TBMM - CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, infaz düzenlemesine ilişkin "Bu adaletsiz, eşitsiz teklifin AKP içinde de tartışmalı olduğu biliniyor. O rakamlara da yansıyor. AK Parti bir önceki gün uluslararası anlaşmaları oylamasında 270 milletvekili sayısını sağlayabiliyorken, bir sonraki gün 121’de, 160’ta kalıyorsa bir başka durum var demektir." dedi.
Özel, Mecliste gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti ve MHP tarafından Meclis Başkanlığına sunulan Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni anımsatan Özel, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarına kamuoyundan gelen tepkiler üzerine bu teklifin hazırlandığını öne sürdü.
Özel, söz konusu kanun teklifinin, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik yasa düzenlemesi talebini karşılamadığını, teklifin sivil toplum kuruluşlarının ve tüm partilerin katılımlarıyla düzenlenmesi gerektiğini savundu.
TBMM Başkanlığının, bu kanun teklifini tali komisyon olarak Sağlık Komisyonuna, esas komisyon olarak Adalet Komisyonuna sevk ettiğini; bunun doğru olmadığı görüşünü dile getiren Özel, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin devreye girmesinden sonra tali komisyonların toplanmadığını, bu nedenle sağlık çalışanlarını ilgilendiren bu teklifin sahadan gelen sağlık çalışanı milletvekillerinin yer aldığı Sağlık Komisyonunda ele alınamayacağını belirtti.
Özel, “Bunun yeri İnfaz Kanunu değil. Ama metin üzerinde ortaklaşmıyorlar, yasak savıyorlar, dağa fare doğurtuyorlar. Ondan sonra da çıkmış Bülent Turan gazetecilerin karşısına gerçek dışı şeyler söylüyor. Meclis Başkanına ve Sağlık Komisyonu Başkanına açık çağrımızdır: Bu konuda, mutlaka 5 partinin Sağlık Komisyonundaki sağlıkçı milletvekili üyeleri toplanıp verimli şekilde en doğru metni çıkarmalıdır.” diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı’nın çağrısıyla koronavirüs tedbirleri kapsamında CHP'nin sadece Ankara milletvekilleri ve Mecliste çalışmaları devam eden ilgili komisyon üyelerinin TBMM’de bulunduğunu anlatan Özel, AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan'ın milletvekili sayısı üzerinden bazı eleştirilerde bulunduğunu ancak bunun doğru olmadığını söyledi. Özel, “Teklif getiriyoruz. Salonda 25 CHP milletvekili var. Fotoğrafın çekildiği yerden 7 milletvekili görülüyor diye ‘CHP 7 milletvekiliyle geldi.’ Sen bunu inada bindirirsen yarın CHP 139 milletvekiliyle gelir, diğer partiler de gelir, AKP toplamı geçmek için gelir. Yarın 590 milletvekiliyle toplanır Meclis.” ifadelerini kullandı.
"Şeklen görüşmeler yapıyorlar"
Özgür Özel, infaz düzenlemesinin önemli olduğunu ancak kapsamının genişletilmesi gerektiğini düşündüklerini aktararak, “AK Parti diyor ki ‘Saray bize bunu böyle çıkar.’ dedi. Şeklen görüşmeler yapıyorlar. Temsili demokrasi var tabii. Ama yapılan görüşmelerde temsili demokrasiyi yanlış anlamışlar. Sarayın temsilcileriyle görüşüyoruz. Bir siyasi parti grubunun kendi iradesi yerine ellerine verilen metne ‘Hadi bakalım, hep birlikte buna evet diyeceksiniz.’ Üzerinde hiçbir müzakereye açıklık yok ve şekli bir demokrasi.” dedi.
Genel Kurulda, infaz düzenlemesinin maddelerine geçilmesinin oylanacağı sırada HDP’nin toplantı yeter sayısı için yoklama talebinde bulunduğunu anımsatan Özel, yoklama istemenin muhalefetin, toplantı yeter sayısını tutturmanın ise iktidarın görevi olduğunu söyledi.
Özel, söz konusu yoklamada MHP ve AK Parti’li milletvekillerinin az sayıda olması nedeniyle Genel Kurulun kapandığını aktararak şöyle devam etti:
“Sayın Özlem Zengin ve AK Parti'li milletvekilleri sorumluluğu muhalefete yüklemeye çalışmasınlar. Sorun var. Bu adaletsiz, eşitsiz teklifin AKP içinde de tartışmalı olduğu biliniyor. O rakamlara da yansıyor. AK Parti bir önceki gün uluslararası anlaşmaları oylamasında 270 milletvekili sayısını sağlayabiliyorken, bir sonraki gün 121’de, 160’ta kalıyorsa bir başka durum var demektir. Belki bir gün gecikilir ama bu kapsamı oturup tekrar konuşmaları gerekir. AK Parti içinden gözle görünmeyen bir tsunami dalgası, af beklentisinde olanları üzmüş ama taslağı da alıp kıyıya doğru atmıştır. Bunun yeniden hep birlikte ele alınması lazım. Biz yapıcı katkı vermeye hazırız. Kimse hamaset yapmasın.”
"Af teklifleri aşkın zamanlı hazırlanmalı"
CHP Grup Başkanvekili Özel, Mecliste büyük bir mutabakat gerektiren af düzenlemelerinin "aşkın zamanlı" hazırlanması, diğer bir deyişle her zaman savunulabilmesi gerektiğini söyledi.
Bugün görüşmeleri devam eden infaz düzenlemesi geçmiş zamana uyarlandığında, bugün milletvekili olan birçok ismin halen hapiste olacağını vurgulayan Özel, “FETÖ’nün ne olduğunu bilmedikleri, etle tırnak gibi oldukları dönemlerde bu af kanunu bu haliyle uygulanıyor olsaydı, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Engin Alan, Sayın Mehmet Haberal’ı içerde tutacaktı bu kanun.” diye konuştu.
Özel, söz konusu teklifin FETÖ'nün hain darbe girişiminden önce çıkarılmış olması halinde kumpas kurulan birçok komutanın; 1980 öncesi çıkarılmış olması halinde ise Meclis Başkanvekili Celal Adan’ın hapiste kalmış olacağını belirterek, “Geçmişe doğru tarih önünde yargılanıyorsunuz. Bu af teklifi, geçmişe uyarlandığında, Celal Adan’ın, Recep Tayyip Erdoğan’ın, Necmettin Erbakan, Mehmet Haberal, Tuncay Özkan, İlker Başbuğ’un yararlanamadığı bir af. Nasıl olacak? Bu affın, bu haliyle kapsamını nasıl savunabileceksiniz, anlamak mümkün değil.” ifadelerini kullandı.
“İhale nerede?”
CHP’li Özgür Özel, iki yeni hastanenin 45 gün içerisinde tamamlanacağının duyurulduğunu, bu bağlamda Rönesans Holding’in sektörde işçi ve iş makina araştırması yaptırdığını söyledi.
Sağlık Bakanı Koca’nın, söz konusu hastanelerin devlet imkanlarıyla yaptırılacağını açıkladığını anımsatan Özel, “Bir tek şey eksik. İhale nerede? Kim yaptı? Bu Rönesans Devlet Malzeme Ofisi değil. Sarayın müteahhiti.” ifadelerini kullandı.
Özel, söz konusu hastanelerin inşa sürecine ilişkin gelişmeleri takip edeceklerini de bildirdi.
“Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Taslağı” hazırlandığını söyleyen Özel, bunun, işçi çıkaran işverenlere yönelik bir düzenleme olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde kanunların milletvekillerince hazırlanması gerektiğini aktaran Özel, “Berat Albayrak kanun müjdeliyor, öbür bakan kanun müjdeliyor. Cumhurbaşkanı kanun için söz veriyor. Öyle bir noktaya geldik ki artık yeni rejimin ar damadı çatladı. Bakanlıklar taslak hazırlamışlar, sektör temsilcilerinden görüş soruyor.” diye konuştu.
Parlamenter sistemde bakanlar kurulunun taslaklara ilişkin sektörden görüş sormasının usulden olduğuna işaret eden Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün buna ihtiyaç duyuyorsanız demek ki rejim çöktü, olmuyor, milletini kandırdığınız anayasa işlemiyor. Hiç utanmayacak mısınız? Bu sektörden görüş sorulan kanun, Meclise gelecek. Hallerine çok üzüleceğimiz bazı arkadaşlara altına imza attıracaklar. Biz soracağız, ‘ben hazırladım.’ diyecekler. ‘Yemin et’ diyorsun. Yemin kanıtına başvuralım, yargıda olduğu gibi. Böyle kalıyor. Sarayın hazırladığı metni, saraydan alıp Meclise vermeye indirgediler. Milletvekilini kargo şirketinin elemanlarına, kuryeye dönüştürüyor.”
"Tasdik saraydan gelince burada kimse üzerinde kalem oynatamıyor"
İktidar tarafından işveren ve işçilere yönelik bir düzenleme hazırlanarak sektör görüşüne sunulduğunu anlatan Özel, söz konusu teklifin, doğru olduğunu ancak düzenlemenin detaylarına bakıldığında tersi bir sonuç doğurabileceğini ileri sürdü.
Özgür Özel, teklifle devletin, işten çıkarılan bir işçi için günlük 39 lira ödeme yapacağının belirtildiğini anımsatarak, “Bu işten çıkarmayı yasaklamak değil, adeta teşvik eden bir duruma dönüşür. 'İşten çıkar, işçiye insanca yaşamasını tek başına dahi mümkün kılmayacak, 4-5 kişilik bir aileyi açlığa mahkum edecek 39 liralık bir ödeme yapacağım. İşten çıkaran rahat olsun.’ durumuna dönüşür. Bunun üzerinde işçi sendikaların yaptıkları öneriler ve eleştirilerle uzun uzun çalışmamız, müzakere etmemiz lazım. Maalesef tasdik saraydan gelince burada kimse üzerinde kalem oynatamıyor.” dedi.
Söz konusu düzenlemeyle haberleşme hizmetinin devletin kontrolüne, izlemesine tabi olacağını da savunan Özel, “Koronavirüsle mücadelede, vatandaşın birbiriyle olan iletişimini gerektiğinde durdurmak, denetlemek, izlemek ve bu konuda düzenleme yapmak yetkisini almak akla nereden geldi, merak ediyoruz. Bu kadar gerçek dışı, vatandaşı yanıltarak fırsatçı işler yapan bir hükümet herhalde dünya üzerinde yoktur. ‘Cezaevini boşaltacağız’ diyor, oraya cumhurbaşkanına hakaret edenlerin 4-6 ay yatması düzenlemesini koyuyor.” ifadelerini kullandı.
Özel, iktidarın söz konusu düzenlemenin yasalaşması halinde “WhattsApp”ın da aralarında bulunduğu bazı haberleşme hizmetleri üzerinden vatandaşları izleyeceğini ileri sürerek, “Bu hükümetin her fırsatta, daha baskıcı, daha otoriter, daha polisiye tedbirleri ön plana alan yönetim hevesinde bu işi bir fırsatçılığa dönüştürdüğü süreci hep birlikte yaşıyoruz.” diye konuştu.
"Göreve getiren kim?"
Görevden alınan Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul İl Müdür Yardımcısı Nail Noğay’ın Roman bir vatandaşa yönelik sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımı anımsatan Özel, AK Parti döneminde devlette liyakatle görevlendirme yapılmadığını öne sürdü.
Özel, “Tepkiler üzerine görevden alındı. Görevden almak marifet değil, bu tepkiden sonra tutamazsın zaten. Göreve getiren kim? Liyakat meselesinin Soma’daki madenciyi tekmeleyen Yusuf Yerkel yöneticiliğinden, Nail Noğay seçiciliğine kadar işte AKP bürokrasisi. Anası neyse danası da o oluyor. AKP’nin yereldeki bürokrasisi de bu. Dünya Romanlar Günü’’nde, hem de BM’de en çok üzerinde sosyal politika yapılması teşvik edilen, toplumun en mağdur gruplarından bir tanesi Romanlara ‘Geber’ diyen bürokrat, onu atayan AK Parti. Bunu görmek lazım.” diye konuştu.
CHP’li Özel, dünyanın birçok ülkesinde Türkiye’ye dönmeye çalışan işçi ve öğrencilerin uçuş yasakları nedeniyle mağdur olduklarını, bu vatandaşların bir an önce yurda getirilerek karantina sonrası ailelerine ulaştırılması gerektiğini söyledi.
“Sağlık çalışanını öldürene ağırlaştırılmış müebbet hapsi verilmeli"
Özgür Özel, bir basın mensubunun, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin kanun teklifine ne tür katkılar sağlanabileceğine yönelik bir soru üzerine, söz konusu teklifin Sağlık Komisyonu üyesi sahadan gelen milletvekilleri, Türk Tabipleri Birliği, sağlık meslek örgütleri ve sağlık alanındaki örgütlü sendikaların katkılarıyla son haline getirilmesi gerektiğini kaydetti.
CHP’nin sağlık çalışanına şiddetin ölümle sonuçlanması halinde suçluya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini önerdiğini anlatan Özel, söz konusu şiddet eylemini gerçekleştirenlere “iyi hal indirimi” uygulanmamasını istediklerini de belirtti.
Sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların kamu hizmetlerinden mahrum bırakılması gerektiğini de ifade eden Özel, şiddete uğrayan hekimin, kendisine şiddet uygulayan kişiyi muayene etmesinin önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.
CHP Grup Başkanvekili Özel, sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik düzenlemenin, Yükseköğretim Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne eklenmesine yönelik söylemlerin anımsatılması üzerine de, “YÖK Kanunu'na eklenecekse önergeyle yapılması demektir. Bu da YÖK Kanunu’nun görüşüleceği Milli Eğitim Komisyonunda yapılacak demektir. Bu da sağlıkta şiddeti hem sağlıkçıların hem de Adalet Komisyonunun katkısını almadan saraydan geldiği haliyle torbaya atmak demektir. Bunu son derece ayıplı buluyorum. Bir söylentiden ibaret olduğunu ümit etmek isteriz.” görüşünü dile getirdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz