Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden bazı kanaat önderlerini kabul etti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de yer aldı. Basına kapalı gerçekleşen kabul, yaklaşık 2 saat 20 dakika sürdü. Görüşmeye dair görüntü ve Erdoğan'ın yaptığı konuşmanın bilgileri paylaşıldı. Erdoğan, kanaat önderlerine şöyle seslendi.
"Bugün Türkiye'nin 81 vilayetinin hepsinde olduğu gibi Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizdeki illerimizde de fiziki geri kalmışlıktan söz edilmesi artık mümkün değil. Hükümetlerimiz döneminde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimize yaptığımız yatırımların toplam tutarı, eski rakamla söylüyorum; 290 katrilyon liradır. Huzurunuz yoksa güvenliğiniz yoksa umudunuz yoksa sahip olduğunuz fiziki imkanların da bir önemi kalmaz. Bugün sınırlarımız dışındaki yerlerde en büyük sorun budur"
"Biz tökezlersek Avrupa'dan Amerika'ya kadar tüm Batı'da yükselişe geçen İslam düşmanları adeta zincirlerinden boşalmışa döner. Türkiye'de normal şartlarda asla bir arada bulunmaması gereken partileri bir araya getirenlerin amacı herhalde 3-5 belediye başkanlığı veya daha fazla kazanmak olmasa gerek. Seçim dönemleri ülkemizin ve milletimizin birlik ve beraberliğine yönelik saldırıların arttığı dönemlerdir. 31 Mart öncesi de yine bu oyunların sahnelendiğini görüyoruz. İttifakların mahiyetine baktığımızda bu durumu gayet açık tespit edebiliriz"
HABER MERKEZİ
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz tökezlersek Avrupa'dan Amerika'ya kadar tüm Batı'da yükselişe geçen İslam düşmanları adeta zincirlerinden boşalmışa döner." dedi. Erdoğan, Türkiye'nin 81 vilayetinin hepsinde olduğu gibi Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki illerde fiziki geri kalmışlıktan söz edilmesinin artık mümkün olmadığını söyledi.
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden bazı kanaat önderleriyle bir araya geldiği görüşmeye ilişkin görüntü paylaşıldı. Burada bir konuşma yapan Erdoğan, hem hasret gidermek hem istişare etmek üzere bir araya geldiklerini söyledi.
Eskiden beri her fırsatta Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'nde yaşayan kanaat önderleriyle aşiretlerin ileri gelenleriyle bir araya gelmeye çalıştıklarını dile getiren Erdoğan, Siirt'in damadı olması ve siyasi çalışmaları nedeniyle gençlik yıllarından beri bölgeyi sık sık ziyaret ettiğini vurguladı.
İstanbul'da ve Türkiye'nin her yerinde bölgeden gelenlerle yakın istişare halinde olduklarını belirten Erdoğan, "Öncelikle şu gerçeğin altını çizmekte fayda görüyorum; Türkiye'yi hem dini özgürlükler hem kültürel ve siyasi özgürlükler hem de ekonomik gelişmişlik bakımından tarihinin en büyük reformlarıyla biz tanıştırdık. Bugüne kadar ülkemiz ve milletimizle ilgili tüm önemli adımları hep sizlerle danışarak, sizlerin görüşlerini, desteklerini, fikirlerini alarak attık. Ülkemizin önemli bir süreçten geçtiği şu dönemde bir kez daha değerlendirmelerinize, tavsiyelerinize desteğinize ihtiyacımız var." diye konuştu.
GÖRÜŞLERİNİ DİNLEYEBİLMEK
Kanaat önderlerinin vakit el verdiği ölçüde, her birinin görüşlerini dinlemek arzusunda olduğunu dile getiren Erdoğan, "Hem ülkemiz hem milletimiz hem de bölgede yaşayan kardeşlerimiz için hayırlı bir istişare olacak." dedi. Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yaptıkları yatırımlarla ilgili bazı rakamları paylaşmak istediğini kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: "Böylece bölgeye verdiğimiz önemi ve yaptığımız katkıyı daha iyi görebileceğinize inanıyorum. Hükümetlerimiz döneminde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimize yaptığımız yatırımların toplam tutarı, eski rakamla söylüyorum; 290 katrilyon liradır. Bu rakamın alt başlıklarına baktığımızda tarımsal desteklerde 33,5 milyar lira, işsizlik yardımlarında 2 milyar lira, sosyal yardımlarda 59 milyar lira, İller Bankası katkıları dahil, ilçe ve köylerimize alt yapı desteği olarak 18 milyar lira, kalkınma ajansları vasıtasıyla üreticilerimize 5,5 milyar lira destek verdiğimizi görüyoruz. Bu noktada GAP ve DAP projelerinin en önemli gelişmeleri bizim dönemimizde sağlandı."
TÜRKİYE'NİN TÖKEZLEMESİ
Burada konuşan Erdoğan, hem Türk milletine hem de ümitlerini Türkiye'ye bağlamış mazlum ve mağdurlara faydalı olabilmenin şartının sürekli güçlenerek, yola devam etmek olduğunu bildiklerini söyledi.
"Biz tökezlersek, ülkemiz sadece sarsılır ama emin olun böyle bir durumda Irak'tan Suriye'ye kadar tüm mazlumlar yerle yeksan olur." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz tökezlersek Avrupa'dan Amerika'ya kadar tüm Batı'da yükselişe geçen İslam düşmanları adeta zincirlerinden boşalmışa döner. Biz tökezlersek, coğrafyamızdaki tüm insanları birbirlerine kırdırmak için her gün yeni oyunlar çevirenler bayram eder. Biz tökezlersek hiç şüpheniz olmasın, bölgemizdeki diğer halkların yaşadıkları felaketin bin beteriyle karşılaşırız. Bunun için Türkiye'nin mutlaka dimdik ayakta kalması şarttır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin ayakta kalmasının yolunun da milletin birliğini, beraberliğini ve kardeşliğini güçlendirmesinden geçtiğine işaret etti.
Seçim dönemleri, ülkenin ve milletin birlik ve beraberliğine yönelik saldırıların arttığı dönemler olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "31 Mart öncesi de yine bu oyunların sahnelendiğini görüyoruz. İttifakların mahiyetine baktığımızda bu durumu gayet açık tespit edebiliriz." ifadesini kullandı.
MESELE CUMHUR İTTİFAKI DEĞİL
Erdoğan, vefatının 8'inci seneidevriyesinde Türkiye tarihine damga vurmuş siyaset ve gönül insanı 54'üncü Hükümetin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı rahmetle yad etti.
"Türkiye'de normal şartlarda asla bir arada bulunmaması gereken bu partileri bir araya getirenlerin amacı, herhalde 3-5 belediye başkanlığı veya daha fazla kazanmak olmasa gerek." değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Aslına bakılırsa bizim için mahalli seçimler sadece mahalli seçimlerdir. Kazandığımız belediyelerde, milletimize, şehirlerimize en güzel hizmetleri vermenin, en iyi projeleri hayata geçirmenin çabası içinde olacağız. Bunun için 'belediye işi, gönül işi' diyoruz.
Ama karşımızdakiler meseleye asla böyle bakmıyor. Onlar için asıl mesele, AK Parti meselesi değildir, onlar için asıl mesele Cumhur İttifakı meselesi değildir, onlar için asıl mesele Tayyip Erdoğan meselesi de değildir. Buradaki asıl mesele Türkiye'dir, buradaki asıl mesele Türkiye'nin güçlenmesidir, buradaki asıl mesele Türkiye'nin dünyada ve bölgesinde hayata geçirmeye çalıştığı onurlu, adil, etkin politikalardır."
MÜCADELEMİZE DESTEK İSTİYORUZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır'da ve tüm Kuzey Afrika'da oynanan oyunu gördüklerini ve karşı çıktıklarını vurguladı.
Irak'ta oynanan oyunu gördüklerini ve ağırlıklarını koyduklarını ve bozduklarını belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Biz Suriye'de oynanan oyunu gördük ve sahaya girerek işin gidişatını değiştirdik. Biz Doğu Akdeniz'de Karadeniz'de Balkanlar'da oynanan oyunlar karşısında da aynı şekilde ilkeli bir duruş sergiliyoruz. Çomak soktuğumuz bu kovanlarda sahnelenen senaryolar birer birer çıkmaza girdikçe, bize karşı husumette büyüyor. Bize işte bunun bedelini ödetmek istiyorlar.
Sizlerden alelade bir siyasi rekabet için değil, işte bu mücadelemiz için destek istiyoruz. Çünkü bu mücadelenin sonunda kazanan Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Boşnak'ıyla velhasıl hangi kökenden, hangi meşrepten olursa olsun tüm kesimleriyle milletimiz olacaktır. Şayet bir kayıp olursa da bunun bedelini aynı şekilde 82 milyon hep birlikte ödeyeceğiz. Beka meselesi dediğimiz işte budur. Biz 31 Mart seçimlerine işte bu anlayışla bakıyoruz."
BÖLGENİN DESTEĞİ DAHA ÖNEMLİ
Bu seçimleri sağ salim geride bıraktıklarında Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırmak ve umudunu Türkiye'ye bağlamış olanların dertlerine derman olmak için 4,5 yıllık kesintisiz bir icraat dönemi olacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu mücadelede herkesin desteği önemli ama Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizin desteği daha önemli. Çünkü en büyük oyunlar bu bölgelerimiz üzerinde oynanıyor. Hem ülkemizin geleceğini aydınlatmak hem de bu oyunları bir kez daha bozmak için gelin el ele, gönül gönüle verelim ve bu şekilde de ülkemizin yarınlarını çok daha güçlü bir hale getirelim."
Kaynak: Diyarbakır Söz