Türkiye yapımı diziler dünya çapında büyük bir ilgi görmeye devam ediyor. Yalnızca Orta Doğu'da değil, Avrupa ve Latin Amerika'da da geniş bir izleyici kitlesi kazanan dizileri, The Economist dergisine konu oldu.
The Economist'in aktardığına göre, Türkiye, Amerika ve İngiltere'nin arkasından gelerek en büyük üçüncü senaryolu dizi ihracatçısı oldu.
Dizilerin dünya çapında uyandırdığı yankının, 2011'deki "Muhteşem Yüzyıl" ile başladığını ve dizinin hayranları arasında Amerikalı rapçi Cardi B gibi ünlü isimlerin de bulunduğunu vurgulayan makalede, Türkiye yapımı dizilerin sadece Orta Doğu'da değil, Avrupa ve Latin Amerika'da da popüler olduğu belirtiliyor.
EN BÜYÜK ÜÇ İTHALATÇI İSPANYA, SUUDİ ARABİSTAN VE MISIR
Veri firması olan Parrot Analytics'in araştırmasına göre, 2020 ile 2023 yılları arasında Türkiye yapımı dizilere olan küresel talep yüzde 184 arttı. Kore dizilerine olan talep ise yüzde 73 olarak açıklandı.
2023 yılında yeni yerli dizilerin en büyük üç ithalatçısı İspanya, Suudi Arabistan ve Mısır oldu.
İstanbul Ticaret Odası, Türkiye'nin televizyon ihracatının 2022'de 600 milyon dolara ulaştığını tahmin ediyor. Bazı analistler ise satışlarının yakında milyarlara ulaşacağını öngörüyor.
The Economist'in yazısında Türkiye'de her hafta bir bölüm yayınlanan ve üç saati bulan dizilerin, diğer ülkelerde daha kısa bölümlere ayrıldığı ve daha uzun süre ekranlarda yayınlandığı belirtildi.
DİZİLER DUBLAJ VE ALTYAZI SEÇENEĞİYLE YAYINLANIYOR
Diğer ülkelerde yayınlanan diziler genelde dublajlı olarak yayınlanıyor. İspanyolca dublajın İspanya'da ve birçok Latin Amerika ülkesinde kullanılması izleyici için kolaylık sağlıyor.
Lehçe veya Yunanca gibi diller için altyazılı seçeneği daha çok tercih ediliyor. Bu sayede izleyiciler Türkçe öğrenmeye başlıyor ve dublajlı yayını beklemek zorunda kalmıyor.
The Economist'e göre, dizileri göz alıcı manzaralar, lüks kostümler, güzel ve yakışıklı oyunlar çekici kılıyor.
Makalede ayrıca, Arap izleyicilerin, Türk dizilerinin Hollywood'un sıklıkla yaptığı gibi Müslümanları terörist ya da taksi şoförü olarak değil, kahraman olarak tasvir etmesini takdir etiği vurgulanıyor.
Medya gözlemcilerinin alkol şişelerini bulanıklaştırmak, seks sahnelerini yasaklamak ve öpüşen karakterlere para cezası vermek gibi sansür girişimlerinin, yönetmenleri yaratıcı olmaya zorlaması ve "özlem dolu bakışlarla" karakterler arasındaki cinsel gerilimi arttırdığı da belirtiliyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz