Diyarbakır'da daha önce PKK'nın örgüt içi infaz listesini savcılığa veren Kürt yazar İbrahim Güçlü, 14 Nisan'daki 12 Eylül darbesi davasında müdahil olmak istediğini açıkladı.
Diyarbakır'da daha önce PKK'nın örgüt içi infaz listesini savcılığa veren Kürt yazar İbrahim Güçlü, 14 Nisan'daki 12 Eylül darbesi davasında müdahil olmak istediğini açıkladı. Güçlü 12 Eylül'den komutanlar kadar PKK'lıların da sorumlu olduğunu iddia etti.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na daha önce PKK'nın yaptığı iç infazların listesini veren Kürt siyasetçi ve yazar İbrahim Güçlü, Diyarbakır'da düzenlediği basın toplantısında 12 Eylül davasında müdahil olmak istediğini söyledi. 12 Eylül'ün sorumluları ve PKK gibi ortaklarının öncelikle halkın vicdanında mahkum olmaları gerektiğini söyleyen Güçlü, 63 yaşında olmasına rağmen bugüne kadar BDP dahil partilerin hiç birine oy vermediğini ve 12 Eylül darbesinin yargılanması için referandumda 'Yetmez ama evet" dediğini belirtti. Güçlü, "12 Eylül darbesinin tüm sorumlularının ve 12 Eylül'ün hazırlanmasında Kürdistan'da etkin ve belirleyici olan PKK lideri Öcalan ve sorumlularının yargılanmasını talep edeceğim" dedi.
'DEVLET ÖCALAN ELİYLE PKK'YI KURDURDU'
Türkiye'nin bir cunta devleti olduğunu ileri süren güçlü, "12 Eylül 1980 darbesi, 12 Mart 1971 darbesinin bitirmediği işleri kökten bitiren bir diktatörlük oldu. 12 Eylül öncesinde genelde toplam 6 bin kişi katledildi. 12 Eylül darbesinin Kürdistan'da hazırlanması daha özel bir strateji ve örgütlenme çerçevesinde sürdürüldü. 1978 yılında Hakkari'de Kanatlı tatbikatının Kürtlerin düşman olarak gösterilerek gerçekleştirilmesi, Kürt katliamının önceleri niteliğindeydi. Devlet Öcalan eliyle PKK'yı bunun için kurdurdu" iddiasında bulundu.
'DEVLET PKK ELİYLE HİLVAN VE SİVEREK'TE ÇATIŞMA YARATTI'
Güçlü, devletin PKK eliyle öncelikle Kürt liderlerini ve PKK'da toplanan iyiniyetli yurtseverleri öldürdüğünü iddia etti. Güçlü, "Devlet PKK eliyle Kürdistan'da Türk sol örgütlerinden de onlarca kadroyu katletti. Devlet PKK eliyle Siverek ve Hilvan'da çatışma yarattı. Bu çatışmalar sonucunda bir katliam gerçekleşti. Siverek daha sonra devletin mutlak anlamda egemen olduğu bir alan haline getirildi. Kürdistan'da bu gelişmeler aynı zamanda 12 Eylül darbesinin gerekçesi oldu. Kürdistan'da iç çatışmalarda öldürülenlerin sayısı Maraş ve Çorum'dan kat kat daha büyüktü. 12 Eylül darbesinden sopnra Kürdistan örgütlerinin hepsi tasfiye edilirken devletin örgütü PKK ayakta kaldı. Devlet istediği zaman PKK ile Oyununa devam etti" dedi.
Kürt gençlerinin derin devlet güçlerinin hesabına öldürülmesine olanak sağlandığınıda ileri süren Güçlü, "MİT'in Öcalan'a kurdurduğu KCK eliyle Kürt gençlerinin tutuklanması veya öldürülmesi için yaratılan tuzak ayakta tutuluyor" iddiasında bulundu.
'12 EYLÜL'DEN KOMUTANLAR KADAR PKK DA SORUMLUDUR'
12 Eylül darbesinin örgütleri tasfiye ederek PKK'nın tek varlık nedeni olduğunu ifade eden Güçlü, "12 Eylül darbesinden, bütün bu gelişmelerden ve sonuçlardan 12 Eylül diktatörlüğünün komutanları ve yetkilileri kadar PKK da sorumludur. PKK bu nedenlerden dolayı 12 Eylül'ün yargılanması konusunda istekli değildir. Sivil iktidara karşı askeri devlet iktidarını savunuyor. Askeri vesayetin son bulmasına sıcak bakmıyor. PKK bunun için 12 Eylül diktatörlerinin yargılanmasına olanak sağlayan anayasa değişikliğini onaylayan referandumu boykot etti. Ben de yukarıda belirttiğim gibi 12 Eylül davasında müdahil olacağım. Ayrıca 12 Eylül davasının yargılama kapsamına Öcalan ve PKK'nın diğer sorumlularının alınmasını talep edeceğim" dedi.
Güçlü, Abdullah Öcalan'ın yargılandığı davada mahkemeden hiç şikayet etmediğini söyleyerek, "Mahkemeyle arası gayet iyiydi. Avukatlarının savunma yapmalarını bile engelledi. Onun davası hukuki deneyimlerime göre 5-10 yıl sürmesi gerekiyordu. Ama 3 haftada bitti. Bu nedenle Öcalan; Kenan Evren'le yargılanmaktan hoşnut olacaktır" dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz
