Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, ABD'li yetkililerin Türkiye'yi ziyaretleri ile özellikle Suriye'de bazı görüş ayrılıklarımızın giderilmeye başladığının, FETÖ konusunda olumlu adımlar atılmasına imkan sağlayacak birtakım görüş yakınlaşmalarının başladığının da işaretidir" dedi. Bakanlar Kurulu'nda görüşülen konulara ilişkin konuşan Kurtulmuş'un açıklamalarının satır başları şöyle:
Dışişleri Bakanımız bölgesel gelişmeleri, hem şehir bazında, hem bölgeler bazında hem de genel olarak siyasi perspektif açısından değerlendirmiş. Komşu ülkelerin temsilcileriyle yapılan görüşmeler masaya yatırılmış, Türkiye'nin dış politikasına etkileri üzerinde durulmuştur
Suriyeli çocukların eğitim alanına alınmasıyla ilgili çalışmalar gözden geçirildi. Okul öncesi zorunlu eğitimin bütün çocukları kapsayacak şekilde yeniden ele alınması ifade edildi. Beşinci sınıflarda müfredatla ilgili bilgi verildi. Üç ana konu gözden geçirildi.
"80 MİLYONLUK TÜRKİYE Mİ, BİRKAÇ BİN MİLİTANA SAHİP PYD Mİ?"
ABD ile Suriye'de bazı görüş ayrılıklarının giderilmeye başlandığı, FETÖ konusunda olumlu adımlar atılmasına neden olacak yaklaşımlar olduğu doğrudur. Bizim ABD ile çok uzun yıllara dayalı müttefiklik ilişkimiz var. Ayrıca bu bölgede yakın zamanlardaki teröre karşı mücadelede iş birliğimiz var. Yeni yönetimle beraber ilişkilerin iyileşmesini bekliyoruz. Sahada PYD'ye verdikleri desteği sonlandırmaları. Yapılacak operasyonlarda PYD ile değil yerli unsurlarla, ılımlı unsurlarla operasyon yapmalarını arzu ediyoruz. 80 milyonluk Türkiye mi, birkaç bin militana sahip PYD mi? İkincisi ise FETÖ'yü iade etmeleridir. Bütün bu görüşmelerde bunun iadesi gündeme geldi. Sadece Gülen'in değil, bu örgütle bağlantılı olan ve ABD'ye kaçmış kişilerin de iadesi üzerinde durulmaktadır. Bu ulusal güvenlik meselesidir.
PYD'Yİ DEAŞ KADAR TEHLİKELİ GÖRÜYORUZ"
Güvenlikle ilgili olarak en iyi senaryodan en kötüsüne kadar gözden geçirirsiniz. Siz bunları yaparken sahada yeni gelişmeler olur. Şu an konuştuğumuz şartlar bile birkaç saat sonra değişebilir. Baştan beri söylediğimiz Rakka, Musul, Cerablus, Halep hepsi dahil olmak üzere, bu şehirlerin kurtarılması operasyonlarını bu şehirde yaşayan insanlarla yapmaktır. Bir terör örgütünü Rakka'dan çıkartırken yerine başka bir örgütü ikame etmenin yanlış olacağını ifade ediyoruz. Başından beri tutumumuz budur. Türkiye DEAŞ'tan rahatsız olmaktadır, aynı şekilde PYD-YPG güçlerinin PKK ile Türkiye'ye yapmış olduğu saldırıları bilmekteyiz. PYD'yi de DEAŞ kadar tehlikeli görüyoruz. Bunu bütün dostlarımız biliyor. Zaman zaman yürüttüğümüz operasyonlarda desteklerini arttıyorlar. Ama bizim Türkiye olarak bizim dışımızdaki ülkeler ne yaparsa yapsın terör örgütlerine karşı eşit mesafede durma pozisyonumuz değişmeyecektir. Ayrıca Türkiye Fırat Kalkanı sırasına çok önemli bir örneği de uluslararası camiaya sundu. İşte Cerablus örneği. O şehirleri kurtarırken ılımlı muhalif unsurlarını destekleyelim, operasyonun ana gücü bunlar olsun kendi şehirlerini kurtarsınlar, sonra o halk gelsin yerleşsin, biz de destek verelim"
"POZİSYONUMUZ ÇOK AÇIK"
El Bab'daki operasyonda da sona gelinmek üzere. Aşağı yukarı TSK'nın desteklediği Özgür Suriye Ordusu güçleri şehrin bütününe hakim olmuştur. Ama dikkat ve titizlikle devam ediyoruz. Çünkü DEAŞ'ın olası birtakım intihar saldırılarının ortaya çıkması muhtemeldir. Bunlara karşı da TSK da ÖSO unsurları da son derece titiz şekilde operasyonun temizleme faslını sürdürüyor. En kısa zamanda bütünüyle temizlenince insanlar gelecektir. Aynı modeli Rakka'da kullanalım diyoruz. O şehrin ahalisinden oluşan unsurlar desteklensin. Orası DEAŞ'tan temizlensin, temizlendikten sonra başka terör örgütüne teslim edilmesin. Pozisyonumuz çok açık. Bu görüşmeler çerçevesinde sonuç alınırsa buna göre hareket ederiz.
"TERÖR ÖRGÜTLERİNİ BÖLGEDEN AYIKLAYACAĞIZ"
Operayonların her birisi Türkiye'nin kendi sınırlarını korumaya yönelik operasyonlar. Şurayı bitirelim, öbür tarafa gidelim diye bir şey değil. Tabi ki planlaması olacak ama şu gün şurada bu dediğiniz şeyler sahada birebir olmayabilir. Sahanın gerektirdiği şekilde, bizim mümkünse hiç kayıp vermememizi sağlayacak şekilde yapılıyor. Böylece yolumuza devam ediyoruz. İnşallah sonuç alacağız. Terör örgütlerini bölgeden ayıklayacağız.
RAKKA'NIN ÜSSÜ İNCİRLİK Mİ?
Önce ortaya Türkiye ve ABD tarafının Rakka ile ilgili bir ortak eylem planı olmalıdır. Ortak bakış açısı, ortak eylem planını ortaya koyar. Bu planın gerçekleşmesi için nerede nasıl hareket edileceği son kısımdır. Türkiye şu an orada değil.
İMAMLARA CASUSLUK SUÇLAMASI
Ümit ediyoruz ki görüşmelerden sonra Alman makamları bu yanlış uygulamaları sonlandırır. Türkiye'nin hiçbir din görevlisi yada DİTİP'in hiçbir mensubu ajan değildir. Avrupa'da yükselen yabancı düşmanlığna karşı Alman siyasetçilerin uyanık olması lazım. Avrupa'da seçimin olması yabancı düşmanlığını, Türk düşmanlığını hem de genel olarak göçmen düşmanlığını arttırıyor. Avrupa için en büyük tehlike artık rap rap ayak seslerini duyduğumuz yeni faşizmin yükseliş sesleridir. Faşizm dalgasının Avrupa'yı kuşatmaması için Avrupa'nın yabancılarla barış içerisinde yaşayabilmeyi sürdürmesi gerekiyor. Bunun için yurt dışındaki milyonlarca Türk vatandaşının varlığı garantidir.
İŞADAMLARININ İSTİHDAM SÖZÜ
İstihdam seferberliği milli bir seferberliktir. Bütün işadamı arkadaşlarımızın en az bizim kadar bu konuya hassasiyetle eğileceklerini düşünüyorum. Sadece işsiz olan vatandaşlara iş verme meselesi değil. Bu adımla ilgili verilen sözler de defterlere yazıldı. Takip edilecek. Teşvik etmek için bu işadamları takip edilecek. Ve inşallah sonuç alacağız. Sayın cumhurbaşkanı bu odaların yarışa katılmaları için teşvik ediyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz