Seçim bölgesi Mardin'in Midyat İlçesi'ndeBelediye Başkanı Şehmus Nasıroğlu, Ak Parti İlçe Başkanı Melih Güneştan ile esnaf ve halk ilebir araya gelerek sohbet eden Orhan Miroğlu, 7 Haziran’da yapılacakseçimlerde Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Ak Parti aleyhine eşitsiz bir durumun olduğunu söyledi. Seçime arkalarında silahlı bir güçle girmediklerini belirten Miroğlu, şöyle konuştu:
"Bugün Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan Kürt nüfusunun bir kısmı HDP'yi destekliyorsa 'Makbul Kürt’ sayılıyor. Ama HDP’yi değil, Ak Parti ya da başka bir parti destekliyorsa ‘Makbul Kürt’ sayılmıyor. Buradan çıkmak lazım. Bu psikolojinin seçimde hiç etkili olmadığını hiç kimse iddia edemez.Objektif olarak söylemek gerekir ki biz bu seçime arkamıza silahlı bir güç olarak girmiyoruz. Ak Parti çok sivil bir anlayış ve iradeyle seçime giriyor. Ama HDP için aynı şeyi söyleyemeyiz. HDP'nin arkasındaki, ya da HDP ile zaten özdeşleşmiş bir güç olarak PKK’nın dağlardaki silahlı gücü seçim ortamını etkiliyor. Zaten Abdullah Öcalan'ın ‘Bahar aylarında silahsızlanma kongresini toplayın’ demesinin altındaki anlam da buydu. Bence o olabilseydi bu seçim ortamını çok daha özgür bir biçimde hissedecek ve herkes sandığa bu özgürlük içerisinde gidecekti. Ama bu olmayacak, bunu çok iyi biliyorum. Bu tabii ki Ak Parti’yi olumsuz etkiliyor. Silahlı insanların burada hala kalıp ne yapmak istediklerini kimse bilmiyor, bence Selahattin (Demirtaş) bey de bilmiyor."
"KÜRTLER YOLA NASIL DEVAM EDECEKLERİNE KARAR VERMELİ"
HDP’nin Güneydoğu’da Abdullah Öcalan posterleri ile ulusal ve milli bir siyaset yaptığını, batı da isesınıf politikası izlediğini anlatanMiroğlu,şöyle devam etti:
"Siz biliyorsunuz ki karşınızda sivil bir siyaset var. Ama o sivil siyasetin arkasında silahlı bir grup var. Bu da yetmiyor, şehirdeki örgütlemeler. 6-7 Ekim olaylarını dağdan inen insanlar yapmadı. Şehirlerde yaşayan insanlar yaptılar ve ortada hala hesabı sorulmamış 52 cinayet, 52 linç girişimi var. Bugün Kürt siyasetinin önünde bir yol var. Hadi bu seçimi de böyle atlattık, ama bir daha ki seçimi bu şekilde yaşayamaz Türkiye. Bunu hiç birimiz kaldıramayız. Mutlaka normalleşme olması,Kürtler'in yola nasıl devam edeceklerine karar vermeleri lazım. KCK ile devam edeceklerse KCK’nın normalleşmesi lazım o zaman. HDP'nin programını sahiplenip, HDP’yi kapatıp KCK ile yola devam edilebilir. Bunda hiçbir beis yok. Yeter ki demokratik olsun, yeter ki şiddet barındırmasın. PKK ile yola devam edilecekse o zaman 'PKK’nın meşru zemine çekilmesi için herkes çaba göstersin' diyeceğiz. Ama bir yandan HDP, bir yandan PKK, bir yandan Kandil, bir yandan İmralı, yani bu dört parçalılık seçimlere hiç de olumlu yansımıyor. Yani bir kere propagandası bile değişiyor HDP'nin bu bakımdan.Midyat'ta Abdullah Öcalan posterleri ile dolaşılıyor,İstanbul ve başka şehirlerde CHP'den oy alabilmek için bu posterlerin hiçbirisine yer verilmiyor. Başka posterler, sol tahayyüle uygun sloganlar, sınıf meselesiyle ilgili sloganlar kullanılıyor, O sloganlar taşınıyor. Bir yandan bölgede işte milli ya da ulusal, ama batıda da bir sınıf politikası izleyeceksiniz. HDP'nin en önemli handikaplarından birisidir bu. Tabii ki bu handikapları düzeltmek bizim görevimiz değil. İnşallah seçimden sonra bir muhasebe yaparlar."
Kaynak: DHA