Erdoğan: Kılıçdaroğlu'nu kimse kimliği üzerinden bir ithama maruz bırakmadı

Ramazan Bayramı'nın son günü Sakarya'da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik açıklamalarda bulundu.

Erdoğan: Kılıçdaroğlu'nu kimse kimliği üzerinden bir ithama maruz bırakmadı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya'da Akyazı Recep Tayyip Erdoğan Spor Kompleksi Açılış Töreni'nde konuştu. Muhalefeti hedef alan Erdoğan, "Bay bay Kemal'in bu tür vaatleri var mı? Londra'daki tefecilerden 300 milyar dolar getirecekmiş" dedi.  Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle oldu:

5 YIL İÇİNDE İSTANBUL'DAKİ RİSKLİ YAPILARIN TÜMÜNÜ YENİLEMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ: 

Milletimizin Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramını kutluyorum. Sakarya'nın insanı Sait Faik, 'Bir insanı sevmekle başlar her şey' diyor. Biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Bu yıl Ramazan ayını ve bayramı 6 Şubat'taki depremler nedeniyle buruk karşıladık. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızı asla yalnız bırakmadık. Dün de oradaydık. Birileri turist olarak gidiyor ama biz iş yapmaya gidiyoruz. 1999 yılındaki depremin acı hatıraları da yüreklerimizde hâlâ tazedir. Türkiye bugün 1999'a göre her bakımdan fersah fersah ileride bir ülke olarak 6 Şubat depremlerinin yaralarını daha hızlı sarıyor. Muhtemel bir depremde, en büyük tehditle karşı karşıya olan İstanbul'dan başlayarak tarihi bir dönüşüm kampanyası başlatıyoruz. İstanbul'da riskli konutunu dönüştürmek isteyen vatandaşlarımıza, dönüşüm bedelinin yarısını hibe olarak veriyor, kalan yarısına da çok uygun şartlarda borçlanma imkanı getiriyoruz. İnşallah her yıl 300 bin konutu bu şekilde dönüştürerek, 5 yıl içinde İstanbul'daki riskli yapıların tümünü yenilemeyi hedefliyoruz. Ülkemizin tamamındaki riskli yapıları dönüştürecek çalışmaları da elbette ihmal etmiyoruz. Huzur olmadan, emniyet olmadan, istikrar olmadan, yatırım olmadan, üretim olmadan, kalkınma olmadan geleceğimize nasıl güvenle bakabiliriz? Bizim milletimize en büyük vaadimiz işte budur.

SELO'YU ÇIKARACAKMIŞ: 

Bay bay Kemal'in bu tür vaatleri var mı? Hak getire. Bol bol yalan. Londra'daki tefecilerden 300 milyar dolar getirecekmiş veya getirmiş. Eroin, esrar kaçakçılarının paralarını buraya getirecekmiş. Düşünebiliyor musunuz? Bay bay Kemal'in işi ya Kandil'deki teröristlerle, bu teröristlerin parlamentodaki uzantılarıyla. Sormak lazım bu CHP'li kardeşlerime, yahu bu adamın parlamento odasında niçin PKK'nın uzantılarıyla görüşüyor? Niçin genel merkezinde görüşemiyor? Acaba o kapalı kapılar arkasında ne görüştü, ne yaptı? Açıkla. Açıklayamaz. Ne diyorlar? Diyarbakır'da 51 vatandaşımızın ölümüne neden olan Selo'yu çıkaracakmış. Ne diyor? Teröristbaşı Öcalan'ı çıkaracakmış. Bu ülke, terör devleti değildir. Türkiye asla bu terör örgütlerinin oyuncağı değildir. Peki, bay bay Kemal bunları söylerken bayan Meral ne söylüyor? Aykırı bir ifadesi var mı? 'Ya ne diyorsun sen ortak?' diyor mu? Bu 7'li masa iyice dağıttı. Şimdi, bu 7'li masayı benim Sakaryalı kardeşlerim Akyazılı kardeşlerim inanıyorum 14 Mayıs'ta da siz dağıtacaksınız.

BU İNSANLAR DURUP DURURKEN ORAYA GELMEDİ: Son 1 hafta, 10 günde TCG Anadolu uçak gemimizi nereye uğurlayacağız, biliyor musunuz? İzmir'e. Şöyle 1 hafta-10 gün de İzmir'de kalmasında fayda var. Ne anlama geliyor, herhalde anladınız değil mi? Fazla teferruatına girmeyeyim. İnşallah oradan farklı mesajlar vereceğiz TCG Anadolu'yla. TCG Anadolu'ya 'maket gemi' diyen bu 7'li masanın mensuplarına en güzel cevabı şu ana kadar bu gemimizi ziyaret eden 70 bin-80 bin kişi verdi. Bu insanlar durup dururken oraya gelmedi. Saatlerce kuyrukta beklediler. Neden? Bu muhteşem eseri görmek için. Bu tabii bunları rahatsız edecek. Şimdi bugün, burayı bir tarih özdeşi haline getirdik. Ne yapacağız? Arifiye'de bugün Altay tankımızı Silahlı Kuvvetlerimize teslim edeceğiz. Allah'a hamdolsun sonunda onu da yaptık. Bugüne kadar ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma altyapısı üzerinde Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme sözüyle bir kez daha karşınızdayız.

EV KADINLARIMIZIN EMEKLİLİĞİNE PRİMLERİN ÜÇTE BİRİNİ ÖDEYEREK DESTEK VERECEĞİZ: 

Türkiye'nin zenginliklerini, milletimizin her bir ferdinin günlük hayatına yansıtma kararlılığımızın bir diğer önemli işareti olarak şimdi ne kuruyoruz biliyor musunuz? Anneler, gençler; Aile ve Gençlik Bankasını kuruyoruz. Bu ne demek? 'Kaynağını nereden bulacaksınız?' diyenlere cevap. Bay bay Kemal tefecilerden buluyor, eroinmanlardan buluyor, esrarkeşlerden buluyor. Biz kaynağını Karadeniz gazı gibi ülkemizin doğal zenginliklerinden alacak bu bankayla ne mi yapacağız? Aile kurumunu güçlendirecek pek çok çalışmanın finansmanını buradan temin edeceğiz. Norveç kendi doğal gazının, petrolünün belli bir oranını yüzde 25 gibi rezerv olarak kullanır ve gençliğine onu tahsis eder. Aynı benzerini de inşallah biz ülkemizde yapacağız. Ev kadınlarımızın emekliliğine, priminin üçte birini ödeyerek destek vereceğiz. Böylece isteyen her ev hanımımız oldukça kolay şartlarda emekli olarak kendi gelirine sahip olma imkanına kavuşacak. Gençlerimizin eğitiminden istihdamına, iş kurmasından evlenmesine, hayata başlarken attığı her adımda yanında olacağız. Üniversiteye yeni başlayan gençlerimize bir kez vergisiz cep telefonu ve bilgisayar alma hakkı tanıyacağız. Meslek öğrenerek hemen hayata atılmak isteyen gençlerimizin eğitimine ve işe başlamasına öncülük edeceğiz. Her haneden en az bir kişinin işe girmesini temin ederek gençlerimizin istihdamını kolaylaştıracağız. Kendi işini kurmak isteyen gençlerimize hibe ve kredi desteği sağlayacağız. Evlenecek gençlerimizin gönül huzuruyla yuvalarını kurabilmeleri için 2 yılı ödemesiz 48 ay vadeli 150 bin lira faizsiz kredi vereceğiz.

HEP 'HAYIR BİZ FAİZİ DÜŞÜRMEYE DEVAM EDECEĞİZ' DEDİM: 

Parayı yönetmek, finansmanı yönetmek böyle olur bay bay Kemal. Tefecilerden para alarak değil. Eğer tefecilerden para alma yolunu biz deneseydik 2013'te bu Bebecan var ya Davos'taydık. Davos'ta o zamanki IMF başkanıyla görüşme yapıyoruz. IMF başkanına dedim ki, 'Sen bizden alacağını, taksitlerini alıyor musun?' 'Alıyorum' dedi. Sene 2013. 'Bak dedim, Türkiye'yi sen yönetemezsin. Türkiye'yi ben yönetirim. Bu ülkenin başbakanı benim. Sen de taksitlerini alırsın' ve o zaman da Merkez Bankamızın döviz rezervi değerli kardeşlerim, 27,5 milyar dolar. Hamdolsun şimdi 122 milyar dolara çıktı. Bu ne demektir? 2013. IMF Türkiye'ye bir daha gelmedi. Kapıyı kapattık. Peki bu CHP'nin sözcüsü, İYİ Parti'nin aynı şekilde bir tane Merkez Bankası'ndan gelme adamı var. Bunların ikisi ne dediler? İlla IMF'den hükümet borçlanma yapmalı. Nerede yaptılar görüşmeleri? Otellerin gizli kapaklı arka kapılarında yaptılar. Peki biz bunları dinledik mi? O günden bugüne biz IMF'den bir kuruş aldık mı? Onlar bize faizi arttırmayı hep telkin ettiler. Ben ise hep 'Hayır biz faizi düşürmeye devam edeceğiz' dedim.

ENFLASYONLA MÜCADELE AÇIKLAMASI: 

Enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara düşürecek adımları kararlılıkla atmayı sürdürüyoruz. Bazı ürünlerde sıkıntılar yaşadık. Fahiş artışlar da oldu ama biz bunlara karşı da gereken tedbirleri alıyoruz, alacağız. Şunu çok açık, net söylüyorum: 14 Mayıs'tan sonra özellikle gıdada, bu çeşitli gıdalar olabilir, her türlü yanlış yola gidenlere yapacağımız yasal düzenlemelerle onlara da gereken dersi vereceğiz. Geçmişte bunu yaptık. Geçmişte yaptığımıza göre bugün de yaparız, yarın da yapacağız. Ama diğerlerinden farklı olarak biz bunları birbirinden ayrı görmüyoruz. Her kim ben bunları yapmadan 'Size ekmek vereceğim, para vereceğim.' diyorsa emin olun bunlar yalan söylüyorlar. İşte bunlardan bir tanesi bay bay Kemal'dir. Hayatı yalan. Ülkemizi sanayisiyle, teknolojisiyle, tarımıyla, enerjisiyle büyütmeden, milletimizin sofrasına koyduğu ekmeği büyütemeyiz. Savunma sanayi başta olmak üzere her alanda yüksek teknolojiye dayalı tasarım ve üretim çalışmalarına bu derece önem vermemizin sebebi, ekmeğimizi büyütebilmemizin yolunun oradan geçmesidir. 21 yıl boyunca biz bunun için çalıştık, çabaladık, mücadele ettik, engel aştık, eser ve hizmet siyaseti yaptık.

BİZİM DİNİMİZİN TEK ADI VAR, O DA İSLAM'DIR: 

Bizim Sünnilik, Alevilik, Şiilik diye bir dinimiz yok, bizim dinimizin tek adı var, o da İslam'dır, dini kimliğimizin tek bir adı var o da Müslümanlıktır. (Kılıçdaroğlu) Bu zata kimse inancını, mezhebini, meşrebini sormadı. Bu zatı kimse bu kimlikleri üzerinden herhangi bir ithama da maruz bırakmadı. Niçin yaşın 74'e geldikten sonra, birden bire mezhebi kimliğinle kamuoyunun huzuruna çıkma ihtiyacı duydun?

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler