Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programları kapsamında Beylerbeyi Stadyumu'nda vatandaşlarla bir araya geldi. Programda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul Valisi Davut Gül, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, siyasi partilerin temsilcileri eşlik etti. Stadyumda şehit ve gazi yakınları, çok sayıda vatandaş yer aldı. Programda şehitlerin adı tek tek anıldı ve stadyumdaki vatandaşlar hep bir ağızdan 'burada' diye seslendi. Programda sela ve Kuran-ı Kerim tilaveti de okunurken, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş da dua etti.
"O TARİHİ GECEDE KİMİN NEREDE DURDUĞUNU NOT ETTİK"
Konuşmasına herkesi selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı'nın tüm kahramanlarına şükranlarımı arz ediyorum. 15 Temmuz'un 7'nci yıl dönümünde 85 milyon olarak yine tek yürek, tek bileğiz. Şehitlerimizi anmak, milli irade zaferimizi kutlamak üzere bir aradayız. Bin yıllık şüheda topraklarını, 15 Temmuz gecesi mübarek kanlarıyla sulayan devletine, milletine, istiklaline ve iradesine sahip çıkarken şehit düşen tüm kahramanlarımıza Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. İstikbal mücadelemizin şanlı sayfalarından birini daha selamladığımız bu anlamlı günde okudukları dualar ve hatmi şeriflerle şehitlerimizin aziz ruhlarını şad eden herkese teşekkür ediyorum. Terörle mücadelede sınırlarımız ötesinde yürüttüğümüz harekâtlara kadar vatanımızın bekası, milletimizin huzuru için gözünü kırpmadan şahadete koşan tüm yiğitleri buradan milletle anıyorum. Rabbim şehitlerimizi cennetiyle, cemaliyle müşerref kılsın. Gazilik payesiyle şereflenen tüm kardeşlerime, ülkem ve milletim adına şükranlarımı arz ediyor, hayırlı uzun ömürler diliyorum. Kalkışmanın ilk anlarından itibaren sokağa çıkan, kritik noktaları tutarak darbecilere geçit vermeyen herkese şahsım, ailem, milletim adına sonsuz teşekkür ediyorum. Dünyanın dört bir yanında darbe girişimini yüreği ağzında takip eden, Türkiye'ye halel gelmesine diye dua eden vatandaşlarıma, Türkiye'nin gerçek dostlarına selamlarımı muhabbetlerimi gönderiyorum. Bir gerçeği tekrar ifade etmek istiyorum. Biz şehitlerinin yaşadığına inanan ve şehitleriyle yaşayan bir milletiz. Bu toprakların üstünde olandan çok daha fazlası toprağın altında yatıyor. Şehitlerimizin uğruna hayatlarını feda ettiği değerlere sahip çıkmak nasıl görevimizse, onların canlarına kast edenleri unutmamak da bizim görevimizdir. Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararının kurtardığı o tarihi gecede kimin nerede durduğunu not ettik. FETÖ'cü hainleri tanıdığımız gibi hainlere arka çıkan mihrakları, destek veren odakları da hafızımıza silinmeyecek bir şekilde kaydettik. Millet, canı pahasına darbeye direnirken, hainlere alkış tutan o habis elleri… İnsanlar, şahadete koşarken, darbecilerle anlaşıp tankların arasından kaçan korkakları, daha 15-16 yaşındaki gencecik çocuklar toprağa düşerken bu çocukların katillerine kadeh kaldıran haysiyet fukaralarını unutmadık, unutmuyoruz. Merhum, Aliya İzzet Begoviç, unutulan soykırım tekrar yaşanır diyor. Rahmetli Mehmet Akif ise ibret almayanlar için tarihin tekerrür edeceği ikazında bulunuyor. Acılardan süzülüp gelen bu uyarıları hiçbirimiz, kulak ardı edemeyiz. Eğer 15 Temmuz'u unutursak şehitlerimizin aziz ruhlarını muazzeb etmiş, masumların hakkını çiğnetmiş oluruz. Unutursak, abdestini alarak ihanet çetelerinin karşısına dikilen her yaştan kahramana mahcup oluruz. Unutursak, Allah korusun benzer felaketlerin tekrar yaşanmasına yol vermiş oluruz. Unutulan soykırım gibi, unutulan ihanetin de çok daha kalleş, daha sinsi bir şekilde bizi sırtımızdan vuracağını aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu amaçla biliyorsunuz, 15 Temmuz'u Demokrasi ve Milli Birlik Günü olarak ilan ettik. Her 15 Temmuz'da ülkemiz genelinde düzenlediğimiz çeşitli programlarla bugünü tarihimizdeki yerine uygun bir şekilde idrak ediyoruz" dedi.
"70 YIL DA GEÇSE 15 TEMMUZ'U UNUTULMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün Türkiye'nin dört bir yanında 15 Temmuz'u anıyoruz, şehitlerimizi anıyoruz. Çünkü onları unutmayacağız, unutturmayacağız. Gazilerimize, minnet duygularımızı ifade ediyoruz. O gece kanla yazılan destanı tekrar hatırlıyor, tekrar hatırlatıyoruz. Pusuda bekleyen odaklara hep beraber net bir mesaj yolluyoruz. 15 Temmuz'un 7'nci seneyi devriyesinde bir kez daha ilan ediyorum. Değil üzerinden 7 yıl, 70 yıl da geçse 15 Temmuz'un unutulmasına ve unutturulmasına izin vermeyeceğiz. Evlatlarımızın kanını akıtan alçaklara olan öfkemizi diri ve dinç tutacağız. Hiçbir sinsi senaryonun birlik ve beraberliğimizi bozmasına izin vermeyeceğiz. Milletlerin tarihinde bazı dönüm noktaları vardır. 15 Temmuz bizim açımızdan böyle bir kilometre taşıdır. Üzerinde yaşadığımı Anadolu topraklarını bin yıllık vatan yapma, 200 yıllık beka mücadelemizin en önemli safhalarından biridir. Bir kez daha hatırlamak isterim ki biz 15 Temmuz gecesi sadece kanlı ve kalleş bir darbe teşebbüsünü püskürtmekle kalmadık. Aynı zamanda milletçe, nesilden nesile şanla, şerefle, gururla anlatılacak büyük bir destan yazdık. Bunu hep beraber yazdık. Milli iradenin tankla, topla tüfekle, sivillerin üzerine bomba yağdıran uçaklarla teslim alınamayacağını tüm cihana deklare ettik. Türkiye'nin geçilmez olduğunu, işgalcilere ve piyonlarına çok net bir şekilde yeniden hatırlattık. Millet olarak kıyama nasıl kalkılacağını, nasıl birlik olunacağını, nasıl tek yürek haline gelineceğini, tüm dünyaya gösterdik. Her yaştan, her zümreden, her siyasi görüşten insanın bağımsızlığı söz konusu olunca bir gecede nasıl kenetlenebileceğini ortaya koyduk. 15 Temmuz bizim onurumuzdur, haysiyetimizdir, şeref madalyamızdır. 15 Temmuz milli iradenin deklarasyonu, istiklal beyannamesidir. 81 vilayetimizin tamamı eşine az rastlanan bir direnişe sahne oldu. Bu temiz alınlarına dayanan namlulara aldırmayıp ülkesi ve milleti için canından geçenlerin direnişidir. Bu ömürlerinin baharında tankların, tüfeklerin, kurşunların karşısına hiç düşünmeden geçenlerin direnişidir. Bu çocuk çoluğunun rızkını, tarlasının bir yıllık hasadını, kamyonunun, traktörünün lastiğini yakıp darbecileri durdurmaya çalışanların direnişidir. Bu minarelerimizden yükselen selalarla sokaklara akın edip meydanlarda demokrasi nöbeti tutan milletimizin direnişidir. Bu istiklal ve istikbalini terör örgütlerinin insafına tasarrufuna bırakmamak için can verenlerin, şahadet şerbetini içenlerin direnişidir. Bu, yüzünü Türkiye'ye dönmüş, kalbini Türkiye'ye açmış, ümidini Türkiye'ye bağlamış mazlumlara umut aşılayan yüce gönüllerin direnişidir. Gayesi, vicdanı, sevinmesi, acısı bir olan aziz milletimiz tek cephe olarak hainlere canı pahasına dur demiştir" ifadelerini kullandı.
"FETÖCÜLER BAY BAY KEMAL'İ ALIP NEREYE GÖTÜRDÜLER?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Değil mi cephemizin sinesinde iman bir, sevilme bir, acı bir, gaye aynı. Vicdan bir. Değil mi sinede bir dil vuran yürek yılmaz. Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz. Mehmet Akif'in dediği gibi. Bu cephe asla sarsılmayacaktır. Bu cephede 85 milyonun mahşeri vicdanı vardır. Bıyığı daha yeni terlemiş pırıl pırıl gençlerin samimiyeti vardır. Burada Nene Hatun'ların, Şerife Bacıların, Kara Fatmaların fedakârlığı vardır. Ben sizleri böyle görüyorum. Şehit polis Cennet kızımızı böyle görüyorum. Onlar yılmadılar ve şahadete yürüdüler. Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananı bütün varımı alsın da Hüda. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Ellerine bayraklarını almış hainlere karşı koyan kadınlarımızın cesaretini unutamayız. Şehit olacağını bile bile tek başına darbecilere direnen yiğitlerin imanını unutamayız. Ölüm kusan silahlara göğüslerini siper eden kahramanların azmini unutamayız. İstanbul'dan Ankara'ya ay yıldızlı al bayrağı kefeni yapanların vatan aşkını unutamayız. Siyasi farklılıklarını bir kenara bırakıp omuz omuza verenlerin basiretini unutamayız. Türkiye'yi bir işgal girişiminden kurtaran bu cephe var oldukça Allah'ın izniyle kimse milletimizin iradesine zincir vuramaz. Ben sizlere inanıyorum. Sizlerle beraber biz bu yolda çok daha emin adımlarla yürüyeceğiz. 15 Temmuz akşamı Atatürk Havalimanı'nda saat 23.15'te havalimanına gelen Bay Bay Kemal'in tankların arasından nasıl sıyrılıp gittiğini biliyorsunuz değil mi? Tankların arasından FETÖ'cüler Bay Bay Kemal'i alıp nereye götürdüler? Aldılar Bakırköy Belediyesi'ne götürdüler. Ne dedi. Benim Erdoğan'ın geleceğinden haberim olsaydı ben de beklerdim. İnanalım mı? Ben de senin öyle gideceğini bilseydim uçağımızı biraz daha geç indirmez, erken indirir, seninle orada buluşurdum. Bunlar korkaktır, bunlar pısırıktır, bunlardan bir şey olmaz" dedi.
"MEHMETÇİK'İ YEDİRTMEYİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "15 Temmuz öncelikle bize ve hükümetimize karşı yapıldı. Darbeci hainler canımıza kast edecek kadar gözlerini karartmışlardı. Kaldığımız yere gönderilen suikast timinden kıl payı kurtulduk. Daha bunun gibi uzun gece boyunca nice badire, nice saldırı atlattık. Benim korumalarım şehit oldular. Ancak 15 Temmuz kalkışmasının asıl muhatabı milletti, milli iradeydi. Ülkemizin bağımsızlığıydı. Türkiye sıradan bir darbe teşebbüsüne değil top yekûn bir işgal girişimine maruz kaldı. Darbecilerin hedefindeki kurumlara baktığımızda bunu çok net bir şekilde görebiliyoruz. Milletin evi olan Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz bombalandı. Milli iradenin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalandı. Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığımız özel harekat başkanlığımız, Ankara Emniyet Müdürlüğümüz ve diğer birimlerimiz çok ağır saldırıya uğradı. Hainler sadece hükümeti devirmeye çalışmadılar. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin sembollerini hedef aldılar. Kolay değil 251 şehidimiz oldu. O gün, ertesi gün. 2 bin 200'ü aşkın gazimiz oldu. Milletimizin peygamber ocağı olarak gördüğü ordusuyla arasını açmayı hedeflediler. Biz, ordumuza peygamber ocağı olarak bakarız. Ama onların böyle bi derdi yok. Bizim askerimizin adı nedir? Mehmetçik. Neden bizim askerimize Mehmetçik demişiz, küçük Muhammed adına Mehmetçik demişiz. İslam dünyasında hiçbir ülkede böyle bir isim yok, sadece bizde var. Onun için Mehmetçik çok önemli. Mehmetçik'i yedirtmeyiz, gereği neyse yaparız" diye konuştu.
"15 TEMMUZ DİRENİŞİNİ LEKELEMEYE KİMSENİN GÜCÜ YETMEYECEKTİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kamu kurumları içinde güvensizlik oluşturarak devletimizi zayıf düşürmeyi, zaafa uğratmayı amaçladılar. Bir ülkenin bekasının en büyük garantisi olan devlet millet kaynaşmasını dinamitleyerek milli bünyemizde onulmaz yaralar açmak istediler. Doğu ile Batı'yı, Avrupa ile Asya'yı birbirine bağlayan köprünün işgal edilmesi de kuşkusuz bir mesajdı. İşte o köprü burada, ne oldu? İşgal edebildiler mi? Edemediler. Benim milletim, kadınıyla, erkeğiyle, tankların altına yattı. Orada direndi, köprümüz işgal edilmedi, edilemedi. 15 Temmuz direnişiyle tüm bu kirli senaryoları yırtıp attık. Köle olmayacağız dedik, mandaya boyun eğmeyeceğiz dedik, devletimizi parçalatmayacağız dedik. Türkiye'yi işgal ettirmeyeceğiz dedik, ezanlarımızı susturmayacağız, şanlı bayrağımızı indirtmeyeceğiz dedik. Bir gecede kadını erkeği, genci yaşlısıyla, 253 vatan evladını şehit verdik ama yurdumuzu alçaklara uğratmadık. Mabetlerimizin üzerine namahrem eli değdirtmedik. FETÖ'cü alçaklara teslim olmadık. Çok açık söylüyorum, 15 Temmuz ruhunu anlamayanlar, Çanakkale'yi, Sakarya'yı, Dumlupınar'ı anlayamaz. 15 Temmuz ruhunu anlamayanlar milletimizin kodlarındaki İstiklal aşkını anlayamazlar. 15 Temmuz'u anlamayanlar hakkıdır Hakka tapan, milletimin İstiklal mısrasının manasını anlayamazlar. 15 Temmuz'u anlamayanlar daha darbe girişiminin ilk saatlerinde Ankara'yı bombalayan bizden olamaz diyerek Anadolu şehirlerinden Ankara'ya sel olup akan bu milletin evlatlarını anlayamaz. 15 Temmuz'u anlayamayanlar Allah, devlete, millete zeval vermesin diyen ağzı dualı annelerimizi anlayamaz. 15 Temmuz'u anlayamayanlar bu milletin çapulcuya, çakala, cuntacıya eyvallah etmeyen soylu duruşunu anlayamaz. 15 Temmuz'u anlayamayanlar, varlığımızı, şehitlerimize borçlu olduğumuzu anlayamaz. Allah'ın izniyle 15 Temmuz direnişini lekelemeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Canıyla imtihan edilip, imtihandan geçen milletimizin irfanını ölçmeye, 15 Temmuz'a kontrollü darbe iftirası atan gafillerin kıratı yetmez. 15 Temmuz'un sulandırılmasına ne biz ne de milletimiz izin vermeyecektir. Türkiye var oldukça, 15 Temmuz destanımız, bir zafer şarkısı gibi dilden dile aktarılmaya devam edecektir" ifadelerini kullandı.
"BİRİLERİ KANDİL'DEN DESTEK ALIYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim emelimiz, fikrimiz ve gayemiz her karış toprağında bin şehit yatan vatanımızın ikbali, milletimizin istikbalidir. Bu anlayışla son 21 yılda her alanda tarihi nitelikte reformlar yaptık. Sayısız esere, yatırıma, projeye imza attık. Demokrasimizin üzerindeki vesayet gölgesini hamd olsun biz kaldırdık. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ilk defa sandık aracılığıyla yönetim sistemimizi değiştirme başarısı gösterdik. Sivil iradeyi tüm unsurlarıyla hakim kılarak Türkiye'yi siyasi istikrarsızlık, sosyal kaos ve darbe girdabından kurtarmış olduk. Bu hamlelerimizin meyvelerini pek çok alanda topladık, topluyoruz. Ülkemiz ayağına vurulan prangaları söküp attıkça, çıkarlarını daha güçlü savunmaya, hakkını daha dirayetli bir şekilde aramaya başladı. Ordumuz, emniyet teşkilatımız, mülkiye ve adliye teşkilatlarımız FETÖ'cü hainlerden temizlendikçe asli görevlerini daha iyi yapar hale geldi. Terörle mücadelemiz Cudi'de, Gabar'da, TEendürek'te Bestler Deresi'nde çok daha güçlü bir şekilde devam ediyor. Suriye'ye yönelik harekatlarımızla ülkemizi terör koridoruyla çevreleme planlarını boşa çıkardık. Bölücü terör örgütü mensupları başlarını kaldırdıkları anda milletimizin demir yumruğunu tepelerine tepelerine indiriyoruz. Dikkat edin, birileri de Kandil'den destek arıyor. Ne diyor, biz Bay Bay Kemal'in yanındayız diyor. Ya, millet senin yanında olmadıktan sonra avucunu yalarsın. Biz milletimizle yürüyoruz, onlar Kandil'le yürüyor. İşte aramızdaki fark bu" dedi.
"FETÖ'YE KARŞI TEDBİR ALAN DEVLETLERİN SAYISI GÜNDEN GÜNE ARTIYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Devletimizin tüm diplomatik, siyasi, adli, istihbarı imkanlarını kullanarak FETÖ'cülere dünyayı dar ediyoruz. Dünyanın birçok ülkesinde eğitim kurumu kılıfı altında faaliyet gösteren fitne yuvalarının kapatılmasını veya Türkiye Maarif Vakfı'na devredilmesini sağladık. Firari durumdaki 100'den fazla örgüt mensubunun yargılanmak üzere ülkemize iadesini gerçekleştirdik. Örgütün mahrem yapılanmasını deşifre etmeye yönelik operasyonlarımız aralıksız sürüyor. Dost ve kardeş ülkeler başta olmak üzere bu örgütün gerçek yüzünü fark edip FETÖ'ye karşı tedbir alan devletlerin sayısı günden güne artıyor. Son olarak NATO Zirvesi'nde FETÖ'yle birlikte diğer terör örgütlerine karşı tavizsiz duruşumuzu bir kez daha ifade ettik. NATO Liderler Zirvesi'ni izlediniz değil mi? Oradaki havayı gördünüz değil mi?" ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz