Erdoğan 'AYM'ye katılmıyorum.. Bu bir casusluk davasıdır'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Geçtiğimiz gecelerde haklarındaki dava sürecinin devamlılık hali ile salınan Can Dündar ve Erdem Gül tahliyesi hakkınca çarpıcı açıklamalarda bulundu. Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliyesi kararını veren Anayasa Mahkemesi'nin bu tahliye kararına saygı duymadığını ve arkasında duracağını da beyan etti

Erdoğan 'AYM'ye katılmıyorum.. Bu bir casusluk davasıdır'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Geçtiğimiz gecelerde haklarındaki dava sürecinin devamlılık hali ile salınan Can Dündar ve Erdem Gül tahliyesi hakkınca çarpıcı açıklamalarda bulundu. Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliyesi kararını veren Anayasa Mahkemesi'nin bu tahliye kararına saygı duymadığını ve arkasında duracağını da beyan etti

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün Anayasa Mahkemesi kararı ile tahliye edilmesi hakkında sert tepki gösterdi. Erdoğan, "Anayasa Mahkemesi bu şekilde bir karar vermiş olabilir. Bu karara sadece sessiz kalırım ama kabul etme durumunda değilim. Verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum. Bu bir beraat kararı değildir, tahliye kararıdır" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fildişi Sahili, Nijerya, Gine ve Gana'yı kapsayan Afrika ziyaretlerinden önce Atatürk Havalimanı'nda açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"Bu ziyaretlerimiz Afrika kıtasıyla ilişkilerimizi geliştirmeye yönelik adımlardır. Bu seyahatin ilk ayağı Fildişi Sahili olacak. Türkiye'den Fildişi Sahili'ne ilk ziyaret olma özelliğine sahiptir. Bir dönüm noktası olacaktır. Birçok anlaşmaya da imza atacağız. Ticaret hacmimiz 390 milyon dolara çıkmıştır. Bu ziyaretimin ticaretten ekonomiye, eğitimden yatırıma, savunma sanayine kadar yeni fırsatlara imkan sağlayacağına inanıyorum.

Fildişi Sahili ziyaretinden sonra Gana'ya geçeceğiz. 2010 yılında büyükelçiliğimizi yeniden faaliyete geçirdikten sonra ticaretimizi daha da artırmak istiyoruz. Burada iş forumuna katılacağız ve Gana milletvekillerine genel kurulda hitap edeceğim. 2015 yılında ticaret hacmi 400 milyon dolara çıkmış bulunuyor. 2020'de 1 milyar dolara yükseltebiliriz. Bu ziyaret ortak hedefimiz için atılacak adımların değerlendirileceği fırsat olacaktır.

Afrika'nın en kalabalık ve en büyük ekonomisi olan Nijerya'ya olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmelerde bulunacağım. Ziyaretim sırasında imzalanması öngörülen anlaşmalar ilişkilerin hukuki çerçevesini oluşturması bakımından önem arz ediyor. Nijerya Afrika kıtasının en önemli ülkelerinden biridir. Nijerya ülkemizin Afrika siyasetinde önemli rol oynayan stratejik ortak olan bir ülkedir. Toplam ticaret hacmimizin gelişmesini bekliyoruz. Nijerya da terörle mücadele içindedir. Terörle mücadele ve güvenlik bakımından müşterek neler yapabiliriz bunları ele alacağız.

Son durak Gine olacak. Gine ile yüksek düzeyde ziyaret hiç düzenlenmemiştir. Bu ilk ziyaret olacaktır. Ebola salgını ile mücadelede 5 milyon dolar taahhüt ederek, zor dönemde kardeşlerimizin yanında olduğumuzu gösterdik. Ebola salgının bitmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz.

SORU-CEVAP

Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliyesi: Her şeyden önce ben herhangi bir açıklama yapmadım. Şunu bir defa çok açık net söylemek durumundayım. Bu olayın ifade özgürlüğüyle yakından, uzaktan alakası yoktur. Bu bir casusluk davasıdır. Biz şöyle bakar kör olmak durumunda değiliz, bazı gerçekleri çok açık, net görmeliyiz. Bana göre medyanın sınırsız özgürlüğü olamaz. Dünyanın hiçbir yerinde de medyaya sınırsız özgürlük yoktur. Bu haberlerde, bu ülkenin Başbakanına, Cumhurbaşkanına bugünkü göreviyle burada her türlü saldırı vardır. Basın mensubu yazılı görsel, kalkacak Cumhurbaşkanına, Başbakana istediği gibi saldıracak, istediği gibi onunla ilgili iftira oyunlarının içerisine gerecek, biz buna seyirci kalacağız. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Ben Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım o kadar. Ama onu kabul etmek durumunda değilim, bunu da çok açık net söyleyeyim ve verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum. Niye? Çünkü ortada bir gerçek var. Bakın bu bir beraat kararı değildir, bu bir tahliye kararıdır. Aslında onlarla ilgili kararı veren mahkeme kararında direnebilirdi. Eğer kararında direnmiş olsaydı bu bireysel başvuru veyahutta Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karar boşa çıkacak veyahutta şu anda tahliye edilmiş olan bu kişiler AİHM'e gideceklerdi. AİHM'e gittikleri zaman da oradan alacakları netice bellidir. Fakat bu süreç bu şekilde atılan adımlar bana göre doğru adımlar değildir. Bakınız bizim 13-14 yıllık iktidarlarımız medyanın fikir ve düşünce özgürlüğü noktasında en ideal noktaya ulaştıkları dönemlerdir. Eğer yazılı ve görsel medya bu konuda samimi ise açsınlar bütün o künyeleri baksınlar. Yüzlerce basın mensubunun cezaevlerine tıkıldığı dönemler bizden önceki dönemlerdir. Bizden önceki dönemlerde cezaevlerindeki bu yüzlerce insan acaba oralarda hangi suçlardan dolayı yatıyorlardı. Bizim iktidarımızda bunlar cezaevlerinden çıkmışlardır, biz önlerini açtık. Biz yaptığımız yasal düzenlemelerle önlerini açtık ve biz bu yaptıklarımız demek ki yanlış yaptık herhalde. Hala bize saldıranlar bunları görmezden gelerek bize saldırıyorlar. Tayyip Erdoğan olarak şahsım, ifade ve düşünce özgürlüğünün sonuna kadar yanındayım ama ifade ve düşünce özgürlüğü maskesi altında bu ülkenin adına veya bu ülkeye saldırı hakkını da kimseye tanınmasına da taraftar değilim çünkü bu bir casusluktur. Niye? Hangi ülke olursa olsun istihbarat örgütleri herhangi bir savcının rahatlıkla müdahale edeceği bir örgüt değildir. İstihbarat örgütlerinin adeta sınırsız diyebileceğimiz yetkileri vardır. Zaten bu yetkiler olmazsa o devlet güçlü olamaz, o devlet ayakta duramaz. Bayırbucak Türkmenlerine Milli İstihbarat Teşkilatımız yardım götürüyor, bu yardım sebebiyle sen kalkacaksın müdahale edeceksin, oradaki şoförünü, subayını hepsini yatıracaksın yere ve onları adeta sanki bir düşman ordusunun mensuplarını yakalamış veya teröristleri yakalamış, onları yere yatırıyormuş gibi yere yatıracaksın, silahları onlara uzatacaksın ve düşünün şimdi bu ülkede yargı makamında olanlar o sürecin resmedilmesine aracı olanları, yardım yataklık edenleri tahliye edecek. Kusura bakmayın ben bu kadar rahat onların yanında olamıyorum ve bu konuda da inandığım doğrular neyse bu doğruların da sonuna kadar arkasında olduğumu ifade etmek istiyorum. Şimdi tabii yola çıkıyorum bundan herhalde biraz daha ortalık çalkalanabilir yani.

Suriye'deki çatışmalar: Bu ateşkes kısmen şu anda kurulan bir karar durumunda. Ateşkesin uygulandığı bölge Suriye'nin 3'te 1'inde kadar. Tamamında böyle bir şey söz konusu değil. Dün gece Tel Abyad'da DAEŞ'in bir saldırısı oldu. Bu saldırıda Tel Abyad'ın yüzde 70'ini yeniden ele geçirdiler. Koalisyon güçleri Tel Abyad'a hava saldırıları düzenledi. Bunun gibi olaylar Suriye'nin diğer kesimlerinde ateşkes yapılmış değil. 3'te 2'si çok hareketli durumda. Bu ateşkes sağlanmış olur, Suriye'ye gelmiş olur. Bu sağlanabilirse Cenevre süreci canlılık kazanabilir. Bölünme ile ilgili endişelerimiz var. PYD ve YPG'nin kuzeydeki koridoru birileri destekliyor. Biz Suriye'nin kuzeyinde böyle bir koridorun oluşmasına imkan veremeyeceğimizi söyledik. Üzerimize düşen neyse yapacağımızı da söyledik. Orada terörist örgütlerin koridoru bizim için sıkıntıdır, tehlikedir. Bunu dostlarımıza söyledik, özellikle koalisyon güçlerine söyledik. Dedikodusu olan şeylere baktığımızda 3'te 1'ini DAEŞ oluşturacak. Görüşmelerdeki ülkeler bunu kabul edebilecek mi? Batı'ya gittiğimiz zaman oluşturulmak istenen butik devlet anlayışı var. Kimin kim için kurmak istediğini söylemiştim. Bu gayretler inşallah gerçekleşmeyecek.

Başkanlık sistemi, yeni anayasa ve erken seçim: Bu konu Cumhurbaşkanlığı makamının görevi değil. Bu görev parlamentonun görevidir. Bunun kararını parlamento verecektir. Parlamento da böyle bir karar verirken 330'a ihtiyaç var. 330 sağlanabilirse ancak hangi konuda referanduma gidilmek isteniyorsa o konuda referanduma gidilebilir. 330'u sağlamak için gayret gösteren partiler yeni anayasa için mi, başkanlık sistemi için mi, yeni anayasanın içinde başkanlık sisteminin olduğu referandum mu yapacaklar bunu müteşebbisler vereceklerdir. Gördüğümüz kadarıyla yeni anayasa çalışmasıyla ilgili adeta şu anda bir sıkıntıya uğramış vaziyette. Sayın Meclis Başkanımızın yeniden mektubu oldu. Ne sonuçlar çıkacak göreceğiz. Komisyondan ne sonuç çıkar önemli değil, iktidar partisi önerisini hazırlar bunu parlamentoya sunar ve bu konuyla ilgili olarak tavrını ortaya koyara. 330'u yakalarsa zaten mesele yok, millete gidilir. Bu işin karar verecek kişi millettir. Atatürkçüyseniz millete gidelim, millete soralım. Yapılması gereken bu. Bunlar milletten dahi korkuyorlar. Bunlar kolay kolay millete gidemezler. Meclis Başkanımızın mektuplarına nasıl cevap gelir onu da göreceğiz. Atılacak adımlar belirlenmiş olacak

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler