Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
Kayıplara uğrarken terör örgütlerine de çok büyük zaiyatlar verdirdik. Örgütün kaybı 9500'ü buldu. Bunların arasında örgütün eli kanlı mensupları da bulunuyor. Hiçbir şehidimizin kanını yerde bırakmadık. Hiçbir ihaneti cezasız bırakmayacağız. Yaşadığımız dönem en az İstiklal Harbi kadar önemlidir, kritiktir.
YENİ BİR SEVR TEHDİTİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ
Bugün hem bölgemiz hem ülkemiz üzerinde çok sinsi ve alçak oyunlar oynanıyor. üst akıl dediğimiz şey her gün yeni şeytani planlarla ortaya çıkıyor. Şu gerçeğin farkındayız. Bu bir güç savaşıdır. Bu bir güç yarışıdır. Bizim insanımız zor oyunu bozar. Yaşadığımız bu dönem en az İstiklal harbi kadar zordur. Bugün adı konuşmamış bir Sevr tehditidi ile karşı karşıyayız.
KİMSE O PAÇAVRALARA BAYRAK DEMESİN
Geçtiğimizi 14 yılda kat ettiğimiz mesafe olmasaydı bu saldırılara böyle cevap vermezdik. Şu tarihi gerçeği hiç unutmuyoruz. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Biz bin yıl önce bu toprakları kendimize vatan yapmaya karar verdiğimizden beri bu iradenin bedelini ödüyoruz. Tek vatan, tek millet, tek bayrak. Bizim tek bayrağımız var kimse o paçavraları bize bayrak diye yedirmeye çalışmasın.Eğer bu dört direği sağlam tutamazsak emin olun gök kubbeyi başımıza yıkarlar. Ey muhtar kardeşlerim bu ülkenin 80 milyon ferdine soruyorum bizim bu topraklardan başaka gidecek vatanımız var mı? Şahsen benim yok.
BU BİZİM NAMUS BORCUMUZ
Bizim tek karış toprağımıza göz dikenlerin gözünü oymak bizim namus borcumuzdur. Ülkemizi viraneye çevirmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Halep'te bu yaptılar ama bizim vatanımızda başaramayacaklar. Birileri sömürgecilik adına, petrol adına insanlığını kaybedebilir, biz kaybetmeyeceğiz. Biz vicdanımızın sesini dinlemeye devam edeceğiz.
YENİ BİR AHİTLEŞMEYE GİTMEMİZ ŞART
Millet olarak yeni bir ahitleşmeye gitmemiz şart. Gün çatışma günü, husumet günü değildir. Eğer birliğimizi, beraberliğimizi güçlendirmezsek, hiç birimiz yarınlarımıza güvenle bakamayız. hepimiz aynı gemideysek bu gemiye yapılan her saldırı hepimize yapılmıştır. Geldiğimiz noktada artık savunma durumunda değiliz, madem bize saldırılar yapılıyor bizim de misli ile cevap vermemiz gerekir. Mücadeleyi sadece güvenlik güçlerine bırakamayız. Milletçe cevap vermek zorundayız.
MİLLİ BİR SEFERBERLİK İLAN EDİYORUM
Buradan tüm vatandaşlarımıza sesleniyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletinin başı olarak PKK'sı ile FETÖ'sü ile, DAEŞ'i ile tüm terör örgütlerine karşı mücadele için milli bir seferberlik ilan ediyorum. Her kim bu örgütlerin elemanlarıyla ilgili bir şey görürse hemen güvenlik güçlerine bilgi vermelidir. Terör örgütlerinin meselesi bir davayı savunma meselesi değildir. Tek mesele Türkiye'yi bölgedeki diğer ülkelerde olduğu gibi yakıp yok etmektir. Terörle mücadelede bizi eleştirenlerin kendisi terörle karşı karşıya kaldıklarını ne yaptıklarını biliyoruz.
GÜVENLİK GÜÇLERİNE ÇAĞRI: YETKİNİZİ SONUNA KADAR KULLANIN
Her terörist 80 milyonun tamamının düşmanıdır. Güvenlik güçlerine sesleniyorum. Terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı devletiniz de milletiniz de sizin yanınızdadır. Yetkilerinizi sonuna kadar kullanmaktan asla çekinmeyin. Muhtarlarımıza da görev düşüyor. Hangi evde kim var kim yok bunu bilmelisiniz. Zaten bir muhtar bunu bilmiyorsa görevini tam olarak yapamıyordur. Bunlar güvenlik güçlerine bildirilmelidir.
Kaynak: Diyarbakır Söz