Başbakan Binali Yıldırım, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle 81 ilden gelen öğretmenleri Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Programa, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ile 169 öğretmen katıldı.
"BEN BU HAYATTA BİR ANNELİĞİ BİR DE ÖĞRETMENLİĞİ ÇOK SEVDİM"
Kabule katılan öğretmenler adına konuşan Şanlıurfa temsilcisi öğretmen Aysel Ösüz, "Ben bu hayatta bir anneliği bir de öğretmenliği çok sevdim. İyi ki öğretmenim" diyerek duygulandı.
"OECD ÜLKELERİ ARASINDA EN FAZLA ÖĞRETMEN OLMAK İSTEYEN KİŞİ TÜRKİYE'DE VAR"
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz kabulde yaptığı konuşmada, "Öğretmenlik mesleğinin yeri ve önemi farklıdır. Çünkü öğretmen her mesleğin yetiştiricisidir. Öğretmeni mezuniyeti olmayan bir öğrencilik olarak tanımlamak yanlış olmaz. Öğretmenlik mesleğine yönelik iyileştirme çalışmalarını başlattık. Öğretmen strateji belgesi bu yıl Resmi Gazete 'de yayınlandı. OECD ülkeleri arasında istatistik yapılmış 'kim öğretmen olmak istiyor?' diye. OECD ülkeleri arasında en fazla öğretmen olmak isteyen kişi Türkiye'de var. Öğretmende böyle bir algı eksikliği olsa insanlar öğretmen olmak ister mi? Öğretmenlik Türkiye'de en saygın, itibarlı mesleklerden biridir. Önümüzdeki dönemde öğretmen akademisini hayata geçireceğiz. Yönetmelik taslağımızı hazırladık" diye konuştu.
"DİNAMİK MODERN BİR EĞİTİM SİSTEMİNE SAHİP OLMAMIZ GEREKİYOR"
Başbakan Binali Yıldırım kabulde yaptığı konuşmada, "Öğretmenler Türkiye'nin geleceğidir. 25 milyonun üzerinde öğrencimiz var. Nüfusumuz çok genç, çok dinamik ve öğrenmeye çok açık. Dinamik modern bir eğitim sistemine sahip olmamız gerekiyor. Eğitim sistemimizi kalkınma hedeflerimize ve hızımıza uygun bir şekilde geliştirmeliyiz. Göreve geldiğimiz ilk andan itibaren eğitimi en öncelikli alan olarak belirledik ve eğitim bütçesini bütün bakanlıkların bütçesinin üzerine çıkardık, birinci sıraya getirdik. Eğitim bütçesi 2003 yılında 11 milyar lira. Şimdi 134 milyar 727 milyon. Yaklaşık 3 milyar ders kitabını 15 yıldır öğrencilerimize sene başında dağıtıyoruz. Fatih projesiyle 65 bin okulumuza akıllı etkileşimli tahtalar yerleştirdik" açıklamasında bulundu.
"ÖNÜMÜZDEKİ SENE İÇERİSİNDE 500 CİVARINDA ENGELLİ ÖĞRETMEN ATAMASI GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ"
Yıldırım, "Bugün 1 milyonun üzerinde bir öğretmen topluluğumuz var. Geçen 15 yılda 584 bin 288 yeni öğretmen atamasını yaptık, eğitim camiamıza kazandırdık.Yine bu dönemde 4 bin 522 engelli kardeşimizin öğretmen mesleğine atamasını yaptık. Önümüzdeki sene içerisinde 500 civarında engelli öğretmen ataması gerçekleştireceğiz. Senenin ilk aylarında" dedi.
"ÖĞRENCİ SAYISINI ÖĞRETMEN SAYISINA BÖLDÜĞÜMÜZDE 17 ÖĞRENCİYE 1 ÖĞRETMEN DÜŞÜYOR"
Yıldırım, "Şu anda öğrenci sayısı, okul sayısı, derslik sayısı bakımından öğretmen sayımız yeterli gözüküyor. Öğrenci sayısını öğretmen sayısına böldüğümüzde sınıf başına düşüne öğretmen sayısı 17. bir sınıfta 17 öğrenciye 1 öğretmen düşüyor. Bu gayet iyi bir sayı. Sıkıntı nerede? Dağılımda. Bazı yerlerde eksik var, sınıflar kalabalık. Bazı yerlerde fazla var. Zaman içinde bu denge ve eşleştirmeyi yapmış olacağız" diye konuştu.
"EĞİTİM YILI TAMAMLANMADAN CAZİM BEYİ GÖNDERDİLER"
İlkokul anısını anlatan Yıldırım, "Bizim hocamız Cazim bey çok yaşlı. Gelip oturuyor oturduğu yerden hiç kalkmıyor. Bir gün müfettiş geldi. Müfettiş sorduğu soruların hiçbirini kimse bilmiyor. Cazim bey ter döküyor tabi. Eğitim yılı tamamlanmadan Cazim beyi gönderdiler. Biz çok üzüldük. Biz çok memnunduk hiç kızmıyordu. Çocuklar öyle tabi fazla sıkıştırılmayı sevmez" dedi.
"TEKLİ ÖĞRETİME GEÇMEK İÇİN 58 BİN YENİ DERSLİĞE İHTİYACIMIZ VAR"
Tekli öğretime geçmek için 58 bin yeni dersliğe ihtiyaç olduğunu belirten Yıldırım, "65 bin 793 okulumuz var. Bu okullarımızdaki 282 bin dersliği son 15 yılda yaptık. Şimdi bir karar aldık 2019 sonunda bütün okullarımızda tekli eğitime geçeceğiz. Bu iddialı bir karar. Hatta şu müjdeyi de verebilirim; bazı illerimizde şimdiden geçmeler oldu. Tekli öğretime geçmek için 58 bin yeni dersliğe ihtiyacımız var. Önümüzdeki 2 yılda 58 bin dersliği haydi haydi yaparız. Böylece yurt genelinde tekli eğitimi de inşallah başarmış olacağız. Eğer yaptığınız iş sizi mutlu etmiyorsa başarı mümkün değildir. Bu iş sadece para ile yapılacak bir iş değil" açıklamasında bulundu.
"SEMİHA HANIM, 'BEYİM' DEYİNCE MÜDÜR, 'BİR DAHA GELMESİN' DEMİŞ"
Üniversite yıllarındaki bir anısını da anlatan Yıldırım, "Biz erken üniversitedeyken Semiha hanımla evlendik. Üniversitede çocuğumuz oldu. Bir gün hastaydı 'sen git benim yerime ders ver' dedi. Benim de hoşuma gitti öğrenciyeyken öğretmenliğe terfi ettim. Girdiğim sınıfta çocuklar beni görmezden geliyor. Bir gürültü uğultu. Bağırdım oralı olan yok. Hamle yaptım çocuğun birini havya kaldırdım birden bire çıt ses kesildi. Güç bela tamamladık dersi. Öbür gün Semiha hanımı müdür bey çağırmış; 'o senin dersine giren kimdi?' demiş. Semiha hanım, 'beyim' deyince müdür bey, 'dersler boş kalsın sen ona söyle bir daha gelmesin' demiş. Yani her bilirim diyen öğretmen olmuyor" ifadelerini kullandı.
"SİZLERDEN TEK BEKLENTİMİZ; YAVRULARIMIZA GELECEK UMUDU, HEYECANI AŞILAYIN"
Öğretmenlik mesleğinin kutsal olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Kutsal bir görevi yerine getiriyorsunuz. Hepinizin sevgi, aşkla mesleğinizi yaptığınızı biliyorum. Sizlerden tek beklentimiz; yavrularımıza gelecek umudu, heyecanı aşılayın. Öğrencilerimize mutlaka, vatan, millet, bayrak sevgisini aşılamayı ihmal etmeyin. En büyük belamız terörle mücadelenin de ilacı da birliğimizin, beraberliğimizin, toprak bütünlüğümüzün küçük yaşlarda gençlerimizin zihnine ilmek ilmek işlenmesidir. Mutlaka sabırı öğretin" diye konuştu.
"ENGELLİ ÖĞRENCİSİNİ KUCAĞINDA TAŞIYAN SİVASLI HAKAN ÖĞRETMEN GİBİ FEDAKAR ÖĞRETMENLERE İHTİYACIMIZ VAR"
Yıldırım, "Engelli öğrencisini dört yıl boyunca sınıfta kucağında taşıyan Sivaslı Hakan öğretmen gibi fedakar öğretmenlere ihtiyacımız var. Öğrencileriyle deney yapan, icat ortaya koyan onları yarışmalara hazırlayan yaptıklarıyla gurur duyan öğretmenlere ihtiyacımız var. Sizlere olan minnet duygularımızı anlatmaya kalksak saatler değil günler yetmez" dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz