21 Şubat Dünya Anadil Günü’nün önemine dikkat çekmek amacıyla HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanlığının organize ettiği yöresel kıyafetler eşliğinde yapılan yürüyüşte, “Ülkemiz sınırları içerisinde milyonlarca vatandaşın anadili olan ve Türkçe’den sonra en çok konuşulan Kürtçe’nin korunması ve gelecek nesillere aktarılması, Türkiye için de bir sorumluluktur.” mesajı verildi.
Yoğun yağışa rağmen devam eden yürüyüşte HÜDA PAR Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Faruk Dinç’e; yöresel kıyafetleriyle HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Zeynul Abidin Gülsever, HÜDA PAR üyelerinin yanı sıra, vatandaşlar, kadınlar ve çocuklar da eşlik etti.
Yöresel kıyafet giyen vatandaşlarla birlikte Gazi Caddesi'nde yürüyen Dinç ve beraberindekiler, halkta yoğun ilgi gördü. Katılımcılar, ellerinde anadillerinin korunmasının önemine dair pankartlar ve dövizler taşıdı.
21 Şubat Dünya Anadil Günü münasebeti ile merkez Sur ilçesi Nebi Camii önünde başlayan yürüyüş tarihi Ulu Cami’de son buldu. Yapılan yürüyüş sonrası Tarihi Ulu Camii önünde Zazaki ve Kurmanci açıklama yapıldı.
Zazaki açıklama yapan HÜDA PAR Milletvekilli ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Faruk Dinç, Diyarbakır’da yaptıkları farkındalık çalışmalarının yanı sıra Ankara’da Anadilin eğitim dili olması için çalıştıklarını kaydetti.
Dinç, Zazaki yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Bugün 21 Şubat Dünya Anadil Günü, bu vesileyle annemizden kalan anadilimize sahip çıkmalıyız. Anadilimiz varlığımızın sebebidir. Anadilimiz geçmişte yaşadığımız acıların, güzelliklerin tarihimizi aktaran bir vasıtadır. Anadilimiz siyaset üstü bir meseledir, ana diline sahip çıkmak toplumsal siyasal meselelerin üstünde bir meseledir. Bu yönüyle anadilimiz Rabbimizin ‘Diller Allah'ın ayetleridir’. Tüm diller zenginliğimizdir. Dillere düşmanlık zenginliklere düşmanlıktır.
Bu vesileyle biz HÜDA PAR olarak ana dilimiz için bugün, Dünya Anadil Gününde yürüyüş yaptık ve anadile sahip çıkma konusunda çalışmalar yapıyoruz. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesini aldığımızda da her mahallede anadillerle ilgili kurslar vereceğiz. Bu, Diyarbakır'da yapacağımız çalışma. Ancak Ankara'da da vereceğimiz mücadele, anadilimizin resmi dili olması, ikinci resmi dil olması için çalışacağız. Anadilimizin okullarda eğitim dili olması için çalışacağız. Bu yönüyle yürüyüşümüze katılan herkese teşekkür ediyorum.”
“DİLLERİ TERAKKİ EDEN MİLLETLER İLİMDE DE TERAKKİ ETMİŞLERDİR”
Anadilleriyle konuşan, öğrenen, yaşamsal faaliyetlerini icra eden bireylerin tarihsel miraslarının farkında olduklarını belirten HÜDA PAR Dersim Belediye Başkan Adayı Muhammed Ata Yüksel, bir dilin kaybolması; bir tarihin, birikimin, kültürün ve bir milletin yok olması olduğunu vurguladı.
Basın açıklamasını Kurmanci okuyan Yüksel, şunları söyledi:
“21 Şubat Dünya Anadil Günü olarak kutlanmaktadır. Bu vesileyle yeryüzünde konuşulan anadillerin korunması ve zenginleştirilmesi istenmektedir. Milletler dilleri aracılığıyla geçmiş hikâyelerini, hafızalarını, bilgi ve birikimlerini gelecek nesillere aktarır. Böylece geçmiş ile gelecek arasında ruhsal ve kültürel bir bağ inşa ederler. Bir dilin kaybolması; bir tarihin, birikimin, kültürün, dahası bir milletin yok olması demektir. Kuşkusuz dil, ilmî faaliyetlerin ve gelişmelerin ana taşıyıcısıdır. Dilleri terakki eden milletler ilimde de terakki etmişlerdir. Milletler, bir anlamda sahip olmaktan övünç duydukları ilmi eserleri ve bilimsel keşifleri güçlü ve gelişkin dillerine borçludurlar.
Anadilleriyle konuşan, öğrenen, yaşamsal faaliyetlerini icra eden bireyler tarihsel miraslarının farkındadırlar. Bu kimseler kendinden daha emin, özgüvenleri yüksek, düşünsel yetenekleri daha gelişkin, içinde bulundukları toplumsal yapı ile duygusal bağları daha güçlü olmaktadır. Güçlü bireyler, güçlü toplumları oluşturur. Dil konusuna Kur’an-ı Kerim’de çok veciz bir ifadeyle değinilmiştir. Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: ‘Göklerin ve yerin yaratılışı, dillerinizin ve renklerinizin farklılığı da O'nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için ibretler vardır.’ Rum suresi 22. Ayet.”
“TÜM DÜNYA DİLLERİNİ DEĞERLİ BULUYORUZ VE ANADİL HUSUSUNDA HASSASİYETLE DURUYORUZ.”
Anadilin öğrenilmesi, konuşulması, geliştirilmesi ve anadilde eğitim verilmesine değinen Yüksel, “Dillerin ve renklerin çeşitliliğini, kendi varlığına delil kılan Rabbimizin buyruğuna binaen, dünyanın farklı coğrafyalarında var olan farklı dillerin özgürlüğü ve varlığını sürdürmesi için çalışmak, İslami ve insani bir sorumluluktur. HÜDA PAR olarak tüm dünya dillerini değerli bulduğumuzu ifade ediyor ve anadil hususunda hassasiyetle duruyoruz. Anadilin öğrenilmesi, konuşulması, geliştirilmesi; anadilde eğitim verilmesi hususlarını Hak Teâla’nın tüm insanlar için ortaya koyduğu bir hak olarak görüyor ve diyoruz ki; Hakk’ın hatırı âlidir, hiçbir hatıra feda edilmez.” İfadelerine yer verdi.
“ANADİL KONUSUNDA ELİMİZDEN GELEN ÇABAYI ORTAYA KOYMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Dillerin korunması ve geliştirilmesinin siyasi polemiklerin konusundan çıkması gerektiğine değinen Yüksel, Anadil konusunda üzerlerine düşen görev ve sorumluluklarını yerine getirmek için ellerinden gelen çabayı sürdürmeye devam edeceklerini belirtti.
Yüksel, konuşmasına şu ifadelerle devam etti:
“Anadillerin korunması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere aktarılması yönündeki talepler, devlet stratejisi adı altında insani olmayan politikalara kurban edilmemelidir. Dillerin korunması ve geliştirilmesi konusu artık, siyasi polemiklerin konusu olmaktan çıkmalı, bu meseleye insani sorumlulukla yaklaşılmalıdır. Anadil konusunda bize düşen görev ve sorumluluğumuzu yerine getirmek adına, bu meselenin siyaset ve toplum üstü bir mesele olduğu bilinciyle, elimizden gelen çabayı ortaya koymaya devam edeceğiz. Bu bağlamda anadilin öğrenilmesi, konuşulması, geliştirilmesi, gelecek nesillere aktarılması, anadilde eğitim verilmesi için siyaset ve sivil toplum kurumları başta gelmek üzere toplumun tüm kurumlarını sorumlu davranmaya davet ediyoruz.”
“MİLYONLARCA VATANDAŞIN ANADİLİ OLAN KÜRTÇE’NİN OLUŞTURULMASI ADALET VE HAKKANİYETİN GEREĞİDİR.”
Türkçe’den sonra en çok konuşulan Kürtçe’nin korunması, gelecek nesillere aktarılması, Türkiye için bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Yüksel, “Ülkemiz sınırları içerisinde milyonlarca vatandaşın anadili olan ve Türkçe’den sonra en çok konuşulan Kürtçe’nin korunması, gelecek nesillere aktarılması, Türkiye için de bir sorumluluktur. Kuşkusuz son yıllarda Kürtçe’nin üzerindeki yasak ve engellemelerin hafifletilmesi yönündeki uygulamalar olumlu olmakla beraber yeterli değildir. Türkçe’nin korunması ve gelişimi için hazırlanan şartların, milyonlarca vatandaşın anadili olan Kürtçe için de oluşturulması adalet ve hakkaniyetin gereğidir. Anadilin önündeki engellerin kalktığı ve herkesin anadili ile eğitim alabildiği bir dünyada buluşmayı canı gönülden temenni ediyoruz!” dedi.
Program yapılan basın açıklamasıyla sona erdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz