Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan ve Türkiye’nin nabzını tutan “Anadolu Soruyor” programının konuğu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu oldu. Bakan Soylu; Çay TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Yavuz Bakır, Uzay Haber TV Genel Yayın Yönetmeni Ömer Büyüktimur ve Kanal Fırat ve Kanal E Televizyonları Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık’ın sorularını yanıtladı.
“HOLLANDA’DA TAMAMEN SOMUT OLARAK NE YAPACAĞIMIZI KONUŞTUK”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Sabah itibariyle Hollan’daya gittik. İçişleri Bakanlığı olarak Hollanda’yla iyi bir iş birliği var. Dönem dönem bazı ülkelerle sorunlar yaşanır. Uyuşturucu maddeden, terörle mücadeleden, organizeden, iç güvenlikten hatta siber suç ve masadan kalkarken AFAD’la iş birliği yapma noktasında ortak bir yol bulduk. Hollanda’da Adalet ve Güvenlik Bakanlığı’nı yöneten Dilan Yeşilgöz kendi memleketlimiz ve orada çok başarılı bir siyaset tarzı ortaya koymuş. Ülke tek bölge, yukarıdan aşağı milletvekilleri sıralanıyor. Tercih var orada. Tercihle beraber sıralıyorlar. Dilan Hanım Başbakan’dan sonra en fazla tercihi alan ikinci kişi. Gurur duyulabilecek bir şey. Sıcak, samimi ve hakikatten orada saygın bir yeri var. İyi de bir ilişki kurmuştuk. Bir önceki İçişleri Bakanı’yla da benim hukukum çok iyiydi. Telefonda bir arkadaş bir dost olarak konuştuk. Göç Bakanı inşallah yakın zamanda Türkiye’ye gelecek. Bu tip temaslar; özellikle göç, uyuşturucu ve terörle mücadele konusunda bize ciddi şeyler kazandırdı. Özellikle göç konusunda ne adımalar atabileceğini, biz Türkiye olarak ne cevap verebileceğimizi söyledik. Tamamen somut olarak ne yapacağımızı, nasıl bir süreç ortaya koyacağımızı, aynı zamanda nasıl iş birliği içerisinde olacağımızı paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
“HOLLANDA’DA BEN ŞU KİŞİNİN TELEFONUNUN VE MESAJ UYGULAMASINI İNCELENMESİNİ İSTİYORUM’ DENİLDİĞİNDE İNCELENİYOR”
“Bakan Soylu, “Bunu ilk kez duyacaksınız. Bende ilk kez duydum. Akşam bakan arkadaşlarla beraber bir yemek yedik. Orada ben sosyal medya ile ilgili bir çalışma çerisinde olduğumuzu söyledim. Sosyal medya yasasıyla ilgili dediler ki; Hollanda’nın millet meclisinde kullanılan milletvekillerinin bile kullandıkları mesaj ve konuşmaları bir gazetecinin veya başka bir milletvekilinin ‘ben şu kişinin telefonunun ve mesaj uygulamasını incelenmesini istiyorum’ denildiğinde inceleniyor. Gizlilik var dediğimde ise inceleniyor dediler. Yine enteresan bir şey; Başbakan Nokia telefon kullanıyor. Nokia telefon mesajı attıktan sonra siliyor diye Nokia telefonuna yasak getirdiler ve Başbakan telefonu değişmek zorunda kaldı” şeklinde konuştu.
“HALKI YANLIŞ YÖNLENDİREREK, KAOS VE DEZENFORMASYON OLUŞTURUYORLAR”
Bakan Süleyman Soylu, “Sosyal medya kimin tekelinde? WhatsApp, Facebook, TikTok bunların hepsi uluslararası sistemin tekelinde. Eskiden farklı yapılar üzerinden ulaştırıyorlardı. Şimdi neyin üzerinden vesayeti oluşturuyorlar? Sosyal medya. İtibar suikastı yapıyorlar mı? İnsanların kafasını bulandırıyorlar mı? Bulandırıyorlar. Buradan 5-6 saatlik yolla gidilen bir ülkeye ulaştım, görüştük. İçişleri Bakanı beni arka odaya çağırdı, Amerika bize sosyal medya üzerinden algı oluşturmaya çalışıyor; bize yardımcı olabilir misiniz dedi. Onlara siber suçlar üzerinde çalışan arkadaşları gönderdik, orada sistem kurdular. Halkı yanlış yönlendirerek, kaos ve dezenformasyon oluşturuyorlar. İstikrarsızlığı oluşturmaya çalışıyorlar. Eskiden Türkiye’de dezenformasyonları gazeteler yapardı. Şu anda da yazanlar var. Ama şimdi yapmak istedikleri en önemli meselelerden bir tanesi sosyal medya üzerinde bilgi kirliliği oluşturmak. Yalan, yanlış ve toplumu yanlış yönlendirmeye çalışıyorlar. Yalandan herkesin müşteki olması gerekmez mi? Bunun iktidarı muhalefeti var mı? Siz iktidarın medya konusunda güçlü olduğunu söylüyorsunuz. Madem öyle niye desteklemiyorsunuz. Alanları sosyal medyada daralttığı için bu durumla karşı karşıyayız” dedi.
“BİRİSİYLE HER GÜN MECLİSTE MUHALEFET PARTİLERİ YALAN YANLIŞ BİRÇOK MESELEYİ ANLATIYORLAR”
İçişleri Bakanı Soylu, “Haksızlıkla karşı karşıya kaldığınızda müracaat edeceğiniz tek yer yargı mercileridir. Ben bunlara en çok maruz kalan insanlardan birisiyim. İftira, çamur, kara çalma her birisiyle her gün mecliste muhalefet partileri yalan yanlış bir çok meseleyi anlatıyorlar” dedi.
“DİYARBAKIR’DA DOKUNACAĞIMIZ İŞLER VARDI ONLARA DOKUNDUK”
Süleyman Soylu, “Bu ülkede insanlar ben dindarım diyemiyorlardı. Her kesimin aklıyla oynadılar. Her kesimin aklını buladılar. Bir fişleme mekanizması olarak görüyorlar. Evlerine gidiyorlar, yaşam tarzlarına bakıyorlar. Ben İstanbul’da doğrum büyüdüm. Siyaset yaptım. İnsanlar kendilerini ifade ederken şöyle derlerdi. ‘Ben Kürt’üm ama tehlikeli bir adam değilim’ derlerdi. Şimdi öyle denilmiyor. Müşterilerim vardı benim. Müşterilerimin bir bölümünün Alevi olduğunu Tayyip Erdoğan liderliğinden sonra öğrendim ben. Orada ne zorluklar yaşandığını, insanlara nasıl bakıldığını biliyorum. Bunları dillendirmek zor bir olaydı. Türkiye böyle bir Türkiye değildi. Bizde hiç ayrım yoktu. Özellikle PKK terör örgütü çıktıktan sonra bu konuda ciddi bir kutuplaşma oldu. Bunu hep birlikte yaşadık. İnsanların nasıl değiştiğini hep beraber gördük. Bunlar değişti. Bunları siyasetçinin değiştirmesi mümkün değildir. Siyaset toplumsal popülariteye göre hareket eder. Bugün bunları söylemekte bir sorun var mı? Şimdi insanlarımız rahat rahat konuşabiliyorlar. Ben medreseye gidip bağdaş kuruyorum.
“BU ÜLKEDE BAŞ ÖRTÜLÜ İNSANLAR ÜNİVERSİTELERDE OKUYAMADILAR”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bu ülkede baş örtülü insanlar üniversitelerde okuyamadılar. Bunu rejim meselesi haline getirdiler. Bugün baş örtüsünü konuşanlar o zaman o hale getirdiler. Baş örtülü insanlar okula gidemesin diye mücadele ettiler. Bugün bunlar kalktı. Türkiye’de insanların özgürlüğü sizin için bir şey ifade etmiyor mu? bugün Doğu ve Güney Doğu; Doğu ve Güney Doğu’da yol yok, okul yok, hastane yok, doktor yok, öğretmen yok, terörden dolayı veya başka türlü erişim imkanı yoksulluk, spor sahası, stat, kültür merkezleri, otel yok… Şimdi Yüksekova’da Hilton Oteli yapıldı, şimdi başka bir otel yapılıyor” diye ifade etti.
“CEM EVİ DEDELERİNE MAAŞ VERİLECEK”
Bakan Soylu, “Bugün insanlar rahatça kendi dillerini yani kütrçe, Türkçe, Zazaca her şeyi kullanabiliyorlar mı? Kimse sen niye bunu konuşuyorsun diye başka bir gözle bakabilir mi? Yok normalleşmiş. Zamanında yıllarca Kürtler, Aleviler ötekileştirmişlerdi. Geçen gün Alevilerle ilgili Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu mesele önemli bir mesele. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda Cem Evleri ile ilgili yer kuruldu. Cem Evi dedelerine maaş verilecek. Yıllardan beri şu denmiyor mu? ‘bizde vergi veriyoruz. Bizi de değerlendirin’ bu haklı bir deyiş. Cem Evleri ile ilgili bir imar düzenlemesi geliyor. İl Özel İdareleri, belediyeler elektrik faturasından, su giderlerine kadar imkan tanımak isterlerse edebilecekler. Bunlar tanımlanıyor. Bu çok önemli bir adım. Bütün bunların tartışılmadığı, bunların ötekileştirilmediği Türkiye’de başka bir tabloya geliyor. Bizim bir tek kırmızı çizgimiz var. Bu ülkede yıllarca gençlerimizi kaybettiğimiz, şehitlerimizi verdiğimiz annelerin çocuklarını kucaklarında tutamadıkları bugün Diyarbakır anneleri var burada. Apo diyor ki ‘bana 14 yaşında getirin’ bir ülkenin Başbakan’ına 2 farklı çocuğu farklı yere evirdi diye hapis cezası verildi. Bundan büyük bir tehlike yok. Burada bir terör örgütünün başı var. Bu ülkeyi canından bezdirmiş, insanları hayatından bezdirmiş, çocukları okullarından uzaklaştırmış. Bugün Diyarbakır’da huzur var. Şu anda Sur Kültür Yolu Festivali bütün dünyanın dilinde. Onlarca, yüzlerce insan her dilden, her renkten meselenin insanlarla buluştuğu bir meselenin oluştuğu yer şu an. Bu iklim oluşmazsa bunu yapamazsınız. Herkes diyor ki TEKNOFEST’ler gibi. Bizde de yapın diyorlar” şeklinde ifade etti.
“BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZ TERÖRDÜR”
Süleyman Soylu, “Bizi terörden ve güvenlik açığından yoksun bırakmaları için; terör olmasın diye bütün dünyada da bu böyle. Demokratik siyaset bu neden böyle? Bizim kırmızı çizgimiz terördür. Bu kırmızı çizgimizden dolayı terörle ilgili hassasiyetimizi ortaya koyuyoruz ve koymaya da devam edeceğiz” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DE ÖZGÜRLÜK VAR”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde enerjiyle ilgili dar boğaz yaşadıkları için enerjiye yönelik yapılacak hiçbir eylemi kimse gerçekleştiremez. Demokrasi, özgürlük, nerede var bunlar. Bu Türkiye’de var” şeklinde konuştu.
“TERÖRDE HERKESİ KUCAKLAYARAK BİR MÜCADELE VERİYORUZ”
Bakan Soylu, “İnsan eşrefi mahlukattır. Biz Veda Hutbesinin bize ne emrettiğini, ne yapmamız gerektiğini bilen insanlardanız. Dinlerin, renklerin, tenlerin insanları farklılaştırmadığını bilen insanlarız. Biz Allah’tan korkan insanlarız. Terörist sayısı Türkiye’de 120’nin altına düştü. Buna rağmen Türkiye’nin terörle mücadele konusunda hukuka, insanlık dışı davranışa yönelik bir davranış göstersinler. Tam tersi herkesi kucaklayarak bir mücadele veriyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir felsefesi var. Toplumsal taban Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte. Hangi yerde belki farklı zamanlarda görülmüş devletin o ceberut halini görüyorsunuz. Tam tersi şefkatli, merhametli bir anlayış ve yönetim şekli var Türkiye’de…. En iyisini burada yaşayan vatandaşlarımız bilir. Çocukları okula rahatça gidebiliyor mu? sabahları teröre artık haraç vermiyorlar, yolları yenileniyor mu yenileniyor, turizm açıldı mı açıldı. Biz Diyarbakır’dayız şu anda. 12 bin yıllık medeniyetten bahsediyoruz. 9 bin yılı net bir şekilde yazıya dökülmüş bir medeniyetten bahsediyoruz. İç Kale” ifadelerini kullandı.
“TERÖR ÖRGÜTÜNÜN İSTİSMAR ETTİĞİ EN ÖNEMLİ MESELE ELİNDEN ALINDI”
Bakan Süleyman Soylu, “Terörle mücadelenin başarısı Türkiye’de bir kişiye ait. Recep Tayyip Erdoğan. Batı’yla Doğu’yu yaşam standardı açısından bir araya getirmeye başladı ve bunu başardı. Hiç kimseye küsmedi. ‘Yaradılanı severiz yaradandan ötürü’ anlayışından hiçbir zaman vazgeçmedi. Allah huzurumuzu bozmasın. Bugün bunu konuştuk Diyarbakır’da. Terörle mücadelenin en büyük meselelerinden bir tanesi yokluğun istismarıydı. Terör örgütünün elinden bunu aldı. Bugün oteller dolu, yerler dolu, bir uçak iniyor bir uçak kalkıyor, hastaneler, kütlür merkezleri, spor merkezleri… bu şehrin her biri hayat akışı haline gelmiş. Terör örgütünün istismar ettiği en önemli mesele elinden alınmış” dedi.
“TÜRKİYE’DE GİRİLMEYEN YERE ÖRNEK VERSİNLER; İSTİFA ETMEYEN SÜLEYMAN NAMERTTİR”
Bakan Soylu, “Terörle mücadelede konsept değişti. Güvenliği sağladı, Türkiye’nin savunma sanayi farklı bir boyuta geldi, Türkiye’de şöyle bir hal söz konusu oluyor; 20 yaşındaki bir çocuğumuzu askere gönderiyoruz. Terörle mücadele çok önemli bir iş. Daha o yaştaki biri teröristle karşı karşıya geliyor ve şehit oluyor. Sonra o olay çok farklı anlatılıyor. Bütün bunları döndürdü, işi profesyonele dayadı, daha az kaybımız, şehidimiz oldu. Daha çok mesafe kat edebildik. Gidemediğimiz yer yok şu anda. Üs bölgeleri, alanlar… Geçen gün Türkiye’de geçen gün kendini iyi bir yazar olarak ad eden biri dedi ki Türkiye’de girilemeyen yerler var. Bir tane örnek ver. İstifa etmeyen Süleyman namerttir. Biz nereye giremeyecek mişiz? Biz narko alan yapıyoruz. Bazı mahalleleri 2-3 ay kapatıyoruz. İnsanlar o mahalleye polis nezaretinde giriyorlar. Biz vatandaşların karşı çıkacağını düşündük ama vatandaşlarımız hayır bu uygulamaya devam edilsin dedi.
“UYUŞTURUCU NOKTASINDA AVRUPA’NIN DİBİ DELİNMİŞ”
İçişleri Bakanı Soylu, “Uyuşturucuda 2019 yılında yıllık 210 bin gözaltı var. Uyuşturucu ile mücadelenin şiddetini radikalleştirmişiz. Cezaevinde 117 bin kişi var uyuşturucuda imal ve satıştan. 35 binden 117 bine… buna rağmen uyuşturucu satışı durduruldu. Sur’da yaptığımız, Beyoğlu’nda yaptığımız, Şişli’de yaptığımız, büyüdüğüm mahalle Sarıgöl’de yaptığımız bu operasyonlar sonuç verdi. Bugün 62 vilayette kanalizasyonlardan atık madde alıyoruz. Bunların hepsini karşılaştırıyoruz. Esrar mı kullanılıyor, eroin mi kullanılıyor. Bugün 81 ilde 42, ilçelerimizin tamamında risk analizi yapıyoruz. Asena diye bir programımız var. Riskli araçları tespit ediyor. Dünyada böyle bir program yok. Bunu sağlamaya çalışıyoruz. Narko timlerimiz 16 vilayetteydi, Cumhurbaşkanımız dedi ki bunu 81 ile çıkaracaksın. Uyuma diye bir aplikasyonumuz var. Yaklaşık 500 binin üzerinde indirimi var, 50 bine yakın ihbar var. Narkolog araştırmamız var. Bu uygulamayla yakaladıklarımıza anket yaptık. Nereden alıyor, nerede yaşıyor, ailesi var mı? Türkiye’de uyuşturucu kullananların yüzde48’i evinde uyuşturucu kullanıyor. 118 bin metruk bina tespit ettik. Yaklaşık 101 binini yıktık. 15 bini kaldı kalanı da ya yıktık, ya rehabilite ettik. Hem bilime hem sahaya dayalı bir büyük uyuşturucu mücadelesi gerçekleştiriyoruz Hollanda’da yürürken bakanlığa yakın yerde adam gözüme bakarak uyuşturucu içiyorlar. Dibi devrilmiş Avrupa’nın. Uyuşturucu noktasında Avrupa’nın dibi delinmiş. Afganistan, İran, Balkanlar ve Türkiye’ydi. Rota değişti ve aşağıya kaydı. Yüzde 76’sı eskiden İstanbul, İzmir, Kocaeli, Bolu oralarda yakalandı. Şimdi 76’sını Van, Hakkari ve Ağrı’da yaklaşıyoruz. Bu baskıyı ortaya koyduğumuz andan itibaren Türkiye’ye giremiyorlar. Diyorlar ki Türkiye kokain kenti oldu. Affedersiniz ama neresi oldu? Türkiye büyük bir mücadele veriyor. En İyi Narkotik Polisi Annet projesinde 1 milyon 50 bin anneye ulaştık biz” diye konuştu.
“İLK KEZ UYUŞTURUCU FİNANSMANINA YÖNELİK OPERASYON YAPTIK”
Süleyman Soylu, “’Kürt gençlerini uyuşturucuya alıştırıyorlar’ bu kimin propagandası? PKK’nın propagandası. Biz bununla ilgili proje, bir operasyon yaptık. Adana’da yaptık. İstanbul’da, Nevşehir’de, Bursa’da… birçok operasyon yapıyoruz. Orada arkadaşımız projeli operasyon yapıyor. Yüzlerce organize suç çetesi çökerttik. Bizi suçluyorlar. Hollanda’yı, İsviçre’yi suçlamıyorlar ama Türkiye’yi suçluyorlar. Dün 10 bin kök kenevir Bingöl’de yaptığımız operasyonda ele geçti. 90 milyonu açtık. Hem narko terörü, terörün finansmanını ilk kez uyuşturucu finansmanına yönelik operasyon yaptık. Sırf gelirlerine yönelik operasyon yaptık. Etrafımızın dibi delinmiş. Avrupa’da herkes uyuşturucu kullanıyor” dedi.
“BİZ SURİYELİLER KONUSUNDA AVRUPA SİSTEMİNE GÖRE HAREKET EDİYORUZ”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Dünyada kaçak göçle böyle bir mücadele yapılamaz. İngiltere Hollanda’ya kaçak göçmen göndermek istedi, gönderebildi mi gönderemedi. Yapamadı, başaramadı. Şunu söylemem lazım; Suriyeliler meselesinde Türkiye’nin içerisinde niye bu kadar büyük bir hengame var. Ana muhalefet partisi, diğer siyasi partiler ne için bunu sürekli dile getiriyorlar. Avrupa şöyle bir şey yapıyor; ‘istersen öldür ben seni görmeyeceğim’ diyor. Türkiye’de muhalefet partileri üzerinden diyor ki ‘Türkiye hem mültecilere kötü davransın, içerde kargaşa çıksın’ diyorlar. Türkiye kaçak göçmene bunların deyişine göre kara listeye girecek. Türkiye bir cenderenin içerisine girmiş olacak. Bunu nasıl yapıyorlar? Türkiye’deki ortaklarıyla beraber. Bunlar nasıl yapıyorlar? Türkiye’deki bir takım gazeteciler, siyasetçilerle bunlar tamamen Avrupa’nın tekeline girmiş durumdalar. Biz ne yapıyoruz? Tamamen Avrupa sistemine göre yapıyoruz, ama göçmenlere de uygun davranıyoruz. Kılıçdaroğlu geçen gün kaybolduğu ziyarette demiş ki ‘biz orada ev yapacağız, para vereceğiz, evlerine geri göndereceğiz.’ Biz bunu yapıyoruz zaten. Nereye göndereceksin insanları? Ölüme mi göndereceksiniz?” ifadelerine yer verdi.
“TÜRKİYE’DE 3 MİLYON 636 SURİYELİ VAR”
Bakan Soylu, “Türkiye’de 3 milyon 600 bin Suriyeli var, 310 bin civarında başka ülkelerden sığınmacı var, 1 milyon civarında da ikametli olanlar var. Bu ikametler içerisinde Afganistanlılar da var, Uygur kardeşlerimiz de var, çalışanlar da var, öğrenciler de var, öğretim üyeleri de var. 3 milyon 636 Suriyeli, 320 bin sığınmacı, 1 milyon 343 bin ikameti var. Oy nasıl olacak? Türk vatandaşı olursa oy kullanacaklar. Nerede oy kullanacaklar? Ben bunun çalışmasını yaptırdım. Her seçim öncesinde Cumhuriyet Halk Partisi bunu ortaya koyar ama seçim hiçbir sorun olmadan biter. Bunların söylediği yalanlar hiç doğru değil. Bunlar sizce bizim yalanımızı bulsalar bırakırlar mı? Yalanı Avrupa’ya yayıyorlar. Gerçek yalan bulsalar söylemezler mi?” ifadelerine yer verdi.
“15 TEMMUZ’UN ARKASINDA KİM VAR? AMERİKA VAR”
Süleyman Soylu, “Ben benimle ilgili yapılan haberlerin hepsine bakarım. Leyhe de, aleyhe de. Cumhurbaşkanımız benden daha fazla haberlere maruz kalıyor. İnsanların ailesine artık saldırıyorlar. Bunu savunacak mekanizma var. Biz kimiz ki? Dini önderlerimiz böyle iftiralarla karşı karşıya kalmışlar. Bazen eve gidiyorum ‘hanım abna Allah’a havale et’ diyor. Rahatlıyorum. Bazı gazeteler var bana abonedirler. Mümkün değil eksiksiz yapmazlar. Ya manşetteyimdir, ya köşedeyimdir. Yalanı nasıl çıkaracağım, nasıl iftira atacağım, nasıl fitne üretebilirim…. Hastalıklı insanlar Allah ıslah etin. Benim dilimde çok durmuyor, Amerika’nın, Avrupa’nın oyunlarını gördükçe söylüyorum. Onların fitne merkezleri de hemen çalışıyorlar. Terörle mücadelenin en çok zoruna gidenler Amerika’dır. Mersinde’ki saldırının kimden geldiği belli, silahlar belli… Kendileri tuzak kurmuşlar. 15 Temmuz’un arkasında kim var? Amerika var. 15 Temmuz’da Biden Başkan yardımcısı galiba. O zaman zannediyorum Binali Bey Başbakan. Biden, Binali Bey’i arıyor, sizin bakanınız beni suçluyor diyor. 1960 darbesini, 1971 muhtırasını, 28 Şubat’ı, 27 Nisan’ı, 17-25 Aralık’ı, Gezi Olaylarını, 15 Temmuz’u Amerika yaptı. Bu kadar net” dedi.
“ARTIK ŞEHİT DERNEKLERİ KURULMASINI BİR KARARLA BERABER İZNE BAĞLADIK”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Artık şehit dernekleri kurulmasını bir kararla beraber izne bağladık. Bir ölçüde durdurduk. Yeniden sayısının artmasını durdurduk, bir izne bağladık. Elbette ki meşru bir şekilde bu meselelerle ilgilenenlerin başımızın üzerinde yeri var. Fazlalık olduğu zaman farklı noktalara geçenlerde var. Biz dernek kurmaya karışamıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti herkesi özgür bırakmış ama isim vermede yetkimiz var. Ben her ay günde de cevap veriyorum da her gün 70-80 ailemizle, emniyet müdürlerimizle, komutanlarımızla her ay bir günümüzü buna ayırıyoruz” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DE SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN YÖNETTİĞİ HİÇBİR AFETTE HİÇBİR ŞEHRİMİZ SORUN YAŞANMADI”
Elazığ depremi ile ilgili konuşan Bakan Soylu, “Türkiye’de Sayın Cumhurbaşkanımızın yönettiği hiçbir afette hiçbir şehrimiz sorun yaşanmadı. Özellikle dünya afet sellikte gittikçe yükseliyor. Bu da bizim yeni tedbirler almamızı gerektiriyor. Son iki buçuk yılda birçok afet yaşadık. Elazığ-Malatya ile başladı oradan Rize, Giresun afetine kadar, Antalya’da yangın afetlerine kadar, bu yıl yaşadığımız orman yangınları az oldu. Her biri bize tecrübe katıyor. Bu yıl Batı Karadeniz sel afetine kadar. 2022 yılını afet tatbikat yılı yaptık. 59 bin 430 afet tatbikatı yaptık bu yıl. Geçen yıl 60 milyona yakın insana bir şekilde afetle ilgili dokunduk. Okullara gidiyorum, çocuklara soruyorum deprem oldu ne yapacaksınız diye ‘çök-kapan-tutun’ diyorlar. Şimdi afet risk azaltma planımız var. 81 ilde il risk azaltma planı yaptık. Bunlar 2025-2026’da yapılacaktı. Biz bitirdik. Her ilde bir yol haritası söz konusu. Bütün bakanlıklarda var bu planlar. Bizim en önemli adımlarımızdan bir tanesi deprem öncesi, deprem anında ve deprem sonrasında yapılacaklar diye… TASİP diye projemiz var. Yaklaşık 3 gün Ankara’da birçok yabancı ülkenin katıldığı tatbikatı yaptık, Türkiye’nin gücüne şaşırdılar” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN BİRÇOK VİLAYETİNDE DESTEK GÖNÜLLÜ EKİBİ YAPTIK”
Bakan Süleyman Soylu, “562 bin 764 afet gönüllümüz var. Bunu Türkiye’de içselleştirmesek bu sayıyı yakalayamazsınız. Türkiye’nin birçok vilayetinde destek gönüllü ekibi yaptık. 5 bini aşkın korucuya afet eğitimi verdik. İstanbul depremine hazırlanıyoruz. Çadır sayımızı, konteyner sayımızı arttırıyoruz. Telefonlarınıza bir mesaj geldi, herkes ürktü. O mesaj bize Batı Karadeniz sel afetinde yaradı. İnsanları zamanında uyardığımız için arabalarını, iş yerlerinin içlerini taşıdılar ve bunda çok az maddi kaybımız oldu. 2 insan can kaybımız oldu. Onlar da en direk afet dolayısıyla” şeklinde konuştu.
“SON 2 YILDA TOKİ TARAFINDAN YAPILAN 31 BİN KONUT TESLİM EDİLDİ”
İçişleri Bakanı Soylu, “TOKİ’de konut yapmaya başladık. 31 bin 333’ü teslim edildi. 2 yılda yapıldı. Bunların hepsi 2 yılda hemen olmadı. Bunların hepsini de çok yakın bir zamanda teslim edeceğiz. Öncesinde, anında ve deprem sonrasında Türkiye müdahale edecek. Pakistan’da deprem oldu, 6 saatte ilk yardımı yaptık. 500 bin gıda yaptık. Böyle bir şey dünyanın hiçbir tarafında söz konusu değil. İran’da sel baskını oldu, 6 saatte yardıma koştuk. AFAD mobil uygulamamız var. Bu uygulamamız depremde enkazın altında kaldığınızda sizi oradan bulabiliyoruz. Oradan arayabiliyorsunuz. Telefonlar kesilse bile arayabiliyorsunuz. Onunla toplanma noktasına ulaşabiliyorsunuz. Yeni bir şey daha yaptık sürekli kendimizi geliştiriyoruz. Herhangi bir afet anında Türkiye’deki bütün radyolara müdahale edebiliyoruz. ‘Şurada afet var dikkatli olun’ diye. Frekanslarına girerek. Şimdi televizyonlara çalışıyoruz. Bir uyarıda bulunabilecek kabiliyetteyiz. İstanbul’da Cenap-ı Allah vermesin. Orada Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın, Murat Bey’in çalışmaları ve Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla yapılan konutlar çok önemlidir. Bizim üzerimize düşen İçişleri Bakanlığı ve AFAD olarak bütün kurumlarla yapılacak iş birliğidir. Bütün kurumlarla bunu koordine etmeye çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.
“ALT VE ORTA ÜLKELER TÜRKİYE’YE GÜVENİYORLAR”
Süleyman Soylu, “Elbette ki bazı farklı endüksiyonlar olmuyor mu, oluyor. Bunlar bizden kaynaklanmadı. Bir taraftan pandemiden kaynaklandı. Bugün Avrupa’ tarihi bir çöküş yaşıyor. Türkiye kendi güvenliğini kendi aldı. Enerjisini barajlar, nükleer, çıkacak doğalgaz, Şırnak Gabar da 10 milyon dolarlık rezerv bulundu. Daha da artacak inşallah. Bizim şehit kızımızın ismi verildi. Esma Çelik. Bir taraftan yeni petrol arayışları var. Yenilenebilir enerji artıyor. Biz kimseye bağlamadık. Üretimimizi kendimiz yapıyoruz. Bu makası kapatıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız 21. Yüz yıl Türkiye merkezi olacaksa dünyadaki cazibe ülkelerinin başı Türkiye’dir. Alt ve orta ülkeler başka ülkelere güvenmiyorlar. Türkiye’ye güveniyorlar. Çünkü biz onlara sömürge gözüyle bakmıyoruz. Ukrayna – Rusya savaşında gördük. 10 milyon insan Avrupa’ya gitti. Yakında Avrupa’da feryat başlar. Bu uyum sorununu nasıl çözeceğiz diye. Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır’a her gelişi herkesi heyecanlandırır. Diyarbakır’ın Şam’a, Bağdat’a, Balkanlar’a sorumluluğu var. Diyarbakır eski Diyarbakır değil ki. Şimdi insanlar geliyor, Diyarbakır güzel oldu diyorlar. Diyarbakır eskiden de öyleydi. Diyarbakır şimdi sadece daha sakin bir şehir. Dünyanın neresinde böyle bir yer var. Cumhurbaşkanımız Diyarbakır’da büyük bir buluşma gerçekleştirecek. Burada söylediği her şey önemli olmuştur ve öyle olacaktır” ifadelerine yer verdi.
“DEZENFORMASYON KANUNU TÜRKİYE İÇİN ÇOK KIYMETLİ BİR MESELE OLDU”
Soylu, “Türkiye için çok kıymetli bir mesele oldu. Muhalefetin burada turnusol kağıdı ortaya çıkmış oldu. Dezenformasyon da nasıl geldikleri görüldü. Ülkemiz için hayırlı olsun” diye konuştu.
“AKDENİZ’DEKİ OTELLERDE REZERVASYONLAR ÇOK VAR”
Bakan Soylu, “Avrupa bu kıştan ziyade önümüzdeki kışın çok daha fazla sert geçeceği söyleniyor. Özellikle Akdeniz’deki otellerde ciddi bir rezervasyon artışı var kışa yönelik. Bu mümkün olabilir” dedi.
“BİZİM TAYYİP ERDOĞAN FIRSATINI KAÇIRMAMAMIZ LAZIM”
Süleyman Soylu, “Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’yi yönettiği her anda bir vecibe olduğunu düşünenlerdenim. Bizim Tayyip Erdoğan fırsatını kaçırmamamız lazım. Ben bu görüşteyim” ifadelerine yer verdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz