Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Ahmet Davutoğlu’nu bugün Gelecek Partisi Genel Merkezi’nde ziyaret etti. Davutoğlu ve Erbakan, görüşme sonrasında ortak basın toplantısı düzenledi.
Davutoğlu, görüşmeye ilişkin, “Aramızda vardığımız mutabakat çerçevesinde, daha düzenli şekilde toplanarak Türkiye’deki siyasi gelişmeleri birlikte değerlendirme kararı aldık, bundan sonra istişarelerimiz sürecek” açıklamasını yaptı. Erbakan ise “Fakirden alıp zengine veren, fakiri daha fakir, zengini daha zengin yapan bu haksız, adaletsiz sisteminin düzeltilmesi noktasında Sayın Genel Başkan ile mutabık kaldık. Bu adımların bir an önce atılması noktasında müzakereler yaptık” diye konuştu.
Davutoğlu, şunları söyledi:
“Sayın Genel Başkanımız Erbakan’ı ve çalışma arkadaşlarını genel merkezimizde ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Öncelikle 27 Şubat, hepimizin kendisinden istifade ettiğimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın ölüm yıl dönümünden önce Sayın Fatih Erbakan’a bütün milletimiz adına taziyelerimizi ve hayrı dualarımızı ediyoruz.
28 Şubat’taki verilen haklı mücadelelerin üzerlerine iktidarlarını kuranlara, bu kazanımlarımızı kaybederiz korkusu yaşayarak yolsuzluklara, yasaklara, yoksulluğa ülkeyi boğanlara karşı 28 Şubat direnişini hatırlatmak boynumuzun borcudur.
Bu sabah hepimiz, Soğuk Savaş’tan bu yana yaşanan en kritik süreçlerden biriyle karşılaşarak uyandık. Rusya’nın Ukrayna topraklarına girmesi ve Ukrayna ve Rusya arasında başlayan savaş, sadece iki ülkenin değil bütün Avrupa’nın ve uluslararası toplumun kaderini ilgilendirecek boyutlara ulaştı. Basın toplantımızdan sonra, hükümete çağrı mahiyetinde, alınması gerek tedbirleri içeren bir paketi kamuoyuna arz edeceğiz.
“ANKARA’DA DERHAL BİR KRİZ MASASI OLUŞTURULMALIDIR”
Ankara’da derhal bir kriz masası oluşturulmalıdır. Genelkurmay, Dışişleri Bakanlığı, istihbarat birimlerimizden, güvenlik birimlerimizden oluşan, savaş sürecinde anlık müdahaleler ve değerlendirmeler yapacak bir kriz masası oluşturulmalıdır. Bir savaş kapıdayken ve dünya savaşın hangi saate başlayacağını tedirginlikle beklerken Sayın Cumhurbaşkanı’nın Afrika ziyaretine çıkması ve Türkiye’den binlerce kilometre uzak olması bir zaaf oluşturmuştur.
“DERHAL ATEŞKES ÇAĞRISINDA BULUNMALIDIR VE TÜRKİYE İNİSİYATİF ALMALIDIR”
Türkiye’nin, özellikle Ukrayna ve Rusya’ya komşu bir ülke olarak, yegane komşu NATO ülkesi olarak, savaşın daha üst düzeylere çıkması ihtimalini de göz önünde bulundurarak Montrö Anlaşması’ndan doğan hukukun iki taraf nezdinde de korunacağı yönünde bildirimde bulunması şarttır. Ukrayna devletinin toprak bütünlüğü ve sınırların değişmezliği ilkesi çerçevesi, ilkesel tutumuz deklare edilmelidir. Meselenin Ukrayna-Rusya krizinden Karadeniz’e yayılmasını engelleyecek, Karadeniz’de barış ve istikrarın korunması yönünde bir inisiyatif geliştirilmelidir. Derhal ateşkes çağrısında bulunmalıdır ve Türkiye inisiyatif almalıdır. Kırım’da Tatar soydaşlarımızın bütün bu gelişmelerden etkilenmemesi, zarar görünmemesi için girişimlerde bulunulmalıdır. Sayın Cumhurbaşkanı’na çağrıda bulunuyorum; bu süreci muhalefet partileriyle tam bir şeffaflık halinde paylaşmalı. Böyle kritik bir aşmada, dış politikanın iç politika malzemesi olmaktan çıkartılarak bir süreç başlatılması önemlidir. Beştepe’de başlayan güvenlik zirve şu anda toplamış. Bütün bu teklif ettiğimiz eylem planları dikkate alınarak, Türkiye’nin Karadeniz’deki, Avrupa’daki çıkarlarının hem Rusya hem Ukrayna arasındaki ilişkileri zedelemeyecek şekilde çözümlenmesi yönünde çaba göstermesi yönünde çağrıda bulunuyorum.
Aramızda vardığımız mutabakat çerçevesinde, daha düzenli şekilde toplanarak Türkiye’deki siyasi gelişmeleri birlikte değerlendirme kararı aldık, bundan sonra istişarelerimiz sürecek.”
Erbakan ise şunları söyledi:
“Bu ziyaretimiz, Erbakan Hoca’mızın ölüm yıldönümünün arifesine ve 28 Şubat’ın yıldönümü arifesine denk geldi. Ziyaretimiz son derece ciddi bir krizin ortasına denk geldi. Ukrayna ile Rusya arasındaki çatışma da görüşmelerimizde ele alındı.
“BEBEK MAMALARINA ALARM TAKILDIĞI BİR ÜLKEDE YAŞIYORUZ”
Elbette ki her şeyden önce milletimizin içinde olduğu sıkıntıları ele alıyoruz. Bugün Türkiye’de 6 milyondan fazla haneye sosyal yardım yapılmaktadır, 1,5 milyon haneye gıda yardımı. 4 milyona yakın abonenin elektrikleri kesilmiştir. 10 milyona yakın işsiz, 1,5 milyona yakın üniversite diplomalı işsiz… Ayçiçek yağlarının zincirle marketlerde bağlandığı ve bebek mamalarına alarm takıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Bu aslında bizim kaderimiz değil; fakir bir ülke olduğumuzdan dolayı değil, maalesef paylaşımında adalet olmamasından dolayı ve mevcut iktidarın önce millet anlayışı yerine önce imtiyazlılar anlayışıyla hareket etmesi.
“FAKİRİ DAHA FAKİR, ZENGİNİ DAHA ZENGİN YAPAN BU HAKSIZ SİSTEMİNİN DÜZELTİLMESİ NOKTASINDA MUTABIK KALDIK”
Bu üç sene içerisinde 852 milyar lira faiz ödeyecek devlet. Bu paralar faize gittikleri için maalesef esnafa, çiftçiye kaynak kalmamaktadır. 16,4 milyon araç garantisi veriliyor ama bugüne kadar 4 milyon aracın geçtiği söyleniyor. Bir Çanakkale Köprüsü’nü dört Çanakkale Köprüsü parasına yaptırıyorlar. Fakirden alıp zengine veren, fakiri daha fakir, zengini daha zengin yapan bu haksız, adaletsiz sisteminin düzeltilmesi noktasında Sayın Genel Başkanı ile mutabık kaldık. Bu adımların bir an önce atılması noktasında müzakereler yaptık.”
Kaynak: Diyarbakır Söz