Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenerek, "15 Temmuz gecesi F-16'lar, tankların karşısında yılmayan gençler vardı. Ama Kılıçdaroğlu sen neredeydin, Atatürk Havalimanı'nda kaçıyordun. Biz seninle Atatürk Havalimanı'nda buluşabilirdik ama yok. O yoktu. Neymiş. Bakırköy'e gitmiş. Destan yazan gençliği karşımda görüyorum, destan yazacak gençliği karşımda görüyorum. Milletimiz o gece can verdi ama namusunu çiğnetmedi" dedi.
Erdoğan, Suriye ve Irak'ta yaşananları hatırlatarak, "Yüzyıl önce Arapça konuşan, faaliyet gösterdiği yerin insanları gibi giyinen Lawrence vardı. Bugün de cübbeli, sakallı, hoca ve alim kılıklı modern Lawrenceler aynı şeyi yapıyor. Bir asır evvel Sykes ile Picot arasında yapılan gizli anlaşmalar vardı, bugün de kapalı kapılar arkasında süren kirli pazarlıklar var" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Abdi İpekçi Spor Salonu'nda 4. TÜGVA Gençlik Buluşması programında konuştu. Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"ADAM PROFESÖR AMA KİRACI"
"Bugün siz genç kardeşlerimle bir kez daha kucaklaşmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bugün burada bizleri bir araya getiren TÜGVA'ya teşekkür ediyorum. Kurulduğu günden beri TÜGVA'yı çok yakından takip ediyorum. Adeta kendisiyle yarışıyor. 81 vilayetimizde tesis edilen temsilcilikle vatan sathının tamamında örgütleniyor.
Dünya üzerinde iyiye ve güzele dair ne varsa savunan bir neslin ülkemize, hatta bütün insanlığa kazandırılması için gayret gösteriyoruz. Bizim arzumuz bu ülke gençliğinin elinde molotofla, silahla değil; kalemle, bilgisayarla dolaşan bir nesil olmasıdır. Siz böyle bir neslin çekirdeğisiniz. Bu öyle bir gençlik olmalı ki, hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun okumalı, araştırmalı, sorgulamalı, zihnini birilerine kiraya vermemeli.
Adam profesör ama kiracı. Ondan bir şey olmaz. Onlarla ilgili Peyami Safa'nın bir tespiti var ama bu ifadeyi kullanmak istemem. Diploma avcılığı yapan değil; ilim ve hikmet peşinde koşan, ahlakı hayatına miğfer yapan bir nesil hayal ediyoruz. Pusulası olmayan aklın varacağı yer buhrandır.
Ülke ve bölge olarak kritik bir dönemden geçiyoruz. Sizler bu genç yaşınızda kimi zaman yürek yaralayıcı olsa da tarihin bu dönüm noktasına şahitlik ediyorsunuz. Kimi Avrupa ülkelerinin vicdanlarını nasıl iptal ettiklerini görüyoruz. Eşrefi mahlukat olan insana ruh katan ne kadar ilke varsa hepsinin içinin boşaltıldığı günler yaşıyoruz.
"MODERN LAWRENCELAR..."
DEAŞ ve YPG gibi örgütlerin, FETÖ gibi ihanet şebekelerinin en büyük zararı Müslümanlara verdiklerini görüyoruz. Bu katil sürüleri insanlık dışı eylemleriyle bölgemizin parçalanmasına taşeronluk yapıyorlar. Nasıl bir asır önce coğrafyamızdaki ülkemizin sınırları kanla, gözyaşıyla ve fitneyle çizilmişse bugün de aynısı terör şebekeleri üzerinden yapılmak isteniyor. Yüzyıl önce Arapça konuşan, faaliyet gösterdiği yerin insanları gibi giyinen Lawrence vardı. Bugün de cübbeli, sakallı, hoca ve alim kılıklı modern Lawrenceler aynı şeyi yapıyor. Bir asır evvel Sykes ile Picot arasında yapılan gizli anlaşmalar vardı, bugün de kapalı kapılar arkasında süren kirli pazarlıklar var.
Okuduklarınızın, seyrettiklerinizin, vahşet görüntülerinin sizleri karamsarlığa yönelttiğini biliyorum. Bizler Müslümanız, Allah'ın rahmetinden ümidimizi kesmeyeceğiz. Bizler zulüm ile yapılan binanın hiçbir zaman payidar olmayacağına şahit olmuş bir inancın mensuplarıyız. Bu tablo gönlünüzde ümit tomurcuklarının yeşermesine mani olmasın. Gecenin en karanlık olduğu an şafağın sökme anıdır. Umudunuzu yitirmeyin istikbal bizimdir.
Bizim atamız Sultan Alparslan, Osmangazi, Orhangazi, Fatihtir, Sultan Abdülhamiddir. Cumhuriyet bizim için yeni bir dönem değildir. Selçuklu, Osmanlı, Cumhuriyet bir devamdır. Düşmanlarımız bile Çanakkale'de şehit düşen askerlerimizi vakti gelmeden solan gül goncasına benzetmişlerdir.
"EY KILIÇDAROĞLU O GECE KAÇIYORDUN"
Ey Kılıçdaroğlu sen o 15'lileri gördün mü? 'Gazi Mustafa Kemal'in partisinin başıyım' diyorsun. Ne diyor Gazi Mustafa Kemal, 'Gençler geleceği sizlere emanet ediyorum' diyor. Çanakkale ayağında çarığı olmayan, üniforması olmayan, silahında mermisi olmayan genç Mehmetçiklerin savaşıydı. Sizler tüm yoksulluğa rağmen tarihe Çanakkale geçilmez diye yazdıranların evlatlarısınız.
15 Temmuz gecesi F-16'lar, tankların karşısında yılmayan gençler vardı. Ama Kılıçdaroğlu sen neredeydin, Atatürk Havalimanı'nda kaçıyordun. Biz seninle Atatürk Havalimanı'nda buluşabilirdik ama yok. O yoktu. Neymiş. Bakırköy'e gitmiş. Destan yazan gençliği karşımda görüyorum, destan yazacak gençliği karşımda görüyorum. Milletimiz o gece can verdi ama namusunu çiğnetmedi.
"DÜN İKNA ODALARINI KURANLAR..."
Ülkemizin demokraside, ekonomide, yatırımlarda bugünkü seviyeye gelmesi kolay olmadı. Sancağı daha yükseklere çıkarmak için çetin mücadeleler verdik. Bugün ekonomide, sanayide, istihdamda geçmiş dönemle karşılaştırılamayacak kadar müreffeh bir ülke var.
Bizim genç kızlarımızı üniversite kapılarının önünde boynu bükük bekletmediler mi? Şu anda Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı çıkanlar, dün üniversite önünde bizim kızlarımızı boynu bükük bekletenlerin tam kendileridir. İkna odaları kuranları kızlarımızı inim inim inleten onlardı. Ben o kızlardan ikisinin babasıyım.
"BENİM ŞAKAĞIMA SİLAH DAYIYAN KİMSE..."
İsviçre'de benim şakağıma silah dayıyan kimse, onlarla beraber yürüyen kimse, onlar burada işbirliği yaptılar. Hayır diyenler kim? Kandil hayır diyor. Avrupa'da ve Türkiye'de çalışmalar yapılıyor. İmralı, Pensilvanya hayır diyor."
Kaynak: Diyarbakır Söz