Beşir Atalay, Gala Yaşam ve Aktivite Merkezi'nde yapılan AK Parti Balıkesir İl Teşkilatı Olağan Kongresi'nde, siyasetçiye güveni azaltan mekanizmaların devre dışı bırakılmasıyla siyaset kurumuna güveni sağladıklarını söyledi.
Araştırmalarda siyasetçiye ve siyaset kurumuna olan güvenin bugün üst sıralarda yer aldığına dikkati çeken Atalay, ''Hamdolsun bunu sağladık. Bu aslında demokrasi için çok önemli. Siyaset kurumuna güven yoksa demokrasi zayıftır. Birileri onu da zayıf tutmak istiyordu. Millet iradesi ve onun kullanımının tecellisiyle oluşan meclis ve hükümete güveni düşük tutmak istiyorlardı'' diye konuştu.
Atalay, siyaset kurumuna güven olmazsa demokrasinin zayıf kalacağını belirterek, şöyle devam etti:
''Demokrasi çok değerlidir. Demokrasinin olmazsa olması millet iradesinin tam olarak tecellisidir. Millet iradesi, vatandaşın oyu belirleyici olmuyorsa vatandaş oyunu kullandığı halde başkaları yönetiyorsa başka mekanizmalar siyaset kurumunu bir kenara itebiliyorsa orada demokrasi olmaz. İşte AK Parti, millet iradesini bugün yerli yerine koydu. Artık belirleyici olan millet iradesidir. AK Parti siyaseti de rayına oturttu hamdolsun. Tam olarak oturttuk. Bunu bütün içtenliğimle söylüyorum. AK Parti 10 yıldır iktidarda. Ben de 10 yıldır AK Parti hükümetlerinin bakanlığını yapıyorum. Bununla çok onur duyuyorum. Bu çabaları biliyorum. 10 yıllık demokrasi mücadelesini çok yakından, mutfağında çalışan, stratejilerin içinde çaba gösteren biri olarak biliyorum. O siyaseti rayına oturtma çabalarını çok iyi biliyorum.''
''Siyaseti raylı rayına oturttuk''
Türkiye'nin AB'ye girme yolundaki mücadele ve çabalarının demokratikleşme sürecine çok ciddi katkılar sağladığını belirten Atalay, ''Siyaseti raylı rayına oturttuk derken siyaset üzerindeki vesayet mekanizmalarını kaldırdık. Millet iradesiyle siyaseti gerçek manada buluşturduk. Bu belki de AK Parti iktidarlarının en önemli icraatıdır'' dedi.
Beşir Atalay, cumhuriyet dönemindeki ihtilal ve muhtıraların araştırılması için mecliste komisyon kurulduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:
''27 Nisan bildirisi 12 Mart muhtırasına benziyordu. 12 Mart muhtırasının başbakanı sayın Demirel. Hani o şapkasına alıp gitmeler var ya. İşte o şapkalardan birisini alıp gitmesidir. Muhtıra gelince şapkasını alıp gitmiş. Bir de kimileri muhtıra olarak yorumladı, kimileri postmodern darbe olarak. 27 Nisan 2007'de de bir bildiri var, e-bildiri. Aynen 12 Mart muhtırasına benzer ama burada AK Parti hükümetinin tutumu ne oldu? 28 Nisan sabahı herkes onun cevabını almıştır, görmüştür. Fark budur. Önceki dönemdeki siyaset ile siyasi partilerle AK Parti'nin farkı budur. Eğer bugün ilk defa bir ihtilal yargılanıyorsa tarihimizde, bunlar hep demokrasimizin kazanımlarıdır. AK Parti'nin sağladığı kazanımlardır.''
''Anayasa değişikliği olmasaydı ihtilalciler yargılanamayacaktı''
Yaşanan gelişmelerin anayasa değişikliğiyle ilgili referandum sayesinde olduğunu ifade eden Atalay, ''Sizler gittiniz köy köy, mahalle mahalle çalıştınız. CHP, MHP ve BDP anayasa değişikliği referandumunun aleyhinde çalıştı. Hem mecliste hem de gezerek 'ret oyu verin' diye çalıştılar. Ret oyu, ihtilali de yargılayan anayasa değişikliğine veriliyordu. Eğer o Anayasa değişikliği olmasaydı ihtilalciler yargılanamayacaktı. Sizler bunu bilin. Bu çelişkileri çalışma yaptığınızda vatandaşa gösterin'' diye konuştu.
Demokratikleşme sürecinin devam ettiğini bildiren Atalay, bu dönemde ilk kez cumhurbaşkanını milletin seçecek olmasının önem taşıdığını söyledi.
Atalay, geçmişte iktidar üzerindeki vesayet mekanizmalarından birinin de cumhurbaşkanlığı olduğunu belirterek, ''Daima orası bu anlamda farklı odak olabilmişti. Artık orayı da millet seçecek. Millet kimi isterse onu getirecek. Bu dönemin kazanımlarını çok iyi bilmek ve anlatmak durumundayız'' dedi.
Beşir Atalay, her bölgeden oy alıp her ilçesine, köyüne gidebilen AK Parti'nin Türkiye'de birlik, beraberlik ve kardeşliğin çimentosu olduğunu ifade ederek, AK Parti'nin büyük bir şemsiye olduğunu kaydetti.
Bu şemsiyeyi daima açık tutmak gerektiğini belirten Atalay, kırgınlıkla, kinle, nefretle, kavgayla siyaset yapmadıklarını söyledi.
Atalay, ''Bizim yolumuz sevgi, kardeşlik yolu. Bizim yolumuz daha fazla insanı kazanma yolu. Sevgiyi, empatiyi yoğunlaştıralım'' diyerek partililerinden kısır çekişmelerden uzak durmalarını istedi.
Beşir Atalay, AK Parti'nin 10 yıllık iktidarı döneminde ikisi referandum 7 seçim geçirdiğini, her seçimde oy oranını yükselttiğini bildirdi.
Milletin her şeyi iyi bildiğini ifade eden Atalay, yaptırdıkları son kamuoyu araştırmasında AK Parti'nin oy oranının yüzde 52 ile 55 arasında değiştiğini kaydetti.
Atalay, muhalefetin oyunun düştüğünü belirterek, şöyle konuştu:
''Siyasette, siyaset biliminde bir kural vardır. Herkes bilir. İktidarda olanın oyu düşer genelde. Muhalefette olanın oyu yükselir ama Türkiye istisna. Türkiye'de iktidar partisinin oyu yükseliyor, muhalefetin düşüyor. Bu başarı Türkiye'de bizim muhalefete mahsus. Hele ana muhalefete, oyu düşüyor. Muhalefetteyken oyunu düşürme başarısı bizim muhalefet partilerine mahsus. İktidar partisi olarak giderek güçleniyoruz. Çünkü ilkeliyiz, çalışıyoruz. Ekonomisiyle, istikrarıyla, uluslararası politikasıyla biz çalışıyoruz. Gecemiz, gündüzümüz, özel hayatımız yok. Genel başkanımızdan başlayarak hepimiz işimizi iyi yaparız. Rastgele iş yapmayız. İktidarımız doğrultusunda iyi çalışırız. Bu ekip iyi çalışıyor. Bunu bilin. Bugün ilk günkünden daha fazla alnımız ak, başımız dik. 10 yıl sonra toplumun içinde daha güçlüyüz.''
Türkiye'de bir dönem bakanlık yapanların milletin içine çıkamadığını belirten Atalay, ''Öyle dönemler yaşandı. Milletimizin verdiği emaneti hakkıyla kullanmaya çalışıyoruz. O emanete hıyanet etmiyoruz. O emaneti birilerine ezdirmiyoruz, ezdirmeyiz. O verilen emanet çok kıymetlidir, onu canımız pahasına koruyoruz, koruruz Allah'ın izniyle. Bundan da emin olun'' dedi.
''İnsan ezilerek devlet yaşatılamaz''
Atalay, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın ayrıcalık haline geldiğini ve her kesimde oluşan özgüven sayesinde Türkiye'nin 2023 hedeflerine kararlılıkla yürüdüğünü söyledi.
Demokratikleşmenin sıradan kavram olarak algılanmaması gerektiğini ifade eden Atalay, Şeyh Edebali'nin ''İnsanı yaşat ki devlet yaşasın'' sözüne atıfta bulunarak, şunları kaydetti:
''İnsan ezilerek devlet yaşatılamaz. İnsana kötü muamele yaparak, işkence ederek, insanı yoksulluk içinde yaşatarak, insana haksızlık yaparak devlet güçlü olmaz. Önce insanı koruyun. İnsana insan gibi muamele edin. İnsanı yaşatma, insanı öne alma derken bunu söylüyoruz. İnsan değerli aziz. Onun için insanın önündeki bütün engelleri kaldırıyoruz. Bizden önceki dönemlerde Türkiye işkencelerle anılıyordu, faili meçhullerle anılıyordu. İnsan Hakları Mahkemesi'nde çok sayıda işkence davası vardı. Son iki yıldır bir tane dava açılmadı. Çünkü kaldırdık onları. İşkence ve kötü muamelenin cezasını o kadar artırdık ki kimse ona cesaret edemez. Tecil edilemiyor, paraya çevrilemiyor, böyle bir ceza. Hiçbir güvenlik görevlisi insanımıza işkence edemez, kötü davranamaz, davranırsa İzmir'deki karakoldaki kötü muamele gibi onu da karakolun kendi kamerası tespit ediyor. Bütün polis merkezleri kamerayla donatıldı. Kötü bir muamele olursa kendi kamerası zaten tespit eder.''
Bu arada, Atalay'ın konuşması sırasında kısa süreli elektrik kesintisi yaşandı. Şiddetli yağış ve fırtına nedeniyle meydana gelen elektrik kesintisi, jeneratörün devreye girmesiyle sona erdi.
AK Parti İl Başkanı Mahmut Poyrazlı, Beşir Atalay'a şilt verdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz