Barış içerisinde yaşayacağız!

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Diyarbakır'da temel atma töreninde yaptığı konuşmada, bugün ülkemizdeki insanların kendilerini kimlikleriyle ifade edebildiklerini belirterek, "Dillerini rahatlıkla konuşabiliyorlar. Bir millet, bir kimlik, bir dil, dünyanın hiç bir yerinde reddedilemez, biz bu retleri ortadan kaldırdık. Biz kardeşiz, bin yıldan beri bu toprak üzerindeyiz. Dünyanın en kadim halklarından olan Kürt kardeşlerimizle barış içerisinde yaşayacağız" dedi.

Barış içerisinde yaşayacağız!

Diyarbakır'ın Çermik ve Ergani ilçelerinde DSİ tarafından yapılacak Ergani Barajı ile Çermik Kale Barajı'nın temel atma törenlerine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Vali Hüseyin Aksoy, AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri, kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı.

Çermik'te 126 bin 270, Ergani'de 16 bin 750 dönüm araziyi suya kavuşturacak barajların temel atma töreninde ilk konuşmayı yapan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, iki projenin doğrudan halkın geliriyle ilgili olduğunu belirterek, "Çiftçimizin geliriyle ilgili sulama projelerimiz Ergani ve Çermik'i çiftçi gelirleri açısından çok daha iyi bir noktaya taşıyacak projelerdir" dedi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, çözüm sürecinin kalıcı bir barışa dönüşmesinin AK Parti'nin bu seçimlerde daha güçlü bir şekilde parlamentoda temsil edilmesi ve çözüm sürecinin projesini tamamlamasıyla mümkün olacağını söyledi.

1,5 YILDA TAMAMLANACAK

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, barajların 218 milyon TL'ye malolacağını ve 1.5 yıl içinde tamamlanacağını söyledi. Bölgeye büyük önem verdiklerini ve büyük yatırımlar yaptıklarını dile getiren Arınç, şöyle dedi:

"Bugüne kadar hiçbir hükümetin yapmadığı, yapmayı düşünemediği, cesaret edemediği çözüm sürecine sahip çıktık. Sadece silahla, askerle, polisle teröre karşı mücadele etmenin elbete yolları böyleydi. Bunlar yapıldı ama terör bitmedi. Terörü ortaya çıkaran sebeplere inmemiz ve bu seplerler üzerinde çalışmamız gerekiyordu. Her şey yapıldı. Yüzlerce insan hayatını kaybetti, binlerce şehit verildi, ne dağa çıkışlar eksildi, ne dağdan inmeler arttı. Bir siyasi çözüme ihtiyaç vardı. Bu siyasi çözüme başarıyla ulaşabirlirsek, artık anneler ağlamayacak, şehit cenazeleri gelmeyecek, ağıtlar yakılmayacak, birbirine düşman olan insanlar silahını bırakıp, dost olacaklar. Siyaset yapmak istiyorlarsa siyaset yapacak, toplum hayatına katılmak istiyorlarsa da, toplumda yerini alacaktır. Baldıran zehri içmeye razı olduk, İktidardan düşmeyi göze aldık. Bütün tehlike ve korkulara rağmen, çözüm süreci, demokratik açılım, milli birlik ve kardeşlik projesini uygulamada kararlı olduk. Hamd olsun ki başarılı olduk. 2-3 yıldan bu yana artık cenazeler gelmiyor, ağıtlar yakılmıyor ve insanlar huzurun ve barışın tadına varıyorlar. Dağlar yeniden şenleniyor, terk edenler köyler, yaylalar, meralar, terk etmek zorunda bırakılanlar güzel verimli topraklarına, köylerine huzur içerisinde dönmeye başlıyorlar."

"BÖLGELER ARASINDAKİ FARKLILIKLARI ORTADAN KALDIRDIK"

Başbakan Yardımcısı Arınç, bölgeler arasındaki farklılıkları ortadan kaldıklarını ifade ederek, "Arızalar yok mu, tabi ki de fazlasıyla var. Halen terör kalıntısı olup da tehditle, şantajla korkutarak, menfaat devrişmeye çalışanlar yok mu? Var. 7-8 Ekim olaylarındaki gibi sokağa çıkıp, insan öldürmeye çalışanlar yok mu? Var. Ama genelde çözüm sürecini vatandaşımız kabul etti, alkışladı ve bunu başarma uğrunda AK Parti hükümetlerini de en büyük desteği veriyor. Biz bunu çözmekte kararlıyız. Kardeş kavgasının sona erdirmekte kararlıyız. Dağların tekrar huzur ve barışın egemen olması, dağa benzetimek istenilen merkez ve ilçelerde de artık huzurun, barışın ve güvenin tesis edilmesini istiyoruz. Bunun için çok üzülüyoruz. Bazen çok isyan ettiğimiz de oluyor. Ama bu işi sona erdirmeksek bizden başka da kimse bunu yapamaz. Bizden sonra gelenler tekrar silaha sarılır diye endişe ediyoruz. Terörün hakim olduğu yıllarda, bu yatırımlara çok karşı çıktılar. Baraj yapımlarına çok karşı çıktılar. Silvan Barajı konusunda neler çekiyoruz. Hala karşı çıkmaya çalışanlar var. İş makinalarını  yakıyorlar, müteahhitleri kaçırıyorlar, para istiyorlar ama mücadele ediyoruz. Bu barajların su dolması ile insanların daha çok bereketli mahsül alacağı geçim standartının yükseleceğini biliyorlar. Yollara karşı çıkıyorlar yapıyoruz, havaalanlarına karşı çıkıyorlar, yapıyoruz. Batı'da en güzel hastane neyse Güneydoğu'da da aynısını yapıyoruz ki ayrım olmasın. Bölgeler arasındaki ayrımcılığı kaldırdık. Bügün ülkemizdeki insanlar kendilerini kimlikleriyle ifade edebiliyorlar, dillerini rahatlıkla konuşabiliyorlar. Bir millet, bir kimlik, bir dil, dünyanın hiç bir yerinde reddedelimez, biz bu retleri ortadan kaldırdık. Biz kardeşiz, bin yıldan beri bu toprak üzerindeyiz. Dünyanın en kadim halklarından olan Kürt kardeşlerimizle barış içerisinde yaşayacağız dedik."

Kaynak: Diyarbakır Söz