Bakan Mahir Ünal, dünyadaki en temel sorunun kimliksizleşme olduğunu, her toplumun, özellikle internet coğrafyasının oluşturduğu aidiyet duygusuyla merkezden ve yörüngeden bir savrulma ile karşılaştığını ifade etti. Ünal, şöyle dedi:
"Bugün insanlığın küreselleşmeyle birlikte yaşadığı en temel sorun aslında kimliksizleşme. Her bir toplum özellikle internet coğrafyasının oluşturduğu ve adeta yok ettiği aidiyet duygusuyla birlikte bir merkezden ve yörüngeden uzak bir şekilde büyük bir savrulma yaşıyoruz. Ve bu savrulmanın merkezinde de büyük bir benzeşme yer alıyor. Yani bir akıl, bütün insanların birbirine benzemesi durumunda insanlığın güvenlik içerisinde olacağı gibi bir paradigmayı insanlığa dayatıyor. Halbuki Kuran açık bir şeklide 'Biz sizi farklı kavimler halinde yarattık ki birbirinizle ünsiyet oluşturasınız ve tanışıp kaynaşasınız. Yani birbirinizi bilesiniz diye.' Diyalog, iletişim dediğimiz şey, benzerler arasında olan bir şey değildir, farklılıklar arasında olan bir şeydir. Ve iletişim, kendisini tanımlamış, kimliğini, karakterini, merkezini belirlemiş taraflar arasında olur. Benzerler arasında bir iletişimden yada diyalogdan bahsedemeyiz. O yüzden bugün yaşadığımız, bu benzeşmenin, bugün yaşadığımız bütün kültürleri adeta tek bir kültür altında toplamak, bütün farklılıkları tek bir benzerliğe dönüştürmek fikrinin dünyaya getirdiği adeta kimliksizleştirme sorununu yaşıyoruz."
Her kültür, inanç ve bakış açısının Kuran'ın ifadesiyle kendi iradesi çevresinde saklı olduğunu ve zorlamaya tabi olmadığını ifade eden Ünal, şöyle devam etti:
"İslamifobi üzerinden bütün dünyada adeta bütün kötülüklerin, köktenci, radikal gelişimlerin merkezi gibi göstermeye çalışan yaklaşım ki; maalesef bugün Avrupa'da da, Amerika'da da çok döngüsel bir şekilde bir taraftan DAEŞ üzerinden oluşturulan korkunun, diğer taraftan Avrupa ve Amerika'da bir İslam düşmanlığına dönüşmesi yine farklı bir cehaletin sonucu. Bizim kitabımız açık bir şekilde 'Lekum dinikum veliyedin' ifadesiyle insanları kendi inançlarında serbest bırakmıştır. Yine 'La ikrahe fiddin' ifadesiyle kutsal kitabımız dinde zorlamanın olmadığını açık bir şekilde ifade etmiştir. Yine az önce ifade ettiğim, mealen paylaştığım ayeti kerimeyle farklılıkların bir zenginlik olduğu ve bir tanışma vesilesi olduğu yine Kuran-ı Kerim'de açık bir şekilde ifade edilmiştir."
"KENDİMİZİ YENİDEN İNŞA ETMELİYİZ"
İslam dünyasının İslamafobi üzerinden kaybettiği kimliğini yeniden kazanması ve insanlığın yeniden inşa edilmesi için ahlakın yeniden inşa edilmesinin gerekliliğine dikkat çeken Ünal, şunları söyledi:
"Bizim insanlığın adası olan, insana ait değerleri koruduğumuz bu merkezde, yıllarca sakal, takke, inancın dolayı hor görülen ama büyük bir medeniyetin mirasını kalbinde muhafaza eden, ümmi olmasına rağmen insana ait olan her güzelliği hayatında yaşatan bu topraklar, savrulduğumuz, kaybolduğumuz, kimliğimizi kaybettiğimiz, insana ait cesareti ve iyiliği kaybettiğimiz bu günlerde, dünyaya yeniden iyiliğin, cesaretin, ahlakın, insana ait olanın inşa edilmesine dair bir mayayı sunmalıdır. O yüzden kardeşlerim kendimizi yeniden inşa etmeliyiz. Ahlakımızı yeniden inşa etmeliyiz ki insanı yeniden inşa edelim."
Bakan Ünal, konuşmasının ardından açılışını yaptığı merkezi gezip hafız adaylarının okuduğu Kuran-ı Kerim'i dinledi.
Kaynak: DHA
