Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde ‘güvenli bölge’ için ortak çalışma yürütülen ABD’yi suçladı ve eylül ayı sonuna kadar bir sonuca varılmaması halinde söz konusu çalışmaları sona erdireceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Malatya’da ‘toplu açılış’ töreninde konuşmasına “Şimdi bir kez daha çetin bir mücadelenin içindeyiz” diyerek başladı ve sert ifadelerle ABD’yi hedef aldı:
‘RUSYA VE İRAN İLE YOĞUN ÇABA HARCIYORUZ’
“Suriye’nin kuzeyi ile Irak sınırımızı önemli ölçüde güvence altına aldık. Rusya ve İran ile işbirliği halinde yoğun çaba harcıyoruz. Üçlü zirvede bu konuları bir kez daha ele alacağız. Bizim için asıl tehdit Fırat’ın doğusundaki terör yapılanmasıdır. Güvenli bölge için ABD ile görüşme halindeyiz. Güvenli Bölge için ABD ile görüşüyoruz ancak istediklerimizle onların kafalarındakinin aynı şey olmadığını attığımız her adımda görüyoruz.”
‘BÖYLE BİR ANLAYIŞI REDDEDİYORUZ’
“Biz bölgede yuvalanan terör örgütünü tamamen ortadan kaldırmayı hedeflerken onlar terör örgütüyle bizi aynı zeminde idare etmenin hesabını yapıyorlar. Anlaşılan o ki müttefikimiz, bizim için değil terör örgütü için güvenli bir bölge oluşturmanın peşinde. Böyle bir anlayışı reddediyoruz.”
‘3-5 HELİKOPTER UÇUŞUYLA, BİRKAÇ YÜZ ASKERLE OLACAK İŞ DEĞİL’
“Eylül ayı bitmeden Fırat’ın doğusunda kendi askerlerimizle fiilen güvenli bölge oluşumunu başlatmamış olursak artık kendi yolumuza gitmekten başka çaremiz kalmayacaktır. Bu iş öyle 3-5 helikopter uçuşuyla, 5-10 araç devriyesiyle, göstermelik birkaç yüz askerin bölgede bulunmasıyla olacak iş değildir. Orada 1 milyon kişiyi iskan edebilmek için şehirleri ve kırsalıyla tüm bölgeyi fiilen güvenli hale getirmiş olmalıyız.”
AFRİN’İ ÖRNEK VERDİ
“Bölge halkı bizim yanımızda olacaktır. Terör örgütü ülkemizdeki milyonlarca Suriyeli kardeşimize güven vermiyor. Biz bu tecrübeyi Afrin için yaşadık. Afrin için neler söyleniyordu. Biz orayı 2 aya varmadan güvenli hale getirdik. Türkiye’nin buralarda insan hakları ihlali olmamıştır. Suriye’de 8. yılını geride bırakan kaos döneminde 1 milyonu aşkın insan hayatını kaybetti. Bu mesele Türkiye açısından hayati bir zorunluluktur. Kendi hayati önceliklerimizden vazgeçmeyeceğiz. Türkiye gibi bir ülkeyi terör örgütlerine terk edecek bir anlayış tüm dünya için tehlike arz ediyor demektir.”
İBB’YE TEPKİ: 28 ŞUBATI HATIRLATAN UYGULAMALAR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tören öncesinde ise Önder İmam Hatipliler Buluşması’nda konuştu. İBB yönetimini eleştiren Erdoğan “İETT’de şu anda sakallarla uğraşmaya başladılar. Bunları 12 Eylül’de yaşadık” ifadelerini kullandı. Erdoğan konuşmasından satır başları şöyle:
“Son seçimlerin ardından imam hatip hazımsızlığının nüksettirdiğini görüyoruz. Özellikle İBB gibi yerlerde 28 Şubat dönemine hatırlatan uygulamalara imza atılıyor. FETÖ gibi taktikler kullanarak derneklerimiz hedef haline getiriliyor.”
‘CUMARTESİ ANNELERİNİ HATIRLAYIN’
“Seçim döneminde takılan özgürlük mahkemesi baskıya, tahammülsüzlüğe bıraktı. Seçim öncesi ‘Kimsenin aşıyla ekmeğiyle uğraşmayacağız” diyenler binlere insanı işsiz bıraktı. Sevgi ve kucaklaşma sözlerinin yerini Suriyelilere verilen bir tas çorbaya göz diken, bölücülere gösterdiği empatiyi evladı dağa kaçırılan analardan eksik eden vicdansız, nobran bir zihniyet aldı. Hatırlayın Cumartesi Anneleri’ni… Yazarı vesaire evlatları dağa kaçırılmış annelerin yanına neden gitmiyorlar? Çünkü ikiyüzlüler. Üç beş ağacın taşınması için kıyametler koparanlar, ormanların yakılışını PKK üstlendi. Acaba çevre dostları neden bunlara dur demiyor? Biz elif gibi dimdik duracak ve yolumuza devam edeceğiz. Biz Diyarbakır’daki malum partinin il binası önünde bekleyen anaların yanındayız. Bu terör örgütü kaçacak biz kovalayacağız. Er veya geç bu işin hesabını soracağız. Bazı sanatçılar sağ olsun Diyarbakır’a gittiklerinin haberini aldım. Şahsım adına onlara teşekkür ediyorum. Burada milletimizin uyanışı çok önemli.
Camilerin emlak niyetine satıldığı, Kuran kurslarının kapatıldığı günler oldu. Kuranı Kerim’in tren vagonlarında gizli saklı bir şekilde öğretildiği günler geçirildi. Milletin ölüsünü yıkayacak gassal bulunamadığı zamanlarımız oldu.”
‘GASSAL DİYE DÜŞÜNDÜKLERİNDEN CUMHURBAŞKANI ÇIKTI’
“İnönü, Milli Eğitim Bakanı Tahsin Banguoğlu’na ‘Cenazeleri yıkayacak gassal yetiştirmek için okullar açmanı istiyorum’ diyor. İmam hatiplerin bir vesile açılması da böyle. Onun için de imam hatipten bazı hocalarımız ‘Siz ölü yıkayıcısı mı olacaksınız?” derlerdi. Onların gassal diye düşündüklerinden cumhurbaşkanı çıktı. Bu ülkede onların kabullenemediği bütün makamlara imam hatip mezunları geldi. Demokrasinin askıya alındığı dönemleri milletle hesaplaşma dönemi olarak gördüler. Kimileri bu vakıfları kapatmayı denedi. Hiçbirisi de başarılı olamadı. Her defasında halkın iradesi galip geldi. Bin kere mazlum olmak bir kere zalim olmaktan iyidir. Dünyada zulümle payidar olan hiç kimse yoktur. Milletimiz kendine ve evlatlarına hizmet etmekten başka gayesi olmayan vakıfların yıpratılmasına müsaade etmeyecektir. Vesayetin kapısı bir daha açılmamak üzere kapatıldı.
Bu topraklardaki kutlu yolculuğumuza kimse set vuramazlar. Bu ülkenin sahibi şu veya bu kesim değil 82 milyondur. Zaferin de sahibi alemlerin rabbi olan Allah’tır. Bizim görevimiz sabırlı olmak, ilkelerimizden taviz vermeden mücadelemizi sürdürmeye devam etmektir.”
‘İMAM HATİP NESLİNDEN BEKLENTİM ÇOK’
“28 Şubat’ın kızlarımızın ahı ikna odacılarının peşini hiç bırakmamışsa Diyarbakırlı annelerinki de kan tüccarlarının peşine bırakmayacak.
Evlatlarımızın geleceğini inşa ederken kökleri ile bağını tutması gerekiyor. Onun için imam hatip neslinden beklentim çok. İmam hatipler hayati bir öneme sahiptir. Ufkumuzu aydınlatan, öz değerlerimize sahip çıkan nesillerin yetiştiği okullardır. 28 Şubat döneminde birçoğu kapatılan şimdi ise hamdolsun 1 milyon 300 bine ulaşan bir yapı ile milletimizin en fazla rağbet ettiği eğitim kurumu haline gelmiştir. Şimdi başarı bekliyoruz.”
Kaynak: Diyarbakır Söz