Verdiği kilolarla gündemden düşmeyen usta komedyen Hamdi Alkan ve Selen Görgüzel güzel kızları İlknaz’ın doğum gününü Bebek’te kutladı. Efsane bir doğum günü organize eden usta komedyen Hamdi Alkan ve Selen Görgüzel muhabirlerin sorularına verdikleri cevaplarla herkesi şaşırttılar.
Usta komedyen Hamdi Alkan geçtiğimiz günlerde 18 yaşına giren Star TV’nin fenomen dizisi Muhteşem Yüzyıl Kösem’in Safiye Sultan karakterine hayat veren Hülya Avşar ile Kaya Çilingiroğlu’nun kızı Zehra’ya alınan Jeep için "Cip değil ama cips aldık" diyerek kahkaha tufanı yarattı.
Selen Görgüzel’in açıklamaları ise şu şekilde…
"Kendisi çalışsın alsın. Daha genç, yolun başında. Para kazanmanın, emek vermenin ne demek olduğunu öğrensin." diye konuştu. Son dönemde verdiği kilolarla dikkat çeken Hamdi Alkan, kilo vermeye devam ettiğini ve formunu korumaya çalıştığını söyledi.
Hamdi Alkan Kimdir?
Hamdi Alkan, 15 Temmuz 1967 tarihinde Antakya’da Döver Köyü'nde doğmuştur. Biri kız, beşi erkek 6 kardeşin en küçüğüdür. Babası emekli memur, annesi ev hanımıdır. İlkokul, ortaokul ve liseyi Antakya’da okudu. Daha sonra İstanbul’a gelerek kazandığı Yıldız Teknik Üniversitesi elektrik mühendisliği bölümünde okudu, 12 senede elektrik mühendisi olarak mezun oldu. Yıldız Teknik Üniversitesinde tiyatro bölümünde tiyatro hocalığı, genel sanat yönetmenliği yapmaktadır.
Yıldız Teknik Üniversitesi oyuncularının bütün oyunlarına bazen yönetmen, bazen sponsor olarak destek olmaktadır.
İlkokul sıralarında tiyatro ile ilgilenmeye başladı. Ortaokul ve lisede bütün okul müsamerelerine katılırdı.
1990’lı yıllarda TRT’de başlayan “3 aşağı 5 yukarı” adlı programla TV dünyasına adım attı. Gafur Hüner ve Yalçın Menteş’le çalıştı. Hamdi Alkan, TRT’de ve birçok özel kanalda skeçler ve komedi programları yaptı. Televizyonlarda spor kendi yaptığı komedi programı Öz ofsayt’la başladı. Daha sonra “Reyting Reyting” sonrasında” Reyting Hamdi” ve “Hamdi Alkan TV” olarak bildimiz komedi programlarını yapmaya devam etti. Daha sonra kendi dizilerini çekmeye başladı.
Sadece çocukların yer aldığı TV’deki ilk çocuk mizah programı olan “Yumurcak TV”yi ATV’ de 36-37 hafta yaptı.
2001 yılında “Şellale” adlı filmde konuk oyuncu olarak Hülya Koçyiğit, Tuncel Kurtiz, Aykut Oray, Ali Sürmeli, Ege Aydan, Nurgül Yeşilçay, Fikret Kuşkan ile birlikte oynadı.
2004 yılında Show TV'de Türkiye'nin Yıldızları yarışması projesini yaptı. Buradan dereceye giren Beren Saat ve Engin Akyürek oynadığı dizilerde meşhur oldu.
2007 yılında Yönetmenliğini yaptığı “Bayrampaşa: Ben Fazla Kalmayacağım” sinema filminde; senaristliğini ve yapımcılığını Birol Güven yaptı. Başrollerde ise Vural Çelik, Yasemin Çonka, Hakan Yılmaz, Tamer Karadağlı ve Mahkumlar oynadı.
Turgut Özakman'ın senaryosunu yazdığı ve 2009 yılında Hamdi Alkan’ın yönetmenliğini yaptığı “Dersimiz Atatürk” sinema filminde başrollerde Halit Ergenç, Çetin Tekindor, Batuhan Karacakaya, Canan Hoşgör, Tolga Savacı oynamıştır.
Yüzmekten ve yatağına uzanıp film seyretmekten hoşlanan Hamdi Alkan’ın; afişler, teneke oyuncaklar, eski jilet koleksiyonu, kibrit koleksiyonu, dürbün koleksiyonu, resim koleksiyonu, tesbih koleksiyonu, kalem koleksiyonu, çakı koleksiyonu, kartvizit koleksiyonu gibi koleksiyonları vardır.
Hamdi Alkan, 1989 yılında 22 yaşındayken Canan Hoşgör ile evlendi. Zeynep (d. 1998) ve Ayşe (d.2007) adlarında iki kızı vardır. Hamdi Alkan, 1999 yılında eşi Canan Hoşgör’den boşandı, daha sonra 2006 yılında tekrar evlendiler. 2012 yılının Mart ayında tekrar boşandılar.
Hamdi Alkan, 24 Nisan 2014 tarihinde Selen Görgüzel ile Roma’da evlendi.
Filmleri ve Dizileri
2012 - İsmail Baki Tv (Tv Programı)
2012 - Yol Ayrımı (Konuk Oyuncu) (TV Dizisi) (2. Bölüm)
2012 - 2013 - Muhteşem Yüzyıl (Şeyh Yahya Efendi)(TV Dizisi)
2011 - Arka Sıradakiler (TV Dizisi)
2006 - Güldünya (TV Dizisi)
2006 - 2007 - Ezo Gelin (TV Dizisi)
2006 - Emret Komutanım: Şah Mat (Pehlivan) (Sinema Filmi)
2006 - Anadolu Kaplanı (Rafet) (TV Dizisi)
2004 - Afacanlar Kampı
2004 - En İyi Arkadaşım (Cino) (TV Dizisi)
2004 - Cennet Mahallesi (Pavarotti) (TV Dizisi)
2003 - Okul (Milli Eğitim Müfettişi) (Sinema Filmi)
2003 - Neredesin Firuze (Hoca) (Sinema Filmi)
2003 - Hayat Bilgisi (TV Dizisi) 2003
2002 - Reyting Hamdi (Hamdi-Gazman-Yarmagül) (TV Dizisi)
2002 - En Son Babalar Duyar (TV Dizisi)
2001 - Şellale (Sarhoş) (Sinema Filmi)
1995 - Şark Kahvesi (TV Dizisi)
1994 - İnce İnce Yasemince (TV Dizisi)
1992 - Üç Aşağı Beş Yukarı (TV Dizisi)
1991 - Yeniden Doğuş Zamanı (Sinema Filmi)
Tuncel Kurtiz Kimdir?
1958 yılından bu yana aktif oyunculuk hayatını devam ettiren ve Türk Sineması’nın en başarılı isimlerinden birisi olan tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, yapımcı, senarist. Tiyatro kökenli bir oyuncu olan Kurtiz, Dormen Tiyatrosu’nda başladığı oyunculuk kariyerini, 1964 yılında rol aldığı Şeytan’ın Uşakları adlı sinema filmi ile beyaz perdeye taşımış, özellikle son yıllarda rol aldığı T.V. dizileri ile de genç kuşakların beğenisini kazanmıştır.
Tuncel Kurtiz, 1 Şubat 1936 tarihinde İzmit’in Bahçecik nahiyesinde dünyaya geldi. Babası Hamdi Valâ Kurtiz Selanik doğumlu bir Türk bürokratı, annesi Müfide Kurtiz Boşnaktır. Sezgin ve Rengin adında iki kardeşi vardır. Bürokrat babasının görevi gereği ilkokulu sekiz farklı şehirde bitirdi. Ortaokulu Edremit’te okudu. Yine farklı şehirlerde devam ettiği lise hayatını Haydarpaşa Lisesi’nde sonlandırdı.
Üniversitede kısa bir süre hukuk fakültesinde, daha sonra ise İngiliz filolojisi, felsefe, psikoloji ve sanat tarihi bölümlerinde okudu; ancak hiçbirinden mezun olmadı. İlk işi, İETT’de ışık kontrolörlüğü oldu.
Oyunculuğa tiyatro ile başlayan Kurtiz, ilk olarak 1958 yılında, Haldun Dormen Tiyatrosu’nda sahne aldı. Yurt içi ve yurt dışında pek çok tiyatroda (A.B.D, Almanya, İsveç, Hollanda vs..) sahne alan başarılı oyuncu, Şeyh Bedrettin Destanı, Keşanlı Ali Destanı, Devr-i Süleyman gibi pek çok tiyatro oyununda rol aldı.
1964 yılında rol aldığı ve Orhan Günşiray’ın yönettiği Şeytan’ın Uşakları adlı sinema filmi ile beyazperdeye adım atan Kurtiz, sinemadan da bir daha kopmadı. Yılmaz Güney’in Sürü, Umut ve Duvar gibi efsanevi filmlerinin de aralarında yer aldığı 100’e yakın filmde rol aldı.
Türkiye sinema tarihinin diğer klasiklerinden Tunç Okan filmi ‘Otobüs’, Erden Kıral imzalı ‘Kanal’ gibi filmlerde rol aldı. 1981 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Senaryo Ödülü"nü Nurettin Sezer ile kaleme aldığı "Gül Hasan" filminin senaryosuyla kazandı.
12 Eylül 1980 darbesi sonrasında Yılmaz Güney'in ölümüyle memleketine küsüp yurtdışında yaşamaya başladı. İsveç, ABD ve Almanya'da tiyatro kariyerini başarıyla sürdüren, yabancı tiyatro ve sinema projelerinde yer alarak yeteneğini ispatlayan sanatçı Türkiye 'ye 90'larda tekrar döndü. Yeşilçam'ın eski solcusu olarak bilinen yapımcı, yönetmen ve oyuncularıyla ilişkilerini sürdürdü.
Tuncer Kurtiz’in genç nesiller tarafından tanınması ise, son yıllarda oynadığı T.V. dizileri sayesinde oldu. 2003 yılında Alacakaranlık, 2006 yılında ise Hacı adlı dizilerde rol alan Kurtiz, özellikle 2007 yılında yayınlanan Asi ve 2009 yılında vizyona giren Ezel adlı dizilerle beraber popüleritesini büyük oranda arttırdı. Ezel adlı dizide canladırdığı Ramiz Dayı karakteri o kadar fazla sevildi ki, adına fan klüpleri kuruldu, filmde seslendirdiği replikler dillerden düşmez oldu.
1979 yılında çekilen sinema filmi Gül Hasan ile yönetmenliği denemiş olan Kurtiz ayrıca Gül Hasan ve Bereketli Topraklar Üzerinde (1980) adlı filmlerin senaryosunu da yazmıştır.
Ekim 2011'de 48. Altın Portakal Film Festivali'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü" verildi
Altın Portakal, Gümüş Ayı ve Altın Böcek ödüllerinin sahibi olan Tuncel Kurtiz, Ezel adlı T.V. dizisinde Ramiz Dayı karakterini canlandırmıştır. “Muhteşem Yüzyıl” dizisinde ise Şeyhülislam Ebu Suud karakterini canlandırmıştır.
Tuncel Kurtiz, 2010 Yaz döneminde Edremit’in Çamlıbel kasabasında eşi ve kayın biraderi ile birlikte işlettiği Zeytinbağı adlı butik otelden NTV için ‘Tuncel Kurtiz ve Dostları’ başlıklı bir program sundu, BBC’nin ‘Hayat’ adındaki belgeselini seslendirdi. Aynı yıl BBC'nin Hayat (Life) belgeselini seslendirmiştir.
Tuncel Kurtiz, Menend Kurtiz ile evli idi. Aslı adında bir kızı ve Mirza adında bir oğlu vardır.
Tuncel Kurtiz, 27 Eylül 2013 tarihinde İstanbul Etiler'deki evinde düşerek başını çarpması sonucu 77 yaşında hayata veda etti.
Ödülleri
2008 - 15. Altın Koza Film Festivali, Usta Oyunucu Ödülü,
2008 - İtalya Taormina Film Festivali, Sanat Ödülü,
2008 - Yeşilçam Ödülleri, Yaşamın Kıyısında filmi ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü,
1986 - Berlin Film Festivali, Gümüş Ayı ödülü,
1981 - Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Senaryo Ödülü"nü Nurettin Sezer ile "Gül Hasan" filminin senaryosuyla kazandı
1994 - Altın Portakal Festivali, Bir Aşk Uğruna filmi ile en iyi yardımcı erkek oyuncu,
2002 - Sadri Alışık Ödülleri, Şellale filmiyle en iyi yardımcı erkek oyuncu.
2011 - 48. Altın Portakal Film Festivali'nde Yaşam Boyu Başarı ödülü
Oynadığı bazı tiyatro oyunları
1998 - Çok Tuhaf Soruşturma : Ferhan Şensoy - Orta Oyuncular
1997 - Şeyh Bedrettin : Nazım Hikmet
1985 - Mahabaratta : Hint Destanı - Peter Brook
1984 - Keşanlı Ali Destanı : Haldun Taner - Berlin Schaubühne Tiyatrosu
1969 - Teneke : Yaşar Kemal
1968 - Kaplan ve Daktilolar - Genar Tiyatrosu
1968 - Samanyolu (oyun) : Karl Wittlinger - Genar Tiyatrosu
1968 - Devri Süleyman : Aydın Engin - Genar Tiyatrosu
1967 - Yolcu : Nazım Hikmet - Genar Tiyatrosu
1964 - Kalbin Sesi - Halkın Gözü : Peter Shaffer - KEnt Oyuncuları
1963 - Martı : Anton Çehov - Kent Oyuncuları
1962 - Altın Yumruk : Dormen Tiyatrosu
1962 - Ayı Masalı : Dormen Tiyatrosu
1962 - Şahane Züğürtler : Dormen Tiyatrosu
1958 - Zafer Madalyası : Thomas HeggenJoshua Logan - Dormen Tiyatrosu
Film ve dizileri
1964 - Şeytanın Uşakları
1965 - Üçünüzü De Mıhlarım
1965 - Son Kuşlar
1965 - Sokakta Kan Vardı
1965 - Sokaklar Yanıyor
1965 - Sayılı Kabadayılar
1965 - Krallar Kralı
1965 - Konyakçı
1965 - Kanlı Meydan
1965 - Haracıma Dokunma
1965 - Güzel Bir Gün İçin
1965 - Büyük Şehrin Kanunu
1965 - Bitmeyen Yol
1965 - Bir Caniye Gönül Verdim
1965 - Ben Öldükçe Yaşarım
1965 - Babasız Yaşayamam
1966 - Ağaların Savaşı
1966 - Zehirli Kucak
1966 - Yiğit Yaralı Olur
1966 - Silahların Kanunu
1966 - Silahına Sarılan Adam
1966 - Nikahsızlar
1966 - Kıran Kırana
1966 - Karanlıkta Vuruşanlar
1966 - Kanunsuz Yol
1966 - Kanunsuz Dağlar
1966 - Kanlı Mezar
1966 - Kader Çıkmazı
1966 - Hudutların Kanunu
1966 - Dört Kurşun
1966 - Çirkin Kral
1966 - Çingene
1966 - At Avrat Silah
1967 - Kuduz Recep (Aslan Arkadaşım)
1967 - Krallar Ölmez
1967 - Bana Kurşun İşlemez
1970 - Umut
1970 - Tatort
1974 - Otobüs
1977 - Nehir
1978 - Kanal
1978 - Sürü
1979 - Gül Hasan
1979 - Bereketli Topraklar Üzerinde
1981 - Kleiner Mann was tun
1983 - Kalabaliken i Bender
1983 - Duvar
1984 - Turkse Video
1985 - Die Abschiebung
1985 - Vägen till Gyllenblå!
1987 - Den Frusna Leoparden
1986 - Hiuch HaGdi
1987 - Aufbrüche
1988 - Livsfarlig Film
1989 - Noel Baba
1989 - Täcknamn Coq Rouge
1989 - Mahabharata
1990 - Skyddsängeln
1990 - Zeit der Rache
1990 - Die Hallo-Sisters
1992 - Kvällspressen
1993 - Çakalların İzinde
1993 - Korkunun Karanlık Gölgesi
1993 - Ağrı'ya Dönüş
1994 - Bir Aşk Uğruna
1994 - Aşk Ölümden Soğuktur
1995 - Cemile ve Umudun Masalı
1996 - Cemile
1996 - Usta Beni Öldürsene
1996 - Tabutta Rövaşata
1996 - Işıklar Sönmesin
1996 - İstanbul Kanatlarımın Altında
1997 - Gräfin Sophia Hatun
1997 - Çökertme
1997 - Akrebin Yolculuğu
1998 - Vive la mariée... et la libération du Kurdistan
1998 - Hoşçakal Yarın
1999 - Kurtlar Sofrası
2000 - Kumru
2001 - O da Beni Seviyor
2001 - Şellale
2001 - A cavallo della tigre
2003 - Alacakaranlık
2003 - İnat Hikayeleri
2006 - Hacı
2007 - Kara Duvak
2007 - Yaşamın Kıyısında
2007 - Asi
2008 - Jack Hunter and the Lost Treasure of Ugarit
2008 - Lal
2008 - Güz Sancısı
2009 - Kayıp Armağan
2009 - Siyah Beyaz
2009 - 2011 - Ezel
2012 - 2013 - Muhteşem Yüzyıl
2013 - Mutlu Aile Defteri
Ferhan Şensoy Kimdir?
Ferhan Şensoy, Türk tiyatrosu oyuncusu ve yazarı, yönetmen.
26 Şubat 1951 tarihinde, bir ilkokul öğretmeni olan Müjgan Şensoy ve Çarşamba Belediye Başkanı, tüccar Yusuf Cemil Şensoy’un çocukları olarak Samsun’un Çarşamba ilçesinde dünyaya geldi. İki yaşındayken, kız kardeşi Ragıbe’nin doğumunun ardından, 1956’da da Ahmet Vildan adlı bir erkek kardeşi oldu.
1957’de, Samsun’daki Gazi Osman Paşa İlkokulu’na giden Şensoy, daha sonra 1961’de girdiği Galatasaray Lisesi’nde bir süre öğrenim gördüyse de liseyi, 1970’te Çarşamba’da bitirdi.
Şensoy’un öykü ve şiirleri ilk kez 1969’da Yeni Ufuklar ve Soyut Dergisi’nde yer almasının ardından yazdığı skeçler de ilk olarak Devekuşu Kabare'de, 1970 yılında oynanmaya başladı.
Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Mimarlık Bölümü’nde okurken Yeni Ufuklar’da öyküleri yayınlan Şensoy, Je M'en Fous Bilader isimli yarı Fransızca yarı Türkçe bir oyun yazdı ve kurduğu Galatasaray Oyuncuları isimli amatör toplulukla Haldun Taner'in önderliğinde, Devekuşu Kabare Tiyatro'sunun salonunda prova yaptı. Bu oyun Galatasaray’ın Fenerbahçe tesislerinde bir akşam yemeğinde sergilendi.
1971’de, Ayfer Feray Tiyatrosu’nda, Grup Oyuncuları ile beraber profesyonel oyunculuğa adım atan Şenşoy, ilk profesyonel yönetmenlik deneyimini de, Paravana Kabare’nin sergilediği, Güm Güm Güm adlı İsmet Küntay oyununda yaşadı.
1972’de Fransa’ya giden Şensoy, tiyatro öğrenimine Strazburg'da Ecole Superieure d'Art Dramatique adlı okulda başladı.
1973’te, yönetmen Jerome Savary'nin asistanlığını yaptığı, Magic Circus - De Moise A Mao’da oynayan Şensoy, ilk oyun denemesi olan Güle Güle Godot'yu, Fransızca olarak Godot Go Home ismiyle yazdı. Fransızca bir kolaj oyun olan Proche - Orient Lointain!’i, Fransızca'ya çevrilmiş, Nazım Hikmet, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Yunus Emre gibi Türk yazarların metinlerini de kullanarak yazdı.
1974’te Montreal'de, Theatre Patriote'da Fransızca olarak yazdığı Ce Fou De Gogol adlı oyununu sahneye koyan Şensoy, aynı şehirdeki Theatre De Quatre - Sous'da da, yönetmenliğini yaptığı, Harem Qui Rit isimli müzikalde oynadı.
1975’te, Montreal'de, kendisine en iyi yabancı yazar ödülünü getiren ve Radio Canada'da ikinci kez yayınlanan, Ce Fou De Gogol oyununun tek kadın oyuncusu Monique Mercure de en iyi kadın oyuncu ödülünü aldı.
Türkiye'ye dönmesinin ardından, 1976’da Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'nda, yazarlığını da yaptığı Dur Konuşma Sus Söyleme adlı oyunda rol alan Şensoy, Türk Yazarları Tiyatrosu'nda da oyunculuk ve yönetmenlik yaptı.
Aynı sene ilk televizyon skeçlerini yazmaya başlayan Şensoy, Ali Poyrazoğlu'yla beraber rol aldığı bu skeçlerin birinde, bir garson rolüyle ilk kez televizyona çıktı.
Nisa Serezli - Tolga Aşkiner Tiyatrosu'nda oyunculuk yapan Şensoy yine 1976 senesi içinde, TRT Televizyonu'na ve Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda çeşitli skeçler yazdı.
1977’de, ilk kitabı Kazancı Yokuşu’nun yayınlanmasının ardından, yönetmenliğini Temel Gürsu’nun yaptığı Kızını Dövmeyen Dizini Döver ile ilk kez bi film çalışması yapan Şensoy, 1978’de Mete İnselel ile Anyamanya Kumpanya Tiyatrosu'nu kurdu ve kendi eseri olan, İdi Amin Avantadan Lavanta oyununda rol aldı ve yönetmenlik yaptı.
Televizyon için yazdığı Bizim Sınıf dizisinin ikinci bölümden sonra, "öğretmenlerin manevi şahsiyetini teyzif ettiği" gerekçesiyle TRT'de yasaklanmasının ardından, oyuncu olarak da katıldığı Evdekiler ve Giyim Kuşam Dünyası televizyon dizileri de, TRT'de tamamlanamadan yayından kaldırıldı. Daha sonra Bizim Sınıf, Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'nda sehnelenmeye başladı.
O sene, Anyamanya Kumpanya'dan ayrılan Şensoy, daha sonra Ayfer Feray Tiyatrosu’na geçti ve oyunculuğa burada devam etti.
1979’da, TRT’de, kendi yazdığı Sizin Dershane dizisinde oyunculuk yapan Şensoy, Ayfer Feray Tiyatrosu'nda da yine kendi yazıp yönettiği ve müziklerini yaptığı Hayrola Karyola oyununda rol aldı.
Stardust Gece Kulübü’nde, yazdığı Dedikodu Şov isimli bir kabare gösterisini, Adile Naşit, Perran Kutman, Pakize Suda, Sevda Karaca ve İstanbul Gelişim Orkestrası'yla sahneleyen Şensoy, aynı kulüpte, Arda Uskan'ın yazıp, Fuat Güner'in müziklerini yaptığı Kukla ve Kuklacı Kabare gösterisinde rol aldı.
14 Mart 1980'de Harbiye'de, Yapı Endüstri Merkezi Salonu’nda ilk kez perdelerini açan ve 50'yi aşkın oyunun oynandığı Ortaoyuncular’ın bünyesinde, Nöbetçi Oyuncular adlı bir gençlik grubu kurarak, yeni tiyatro sanatçılarının yetiştirilmesine katkıda bulundu.
Şahları Da Vururlar oyununda yönetmen ve oyuncu olarak yer alan Şensoy’un, Fuat Güner'le birlikte müziklerini de yaptı oyunu, Avni Dilligil Jüri Özel Ödülü ve Dergi-13’ün, En Başarılı Oyun Ödülü’ne layık görüldü. Kenter Tiyatrosu'nda dört haftalık gösteriden sonra, Ortaoyuncular, Şahları Da Vururlar’ı, 10 Kasım 1990'da taşındıkları Beyoğlu'ndaki Küçük Sahne'de sahnelemeye devam etti.
1981’de, Parasız Yaşamak Pahalı’yı yazan ve Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı oyununu yazan ve yöneten Şensoy, Fuat Güner ve Özkan Uğur'un müziklerini yaptığı oyunda, Zeliha Berksoy'la beraber rol aldı. O sene, Şahları Da Vururlar, oyunun gösterileri sürerken, Ortaoyuncular Yayınları'nın ilk kitabı olarak yayınlandı.
Şensoy, Küçük Sahne'nin 30.yılı dolayısıyla, Suzan Uztan ve Mücap Ofluoğlu, Ortaoyuncular'ın konuğu olarak, Aleksıev Arbuzov'un Eski Moda Komedya'sında oynadı. Ofluoğlu'nun sahneye koyduğu oyunun dekorunu yapan Şensoy’un oyundaki performansı kendisine, Tiyatro-81’in, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü getirdi.
1982’de, Afitap'ın Kocası İstanbul kitabının yayınlanmasının ardından, Nöbetçi Tiyatro'da Dürrenmatt'ın Büyük Romülüs oyununu, En Büyük Romülüs Başka Büyük Yok adıyla sahneye koydu. Ayrıca kendi eseri Kiralık Oyun'u yönetti, oyunun müziklerini yaptı ve rol aldı.
1983’de, Harbiye Orduevi'nde askere alınan Şensoy, Çorlu'nun Ulaş köyüne asker olarak gitti.
Brecht'in, 7 şiirinden yola çıkarak yazdığı, Anna'nın Yedi Ana Günahı'nı yöneten Şensoy, Fırıncı Şükrü, Deli Vahap, Nuri Ve Ötekiler gibi oyunarı da yazdı ve yönetti.
1984’te, Nöbetçi Tiyatro'da, Afitap'ın Kocası İstanbul'u sahnelemesinin ardından, İstanbul'u Satıyorum oyununu yazan Şensoy, askerliği bitince Şahları Da Vururlar'la yeniden sahneye çıkmaya başladı. O sene kendi yazdığı Köşedönücü adlı televizyon dizisinde oynuyan Şensoy, yeniden yazıp yönettiği ve müziklerini yaptığı, Hayrola Karyola oyununda sahneyi, Nurhan Damcıoğlu ile paylaştı.
1985’te, Aristofanes’ten Eşek Arıları'nı yeniden yazan Şensoy, oynadığı oyunu yönetirken, Köşedönücü filminin senaryosunu yazdı ve yönettiği filmde oynadı. Daha sonra, Nöbetçi Tiyatro'da bir Çehov kurgusu olan, Çehov'lardan Bir Demet'i sahneye koydu.
1986 yılında yayınlanan Gündeste kitabının ardından, Karl Valentin'in skeçleri ve yaşamından yazdığı ve yönettiği, İçinden Tramvay Geçen Şarkı oyununda, sahneyi Hümeyra ve Grup Gündoğarken ile paylaştı. Aynı sene, yazdığı Şey Bey televizyon dizisinde de oynayan Şensoy, Parasız Yaşamak Pahalı adlı oyununu film senaryosu olarak yeniden yazdı ve yönetmenliğini yaptığı filmi çekti. senaryosunu yazıp oynadığı, Bir Bilen filmini de yöneten Şensoy’un o sene, Ayna Merdiven adlı bir kitabı daha yayınlandı.
7 Şubat 1987 gecesi, Şensoy’un kendi yazıp yönettiği ve gerici kesimin tepkisini çeken, Muzır Müzikal adlı müzikalin, 77. gösterisinden sonra, sahnelendiği Şan Tiyatrosu şüpheli bir biçimde yandı. Grup Lokomotif, Derya Baykal, Bülent Kayabaş, Sevil Üstekin ve Tarık Papuççuoğlu'nun sahne aldığı oyun yüzünden mahkemeye verilen Şensoy, 21 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Muzır Müzikal’in son bulmasının ardından tek kişilik bir gösteri olan Ferhangi Şeyler’de oynayan Şensoy, daha sonra, Varsayalım İsmail adlı yazıp yönettiği televizyon dizisindeki performansıyla, Nokta’nın Doruktakiler Ödülü’nün sahibi oldu.
1988’de, kendisine Ulvi Uraz Ödülü ve Sanat Kurumu Ödülü’nü getiren, İstanbul'u Satıyorum oyununu yeniden yazdı ve müziklerini yaptı. Münir Özkul ve Erol Günaydın'ın katılımıyla Ortaoyuncular'da oynanan oyunu da Şensoy yönetti.
İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda, Haldun Taner'in Keşanlı Ali Destanı'nı sahneye koyan Şensoy, o sene, Anca Visdey'in Don Juan İle Madonna oyununu Fransızca’dan çevirdi. Yönettiği oyunda, Derya Baykal'la sahneyi paylaşan Şensoy, daha sonra Baykal’la hayatını birleştirdi. Düşbükü kitabını yayınladı.
1988 yılında yazdığı Soyut Padişah oyununu yazan Şensoy, 1989’da yönetmenliğini yaptığı oyunda rol aldı. İstanbul'u Satıyorum ve Ferhangi Şeyler gösterileri sürerken Şensoy, Avni Dilligil Ödülü, İsmail Dümbüllü Ödülü, Nasrettin Hoca Mizah Ödülü, Kültür Bakanlığı Jüri Özel Ödülü, Heygirl Dergisi Yılın Oskarları Ödülü gibi ödüllerin sahibi oldu.
O sene, Kel Hasan Efendi'den günümüze gelen "Kavuk"u Münir Özkul'dan devralan Şensoy, Tarihi Ses Opereti'ni onardı ve Ses 1885 adıyla açtı. Sahnenin onarılmasının ardından Ortaoyuncular, Soyut Padişah’ı oynadıkları Küçük Sahne'den Ses 1885'e taşındılar.
1990’da, Pierre-Henri Cami'nin yaşamı ve yapıtlarından yola çıkarak yazdığı Yorgun Matador'u yöneten Şensoy, kendisine Doruktakiler ve Altan Erbulak Ödülleri’ni getiren ve yönetmenliğini Yavuz Özkan’ın yaptığı Büyük Yalnızlık filminde Sezen Aksu'yla beraber rol aldı.
1991 senesinde, Ünye'li amatör yazar Cihan Öksüz'ün skeçlerinden oluşturduğu, Aşkımızın Gemisi Fındık Kabuğu oyununda yönetmenlik ve oyunculuk yapan Şensoy’un İstanbul'u Satıyorum adlı eseri, Tomris Uyar tarafından İngilizce’ye çevrildi.
Aynı sene, Güle Güle Godot'yu ve Show-TV için yaptığı, Varsayalım İsmail dizisini yeniden yazan Şensoy, yayınlanan Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı kitabı ile birkez daha Nokta Dergisi’nin Doruktakiler Ödülü’nü kazandı.
1992’de, İngilizce Bilmeden Hepinizi I Love You kitabı yayınlanan ve yazdığı ve yönettiği, Fikret Kızılok'un müziğini yaptığı, Köhne Bizans Operası'nda oynadı. Ferhangi Şeyler, Sydney ve Melbourne'de sergilenirken, Güle Güle Godot gösterileri devam etmekteydi.
1993’te, yeniden yazdığı Parasız Yaşamak Pahalı oyununu sehneye koyan ve Alper Maral ile birlikte müziklerini yapan Şensoy, Şu Gogol Delisi adlı oyununu Türkçe olarak yeniden yazdı. Avni Dilligil En Özgün Oyun Ödülü alan oyun Derya Baykal’a, Avni Dilligil En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü getirirken, Canan Göknil’e de, Avni Dilligil En İyi Giysi Ödülü’nü getirdi.
Güle Güle Godot ve Denememeler aldı iki kitabı yayınlanan Şensoy’un, Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı oyunu amatör bir Türk tiyatro topluluğu tarafından New York'ta sergilendi.
Devam eden Ferhangi Şeyler gösterileriyle, Altın Objektif Ödülü’ne layık görülen Şensoy bu dönemde, Atv Televizyonu'nda Kaybet-Kazan isimli bir yarışma programının sunuculuğunu yaptı.
1994 senesinde, kiraladığı bir gemiyi yüzen tiyatroya dönüştüren ve İçinden Dalga Geçen Tiyatro adını verdiği bu geminin tiyatro salonunda, yazdığı ve müziklerini yaptığı, Seyircili Seyir Defteri adlı yönetmenliğini kendi yaptığı oyunda oynayan Şensoy, aynı geminin 2. katındaki barda, gece 24:00'den sonra, Kırkambar - Gece Tiyatrosu kabare gösterisini sergiledi. Perdesini Kuruçeşme'de açan, daha sonra demir alarak Fenerbahçe'ye giden bu yüzen tiyatro projesi, Ferhan Şensoy’a İsmail Dümbüllü Ödülü’nü getirdi.
Kanal D Televizyonu'nda, Bağımsız Federe Ferhan Şensoy Televizyonu isimli haftalık bir program yapan Şensoy’un Güle Güle Godot adlı eseri, Paris'te amatör bir tiyatro topluluğu tarafından Fransızca’ya çevirerek, Adieu Godot ismiyle oynanırken, Hayrola Karyola oyunu da, Yugoslavya'da Prizren Kültürevi Türk Tiyatrosu'nda oynandı. Aynı sene Amsterdam'da bir Türk tiyatro topluluğu tarafından oynanan Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı ve Parasız Yaşamak Pahalı oyunları daha sonra da, Amsterdam Deneme Sahnesi Topluluğu tarafından sahneye kondu.
Haneler oyununu yeniden yazan ve Antalya Devlet Tiyatrosu'nda sahneleyen, daha sonra da, Anca Visdey'nin Femme-Sujet isimli oyununu, Fransızca’dan Türkçe’ye, Aptallara Güzel Gelen Televizyon Dizileri adıyla çeviren Şensoy, Altın Frekans Ödülü’nü kazandı.
1995 senesinde, Flash-TV'de Akşam Traşı isimli canlı yayın bir söyleşi programına başlayan ve yazıp yönettiği Üç Kurşunluk Opera'da oynayan Şensoy, yazdığı ve müziklerini yaptığı, Felek Bir Gün Salakken adlı tek kişilik oyununun dünya prömiyerini Çarşamba'da yaparak, bir Anadolu turnesiyle oynamaya başladı. 82 kez Anadolu’da sergilenen ve 1.Uluslararası Maşusa Kültür ve Sanat Festivali'ne katılan oyun, 84. perdesini İstanbul'da açtı.
Kanal-D için Boşgezen ve Kalfası isimli televizyon dizisini yazan Şensoy, yönettiği oyunu, o sene Kültür Bakanlığı’nın En İyi Topluluk Ödülü’nü alan Ortaoyuncular'la birlikte oynadı.
1996’da, Şensoy’un Ferhangi Şeyler adlı oyunu, Stuttgart, Duisburg, Bochum, Berlin, Wuppertal, Köln, Nühnberg, Münich, Frankfurt, Hamburg, Amsterdam ve Zurih'de sergilendi.
Kaplama Alanı Dışında isimli film senaryosunu yazan ve Oteller Kitabı adlı eseri yayınlanan Şensoy’un, yayınlanmamış kitabı, Gecedeste'den Numarasız Sayfalar, Öküz Dergisi’nde yayınlandı.
Daha sonra Cumhuriyet Gazetesi'nin haftalık mizah eki Dinozor'da yazmaya başlayan ve Güle Güle Godot oyunu Huroman Nevruzova'nın çevirisiyle Rusya'da yayınlanan tiyatrocunun 1989’de onardığı Ses 1885, statik sorunlardan ötürü kapandı. Bu ikinci onarım döneminde Ortaoyuncular, yurt içi, yurt dışı ve İstanbul'un değişik semtlerinde turnelere çıktılar.
1997’de, Aptallara Güzel Gelen Televizyon Dizileri'nin Londra'da iki kez sergilenmesinin ardından, Haldun Taner'in, düz yazı, öykü, skeç ve şarkılarından, Haldun Taner Kabare isimli bir oyun kurgulayan ve Derya Baykal'ın sahneye koyduğu oyunda rol alan Şensoy, o sene 11 Aralık'ta, kendisine En Başarılı İletişimciler Ödülü ve En İyi Deneme Yazarı Ödülleri’ni getiren Ferhangi Şeyler gösterisini 1266. kez sahneleyerek, onarımı tamamlanan Ses 1885’i yeniden açtı.
1998’de, Falınızda Rönesans Var adlı bir kitabı yayınlanan Şensoy, yazdığı Çok Tuhaf Soruşturma adlı oyunun sahneye koydu. Amsterdam ve Brüksel'de sergilenen Ferhangi Şeyler, 1230. gösterisine ulaşırken, Münih, Köln, Stuttgart, Essen, Frankfurt, Den Bosch, Sidney ve Melbourne'da sergilenen Felek Bir Gün Salakken de, 400. gösterisine ulaştı.
1999 senesinde, eşi Derya Baykal için, Şu An Mutfaktayım adlı tek kişilik kadın oyununu yazan Şensoy, Haziran 1999'da Ayın İletişimcisi Ödülü’nün sahibi olurken, Ferhangi Şeyler, Londra, Magosa, Washington, New York, Montreal ve Toronto’da sergilenerek 1350. gösterisine ulaştı. CINE-5 için yazıp yönettiği ve müziklerini yaptığı, Ferhan Şensoy T.V. isimli tek kişilik bir televizyon programı hazırlayan Şensoy, Oyun Atölyesi’nde Steven Berkoff’un, Dolu Düşün Boş Konuş isimli oyununu sahneye koydu ve oyunun sahne dekorlarını yaptı.
2000’de, Anton Çehov’un eseri Vişne Bahçesi’ni, çağdaş bir Karadeniz öyküsü şeklinde, Fişne Pahçesu – Çehov Lazdur Laz Kalacaktur adıyla kendi üslubuyla baştan yazan Şensoy, Ortaoyuncular’la sahneye koyduğu oyunun dekorunu da yaptı. O sene, yazdığı, Ferhangi Şeyler 1400. ve Felek Birgün Salakken 450. gösterilerine ulaşan Şensoy, Avni Dilligil En İyi Yönetmen Ödülü’nü aldı.
2001’de, Ortaoyuncular’la sahneye koyduğu ve kızları Müjgan Ferhan Şensoy ve Neriman Derya Şensoy’un profesyonel oyunculuğa ilk adımı attıkları, Sahibinden Satılık Birinci El Ortaoyunu’nu yazan ve yöneten Şensoy, oyunun dekorunu da kendisi tasarlardı. Bu oyunla Avni Dilligil En İyi Yazar Ödülü’ne layık görülen Şensoy, Radio Contact’da Radyostrofobi adlı bir radyo programı yapmaya başladı.
Aynı sene, Terakki Vakfı Onur Ödülü’nün sahibi olan ve özgeçmişini yazdığı romanı, Kalemimin Sapını Gülle Donattım yayınlanan Şensoy, kendi yazdığı ve Ortaoyuncular’la sahneye koyduğu, Kökü Bitti Zıkkım Zulada oyunununun dekor ve kostüm tasarımlarını yaptı. Tek kişilik Ferhangi Şeyler oyunu Londra’da 2. kez sergilenen ve 1447. gösterisine ulaşan ve Unima Geleneksel Türk Tiyatrosu’na Hizmet Ödülü’nü alan Şensoy’un, Güle Güle Godot oyununun bir bölümü Adieu Godot ismiyle, Nicole Gagnon’un çevirisiyle Fransa’da, De L’Adriatique a la Mer Noire isimli bir oyun antolojisinde yayınlandı. Soyut Padişah oyunu da, Konya Devlet Tiyatrosu'nda Nur Subaşı’nın rejisiyle sahnelendi.
2002’de, Ortaoyuncular’la sahneyi paylaştığı, Kahraman Osman isimli oyununu yazan Şensoy, Rum Memet isimli öykü kitabının yayınlandığı 2002 senesinin Kasım ayında, Biri Bizi Dikizliyor adlı oyunu yazdı. Ortaoyuncular’la beraber oynadıği oyunun dekor ve kostümünün tasarımını da yapan Şensoy, o sene Sanat Kurumu En İyi Yazar Ödülü ve Afife Jale - Muhsin Ertuğrul Ödülü’nün Sahibi oldu.
Şensoy’un, İngilizce Bilmeden Hepiniz I Love You adlı kitabı, Nicole Gagnon tarafından Fransızca'ya çevrilerek, Montreal'de Fransizca – Türkçe olarak, Bizim Anadolu Dergisi’nde, parçalar halinde yayınlandı. Ferhangi Şeyler, Amsterdam ve Rotterdam'da da sahnelenerek, 1495. gösterisine ulaşırken, Felek Bir Gün Salakken adlı eseri de, 496. gösterisine ulaştı.
2003’te, Beni Ben mi Delirttim isimli oyunu yazan Şensoy, bu oyunda sahneyi, Ortaoyuncular ekibinden Elif Durdu ve Ali Çatalbaş ile paylaştı. Kabaremajör adıyla bir kabare gösterisi yazan Şensoy, daha sonra yazdığı Dün Gece Ormanda Çok Komik Bi Şey Oldu adlı gösteriyi, Ortaoyuncular'la Maslak Park Orman'da, özgün bir ortamda sahneye koydu.
Kitaplık Dergisi’nde denemeler yazmaya başlayan Şensoy, Ferhantoloji adlı bir kitapta kendisine ait tüm eserlerinden seçtiği çeşitli parçaları topladı.
2004’te, Tayfun Güneyer'in Şans Kapıyı Kırınca adlı filminde rol alan oyuncu, Ortaoyuncular'la sahneye koyduğu, dekor ve kostümünü yaptığı ve oynadığı Uzun Donlu Kişot isimli bir oyun yazdı. Aynı sene, Derya Baykal'dan boşanan Şensoy, yönetmenliğini Mert Baykal’ın yaptığı, senaryosu kendine ait olan, Pardon isimli filmde oynadı. Türsak Onur Ödülü’nün sahibi olan Şensoy, Fevzi Tuna’nın yönettiği, Aktör Eskisi isimli televizyon filminde rol aldı. Viyana, Brüksel, Rotterdam, Arnem ve Almelo’dakiler dahil 1530 kez sahnelenen, Ferhangi Şeyler’in ve 506. kez sahnelenen Felek Birgün Salakken’in yazar yönetmen ve oyuncusu Şensoy, o sene Nokta ve Doruktaliker Ödülleri'nin sahibi oldu.
2005’te, Eşeğin Fikri, Hacı Komünist ve Elveda SSK adlı üç kitap yayınlayan Şensoy, Deneme Sahnesi 35. Yıl Ödülleri’nde, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nün sahibi oldu. Eski oyunlarından, Kiralık Oyun’u, Ortaoyuncular’ın 25. yılı dolayısıyla tekrar sahneye koyan Şensoy, aynı sene, Nasrettin Hoca Altın Eşek Gülmece Ödülü’nün de sabibi oldu. Beni Ben mi Delirttim adlı oyunu, Insbruck ve Bregenz'dekiler dahil olmak üzere, 203. kez sehnelendi.
2006’da Pardon filmiyle en iyi senaryo ödülüne sahip olan ve kendi yazdığı Aşkımızın Son Durağı isimli oyununu, Ortaoyuncular’la sahne koyan Şensoy’un, Beni Ben mi Delirttim’i, Sydney ve Melbourne'da da gösterilere başladı.
1980 yılında, oyuncu Derya Baykal ile evlenen Şensoy’un, bu evlilikten, 1989 doğumlu Müjgan Ferhan ve 1990 doğumlu Neriman Derya Şensoy adlı iki kızı oldu. Çiftin evlilikleri, 2004 senesinde sona erdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz