Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bizim mahkemelerimizi tanımayanları biz de tanımayız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Osman Kavala'ya ilişkin Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin kararı hakkında, "Bizim mahkemelerimizi tanımayanları biz de tanımayız. Bizim mahkemelerimizin de bu konuda vermiş olduğu bir karar var. Bu konuda AHİM ne demiş, Avrupa Konseyi ne demiş bizi çok ilgilendirmiyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bizim mahkemelerimizi tanımayanları biz de tanımayız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna'ya giderken Ankara Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi ve gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna ile ilişkilerin son yıllarda ticaret, yatırımlar, turizm ve savunma sanayi gibi alanlarda ciddi mesafeler kat ettiğini vurgulayarak, "Salgına rağmen geçtiğimiz sene 2 milyonu aşkın Ukraynalı dostumuzu Türkiye'de misafir ederek yeni bir rekora imza attık. 2’li ticaret hacmimiz de 2020 yılına kıyasla yaklaşık yüzde 60 artarak 7,5 milyar dolara ulaştı. 10 milyar dolarlık hedefimize varma yolunda kararlı adımlarla ilerliyoruz. Ziyaretin vesilesiyle imzalayacağımız serbest ticaret anlaşmasının bu hedefe bizi kısa zamanda ulaştıracağına inanıyorum" diye konuştu.

'TARAFLARI İTİDALLİ OLMAYA DAVET EDİYORUZ'

Erdoğan, Ukrayna'nın karşı karşıya kaldığı meydan okumaları ve bölgede yaşanan gerilimi yakından takip ettiklerini kaydederek, "Stratejik ortağımız ve komşumuz Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini desteklediğimizi her platformda dile getiriyoruz. Biz de bir Karadeniz ülkesi olarak bölgede barışı hakim kılmak ve tüm tarafları itidalli olmaya ve diyaloğa davet ediyoruz. İhtilafın barışçıl yöntemlerle ve uluslararası hukuk temelinde çözülmesi gerektiği aşikardır. Bölgemizde barış ve güven ortamının tesisi amacıyla üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu bu vesileyle bir kez daha vurguluyorum. Ukrayna ile ilişkilerimizin ana unsurlarından olan Kırım Tatarlarının başta olmak üzere soydaşlarımızın durumuna özel ihtimam gösteriyoruz. Kiev’de yapacağımız görüşmelerin gündeminde her zamanki gibi bu konu da üst sıralarda yer alacaktır. Kiev'deki temaslarımızın Ukrayna ile ilişkilerimizin güçlenmesine önemli katkılarda bulunacağına da inanıyorum" dedi.

'GÖRÜŞEMDEN HANGİ TAŞI NEREYE KOYACAĞIMIZI DÜŞÜNMEK DOĞRU OLMAZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna-Rusya krizinde tansiyonu düşürmek için Türkiye’nin ziyaret kapsamında neler yapacağının sorulması üzerine, "Zelenski ile görüşmemiz olacak. Ardından da Çin ziyaretinden sonra Sayın Putin Türkiye ziyaretini gerçekleştireceğinin bilgisini bizlere verdi. Bu iki ziyareti yapmadan, onlarla bu görüşmeyi gerçekleştirmeden, hangi taşı nereye koyacağımızı düşünmek doğru olmaz. Bölgenin önemli bir ülkesi olarak Rusya ile Ukrayna arasındaki, olumsuz gelişmeleri görmek, yaşamak, bizler için doğru bir gelişme değil. Onun için de her iki ülkenin, arasındaki sıkıntılı dönemi inşallah başarıyla atlatmayı, zira kendi aralarında da bu ülkelerin temsilcileri sürekli, ‘bizim Ukrayna için bir işgal söz konusu değildir. Biz bir savaştan yana değiliz.’ Buna benzer ifadeleri de hep kullanıyorlar. Biz de zaten benzer şeyleri sürekli söylüyoruz söylemeye de devam edeceğiz" dedi.

‘İSRAİL CUMHURBAŞKANI MART ORTASINDA GELECEK’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabil Havalimanı’nın işletilmesine ilişkin soru üzerine, "Şu anda Taliban’ın kendi içinde yeknesaklığı yok. Maalesef nerede, neyi, nasıl ifade edeceklerini, bu konuda ne gibi tavır takınacaklarını şu anda belirlemiş değiller. Kabil Havalimanı’na bin 777 uçağın inmesi, bu uçağın içinde de maalesef Taliban'ın kabul etmeyeceği şekilde birçok yolcunun bulunması bu süreci biraz olumsuz etkiledi. Biz bu işin olumlu şekilde gelişmesi halinde, Katar’la buradaki desteğimizi sürdüreceğiz ve Kabil Havalimanı’nda bu şekilde ele almak suretiyle bu süreci işletelim istiyoruz ve görüşmelerimiz her iki ülke arasında devam ediyor. Temennim odur ki bunu başarıyla bitirir, bir sonuca ulaştırırız" diye konuştu.

İsrail Cumhurbaşkanı Yitzak Hertzog’un Türkiye ziyaretinin mart ayının ortalarında geçekleşeceğini söyleyen Erdoğan, "Bu ziyaretle beraber ikili ilişkilerimizi geleceğe yönelik çok daha farklı bir zemine olumlu istikamette oturtmanın gayreti içerisinde olacağız. Bizim bu yaklaşımımız aynı şekilde İsrail tarafında da mevcuttur. Belki de Hertzog’un gelmesinde önce onların özel temsilcisi bize geldiği gibi biz de özel temsilcimizi İsrail’e göndererek, bir ön çalışmayı arkadaşlarımız yapacaklar. Arkadaşlarımızla süreci başlatacağız" dedi.

'AHİM NE DEMİŞ BİZİ ÇOK İLGİLENDİRMİYOR'

Osman Kavala’ya ilişkin Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin AHİM sürecini başlatmasına ilişkin de Erdoğan, "Özellikle Türkiye’nin ilk derece mahkemeleri olmak üzere, açık ve net söylüyorum; bizim mahkemelerimizi tanımayanları biz de tanımayız. Bunu çok net söylüyorum. Bizim mahkemelerimizin de bu konuda vermiş olduğu, bir karar var. Bu konuda AHİM ne demiş, Avrupa Konseyi ne demiş bu bizi çok ilgilendirmiyor. Biz kendi mahkemelerimize saygı duyulmasını bir defa bekliyoruz. Bu saygıyı duymayanlara da kusura bakmasınlar bizim saygımız olmayacaktır" ifadelerini kullandı.

'AB VE DÜNYA HEP SESSİZ KALDI’

Yunanistan'ın geri ittiği göçmenlerin donarak ölmesine ilişkin soru üzerine de Erdoğan, "12 tane insanı orada dondurarak ölümüne seyirci kalmak öyle yenilir yutulur bir şey değil. Fakat Yunanistan'ın bu alışılmış tavrını ilk defa yaşamıyoruz. Hatta botlarda şişlenerek biliyorsunuz batırılan ve ölüme mahkum edilen nice insanlar oldu bugüne kadar. Şişlenmek suretiyle bu botların batırılması ve buralarda insanların ölüme mahkum edilmesi Yunanistan'ın alışılmış insanlara yönelik tavrının ne olduğunu göstermesi bakımından çok önemli. Maalesef Yunan medeniyetinin adeta bir göstergesiymiş gibi bir yapı var. Bu konuyla ilgili olarak bugüne kadar Avrupa Birliği hep sessiz kalmıştır, dünya sessiz kalmıştır ve bundan önceki adetlerini değiştireceklerine ben hiç ihtimal vermiyorum. Örneğin bir uydurdukları Frontex var. Hiçbir işe yaramaz. Sadece Yunanistan'a destek vermekten öte hiçbir varlıkları yok. Şimdi de işte bu 12 tane insanı orada donmak suretiyle ölümüne seyirci kaldılar. Bizler de tabii bütün bunların karşısında yaptığımız çekimler her şeyi dünyada hangi ülkenin lideri ile görüşürsek onların önüne koyacağız. Bu mücadelemizi dünyanın gözleri önünde sürdüreceğiz. Çünkü bu insanların ölümüne seyirci olanlara karşı bizim de tam aksine bir vazifemizdir. Bu vazifemizi de en güzel şekilde yerine getireceğiz. Çünkü biz mazlumların yanında olmayı sürdüreceğiz. Bunu bir insani ve İslami görev olarak telakki ediyoruz" dedi. 

Kaynak: Diyarbakır Söz