Diyarbakır’da yaklaşık 17 yıldır kamu kurumunda çalışan ve şu an Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Diyarbakır 8. Bölge Müdürlüğünde Bölge Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Dr. Yunus Vuran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderlik vasfından esinlenerek “Karizmatik Liderlik” adlı kitabını yazdı.
Bu kitap dahilinde; kamu kurumlarında görev yapan memurlar ile idareciler arasındaki verimliliği arttıran, aidiyet duygusunu ifade eden ve her bir çalışanın kendi yöneticisini karizmatik lider algısıyla, algılayıp algılamadığını ölçen bu kitap, kamu kurumlarında görev yapan 600 kamu görevlisi ile yapılan anketler sonucuyla, Dr. Vuran tarafından yazıldı.
ERDOĞAN’IN KARİZMATİK LİDERLİĞİ
Gaziantep’te özel bir üniversitede yapmış olduğu doktora tezinde Karizmatik Liderlik kitabını konu edinen Vuran, karizmatik liderlik denince Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın akıllara geldiğini ifade etti. Vuran, “Karizmatik liderlik özellikleri olarak Recep Tayyip Erdoğan konulu bir makalemiz vardı. Bunu makalemizi 2019 yılında yazdık ve uluslararası hakem heyetli bir dergide yayınlandı. Bu makalemize ilişkin olumlu yönde övgüler de aldık. Çünkü Cumhurbaşkanımızı sadece AK Parti’nin Genel Başkanı veya Cumhurbaşkanı sıfatıyla görmememiz lazım. Cumhurbaşkanımız, sahip olduğu meziyetlerle beraber, ülkemizin siyaset tarihine damga vurmuş bir liderdir. Ülkemizin yarınlarını inşa etmiş ve beraber çalışmış olduğu dava arkadaşlarıyla kimsesizlerin kimsesizi olmuş, öksüzlerin babası olmuş ve İslam dünyasının adeta bir halifesi niteliğinde İslam coğrafyası tarafından kabul edilmiş bir liderden bahsediyoruz” dedi.
LİDERLERİN VÜCUT DİLLERİ
Karizmatik liderlik özellikleri denilince; karizma kavramından kasıt, bir kişinin görev yapmış olduğu siyaset mecrasında veya bir kamu kurumunda giyiminden tutun kuşamına kadar, söylemlerinden, duruşuna, beden diline, el ve yüz mimiklerinden vurgularına kadar her anlamda sergilemiş olduğu tutumları karizma kavramı içerisinde nitelendirebildiklerini aktaran Dr. Vuran, “Liderlik de insanların yaratılış tarihi kadar eski bir kavramdır. Çünkü insanlar toplumsal olarak toplum hayatının vazgeçilmez birer parçasıdır. İnsanların bir araya gelmesiyle beraber tarihsel süreçte, bu insanlar arasında bir yönetim kavramı ihtiyacı meydana gelmiştir. Bu yönetim ihtiyacını giderecek olan liderlere de ihtiyaç vardır. Günümüzde akademik anlamda baktığımız zaman, birden fazla liderlik türüyle karşı karşıya kalmaktayız. Bizim ülkemizde de damga vurmuş olan liderlik kavramı daha çok karizmatik liderlik kavramıdır. Biz de bundan esinlenerek, ülkemize çok büyük hizmetlerde bulunmuş Recep Tayyip Erdoğan’ın karizmatik liderliğinden yola çıkarak, keyifli bir makale yazdık diyebiliriz” şeklinde konuştu.
Dr. Vuran, sözlerine şöyle devam etti:
ERDOĞAN’IN ÖZELLİKLERİ NEDİR
“Ben bu ülkenin, bu bölgenin bir evladı olarak, Cumhurbaşkanımızın özelliklerinden, söylemlerinden, yeri geldiği zaman bir baba şefkatiyle ağlamasından tutun, yeri geldiği zaman küresel diplomaside ülkemizin, ümmetin, hakkını ve hukukunu savunarak, masaya yumruğunu vurur tarzda bir liderimizi fark ettim. Bu noktada tabi ki gençlerimizin içerisinde de, Cumhurbaşkanımızın özelliklerinden esinlenen, onu kendisine örnek alan gençlerimiz tabi ki de vardır. Fakat meyve veren ağaç taşlanır diye bir talihsiz durumda vardır. Maalesef bu hep böyle olmuştur. Bu kitabı yazdığım zaman doktora tezimde zaten açıklamıştım.”
Tezinin konusu, karizmatik liderliğin iş tatminine etkisindeki lider-takipçi etkileşimiyle, örgüsel vatandaşlık davranışının rolü konulu bir doktora tezi olduğuna değinen Vuran, sözlerini şöyle tamamladı:
İNSANİ DEĞERLER ÖNEMLİ
“Bu tezi hazırladığımız zaman bizzat kendimde dahil, insani değerler bakımından yönetim anlayışı bakımından yöneticilik ilkeleri bakımından noksanlıklarımın farkına vardım diyebilirim. Bunu kamu kurumlarında çalışan 600 ün üzerinde anket uygulamasıyla, her bir kamu çalışanı arkadaşımızın, görev yaptığı kurumun yöneticileriyle aralarındaki ilişkileri ölçtük. Bunların neticesinde, personellerin kuruma duyurmuş olduğu, aidiyet duygularını rakamsal olarak ölçtük. Bunun neticesinde de kurumun bireysel anlamda başlayıp kolektif bir başarı ve uyuma kadar nasıl gelindiğini, akademik anlamda ifade etmeye çalıştık. Okuyan her kesimden ricam, bu ve bunun gibi her alanda yazılmış akademik makalelerden yararlanmalarıdır. Bir insan ancak okuyarak bir şeyleri öğrenebilir. Biz okumadan, öğrenmeden, araştırmadan sadece çok gezerek bir şeyleri öğrenemeyiz.”
Kaynak: Diyarbakır Söz