Demirtaş, "Şimdi bunun kıymetini bilmemiz, anlamamız lazım. Irkçıklığı savrularak, mezhepçiliği, dinciliği savrularak işin içinden çıkamayız. Ya Suriye gibi olacağız, ya HDP gibi olacağız. İki ayrı uçtayız iki ayrı gelecek ortadır. AKP'nin Türkiye’si Suriye'den farklı değil" dedi.
HDP Diyarbakır il yönetiminin sivil toplum örgütleri için düzenlediği kahvaltıda konuşan Selahattin Demirtaş, 7 Haziran seçimlerinin, sıradan bir seçimin ötesinde, Türkiye'de kırılma yaratacak potansiyele sahip bir seçim olacağını söyledi. Demirtaş, "7 Haziran'da kullanacağımız oy, sandığa koyacağımız zarf, sadece kendimizi ilgilendirmiyor, çocuklarımız torunlarımızı ilgilendiriyor. Yani sadece kendimize oy vermeyeceğiz" dedi.
"SANDIKLARDAN BARIŞI ÇIKARMAK İSTİYORUZ"
"Bu seçimden sandıklarından barışı çıkarmak istiyoruz" diyen Demirtaş, silahların susması ve kalıcı olarak gündemden çıkarılması gerektiğini anlattı. Bunun barış için yeterli olmadığını vurgulayan Demirtaş, "Eğer bir yerde açlık varsa, işsizlik varsa, yoksulluk varsa burada barış yoktur. Eğer bir yerde toplumsal şiddet varsa, toplumda şiddet varsa, aile içi şiddet varsa orada barış yoktur. Bir yerde eğer sözlü şiddet varsa orada henüz barış yoktur" dedi.
Türkiye'de kendileri dışında 25 parti olduğunu, Türkiye'de seçmenin zaten yüzde 15'inin sandığa gitmediğini kaydeden Demirtaş, "Biz de bu dönem parlamentoya giremezsek yüzde 35 parlamentoya giremeyecek ve bu parlamentoya ileri parlamento ve Türkiye'yi aydınlığa götürecek demokrasiyle buluşturacak parlamento adını koymuşlar" diye konuştu.
"AKP'NİN TÜRKİYE'Sİ SURİYE'DEN FARKLI DEĞİL"
Demirtaş, seçime parti olarak girmelerini takdir eden hükümetin daha sonra tutum değiştirdiğini anlatırken şunları söyledi:
"Başta bunu taktirle karşıladıklarını söyleyenler oldu. Mesela Beşir Atalay. Çünkü o gün baraj altında kalacağımıza yürekten inanıyorlardı, sevinçle karşıladılar. Eminim saraydaki avucunu ovuşturmaya başlamıştı, bedavadan 40 milletvekili geldi diye seviniyordu. Çok da önemsemiyordu onu. Fakat, günler ve haftalar ilerledikçe kazın ayağının öyle olmadığı ortaya çıktıkça HDP'nin baraj altında kalmamak için Türkiye'nin bütün ezilenleriyle ortak canhıraş bir mücadele yürüttüğünü görünce panik başladı. 1.5 yıldır sürdürdüğümüz bu kararı Amerika'da aldığımız iddia etmeye başladılar. O kadar çok tekrarladılar ki, kendileri de söyledikleri yalanlara inanmaya başladı."
Toplumun aklını yitirmediğini ve doğru işler yaptığını vurgulayan Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Herkes sizin gibi aklını yitirmiş olsaydı, herkes sizin gibi vicdanını yitirmiş olsaydı, bugün bu ülke iç savaşta olurdu. Allah korusun Suriye olurdu. Türkiye bugün Suriye değilse, mezheplerin, kimliklerin, inançların birbirini katlettiği bir ülke değilse bunu HDP'ye borçluyuz. Şimdi bunun kıymetini bilmemiz anlamamız lazım. Irkçılığa savrularak, mezhepçiliğe dinciliğe savrularak işin içinden çıkamayız. Ya Suriye gibi olacağız, ya HDP gibi olacağız. İki ayrı uçtayız iki ayrı gelecek ortadır. AKP'nin Türkiye’si Suriye'den farklı değil. Tekçilik üzerine kurulu, tek tek sayıyor, kendisi sayıyor, bunlarla gurur duyuyor. Tek olacağız diyor, dilimiz, dinimiz vatanımız, partimiz, ampulümüz tek olacak başka bir şey tanımam diyor. Bu tekçilik Türkiye gibi çoğulcu toplumlara dayatılan başka tehlikeli bir şey olamaz."
"SEN CUMHURBAŞKANI DEĞİL, PARTİ BAŞKANISIN"
Demirtaş, HDP'nin seçim çalışmaları boyunca saldırılara uğradığını, parti binalarının bombalandığını, arkadaşlarının işkence edilerek öldürüldüğünü ve bazılarının diri diri yakılmak istendiğini de söyledi. Demirtaş, "Öfkeye öfkeyle cevap verseydik, bu tuzaklara düşseydik, inanın ki Türkiye çok farklı bir durumla karşı karşıya kalacaktı. Çünkü, biliyorum ki, barışa en çok ihtiyacı olan bizleriz. Saraydakinin barışa ne ihtiyacı olacak" dedi.
Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın HDP'yi baraj altında bırakmak için anayasayı çiğneyerek mitingler yaptığını, gönlünde bir parti olduğunu söylediğini hatırlatarak, "Sen tarafsız bir Cumhurbaşkanı değilsin. Cumhurbaşkanı değilsin, parti başkanısın" diye konuştu. Erdoğan'ın birlikte partiyi kurduğu arkadaşlarının artık yanında olmadığını belirten Demirtaş, "Birlikte yürüdüğü bütün arkadaşlarını sata sata bugüne geldi. Yanında tek bir eski arkadaşı yoldaşı yok. Ancak biat edenler yanında kaldı. En çok yıkama yağlama yapanlar. Etrafında akıllı adam kalmadı, saçı başı jöleli dışında kimse kalmadı" dedi.
Toplantıda Uluslararası Barış Bürosu İtalya Temsilcisi Fulgida Barattoni, 2015 Uluslararası Barış Ödülü'ne Demirtaş'ı layık gördüklerini belirterek ödülü Demirtaş'a verdi.
Kaynak: DHA