka bakış açısı getirdiğini söyledi. Hamzaçebi, ''Bu anayasa da bugün tartışılıyor, bunun parlamenter sistem açısından eksik ve yanlış bir model olduğunu konuşuyoruz. CHP olarak da görüşümüz budur. Buradaki cumhurbaşkanı tarifi de doğru değildir. Parlamenter sistemde, cumhurbaşkanı değil, başbakan daha güçlüdür. Cumhurbaşkanının sorumsuzluğu vardır, bu makam denge makamıdır. Cumhurbaşkanlığının, bu çerçevede yapılandırılması gerekir'' görüşünü ifade etti.
Türkiye'nin tartışması gerekenin başkanlık sistemi olmadığını ifade eden Hamzaçebi, Türkiye'nin, parlamenter sistemden vazgeçmemesi gerektiğini söyledi.
Hamzaçebi, parlamenter sistemde bir yanlışlık, tıkanma varsa, hükümet sistemi işlemiyorsa, yasalarla, yasa değişikliğiyle bunlar aşılamıyorsa, Türkiye'nin başkanlık sistemini gündemine alabileceğini belirterek, ''Ama böyle bir tablo yok. Bugüne kadarki bütün tecrübelerde sistemin eksiklikleri giderilmeye çalışıldı. Sistemde gene eksiklik olabilir, ki vardır. Cumhurbaşkanına, çok fazla yetki veren bir parlamenter sistemde, olmaması gereken yetkilere sahip olması, bugünkü sistemin eksikliğidir. Bunun çözümü, başkanlık sistemine adım atmak değil, tam tersine buradan geriye gidip, parlamenter sisteme sahip çıkmak, sarılmaktır. Cumhurbaşkanını daha sembolik yetkilere sahip, bir denge kurumu olarak tanımlamaktır'' görüşünü savundu.
Bir gazetecinin, ''Başbakan'ın Çankaya Köşkü formülüyle bu öneri paralellik arz ediyor mu?'' sorusuna Hamzaçebi, ''Kendilerine sormak gerekir. Çankaya Köşkü'ne kimin çıkacağını, şimdiden hiç kimse tahmin edemez. Cumhurbaşkanlığı seçimleri, bugünkü gibi olur da iki turlu yapılacaksa, cumhurbaşkanlığı makamına oturacak kişi, toplumun tamamını kucaklayacak bir kişi olacaktır. AK Parti'nin bugünkü açıklamaları, açılımları, onların toplumun tamamını kucaklayacak bir profili, cumhurbaşkanı adayı olarak çıkarmaya yetmemektedir'' karşılığını verdi.
AA
Kaynak: Diyarbakır Söz