Akkaya, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı doğrultusunda davet edildiği Ankara Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Davet edilmesinin nedeninin, ''Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası'' TBMM'de kabul edilmeden önce Türk-İş'e bağlı sendikalar, DİSK ve sivil toplum kuruluşlarının yasaya yönelik eylemine katılmak olduğunu belirten Akkaya, ''Bundan dolayı ifadem alındı. Emniyet güçleri bu konuda görevlerini yapıyorlar. Çünkü 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüş Kanunu değişmediği müddetçe bu konuyla ilgili her türlü etkinlik ve eylemde, bu eyleme katılanların ifadesini almak Emniyet'in görevi'' diye konuştu.
Problemin siyaset kurumundan kaynaklandığı ileri süren Akkaya, AK Parti'nin iktidarının ilk yıllarında Anayasa'nın 90. maddesinin son fıkrasına bir ilave yapıldığını belirtti. Akkaya, şöyle devam etti.
''Bu ilave, uluslararası bir anlaşmaydı. Burada (eğer iç hukukta uluslararası anlaşmalarda yer almayan hükümler varsa uluslararası anlaşmaların kuralları geçerlidir) deniliyordu. Bu yasa tasarısı Meclis'te 479 milletvekilinin katılımıyla ve yüzde 77 kabulle gerçekleşti. Ama uygulamaya baktığımızda ne kadar anayasamızda değişiklik olsa bile yürütme organı bunu uygulama konusunda antidemokratik davranmaya devam ediyor.
Bir yıldır Meclis'te bir komedi oynanıyor. Bu komedi toplumsal mutabakatla sağlanmış özgürlükçü bir anayasa yapma anlamında kamuoyunda ifade edilen görüşlerdir. Bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda mevcut anayasadaki hükümlere bile sahip çıkmayan bir iktidarın, 'özgürlükçü bir anayasa yapıyoruz' demesi trajikomiktir.''
Akkaya, gazetecilerin soruları üzerine, Emniyet'te kendisine neden eylemde olduğuna ilişkin sorular yöneltildiğini, 29 Ekim'de Birinci Meclis önünde düzenlenen yürüyüşle ilgili soru ise sorulmadığını bildirdi.
AA
Kaynak: Diyarbakır Söz
