Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine geldiğimizde; bizden 1, 2, 3 önceki hatta çok daha önceki dönmelerden kalma personel vardı. Çalışan, birikimi ve gayretiyle bulunduğu yeri hak eden hiç kimseye dokunmadım, hiç kimseyi yerinden, ekmeğinden, aşından etmedik. Ne personelle, ne araçlarla, ne de başka şeylerle uğraştık" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Büyükşehir Belediye Başkanları ile bir araya geldi. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın mazereti nedeniyle katılmadığı toplantıya tüm Büyükşehir Belediye Başkanları katıldı. Toplantıda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ile Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu üyeleri de yer aldı.
Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’ndan ise Bakan Yardımcıları toplantıya katıldı.
'HERKESİN BELEDİYE BAŞKANI'
Toplantının açılışında konuşan Erdoğan, çok partili hayata geçilen 1946'dan beri Türkiye’de gerçekleşen her seçimin demokrasi şöleni havasında yapıldığını, 31 Mart 2019 mahalli idareler seçimlerinin de aynı coşkuyla tamamlandığını kaydetti. Türkiye'ye yöneltilen eleştirilere verilecek en büyük cevabın; Türkiye’de hemen hemen her vatandaşın içinde yer aldığı bu geniş demokrasi tablosu olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Seçim sürecindeki rekabeti meydanlarda bırakan, milletimizin sandıktan çıkan iradesine herkesin teslim olduğu bu güzel manzara; geleceğimizin en büyük teminatıdır. 31 Mart seçiminde elde ettiğiniz başarılardan dolayı; her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyor, muvaffakiyetler diliyorum. Seçildiğiniz gün itibarıyla artık size oy versin, vermesin şehrinizdeki herkesin belediye başkanı olarak görev yaptığınıza, yapacağınıza inanıyorum. Biz de milletin teveccühüyle görev alan tüm belediye başkanlarımıza aynı samimiyet ve hüsnüniyetle yaklaşıyoruz. Gördüğünüz gibi şu anda tüm Bakanlarımız sizlerin sorularına cevap vermek, taleplerinizle ilgili değerlendirmeleri yapmak üzere burada bizimle beraber. Bütün bu sorular kayda alınmak suretiyle bunların üzerinde bakanlarımız gerekli çalışmaları yapacaklar. Aynı şekilde ilgili politika kurulu üyelerimiz de buradadır" dedi.
'MİLLETİMİZİN BİZDEN İSTEDİĞİ GÖRÜNTÜ BU'
Türkiye’nin birliğe, beraberliğe, kardeşliğe en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde Beştepe’de ortaya konulan fotoğrafın çok önemli olduğuna işaret eden Erdoğan, "Siyasi olarak elbette farkı görüşlere ve duruşlara sahip olabiliriz, ama ülkemizin ve milletimizin ali çıkarları söz konusu olduğunda, birlikte hareket edebilme erdemini gösterebileceğimize inanıyorum. Özellikle de terörle, terör örgütleriyle, hukuksuzlukla arasına mesafe koymayı başarmış belediye başkanlarımızla birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum. Her fırsatta 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ derken tam da şu anda buradaki manzarayı ifade etmek istiyorum. Milletimizin de bizden istediği görüntünün bu olduğuna eminim" dedi.
'HİÇBİR BAŞKANIN PARTİSİNE BAKMADIK'
Belediye başkanlığından gelme bir siyasetçi olduğuna vurgu yapan Erdoğan, "1994 yılında kazandığım İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına bugüne kadar hep iftihar duyduğum ve ömrüm boyunca gururla yad edeceğim bir vazife olarak baktım. Belediye başkanlığımızın ardından üstlendiğimiz Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı görevleriyle masanın her iki tarafında da bulunmuş oldum. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile devletin başı olma sıfatı yanında; yürütmenin de temsilcisi konumuna gelmiş bulunuyoruz. Sizlerin her biriyle şehirlerimizin sıkıntıları, beklentileri, çözüm yolları ve yatırımları konusunda yakın mesai içinde olmamızın gereğine inanıyorum. Vicdan sahibi herkes kabul edecektir ki; 11 yıllık Başbakanlık ve 5 yılı aşan Cumhurbaşkanlığı görevlerimiz süresince, hizmet söz konusu olduğunda hiçbir başkanın partisine bakmadık. İzmir’den Van’a, Eskişehir’den Hatay’a, Muğla’dan Mardin’e kadar hangi şehrimizin ne tür yatırıma ihtiyacı varsa, hepsine altyapısıyla, üstyapısıyla gerekli desteği verdik" şeklinde konuştu.
'BELEDİYELERİMİZİN TAMAMININ DURUMUNU YAKINDAN BİLİYORUZ'
Kendisine karşı aleni husumet içine girmeyen, nezaketi ve insani mesafeyi koruyan tüm belediye başkanlarıyla çalıştığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyasi çekişmelerin geçici, buna karşılık ülkemize ve şehirlerimize yapılan hizmetlerin kalıcı olduğu gerçeğini hiç unutmadık. Bundan sonra da aynı anlayışla hareket edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Cumhurbaşkanı olarak, ülkemizin tüm kurumları ve meseleleri gibi büyükşehir belediyelerimizin durumlarını da yakından izliyorum. Sık sık, yaptığım il ziyaretleri sırasında, belediyelerimizle ilgileniyor, yürütülen çalışmaları ve sıkıntıları doğrudan kaynağında tespit ediyorum. Dolayısıyla parti ayrımı olmaksızın belediyelerimizin tamamının durumunu yakından biliyoruz. Neredeyse tüm belediyelerimiz mali sıkıntı yaşıyor. Belediyelerin bugün içinde bulunduğu durumun; sistemden de uygulamadan da kaynaklanan sebepleri var. Bu ülke 81 vilayetinin tamamıyla hepimizin olduğuna göre, bu sorunların tespiti ve çözüm yollarının bulunması da, bizlerin ortak sorumluluğudur" açıklamasında bulundu.
'SİYASETİ KAOTİK YAPIDAN KURTARMAK İÇİN ÇOK ÇABA SARF ETTİK’
Erdoğan, belediyelerin sorunlarının üstesinden gelinebileceğine dikkat çekerek, "Kanun değişikliği gereken konuları Meclis'te, Kararname gereken konuları Cumhurbaşkanlığı'nda, diğer idari düzenlemeleri ilgili kurumlarımızda çalışabiliriz. Önemli olan bu sürece, tüm belediye başkanlarımızın ve elbette partilerinin samimi destek vermesidir. Türkiye için 81 ilimizin tamamı için, bu işbirliği zeminini oluşturup, işletmeliyiz. Biz ülkemizi yönetme sorumluluğu üstlendiğimiz dönem boyunca, siyasetimizin iklimini daha önceki 30 yıllık dönem boyunca içinde bulunduğu kaotik yapıdan kurtarmak için çok çaba sarf ettik. Ülkenin ve milletin menfaati söz konusu olduğunda toplumumuzun farklı kesimlerini aynı ortak paydada buluşturmak için gerçekten samimi gayret gösterdik. İnşallah Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin en büyük katkısı siyasetin uzlaşma ve kucaklaşmaya dayalı yapıya kalıcı şekilde kavuşması olacaktır" dedi.
'VİCDAN YARALAYICI HABERLERE RASTLIYORUZ'
Bugünkü toplantının, hedeflenen demokratik uzlaşmanın ilk adımı olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Eskiler 'el işler dil övünür' derler. Hepimizin bulunduğu yerler, polemik siyaseti değil, eser siyaseti üretme makamlarıdır. Çalışmadan, çabalamadan, eser vermeden yapılan siyaset; şehirlerimize ve insanlarımıza vakit kaybettirmekten, ülkemizin enerjisini ve imkanlarını heba etmekten öte bir işe yaramaz. Belediye başkanlarının görevi, devri sabık peşinde koşmak değil; şehirlerine en güzel, en kalıcı, en verimli hizmetleri getirmek için çalışmaktır. Medyada her gün çeşitli şehirlerimizdeki belediyelerle ilgili sendika değiştirme baskısından, işten atmalara envai türden tehditlere kadar pek çok vicdan yaralayıcı haberlere rastlıyoruz. Unutmayınız; kağıt üzerinde bir toplam olarak önünüze gelen personel sayısındaki her rakam, bir insana ve onun etrafında şekillenen daha geniş bir hayata tekabül ediyor. Belediye başkanlarının kurumlarını yönetme tasarrufu, emekleriyle ekmek paralarını kazanma peşindeki insanların hayatlarını diledikleri gibi alt üst edebilecekleri anlamına gelmiyor. Kapının önüne konan, canları yanan, yuvaları başlarına yıkılan insanların ahı üzerinde ne siyaset, ne hizmet bina edilebilir. Kamunun diğer tüm kurumları gibi belediyeler de çeşitli statülerde çalışan personelin de tamamına, hakka, hukuku, adalete ve elbette vicdana uygun şekilde davranılması şarttır."
'NE PERSONELLE NE DE ARAÇLARLA UĞRAŞTIK'
Birkaç kötü örnek bahane edilerek, yüzlerce, binlerce kişinin ekmeğiyle oynanmasının, hakka, hukuka, adalete ve insanlığa sığmayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"İşte sırf bu sebeple keyfi uygulamalara maruz kalmamaları için, tüm kamuda sayıları milyonu bulan taşeron şirketler üzerinde işçileri sözleşmeli statüyle kadroya geçirdik, sebebi buydu. Buna rağmen son aylarda bazı belediyelerimizde yaşanan hadiseleri üzüntüyle takip ediyoruz. Biz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine geldiğimizde; bizden bir, iki, üç önceki hatta çok daha önceki dönmelerden kalma personel vardı. Çalışan, birikimi ve gayretiyle bulunduğu yeri hak eden hiç kimseye dokunmadım, hiç kimseyi yerinden, ekmeğinden, aşından etmedik. Göreve geldiğimizde, kendimizi şehrin üzerine kabus gibi çökmüş devasa sorunlarla ve en az onlar kadar büyük bir borç yüküyle karşı karşıya bulduk. Şayet derdimiz hizmet etmekse, eser ortaya koymaksa, şehrimize de deruni aşkla bağlıysak, çözülemeyecek hiçbir mesele yoktur. Biz de teker teker her meseleyi çözüm yoluna koyarken, borçlarımızı da sabırla ödedik, ne personelle ne araçlarla ne de başka şeylerle uğraştık. Tüm vaktimizi ve imkanları doğrudan şehrin sorunlarını, halkın sıkıntılarının çözümüne teksif ettik. Üstlendiğimiz diğer görevlerde de bu çizgiden sapmadık. Tüm belediye başkanlarımızdan da aynı hassasiyeti bekliyoruz. Şehirlerinize ve oralarda yaşayanlara yapacağınız tüm hayırlı çalışmalarda yanınızda olacağımı tekrar tekrar ifade ediyorum."
Erdoğan, konuşmasının ardından şehirlerinin sorunlarını anlatmaları için söze Büyükşehir Belediye Başkanlarına bıraktı.
Kaynak: Diyarbakır Söz