İşte Davutoğlu’nun konuşmasından satır başları:
Olabilecek senaryolar konusunda ve alınabilecek kararlar konusunda istişarelerimizi başlattık. Birincisi, nihai otorite millettir. Millet iradesi esastır. Ak Parti hangi neticeyi almış olursa olsun, AK Parti tartışma yapmamıştır. Mahalli seçimlerde yüzde 38 olduğunda da, Sayın cumhurbaşkanımız aynı tutumu sergilemişti. Milli irade esastır. Milletimize saygı duyarız. AK Parti milli iradeyle yükselmiştir, milli iradeyle yükselmeye devam edecektir. Hürriyet'ten alınmıştır
Bu çerçevede şunu da ifade etmek isterim. Seçim kampanyası süresince bazı partiler, AK Parti tek başına iktidar olursa, bu seçimi tartışmaya açacaklarını işaret eden açıklamalarda bulundular. Yani eğer biz barajı geçmezsek, sivil itaatsizlik yaparız diyen partiler oldu. Türk demokrasisini tartışmaya açmak isteyenler oldu. Türkiye’de seçimin güvenilirliği gibi konuları tartışmaya açmak isteyenler oldu. Şu anda tartışmasız şeffaf seçim yapılmış olması dahi, önce demokrasinin sonra AK Parti iktidarlarının başarısıdır.
“MİLLETE KÜSKÜNLÜK OLMAZ, SİTEM EDİLMEZ”
Biz her zaman milli iradenin kararına saygı duyduk. Millete küskünlük olmaz, sitem edilmez. Millet amirdir, devlet memurdur. Amir olan millettir. O kararın gereğini yapacak olan da bizleriz.
“HİÇBİR PARTİ 81 İLDE MİTİNG YAPAMADI”
İkinci husus, seçimler bir kez daha göstermiştir ki AK Parti milletin omurgasıdır. Bugün her zamankinden daha fazla önemlidir. Seçim tablosuna baktığımızda Türkiye’nin her yerinde olan yegane partinin AK Parti olduğunu gösterdi. 81 vilayetimizde mitingler yaptık. Bizim dışımızda hiçbir parti 81 ilde miting yapma başarısı göstermedi.
“YEGANE TÜRKİYE PARTİSİ AK PARTİ’DİR”
Hepimiz muhasebe yapacağız. Onun için bir aradayız. Hem siyasi geleceği muhasebe edeceğiz, hem de partimizin öncü konumunu bir kez daha teyiden burada konuşacağız. Hangi istatistikler alınırsa alınsın, yegane Türkiye partisi AK Parti’dir. Bir partinin sloganı vardı, Türkiyelileşme diye, başka partiler bölgesellikten çıkmak diye, yegane parti AK Partidir.
Birinci olmadığımız illerde de ikinci partiyiz, nadiren de üçüncü parti konumu. Genelde birinci parti niteliğini koruduk. AK Parti’nin baskın karakteri, bütün ülke haritasında ortaya konmuştur. Ana muhalefet partisi 10, MHP 1, HDP 14 ilde birinci parti oldu. Biz beş ilde milletvekili çıkaramadık, ana muhalefet partisi 37 ilde vekil çıkaramadı.
“37 İLDE TEMSİL EDİLMEYEN BİR PARTİNİN ÜLKEYİ İDARE ETME İDDİASI OLAMAZ”
Kılıçdaroğlu’nun seçim sonrasında aldığı oran itibariyle de herhalde başını iki elinin arasına alıp, haritayı iyi okuması lazım. Hatta haritayı çalışma masasının en görünür yerine koyup tekrar tekrar bakması lazım. 37 ilde temsil edilmeyen bir partinin ülkeyi idare etme iddiası olamaz. Ana muhalefet partisi boşluğu var ülkede.
“BAZI AYDINLARIN YÜRÜTTÜĞÜ KAMPANYAYA DA DİKKATLERİ ÇEKERİM”
HDP ise 55 ilde temsil edilemiyor. Ve Türkiyelileşme sürecinde kat edecekleri epey süre var. Türkiye’de demokrasinin teminatı AK Parti, 12 yıl içindeki reformları ortadayken, sanki Türkiye’de demokrasiyle elde edilecek kazanımların, terörle arasına mesafe koyamayan bir parti üzerinde bazı aydınların yürüttüğü kampanyaya da dikkatleri çekmek isterim.
“BU TABLO AK PARTİSİZ TÜRKİYE SİYASETİNİN İMKANSIZLIĞINI ORTAYA KOYMUŞTUR”
AK Parti açısından, temsil kabiliyeti en yüksek, her ilde mevcudiyetiyle AK Parti’dir, gelecekte de AK Parti olacaktır. Sanki AK Parti’nin ve teşkilatlarının üzerinde bir şekilde karamsarlık bir operasyonla, “AK Parti dönemi bitti” diye bir takım başlıklar atanlar şunu bilsinler ki, bu tablo AK Partisiz Türkiye siyasetinin imkansızlığını ortaya koymuştur.
Yüzde 40,87 oranla, en yakın rakibimize yüzde 16 fark atmış durumdayız. Ama bilsinler ki teşkilatlarımız dimdik ayaktadır. 258 kişilik sağlam grupla da bizi zaafa uğratmak imkansızdır. Bunu herkes bilmelidir.
“AK PARTİ’NİN BİRİNCİLİĞİ KESİNLİKLE TARTIŞMA KONUSU DEĞİLDİR”
Yine şu anda aldığımız oy oranıyla itibariyle de 1960’tan bu yana sadece 4 kez, yüzde 40 geçilebildi. 65 seçimlerinde, 69 seçimlerinde, 77’de çok düşük katılımla CHP, ve 83’te rahmetli Özal’ın liderliğinde Anavatan partisi. Yani CHP’nin son 55 yıl içinde tarihi zafer diye andığı 77 seçimleri. Şu anda bizim ulaştığımız çizginin altındadır. Dolayısıyla Türk siyasetinin temel çizgisi itibariyle aldığımız oy oranı 60 sonrası dönemin en yüksek oy oranlarından biridir. Bu konuda da AK Parti’nin birinciliği kesinlikle tartışma konusu değildir.
Peki bizim de değerlendirmemiz gereken hususlar var mı, kesinlikle var arkadaşlar. Onun için istişareler yapıyoruz. Aksine daha güçlü bir AK Parti için kendi iç muhasebemizi de yapmak durumundayız. Sürekli arkadaşlarımızla genel merkezde, şimdi de sizlerle, her AK Parti teşkilatına ulaşacak şekilde istişareleri sürdüreceğiz. Her ilçede sizlerin liderliğinde istişareler yapmanızı istiyorum. Hürriyet'ten alınmıştır
“ÖZGÜVENİMİZİ GÜÇLÜ TUTACAĞIZ”
Günlük hayatta da siyasette de özgüven şarttır, önemlidir. Özgüvenimizi güçlü tutacağız. Ama kibir asla olmayacak. Ne millete kibir göstereceğiz, ne de değerlendirmeleri yaparken var olan bir mesaj varsa bu mesajı görmezlikten de gelemeyiz.
“AK PARTİ’NİN YENİLENEREK YOLA DEVAM ETMESİ İÇİN…”
Milletimizin verdiği mesajlar, hem Türkiye geneli, hem bölgeler bazında tetkik edilecek. Objektif araştırmalarla ortaya konulacak. Bu çerçevede de AK Parti’nin yenilenerek yola devam etmesi için alınması gereken her tedbiri almakta hiç tereddüt göstermeyeceğiz.
“HANGİ ADIMI ATMAK GEREKİYORSA BUNU ATACAĞIZ”
Yapacağımız şey şudur, bir; özgüvenimizi ayakta tutacağız. Hiçbir AK Parti mensubunun karamsarlık içinde olmasını istemiyorum. Başımız dik olacak. Türkiye’nin başı dik insanlara ihtiyacı var. Soğukkanlı bir şekilde değerlendirirken, Türkiye’nin, milletimizin genelinde de herhangi bir karamsarlık oluşmasına izin vermeyeceğiz. İki üç gündür yaptığımız istişarelerin gösterdiği bir tablo var ki, Türkiye’nin istikrarının barışının teminatı AK Parti’dir.
“BİZ KAPILARI HİÇBİR ZAMAN KAPATMADIK”
Bundan sonra da belirleyici aktör olmak üzere, biz hiçbir alternatifi devre dışı bırakmadan, hangi adımı atmak gerekiyorsa bunu atacağız.
Biz kapıları hiçbir zaman kapatmadık. Siyaset kapılarını hep açık tuttuk. Bu çerçevede daha ilk geceden başlayarak siyasi kapıları kapatanların tekrar değerlendirme yapmaya ihtiyaçları var. AK Parti’de yerleşmiş bir ahlaki ilke var. Şahsi çıkarlarımızdan daha önemli olan partimizin geleceğidir. Partimizden de daha önemli olan ülkemizin çıkarlarıdır.Hiç kimsenin bu ülkeye gömlek biçmesine izin vermeyiz. Hiç kimsenin şu veya bu başkentte oturarak, şu veya bu koalisyon modelinde Türkiye’ye bu ülkeye gömlek biçmesine izin vermeyeceğiz.
Bizler koalisyonun Türkiye için uygun olmadığını, sayın cumhurbaşkanımız hem ben, anlattı. Hala da aynı kanaatteyiz. Türkiye’de sistem değişikliği ve anayasa değişikliğine de inancımız tam. Ama bir yandan da son derece realist, tekrar Türkiye’yi aydınlığa çıkaracak çözüm yollarını da ancak ve ancak AK Parti bulabilir.
“ÖZGÜVENİMİZİ YÜKSEK TUTACAĞIZ”
AK Parti’nin 258 milletvekili ki, hepsi sağlam. Testten geçmiş arkadaşlar. Dolayısıyla sizlerden talebim özgüvenimizi yüksek tutacağız. İki; burada yaptığımız istişareler doğrultusunda illerimizde yerel teşkilatlarımızda gerekli istişareleri yapacağız. Üç, teşkilatlarımızı diri ve dinamik tutacağız.
Biz dışardan ithal bir formül üzerinde de kurulmadık, dışardan ithal edilen psikolojilere de mahkum olmayız.
Bir başka önemli teşkilatlarımızdan beklentimiz. Milletle temasımızı tekrar ve derinden kurmak. Ki yapacağımız araştırmalar, sizden gelecek feedbackler ışığında bu konuda genel bir değerlendirme de yapacağız. Ama döndüğünüzde, yapmanız gereken ilk şeylerden biri, yönetim kurullarıyla, kadın gençlik kollarıyla, milletimizle buluşmanın yollarını kanallarını üslubunu tayin etmek, yeni bir yürüyüşe başladığımız işaretini milletimize vermek.
“YÜRÜYÜŞ MENZİLE ULAŞANA KADAR DA DEVAM EDECEKTİR”
Türkiye’de bir kaos çıkarmak isteyenler olacaktı. Biz onlara da hazırlıklıydık. Bütün bu argümanlar ellerinden alındıktan sonra, AK Parti içinde farklı kanaatlere oynamak isteyenler olacaktır. Her engelle karşılaştıklarında, acaba AK Parti içinde parçalanma yaşanır mı? Şimdi de bizim aramıza nifak sokmak isteyenler, bilsinler ki AK Parti geçici konjonktürel bir parti değil, tarihi yürüyüşün bugünkü adıdır. Kim ne derse desin bu yürüyüş menzile ulaşana kadar da devam edecektir.
“HER AN TEYAKKUZ HALİNDE OLMAMIZ LAZIM”
Ama şunu da gördük, ki bu da önemli derstir. Siyaset fazla bir emniyet içinde farklı gelişmelere kapalı olmayı da kaldırmaz. Her an teyakkuz halinde olmamız lazım. Son 12-13 yıldır çalışma azmiyle teyakkuz halindeydik. Şimdi de aynı teyakkuzu sürdürürken, en önemli hususlardan birine tekrar gelerek ifade etmek istiyorum, AK Parti’nin siyasi denklemin dışında kaldığı tablo, Türkiye’nin etnik ve mezhep temelli bölündüğü durum ortaya çıkacaktır. Türkiye’nin etrafında bir ateş çemberi var. Türkiye bugün milli birliğini, sınırları içindeki huzurunu koruyabilmişse hiç burada tevazu göstermeden, söyleyebiliriz ki 12 yıllık AK Parti iktidarı bütün bu olumsuz senaryoları etkileyen yegane faktördür.
Bugün de koalisyon üzerinden, Türkiye’yi etnik parçalanmalara götürmek isteyen dış veya iç çevreler de bilmelidirler ki biz hangi konumda olursak olalım, AK Parti teşkilatları ayaktayken, toplumun her kesiminde, her vatandaşımıza ulaşmışken, bu senaryoların uygulanmasına kesinlikle izin vermeyiz. O zaman arkadaşlar, bizim teşkilatlarımızdaki bütüncül karakteri, toplumun bizim dışımızda düşünen bize oy vermemiş kesimlere dahi açık kanallarımızı sağlam tutmamız gerekiyor.
“AK PARTİ YENİLENECEK, YENİ TÜRKİYE KURULACAK”
AK Parti yenilenecek, yeni Türkiye kurulacak. Bu yenileme, bütün sağlam temelli gelenekleri devam ettirmek, ama şartlar neyi gerektiriyorsa bunu yapmak, AK Parti kadrolarını tahkim etmek. Sizler yoğun bir seçim kampanyasından çıktınız ama gözlerde bir yorgunluk görmüyorum.
Kaynak:Hürriyet
Kaynak: Diyarbakır Söz