Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şule Yüksel Şenler Vakfı Hizmet Binası Açılış Töreni'ne katıldı.
Erdoğan, Meclis'e sunulan başörtüsü ile ilgili Anayasa değişikliğine ilişkin, "Artık hiç kimse sosyal medya üzerinden bir gece yarısı eski yaraları deşmeye cesaret edemeyecektir. Kimse ikna odası utancını yaşatamayacaktır" diye konuştu.
Teklife hiçbir milletvekilinin 'hayır' demeyeceğine inandığını belirten Erdoğan, "Böyle bir meselede altını çizerek söylüyorum, ipe un serilmesini ne millet, ne de kadınlarımız affedecektir" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Şule Yüksel Şenler, eserleri, kitapları ve destansı mücadelesiyle iz bıraktı. Öyle insanlar vardır ki bize fener olurlar, var oluş gayemizi hatırlatırlar. İnsanı insan yapan yüce değerleri görürüz. Vakfımızın kapıları, genç kızlarımız başta olmak üzere tüm kadınlarımıza ve vatandaşlarımıza sonuna kadar açıktır.
Merhum Şule Yüksel Şenler’i çağdaşlarından ayıran en önemli vasfı kendini gazete köşelerine ve kitap sayfalarına hapsetmemesiydi. Şule Yüksel Şenler, kadınlarımıza kamusal alanda var olabilmenin yolunu açmıştır. Burası merhum Şule ablamızın ömrünü adadığı aklıselim, kalbiselim, zevkiselim nesillerin yetiştiği bir ocak görevi görecektir.
ALLAH'A HAMDOLSUN ARTIK BAŞÖRTÜLÜ VALİMİZ, SUBAYLARIMIZ VAR:
Kamu kurumlarında başörtülü kadınlarımızın hiçbir baskıya uğramadan çalışabilmesinin önünü açtık. Allah'a hamdolsun artık başörtülü valimiz de var. Artık silahlı kuvvetlerde başörtülü subaylarımız var ve bütün bunlarla beraber yargıda hamdolsun artık hakimlerimiz, savcılarımız var. Hani 'olmaz' diyorlardı. 'Er veya geç olacak' dedik ve oldu. İmam Hatip okullarına ve meslek liselerimize yönelik katsayı zulmü gibi adaletsizlikleri ortadan kaldırdık. Kur'an-ı kerimi seçmeli ders olarak okutulmasına imkan sağladık. Darbe dönemi düzenlemelerini tarihe gömdük. 27 Mayıs'tan 12 Eylül ve 28 Şubat'a kadar darbelerin mağdur ettiği toplum kesimlerinin haklarını iade ettik. Hiçbir insanımızın inancından, sakalından, saçından veya hayat tarzından dolayı ötekileştirilmediği bir huzur iklimini ülkemiz genelinde tesis ettik.
İKNA ODASI UTANCINI KİMSE YAŞATAMAYACAK:
Genç kızlarımız, başörtüleriyle devlette, akademide, iş hayatının en üst kademelerinde görev yapabiliyor. Şiddete ve teröre bulaşmadığı sürece hiç kimse inancı ile kariyeri, siyasi görüşüyle meslek hayatı arasında bir tercihe zorlanmıyor. Hukuk ve meşruiyet çerçevesinde herkes istediğini söylüyor, yazıyor, ne kadar aykırı olursa olsun fikirlerini özgürce ifade edebiliyor. Şimdi atacağımız yeni bir adımla kadınlarımızın hak ve hürriyet alanlarını daha da genişletmeyi arzu ediyoruz. Kısa süre önce Meclisimizin takdirine sunduğumuz anayasa değişikliği teklifi yasalaşması halinde bu reform sürecinin adeta zafer tacı olacaktır. Bu düzenleme kabul edilirse artık hiç kimse aklına estiğinde sosyal medya üzerinden bir gece yarısı eski yaraları deşmeye cesaret edemeyecektir. Allah'ın izniyle bir daha bu millete üniversite kapılarının önlerine kurulmuş ikna odası utancını kimse yaşatamayacak.
BUNLARDA DÜRÜSTLÜK DİYE BİR ŞEY ARAMAYIN:
Kalktın söyledin. Sorun yoktu. Hadi madem bunu söyledin, gel bunu anayasal bir zemine oturtalım beraber. Artık bu ülkede böyle bir sorun kalmasın dedik. Arkadaşlarım ziyarete gitmek istediler. Beyefendiler ve hanımefendi ziyareti kabul etmedi. İşte bunlar bu kadar dürüst. Bunlarda dürüstlük diye bir şey aramayın. Yok.
HİÇBİR MİLLETVEKİLİMİZİN HAYIR DEMEYECEĞİNE İNANIYORUM:
Teklifimizle, kadınlarımızın haklarını güçlendirme yanında aile kurumunu, küresel odakların desteğiyle palazlanan ve giderek pervasızlaşan sapkın akımların saldırılarından da korumayı amaçlıyoruz. Özgürlük kılıfı altında toplumun taşıyıcı sütunu olan aile müessesesinin yok edilmesine asla rıza göstermeyeceğiz. İnsan fıtratına aykırı, sapkınlık virüsünün millet varlığımızı daha fazla zehirlemesinin önüne set çekmek istiyoruz. Kadınlarımız, aile yapımız ve geleceğimiz adına hayati önemdeki anayasa değişikliği teklifine akıl, nizam ve sorumluluk sahibi hiç kimsenin hiçbir milletvekilimizin hayır demeyeceğine inanıyorum.
İPE UN SERİLMESİNİ NE MİLLETİMİZ NE KADINLARIMIZ AFFEDER:
Son günlerde yaşanan kimi tartışmalar, daha düne kadar sosyal medyadan ahkam kesenlerin yan çizmeye başladığını gösteriyor. Altını çizerek ifade etmek isterim ki böyle bir meselede ipe un serilmesini ne milletimiz ne kadınlarımız affedecektir. Başörtüsü ve aile konusunda kaçak güreşmenin hiçbir bahanesi olamaz. Beklentimiz gerçekleşmez ve 400'ün altında bir meclis aritmetiği oluşursa, bu durumda egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demiyor muyuz? Öyleyse millete gideceğiz ve son sözü millet söyleyecek. Kilidi milletimizin iradesi açacak. Gazi meclisimizin ve milletimiz adına görev yapan milletvekillerimizin kadınlarımıza mahcup olacak bir tabloya izin vermeyeceğini ümit ediyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak biz tüm kadınlarımızın hak ve hukukunu korumakta kararlıyız."
Kaynak: Diyarbakır Söz