Özcan Deniz oyuncularını konut eden Beyazıt Öztürk'e fena çıkıştı, Beyaz'a Deniz'den taş geldi, neler söyledi?

Başarılı şarkıcı ve oyuncu olan Özcan Deniz’in yapımcılığını üstlendiği "Her Şey Aşktan" filminin ekibini konuk eden Kanal D’nin efsane programı Beyaz Show’a açtı ağzını yumdu gözünü. Özcan Deniz’in açıklamaları gündeme bomba gibi düştü.

Özcan Deniz oyuncularını konut eden Beyazıt Öztürk'e fena çıkıştı, Beyaz'a Deniz'den taş geldi, neler söyledi?

Başarılı şarkıcı ve oyuncu olan Özcan Deniz’in yapımcılığını üstlendiği "Her Şey Aşktan" filminin ekibini konuk eden Kanal D’nin efsane programı Beyaz Show’a açtı ağzını yumdu gözünü. Özcan Deniz’in açıklamaları gündeme bomba gibi düştü.

Özcan Deniz’in tepkisi şu şekilde…

"Oyuncularımızı konuşturmadı" diye Twitter'da tepki gösterdi.

Ustaların ustası efsane sanatçı Özcan Deniz'in yapımcılığını üstlendiği, başrollerinde usta müzisyen Sezen Aksu’nun karizmatik oğlu Mithat Can Özer, Hande Doğandemir, Şükrü Özyıldız'ın olduğu 'Her Şey Aşktan'tan filmi bu hafta vizyona girdi.

Haberler’in haberine göre: Film ekibi Cuma gecesi Beyaz Show'a konuk oldu. Özcan Deniz de telefonla katılarak, filmle ilgili açıklamalar yaptı. Ünlü oyunculardan çok, programa katılan "Evleneceksen Gel" yarışmacısı Detone Tansu'nun performansı, film ekibinden daha çok öne çıkarıldı. Damat adayının şarkı söylediği sırada Hande Doğandemir'in de yüzünün asıklığı da dikkat çekti.

TWİTTER'DAN BEYAZ'A TEPKİ GÖSTERDİ

Oyuncularının geri planda kalmasından rahatsız olan Özcan Deniz ise Twitter'da Beyaz'ı hedef aldı. Ünlü şovmenin, filmin yönetmeninin ismini bilmemesine sinirlenen Deniz, "Beyaz Show'a teşekkür ederiz, oyuncularımıza konuşma fırsatı verdiği için! Filmimizin yönetmenini bildiği için! Kendisine izle diye yolladığımız filmin başını izlediği için!" şeklindeki tweet'leriyle Beyaz'a tepki gösterdi.

Deniz ayrıca, izleyicilerin Beyaz Show'u eleştiren mesajlarını da kendi sayfasında paylaştı.

Özcan Deniz’in tepki dolu paylaşımları şu şekilde…

Özcan Deniz Kimdir?

Özcan Deniz, 19 Mayıs 1972 tarihinde Ankara'da Elmadağ Yenidoğan Mahallesinde doğmuştur. Annesinin adı Kadriye, Babasının adı Sadık Deniz’dir. Anne ve babası asıl memleketleri Ağrı’dan yeni evlilerken Ankara’ya göç etmişlerdir. Özcan Deniz, beş yaşına kadar Ankara'da yaşadıktan sonra 1977 yılında ailesinin Aydın'a göç etmesiyle çocukluğu ve gençliğinin ilk yılları Aydın'da geçmiştir. 4 kardeşi vardır.

Okula Aydın'da başladı, ilkokulu Aydın Halide Hatun ilkokulunda okudu ve eğitimine son verene kadar burada devam etti. Okul çağlarında, müziğe olan tutkusunu fark etmek hiç de zor değildi. Öğrenimi süresi boyunca okuldaki aktivitelerde solist olarak yer alıyordu.

Müzikle uğraşmaya karar verip 1985 yılında Ortaokul birinci sınıfta eğitimine son vermesinin ardından,pazarda simit, limon, pide satmaktan inşaat işçiliğine, kaportacılığa kadar yapmadıkları iş kalmaz. İzmir'de şarkı söylemeye başladığında henüz onüç yaşındaydı. İzmir'den sonra Antalya'da da sahne alan Özcan, Antalya'dan sonra Aydın’ın Sultanhisar kasabasında düzenlenen ve sunuculuğunu Cenk Koray’ın yaptığı Geleneksel Ses Festivaline katılıp birincilik ödülünü alınca, Cenk Koray’ın tavsiyesi ile 1988 yılında İstanbul'a geldi ve bir sene burada kaldı. Her gün yürüyerek gittiği İMÇ'de kimse dinlemez kasedini. 18 yaşına geldiğinde İstanbul'dan ayrıldı ve 1989 yılında Almanya'ya München’e gitti.

Paralar bir haftada suyunu çektiği için rehin kaldığı otel odasında, elini hiç atmadığı arka cebinde buluverdiği kartviziti. Aydın'da bir düğünde onu dinleyip, ‘‘beni mutlaka ara’’ diyen Almancı organizatörün kartıdır bu. Resepsiyondan gizlice Almanya numarasını çevirir. Karşıdaki ses heyecanlanır: ‘‘Neredesin sen?’’ Bir hafta içinde Almanya için vize işlemlerine başlayacak, ama bu işsiz, sigortasız, parasız gence vize vermeyen Almanya, onu iki yıl süründürecektir. Bu süre içinde zaman zaman gazinolarda sahneye çıkar, Sonunda şeytanın bacağını kırar. Emrah'lı, Öztürk Serengil'li bir turnenin elemanı olarak gidebilir Almanya’ya.

Almanya'da ilk albümü olan "Yine Ağlattın Beni"yi 1992 yılında çıkardı. Özcan Deniz, bu arada Prestij Müzik sanatçılarından Yaşar Yağmur aracılığı ile İstanbul'a gelerek firmanın ortaklarından Hilmi Topaloğlu ile tanıştı.

Yapımcıların Özcan'ın sesini beğenmesi ve albüm yapılmasına karar vermesinin ardından kısa bir süre sonra Prestij Müzik imzalı ilk albüm müzik marketlerde yerini aldı:"Meleğim". Albüm beklenileninde üstünde satış rakamları yakaladı.

Art arda çıktığı televizyon programlarında sinema camiasının da dikkatini çekmiştir. 1994 yılında Türk Sinemasının duayenlerinden Memduh Ün’ün “Ona Sevdiğimi Söyle” adlı filminde oynayarak, sinema ile ilk buluşmasını gerçekleştirmiştir.

"Meleğim"in ardından "Beyaz Kelebeğim" ve "Yalan" adlı albümleri birbirini takip etti. "Beyaz Kelebeğim" albümünden sonra askerliği nedeniyle çalışmalarına ara verdi.

1995 yılında vatani görevini yapan Özcan Deniz, 1997 yılında “Yalan mı” albümü ile müthiş bir dönüş yapmış ve aynı yıl “Yalan mı” adlı dizi ile televizyon izleyicileriyle buluşmuştur.

1999 yılında öyküsünü kendisinin yazdığı “Aşkın Dağlarda Gezer” adlı dizi ile tekrar televizyon izleyicileri ile buluşmuştur.

Özcan Deniz, 2002 – 2003 yılları arasında, senaristliğini Mahinur Ergun ve Meral Okay’ın yaptığı yönetmenliğini Çağan Irmak’ın yaptığı “Asmalı Konak” dizisinde Selda Alkor, Nurgül Yeşilçay, Menderes Samancılar gibi sanatçılarla birlikte oynadı. “Asmalı Konak” adlı dizideki “Seymen Karadağ” rolüyle ismini duyurdu.

2004 yılında “Haziran Gecesi, 2007 yılında “Kader”, 2008 yılında “Aşk Yakar”, 2009 “Samanyolu”, 2012 “Bir Zamanlar Osmanlı”, 2013 yılında “Karagül” adlı dizide oynamıştır. 2013 yılında senaryosunu, başrolünü ve yönetmenliğini üstlendiği 3. Sinema filmi “Su Ve Ateş”i yaptı.

Özcan Deniz, 1992 yılında Almanya’da Handan Deniz ile evlendi. 2002 yılında boşandı. 2008 yılından 2012 yılının ağustos ayına kadar dizi oyuncusu Fahriye Evcen ile birlikte oldu.

Ödülleri

1997 - Yılın Müzik Yıldız Ödülü (Magazin Gazetecileri Derneği)

1997 - Arabesk-Fantazi Müzik En İyi Erkek Sanatçısı (Kral TV Video Müzik Ödülleri)

1999 - Türk Halk Müziği En İyi Erkek Sanatçısı (Kral TV Video Müzik Ödülleri)

2001 - Avrupa’nın En Başarılı Sanatçısı

2002 - Yılın En İyi Tv Erkek Yıldızı Ödülü (Magazin Gazetecileri Derneği)

2002 - Tv Yıldızı Ödülü (Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği)

2002 - Arabesk-Fantazi Müzik En İyi Erkek Sanatçısı (Kral TV Video Müzik Ödülleri)

2002 - 2003 - En Çok Satan Albüm Ödülü (Leyla) (MÜ-YAP)

2003 - Üç Altın Plak Ödülü (Leyla) (Prestij Grup Popüler Yapım)

2003 - En İyi Solist Ödülü (Altın Kelebek)

2003 - Yılın Dizisi (Asmalı Konak) (İstanbul Üniversitesi İktisat Kulübü)

2003 - 2004 - En Başarılı Sanatçı Ödülü (Avrupa Türklerinin Seçimi)

2004 - 2005 - En Çok Satan Albüm Ödülü (Ses Ve Ayrılık) (MÜ-YAP)

2004 - 2005 - En İyi Erkek Oyuncu Ödülü (Altın Kelebek)

2005 - Teşekkür Ödülü (Çağdaş Sinema Oyunları Derneği)

2005 - Yılın En İyi Tv Dizi Oyuncusu Ödülü (Magazin Gazetecileri Derneği)

2011 - Manheim İzleyici ödülü En İyi Film Ödülü(Ya Sonra) (Manheim Türk Film Festivali)

2012 - Yılın En İyi Film ödülü (Evim Sensin) (19.Siyaset Dergisi Ödülleri )

Albümleri

1992 - Yine Ağlattın Beni

1993 - Hadi Hadi Meleğim

1994 - Beyaz Kelebeğim

1997 - Yalan mı?

1998 - Çoban Yıldızı

1999 - Aslan Gibi

2002 - Leyla

2004 - Ses Ve Ayrılık

2007 - Hediye

2009 - Sevdazede

2013 - Bi Düşün

Filmleri ve Dizileri

Yönetmen

2015 - Sevimli Tehlikeli Sevimli Tehlikeli (Sinema Filmi)

2013 - Su ve Ateş Su ve Ateş (Sinema Filmi)

2012 - Evim Sensin Evim Sensin (Sinema Filmi)

2011 - Ya Sonra Ya Sonra (Sinema Filmi)

Senaryo

2015 - Sevimli Tehlikeli Sevimli Tehlikeli (Sinema Filmi)

2013 - Su ve Ateş Su ve Ateş (Sinema Filmi)

2012 - Evim Sensin Evim Sensin (Sinema Filmi)

2011 - Ya Sonra Ya Sonra (Sinema Filmi)

Oyuncu

2014 - Kaderimin Yazıldığı Gün (Kahraman Yörükhan) (TV Dizisi)

2013 - Su ve Ateş (Haşmet/Kemal) (Sinema Filmi)

2013 - Karagül 1. Sezon Karagül (Murat) (Konuk oyuncu)(TV Dizisi)

2012 - Evim Sensin (İskender) (Sinema Filmi)

2012 - Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam (TV Dizisi)

2011 - Ya Sonra (Adem) (Sinema Filmi)

2011 - Araf (Mahur) (Sinema Filmi)

2010 - Samanyolu (Nejat) (TV Dizisi)

2008 - Sarıkamış Beyaz Hüzün(Teğmen Faik) (Sinema Filmi)

2008 - Mevlana Aşkı Dansı (Çelebi Hüsamettin) (Sinema Filmi)

2008 - Aşk Yakar (Mustafa) (TV Dizisi)

2007 - Kader (Ali Asyalı) (TV Dizisi)

2005 - Keloğlan Kara Prens'e Karşı (Kara Prens) (Sinema Filmi)

2004 - Haziran Gecesi (Baran Aydın) (TV Dizisi)

2003 - Neredesin Firuze (Ferhat Can) (Sinema Filmi)

2003 - Asmalı Konak - Hayat (Seymen Karadağ) (Sinema Filmi)

2002 - Reyting Hamdi (Özcan) (TV Dizisi)

2002 - O Şimdi Asker (Yüzbaşı Volkan Ateş) (Sinema Filmi)

2002 - Kolay Para (Cevher Yıldız) (Sinema Filmi)

2002 - Asmalı Konak (Seymen Karadağ) (TV Dizisi)

1999 - Aşkın Dağlarda Gezer (Zal) (TV Dizisi)

1997 - Yalan (Hasan) TV Filmi

1995 - Yer Çekimli Aşklar (Cemal) (Sinema Filmi)

1995 - Ona Sevdiğimi Söyle (Sinema Filmi)

Nurgül Yeşilçay Kimdir?

Nurgül Yeşilçay; 26.Mart.1976 da İzmir’de doğmuş olmasına rağmen babası afyon yazdırmış. İlkokul ile ortaokul ve lise eğitimini İzmir’de tamamladı. Lise döneminde bir süre izcilik yaptı. 2001′de Eskişehir Anadolu Üniversitesi Tiyatro bölümünden mezun oldu.

Üniversite eğitimi sırasında rol aldığı İkinci Bahar dizisindeki Gülsüm rolü ile tanındı. 2002 yılında Çağan Irmak’ın yönetmenliğini yaptığı Asmalı Konak adlı TV dizisinde Bahar Karadağ rolüyle ününü artırdı. Aynı yıl Teoman’la beraber Mumya Firarda filminde oynadı. 2003 yılında Abdullah Oğuz’un yönettiği Asmalı Konak dizisinin devam filmi olan Asmalı Konak-Hayat’ta Özcan Deniz’le başrolü paylaştı. Yönetmenliğini Atıf Yılmaz’ın yaptığı Eğreti Gelin filmindeki Kostak Emine rolü ile 2005de 12. Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı. Aynı yıl Hande Ataizi ile Melekler Adası dizisinde rol aldı. Aynı dizide rol alan Cem Özer ile 26 Ekim 2004′te evlendi. Hamileliğinin son ayında Melekler Adası dizisinden ayrıldı. 22 Mayıs 2005′te oğlu Osman Nejat’ı dünyaya getirdi.

Nurgül Yeşilçay, 2002 – 2003 yılları arasında, senaristliğini Mahinur Ergun ve Meral Okay’ın yaptığı yönetmenliğini Çağan Irmak’ın yaptığı “Asmalı Konak” dizisinde Özcan Deniz, Selda Alkor, Menderes Samancılar gibi sanatçılarla birlikte oynadı. “Asmalı Konak” adlı dizideki “Bahar Karadağ” rolüyle ismini duyurdu.

2004′te Anlat İstanbul filminde Saliha karakterini canlandırdı. 2005-2006 sezonunda ATV’de yayımlanan Belalı Baldız dizisinde Berna Laçin ve Kenan Işık’la başrolü paylaştı. 2006 da Cem Özer’le “Sen Olmasaydın” adlı tiyatro oyununda rol aldı. 2006 yılı Eylül ayında Fatih Akın’ın senaryosunu yazdığı, yönettiği ve yapımcılığını üstlendiği “Yaşamın Kıyısında” isimli filmde rol aldı. Bu filmde Ayten Öztürk adlı türk kızını büyük başarıyla canlandırdı, film 2007′de 60.Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışmaya hak kazandı ardından “En iyi Senaryo” ödülünü kazandığı açıklandı.

2007′de Ezo Gelin adlı tv dizisinde Ezo Gelin’i canlandırdı. Ortadoğu’nun en önemli film festivallerinden biri olarak kabul edilen 31.Uluslararası Kahire Film Festivali’nde başkanlığını ünlü İngiliz yönetmen Nicolas Roeg’in yaptığı ana jüride yer aldı.2007′da Barış Pirhasan’ın yönetmenliğini yaptığı Adem’in Trenleri filminde Hacer rolünde kusursuz bir performans sergiledi.Bu filmdeki oyunuyla 13.Sadri Alışık Oyuncu ödülleri’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı.

Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği (ÇASOD) Geleneksel 15. Oyuncu Ödülleri En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü iki ayrı filmde, birbirinden çok farklı iki rolde birden etkili olmayı ve doğal kalmayı başarması nedeniyle Yaşamın Kıyısında (Ayten) ve Adem’in Trenleri’nin oyuncusu (Hacer) olarak kazandı. 5-20 Nisan 2008 de 27.si düzenlenen Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde Semin Kaplanoğlu’nun juri başkanlığını yaptığı ulusal yarışma jurisinde yer aldı.

Ocak 2010'da yayına başlayan "Aşk Ve Ceza" isimli dizide Murat Yıldırım ile başrolü paylaştı. 2011'de Show TV'de yayınlanan “Sensiz Olma”z adlı dizinin başrolünde yer aldı.

Evlilikleri : Cem Özer ile 26 Ekim 2004′te evlendi. 22 Mayıs 2005′te oğlu Osman Nejat’ı dünyaya getirdi. 24 aralık 2010 da Cem Özer'den boşandı.

2014 yılında başrollerini Erkan Petekkaya ile paylaştığı "Paramparça" adlı dizide Nursel Köse, Ebru Özkan, Cemal Hünal ile birlikte oynadı.

Fimleri

2014 - Gece

2013 - Aşk Kırmızı

2010 - Çınar Ağacı

2009 - 7 Kocalı Hürmüz

2008 - Vicdan

2007 - Yaşamın Kıyısında, Ayten

2007 - Adem'in Trenleri, Hacer

2004 - Anlat İstanbul - Uyuyan Güzel Saliha

2004 - Eğreti Gelin - Kostak Emine

2003 - Asmalı Konak - Hayat - Bahar Karadağ

2002 - Mumya Firarda - Fatıma

2001 – Şellale - Nergis

1998 - Herşey Çok Güzel Olacak – Hemşire

Dizileri

2014 - Paramparça

2014 - Cinayet

2013 - İşler Güçler

2013 - Galip Derviş

2013 - Bebek İşi

2012 - Sultan

2011 - 2012 - Sensiz Olmaz

2010 - 2011 - Aşk ve Ceza (Yasemin)

2006 - Ezo Gelin TV Dizisi - Ezo

2005 - Belalı Baldız TV Dizisi - Arzu Parlak

2004 - Melekler Adası TV Dizisi - Şerbet

2002 - Asmalı Konak TV Dizisi - Bahar Karadağ

2001 - 90-60-90 TV Dizisi - Deniz

1999 - İkinci Bahar TV Dizisi – Gülsüm

Rol Aldığı Tiyatro Oyunları

2006 - Sen Olmasaydın

Aşk Gibi

Ödülleri

2005 - 12.Adana Altın Koza Film Festivali "En İyi Kadın Oyuncu" (Eğreti Gelin)

2007 - 13.Sadri Alışık Oyuncu Ödülleri “Ademin Trenleri” "En İyi Kadın Oyuncu"(Hacer)

2007 - Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği (ÇASOD) Geleneksel 15. Oyuncu Ödülleri "En İyi Kadın Oyuncu" ödülü (Yaşamın Kıyısında ve Adem’in Trenleri)

2008 - 45. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Kadın Oyuncu" ödülü (Vicdan)

Kenan Işık Kimdir?

Kenan Işık’ın tam adı Yusuf Kenan Işık’dır. 1947 yılında Malatya Yeşilyurt'ta doğmuştur. Devlet Demiryolları'ndan emekli bir memur çocuğu olan Kenan Işık, aslen Giresun'lu bir ailenin çocuğudur. Babası Mevlit Bey, annesi Fahriye Hanım’dır. İlkokulda müsamerelerden başlayarak hep tiyatro ile ilgili oldu. Orta okul öğrenimi sırasında Malatya Halkevi'nde amatör tiyatro yapmaya başlamış, lise öğrenimini sırasında William Shakespeare'da okurken ise Meydan Sahnesi'ne girmiştir. 17 yaşında profesyonel tiyatrocu olan Işık, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun olduktan sonra 1973 yılında dışarıdan sınavlara girerek Devlet Tiyatrosu sanatçısı oldu ve bu kurumda uzun yıllar oyuncu, yönetmen ve oyun yazarı olarak görev yaptı.

Onlarca oyun yazdı, sahneye koydu. Oyuncu, yazar yönetmen ve seslendirme sanatçısı olarak 30'un üzerinde ödül aldı.

1996 yılında "İstanbul Şehir Tiyatrolarına Genel Sanat Yönetmeni" olarak atandı Sanatçı devam eden kariyeri süresince çok sayıda tiyatro oyunu yazmıştır. 2000 yılında Devlet Tiyatrolarından emekli olmuştur.

ABD, Almanya, Polonya gibi ülkelerde tiyatro araştırmaları yaptı. "Uluslararası Tiyatro Enstitüsü" (ITI) ve "Türk Oyun Yazarları Derneği"nde yönetim kurulu üyeliklerinde bulundu. Çeşitli gazete ve dergilerde "Kültür ve Sanat" üzerine yazdığı yazıların yanı sıra "Yeni Yüzyıl", "Yeni Bin Yıl" ve "Akşam" gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Aynı zamanda çeşitli kitaplarda "Kültür ve Sanat" üzerine bölümler yazdı. Çeşitli ulusal ve uluslararası konferans ve toplantılarda moderatör ve konuşmacı olarak görev aldı. 2002- 2005 yılları arasında İstanbul Kültür Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak görev yaptı.

"Behçet Bey'in Fötr Şapkası", "Bebek Uykusu", "Olmayan Kadın", "Aşk Hastası" oyunlarının yanı sıra "Keloğlan ve Zülfüsarı" adlı bir de çocuk oyunu yazdı.

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Huzur", Karen Blixen'in "Ölümsüz Öykü" adlı yapıtlarını ve Turhan Selçuk'un "Abdülcanbaz" adlı çizgi romanını oyunlaştırıp sahneye koydu.

"Bebek Uykusu" ve "Olmayan Kadın" oyunları ile "Kültür Bakanlığı" en iyi oyun yazarı ödülü, "Behçet Bey'in Fötr Şapkası" ile İş Bankası oyun yarışmasını, "Keloğlan ve Zülfüsarı" adlı oyun ile TBMM çocuk oyunları yarışmasından mansiyon, "Olmayan Kadın" ile "Uluslararası Tiyatro Enstitüsü Avrupa Ödülü"nü kazandı. "Huzur" ise "Türk Yazarla Birliği"nin en iyi uyarlama ve Bakırköy Belediye Tiyatrosu en iyi oyun ödülünü aldı.

Kenan Işık, 1974 yılında Köşe yazarlığı sırasıyla Resmî Gazete (1973-1995), Yeni Yüzyıl (1995-1998), tekrar Resmî Gazete (1998-2000), Yeni Binyıl (2000) ve Akşam (2000-2002) gazetelerinde çalıştı. Televizyon ekranlarında başrollerini Gülben Ergen ve Haldun Dormen ile paylaştığı "Dadı" adlı dizide rol aldı.

4 Nisan 2005 tarihinde Star Tv’ye geçerek 12 Haziran 2005 tarihine kadar Star Haber'i sundu. 20 Ağustos 2005 tarihinde Star Haber'i bıraktı ve tekrar oyuncu oldu.

Eski adıyla Kim Beş Yüz Milyar İster? olan Kim Beş Yüz Bin İster? “En son şekli ile de kim milyoner olmak ister?” adlı yarışma programının sunucusu olarak daha geniş kitle tarafından tanındı.

Oyun yazarlığının yanı sıra yönetmen olarak da pek çok ödüle layık görülerek, iki kez "Kültür Bakanlığı" en iyi yönetmen, "Ulvi Uraz" en iyi yönetmen, iki kez "İsmet Küntay" en iyi yönetmen, "Oyun Yazarları Derneği" en iyi yönetmen, "Makedonya Festivali"nde jüri özel ödülünü, Nazım Hikmet'in "İvan İvanoviç Var Mıydı Yok Muydu" oyunu ile "Türkiye Eleştrimenler Birliği" ödülünü, "Avni Dilligil" en iyi yönetmen ve yine Aziz Nesin'in "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz" oyunu ile "Avni Dilligil" en başarılı prodüksiyon ödüllerini kazandı.

2 Kasım 2009 de GYTE (Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü )Türkçe Topluluğu, “Türkçeyi Güzel ve Etkili Kullanma Ödülü” ile ödüllendirdi.

"Araf Yazıları", "Geçti Gitti Kirpiklerimin Arasından", "Uyarlama Oyunları" ve "Tiyatro Oyunları" adlı kitapları ve şiir kaseti var.

2007 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığında Müşavir olarak görev aldı. 2008 yılında bu görevinden kendi isteği ile ayrıldı. Hala İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Sanat Danışmanığı ve ATV'de İcra Kurulu Üyeliği görevlerini sürdürmektedir.

Kenan Işık, 1981 yılında diş hekimi Beril Işık'la ikinci evliliğini yaptı. Ahmet (d.1982) ve Mehmet (d.1996) adlarında iki çocuğu var.

21 Mart 2014 günü spor sonrasında girdiği saunadan sonra fenalaşarak dengesini kaybedince düşüp, kafasını yere vurduğu için beyin kanaması geçiren Kenan Işık, hemen ameliyata alındı. Koma hali devam ediyor.

2014 Ağustos ayında tedavisine devam etmek için eşi Beril Işık tarafından Almanya'ya götürülen Kenan Işık, tedaviye olumlu cevap verip; bakışlarıyla etrafındakini takip edebiliyor ve artık gözleriyle iletişim kurabiliyor. Kimi zaman da ayakta durabiliyor, vücudunu artık tamamen kendisi tutabiliyor, dik durabiliyor. Daha önce bunların hiçbirini yapamıyordu.

Filmleri

1990 - Hanımın Çiftliği (Bulut Aras'ı seslendirmiştir)

1991 - Sızı

1993 - Süper Baba

1997 - Sıcak Saatler

2002 - Yeşil Işık

2001-2002 - Dadı (Dizi)

2007 - Fikrimin İnce Gülü (Dizi)

2009 - Dünya Bir Oyun Sahnesi

2010 - 2011 - Kelimenin Gücü

Yönettiği Bazı Tiyatro Oyunları

2012 - Aşk Hastası : Kenan Işık - Ankara Devlet Tiyatrosu

2006 - Ölümsüz Öykü : Karen Blixen Kenan Işık - İstanbul Şehir Tiyatrosu

2000 - İvan İvanoviç Var Mıydı Yok Muydu? : Nazım Hikmet - Bakırköy Belediye Tiyatrosu

1999 - Aşk Hastası : Şeyh Galib - İstanbul Şehir Tiyatrosu

1998 - Huzur : Ahmet Hamdi Tanpınar - İstanbul Şehir Tiyatrosu

1995 - Kıyamet Sularında : Civan Canova - İstanbul Devlet Tiyatrosu

1994 - Olmayan Kadın : Kenan Işık - İstanbul Devlet Tiyatrosu

1993 - Abdülcambaz : Turhan Selçuk - İstanbul Devlet Tiyatrosu

1992 - Macbeth : William Shakespeare - İstanbul Devlet Tiyatrosu

1990 - Ahmetlerim : Necati Cumalı - İstanbul Devlet Tiyatrosu

1989 - Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz : Aziz Nesin - İstanbul Devlet Tiyatrosu

1992 - Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz : Aziz Nesin - Ankara Devlet Tiyatrosu

2008-2013 - Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz : Aziz Nesin - İstanbul Şehir Tiyatrosu

1988 - Bebek Uykusu : Kenan Işık - İstanbul Devlet Tiyatrosu

1991 - Bebek Uykusu : Kenan Işık - Bursa Devlet Tiyatrosu

1987 - Matmazel Helsinka : Georgas Astolas - Ankara Devlet Tiyatrosu

1987 - Afife Jale : Nezihe Araz - Ankara Devlet Tiyatrosu

1991 - Afife Jale : Nezihe Araz - İstanbul Devlet Tiyatrosu

1986 - Türkmen Düğünü : Ali Yörük - Adana Devlet Tiyatrosu

1985 - Öyle Bir Sevgiki : Loleh Bellon - Ankara Devlet Tiyatrosu

1984 - Toroslardan Öteye : Orhan Asena - Ankara Devlet Tiyatrosu

1983 - Bozkır Güzellemesi : Nezihe Araz - Ankara Devlet Tiyatrosu

1973 - Bir Tavsiye Mektubu : Ephraim Kishon - Bursa Devlet Tiyatrosu

1973 - Strindberg Oyunu : Fredrick Dürrenmatt - Bursa Devlet Tiyatrosu

Yazdığı Senaryolar

1991 - Yarına Gülümsemek

1991 - Anadolu'nun Kadın Erenleri

1992 - Taşların Sırrı

Oynadığı Tiyatro Oyunları

1985 - Bir Sabah Gülerek Uyan : Necati Cumalı - İstanbul Devlet Tiyatrosu

1982 - Üç Kız Kardeş : Anton Çehov - Ankara Devlet Tiyatrosu

1980 - Kral Lear : William Shakespeare - Ankara Devlet Tiyatrosu

1980 - O Güzelim Kaymaklı Dondurma Rengi Elbise : Ray Bradbury - Ankara Devlet Tiyatrosu

1975 - Marıus : Marcel Pagnol - Ankara Devlet Tiyatrosu

Her Şey Aşktan'nın Medyum Kado'su Özcan Deniz 'filmin falına baktım' dedi ortalık yıkıldı

Kaderimin Yazıldığı Gün’ün karizmatik oyuncusu Özcan Deniz’in yapımcılığını üstlendiği romantik komedi filmi ‘Her Şey Aşktan’ın galası Özdilek AVM’de yapıldı. Galaya efsane sanatçı Özcan Deniz’in açıklamaları damga vurdu.

Yapımcılığını Özcan Deniz’in yaptığı başrollerinde Şükrü Özyıldız, Hande Doğandemir ile Mithat Can Özer’in oynadığı ‘Her Şey Aşktan’ filminin galası önceki akşam Özdilek AVM’de yapıldı.

 ‘Her Şey Aşktan’ filminin yapımcısı Özcan Deniz sürpriz yapıp filmde ufak bir rolde oynadı. Özcan  Deniz ‘Medyum Kado’ olarak filmde hayranlarıyla buluştu.

Muhabirlerin Özcan Deniz’e “Filmin falına baktınız mı?’’ sorusuna bomba gibi bir cevapla karşılık verdi.

Özcan Deniz’in açıklaması şu şekilde…

"Merkür'ün geri gitmesi bitmiş. Şanslı bir dönemdeymişiz. İnşallah yolu açık olur" yanıtını verdi.

Fahriye Evcen Kimdir?

Fahriye Evcen, 4 Haziran 1986 tarihinde Almanya, Solingen’de doğmuştur. Babasi Selanik göçmeni, annesi Çerkez ve Almanya’ya gitmeden önce Samsun Bafra’da yaşıyorlardı. Solingen’de çocukluğunda ailesi ile zor zamanlar geçirdi. Neşe, Ayşen, Demet adında 3 ablası vardır.

Almanya Düsseldorf Heinrich-Heine Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde okudu. Üniversite öğrencisi iken bir Türkiye ziyareti sırasında Oya Aydoğan'ın televizyon programına izleyici olarak katıldığı sırada dizi film teklifi alınca; okul kaydını dondurup annesiyle birlikte İstanbul'a geldi.

2005 yılında, Hülya Koçyiğit, Ediz Hun ve Göksel Arsoy gibi sanatçıların oynadığı “Asla Unutma” adlı dizide film hayatına başlamıştır.

2006 yılında başrollerini Fatma Girik, Emre Altuğ, Zafer Algöz ve Ceyda Düvenci'nin paylaştığı Hasret dizisinde Songül karakterini oynadı.

Fahriye Evcen, asıl büyük çıkışını ise Reşat Nuri Güntekin'in aynı adlı eserinden uyarlanan Yaprak Dökümü dizisindeki oynadığı Necla karakteri ile yaptı. İlk oynadığı “Cennet” adlı sinema filminde Engin Altan Düzyatan'la başrolü paylaştı. Aynı yıl içinde ikinci sinema filmi olan Aşk Tutulması'nda da Tolgahan Sayışman ile birlikte başrol oynamıştır.

Ard arda dizi filmler gelince Almanya’daki okula dönemedi ve İstanbul’da Boğaziçi Üniversitesi'nde tarih bölümüne devam etmeye başladı.

Fahriye Evcen, Almanca, Türkçe, İngilizce , İspanyolca bilmektedir.

23 Ocak 2015 tarihinde vizyona giren "Aşk Sana Benzer" adlı sinema filminde Fahriye Evcen başrolde olarak, Burak Özçivit, Selim Bayraktar, Yavuz Bingöl ile birlikte rol aldı.

Burak Özçivit Kimdir?

Burak Özçivit, 24 Aralık 1984 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Aslen Gazianteplidir. Kazım İşmen Lisesi'nden mezundur. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğrafçılık bölümünde okudu.

2003 yılı Best Model of Turkey yarışmaşına katılmış ve “gelecek vadeden” seçilmiştir.

Yarışmadan sonra Uğurkan Erez Ajans ile çalışmaya başlamıştır. Daha sonra mankenliği bırakmış, Uğurkan Erez'in ajansında cast olarak çalışmaktadır.

Daha sonra 2005'te Best Model of Turkey yarışmasına yeniden katılmış ve Best Model of Turkey seçilmiştir. Ardından da Best Model of The World'e katılmış ve dünyanın en iyi ikinci mankeni seçilmiştir.

Faruk Saraç, Abbate, Tween ve Network gibi markaların defileleri ve yurt dışı fuar defilelerinde görev almıştır.

İlk oyunculuk deneyimini 2006 da “Eksi 18” adlı dizisinde genç komiser Murat'ı canlandırarak yaşamıştır. Kasım 2007'de sinemalarda gösterime giren Musallat isimli sinema filminde rol almıştır. 2008 de Kanal D'de yayınlanan ve yönetmenliğini Kartal Tibet'in yaptığı Zoraki Koca adlı dizide oynamıştır. Star Tv’de yayınlanan “İhanet “Dizisinde rol aldı.

2008 yaz aylarında ise Baba Ocağı adlı dizide Güven adlı karakteri canlandırmıştır. Daha sonra “Gossip Girl” adlı yabancı diziden den esinlenilen “Küçük Sırlar” adlı dizide Çetin'i canlandırmıştır. 2011'den beri Muhteşem Yüzyıl dizisinde Malkoçoğlu karakterini canlandırdı.

Burak Özçivit, İngilizce biliyor. Araba kullanmak, spor yapmak ve futbol oynamaktan hoşlanıyor.

2013 - 2014 yılları arasında Yapımcısı Timur Savcı, yönetmeni Çağan Irmak olan ve Reşat Nuri Güntekin'in aynı adlı eserinden üçüncü kez uyarlanan "Çalıkuşu" dizisinin başrollerinde Fahriye Evcen, Burak Özçivit ve Begüm Kütük oynadılar.

23 Ocak 2015 tarihinde vizyona giren "Aşk Sana Benzer" adlı sinema filminde Burak Özçivit başrolde olarak, Fahriye Evcen, Selim Bayraktar, Yavuz Bingöl ile birlikte rol aldı.

15 Ocak 2016 tarihinde vizyona girecek olan ve yıllar sonra karşılaşan iki kardeşin hikayesinin anlatıldığı "Kardeşim Benim" adlı sinema filminde Murat Boz ve Aslı Enver ile birlikte baş rolde oynadı.

Ekim 2015 ayında Star TV'de gösterilmeye başlayan, yönetmenliğini Hilal Saral'ın yaptığı başrollerinde Burak Özçivit ve Neslihan Atagül'ün oynadığı "Kara Sevda" adlı dizide Zerrin Tekindor, Melisa Aslı Pamuk, Kaan Urgancıoğlu, Burak Sergen, Kürşat Alnıaçık da oynamıştır.

Filmleri ve Dizileri

Yapımcı (1) 2015 - Aşk Sana Benzer (Sinema Filmi)

Oyuncu

2015 - Kardeşim Benim (Sinema Filmi)

2015 - Kara Sevda (Kemal) (TV Dizisi)

2015 - Aşk Sana Benzer (Ali)(sinema filmi)

2013 - 2014 - Çalıkuşu (Kamran) (dizi)

2011 – 2013 - Muhteşem Yüzyıl (Malkoç oğlu)

2010-2011 - Küçük Sırlar (Çetin Ateşoğlu)

2010 - İhanet (Emir)

2008-2009 - Baba Ocağı (Güven)

2008 - Zoraki Koca (Ömer Özpolat)

2007 - Musallat (Suat)

2006 - Eksi 18 (Murat)

Murat Boz Kimdir?

Murat Boz, 7 Mart 1980'de Zonguldak, Karadeniz Ereğli ilçesinde doğdu. Baba adı Cafer, anne adı Ayşe Nedret'dir. İlk ve Orta öğrenimini Zonguldak'ta tamamladı. 1995 yılında İstanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'ni kazandıktan sonra İstanbul'a geldi.

Atatürk Kültür Merkezi, Cemal Reşit Rey gibi yerlerde konserlerde vokal yaptı. 1998 yılında Milliyet Gazetesi'nin düzenlediği liseler arası müzik yarışmasında erkek solist dalında Türkiye birincisi oldu.

1999 yılında Bilgi Üniversitesi Jazz Vokal Bölümü'nü burslu olarak kazandı. Ardından eğitimine 2003 yılında girdiği İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Temel Bilimler Bölümü'nde devam etti. Uzun bir süre Tarkan'nın vokalistliğini yapan Boz, eğitimine halen devam etmekte.

Eski bir Grup Rapsodi solisti olan Murat Boz, 2006 yılında "Aşkı Bulamam Ben" isimli parçası ile Türk Pop Müzik dünyasına hızlı bir giriş yaptı.

Şarkı söylemeyi, yüzmeyi ve hayvanları çok seven Murat Boz, Shakira, Tarkan, Nilüfer, Nazan Öncel, Demet Sağıroğlu, Hande Yener, Nil Karaibrahimgil, Emel Müftüoğlu, Burcu Güneş, Grup Hepsi, Zeynep Dizdar ve Zeynep Mansur gibi isimlerin albüm ve sahne performanslarında çalıştı.

Bunların yanı sıra McDonalds, İstikbal ve Kola Turka'nın reklam müziklerinde seslendirme yaptı.

Murat Boz, 2006 yılında yayınladığı ilk single çalışması "Aşkı Bulamam Ben" ile çıkış yaptı. Ardından 2007 yılının başında ilk stüdyo albümü Maximum'u yayınladı. Aynı yıl Kral TV Video Müzik Ödülleri'nden, Altın Kelebek Ödülleri'nden ve İstanbul FM Altın Ödülleri'nden "En İyi Çıkış Yapan Erkek Sanatçı" dalında ödüller aldı. 2008 yılında ilk EP çalışması olan "Uçurum"'u yayınladı. Bir yıl sonra ikinci stüdyo albümü olan Şans'ı yayınladı. Albümdeki "Para Yok", "Özledim", "Her Şeyi Yak", "Sallana Sallana", "Gümbür Gümbür" ve "Buralardan Giderim" şarkılarını kliplendirdi, "İki Medeni İnsan" şarkısının klip versiyonunda Soner Sarıkabadayı ile düet yaptı. Mart 2010'da ikinci single çalışması olan "Hayat Sana Güzel"'i yayınladı.

12 Nisan 2011'de üçüncü stüdyo albümü Aşklarım Büyük Benden ile aynı adı taşıyan şarkısını klibi ile birlikte yayınladı. 9 Mayıs 2011'de ise albümünü piyasaya sürdü. Ardından albümdeki "Hayat Öpücüğü", "Geri Dönüş Olsa", "Kalamam Arkadaş", "Bulmaca" ve "Soyadımsın" şarkılarını da kliplendirdi. Bu şarkılardan "Geri Dönüş Olsa" ve "Kalamam Arkadaş" resmi listelerin zirvesine yükselmeyi başardı. Murat Boz, son olarak en çok sevilen şarkılarından oluşan ilk remix albümü olan "Dance Mix"i piyasaya sürdü. Albümün ilk klibi "Özledim" şarkısının remix versiyonuna çekilirken ikinci kliplenen şarkı "Geri Dönüş Olsa" adlı eseri oldu.

Askerliğini bedelli olarak 2011 yılında yaptı.

10 Ekim 2011'de Türkiye'de yayınlanmaya başlanan yapımcılığını Acun Medya’nın, sunuculuğunu Acun Ilıcalı’nın yaptığı O Ses Türkiye programında 1. ve 2. Sezonda Jüri Üyeleri, Hadise Açıkgöz, Mustafa Sandal, Hülya Avşar ve Murat Boz oldu. 16 Eylül 2013 tarihinde başlayan 3. sezonda ise Gökhan Özoğuz, Hadise, Murat Boz ve Ebru Gündeş oldu.

Acun Ilıcalı'nın hazırlayıp sunduğu Yetenek Sizsiniz Türkiye'nin 2014-2015 sezonunda Acun Ilıcalı, Özgü Namal ve Eser Yenenler ile beraber jüri olarak görev yapmıştır.

Murat Boz, 10 Ekim 2008’de Almanya’nın Passau kentinde Alman vatandaşı olan menajeri Eliz Sakuçoğlu ile evlendi. 14 Ağustos 2012 tarihinde Diyarbakır’ın ilçesi Hazro’da Asliye Hukuk Mahkemesi’nde anlaşmalı olarak boşandı.

2014 yılında İnternet fenomeni Pucca'nın Küçük Aptalın Büyük Dünyası, Allah Beni Böyle Yaratmış ve Ay Hadi İnşallah gibi kitaplarından esinlenerek çekilen “Hadi İnşallah” adlı sinema filminde Büşra Pekin, Murat Boz, Cezmi Baskın, Sinasi Yurtsever ile beraber rol aldı.

15 Ocak 2016 tarihinde vizyona girecek olan ve yıllar sonra karşılaşan iki kardeşin hikayesinin anlatıldığı "Kardeşim Benim" adlı sinema filminde Burak Özçivit ve Aslı Enver ile birlikte başrolde oynadı.

O Ses Türkiye’nin 2015 - 2016 sezonu 5. sezonunda Murat Boz, jüri üyesi olarak Gökhan Özoğuz, Hadise Açıkgöz, Ebru Gündeş ve Gökhan Özoğuz'un ikiz kardeşi Hakan Özoğuz ile birlikte görev yapacak.

Albümleri

2007 - Maximum

2009 - Şans

2011 - Aşklarım Büyük Benden

Filmleri ve Dizileri

2016 - Kardeşim Benim (Sinema Filmi)

2014 - Hadi İnşallah - Pucca (Pekmez) (sinema)

2012 - Kahraman İkili (Türkçe Seslendirme)

2007 - Hepsi1 (Şarkıcı) (TV Dizisi)

2004 - Avrupa Yakası 1. Sezon (Konuk Oyuncu)(TV Dizisi)

Nurgül Yeşilçay ile yönetmen Özcan Deniz sonunda birleştiler

Efsane dizi Asmalı Konak’ta birlikte rol alan karizmatik oyuncu Özcan Deniz ve Star TV’nin fenomen dizisi Paramparça’dan ayrılan güzel oyuncu Nurgül Yeşilçay yeniden aynı dizide buluşuyor iddiaları gündeme bomba gibi düştü.

Özcan Deniz, Star TV’nin başarılı dizisi Kaderimin Yazıldığı Gün’ün final yapmasının ardından yeni dizi hazırlıklarına başladı.

Posta’nın haberine göre: 2002-2004 arası Türkiye’nin efsane dizisi olan Asmalı Konak’ta rol alan Nurgül Yeşilçay ile Özcan Deniz ikilisi yeni bir dizide başrolü paylaşacaklar.

Nurgül Yeşilçay Kimdir?

Nurgül Yeşilçay; 26.Mart.1976 da İzmir’de doğmuş olmasına rağmen babası afyon yazdırmış. İlkokul ile ortaokul ve lise eğitimini İzmir’de tamamladı. Lise döneminde bir süre izcilik yaptı. 2001′de Eskişehir Anadolu Üniversitesi Tiyatro bölümünden mezun oldu.

Üniversite eğitimi sırasında rol aldığı İkinci Bahar dizisindeki Gülsüm rolü ile tanındı. 2002 yılında Çağan Irmak’ın yönetmenliğini yaptığı Asmalı Konak adlı TV dizisinde Bahar Karadağ rolüyle ününü artırdı. Aynı yıl Teoman’la beraber Mumya Firarda filminde oynadı. 2003 yılında Abdullah Oğuz’un yönettiği Asmalı Konak dizisinin devam filmi olan Asmalı Konak-Hayat’ta Özcan Deniz’le başrolü paylaştı. Yönetmenliğini Atıf Yılmaz’ın yaptığı Eğreti Gelin filmindeki Kostak Emine rolü ile 2005de 12. Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı. Aynı yıl Hande Ataizi ile Melekler Adası dizisinde rol aldı. Aynı dizide rol alan Cem Özer ile 26 Ekim 2004′te evlendi. Hamileliğinin son ayında Melekler Adası dizisinden ayrıldı. 22 Mayıs 2005′te oğlu Osman Nejat’ı dünyaya getirdi.

Nurgül Yeşilçay, 2002 – 2003 yılları arasında, senaristliğini Mahinur Ergun ve Meral Okay’ın yaptığı yönetmenliğini Çağan Irmak’ın yaptığı “Asmalı Konak” dizisinde Özcan Deniz, Selda Alkor, Menderes Samancılar gibi sanatçılarla birlikte oynadı. “Asmalı Konak” adlı dizideki “Bahar Karadağ” rolüyle ismini duyurdu.

2004′te Anlat İstanbul filminde Saliha karakterini canlandırdı. 2005-2006 sezonunda ATV’de yayımlanan Belalı Baldız dizisinde Berna Laçin ve Kenan Işık’la başrolü paylaştı. 2006 da Cem Özer’le “Sen Olmasaydın” adlı tiyatro oyununda rol aldı. 2006 yılı Eylül ayında Fatih Akın’ın senaryosunu yazdığı, yönettiği ve yapımcılığını üstlendiği “Yaşamın Kıyısında” isimli filmde rol aldı. Bu filmde Ayten Öztürk adlı türk kızını büyük başarıyla canlandırdı, film 2007′de 60.Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışmaya hak kazandı ardından “En iyi Senaryo” ödülünü kazandığı açıklandı.

2007′de Ezo Gelin adlı tv dizisinde Ezo Gelin’i canlandırdı. Ortadoğu’nun en önemli film festivallerinden biri olarak kabul edilen 31.Uluslararası Kahire Film Festivali’nde başkanlığını ünlü İngiliz yönetmen Nicolas Roeg’in yaptığı ana jüride yer aldı.2007′da Barış Pirhasan’ın yönetmenliğini yaptığı Adem’in Trenleri filminde Hacer rolünde kusursuz bir performans sergiledi.Bu filmdeki oyunuyla 13.Sadri Alışık Oyuncu ödülleri’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı.

Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği (ÇASOD) Geleneksel 15. Oyuncu Ödülleri En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü iki ayrı filmde, birbirinden çok farklı iki rolde birden etkili olmayı ve doğal kalmayı başarması nedeniyle Yaşamın Kıyısında (Ayten) ve Adem’in Trenleri’nin oyuncusu (Hacer) olarak kazandı. 5-20 Nisan 2008 de 27.si düzenlenen Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde Semin Kaplanoğlu’nun juri başkanlığını yaptığı ulusal yarışma jurisinde yer aldı.

Ocak 2010'da yayına başlayan "Aşk Ve Ceza" isimli dizide Murat Yıldırım ile başrolü paylaştı. 2011'de Show TV'de yayınlanan “Sensiz Olma”z adlı dizinin başrolünde yer aldı.

Evlilikleri : Cem Özer ile 26 Ekim 2004′te evlendi. 22 Mayıs 2005′te oğlu Osman Nejat’ı dünyaya getirdi. 24 aralık 2010 da Cem Özer'den boşandı.

2014 yılında başrollerini Erkan Petekkaya ile paylaştığı "Paramparça" adlı dizide Nursel Köse, Ebru Özkan, Cemal Hünal ile birlikte oynadı.

Tarkan Kimdir?

1992 yılında "Kıl Oldum Abi" adlı parçasıyla büyük bir çıkış yakalayan Tarkan, "Şımarık" ve "Şıkıdım" gibi parçalarıyla Avrupa'da müzik listelerine girmeyi başarmış, ardından çıkardığı İngilizce albüm "Come Closer"ın başarısı ile Türkiye ile sınırlı kalmayacağını göstermiştir.

Tarkan Tevetoğlu, 17 Ekim 1972'de aslen Rizeli olan bir aileden Almanya'nın Frankfurt yakınlarından bulunan Alzey kasabasında doğdu. İlköğretimi Almanya'da tamamladıktan sonra 15 yaşında ike ilesi ile birlikte Türkiye'ye döndü. Babası Ali Tevetoğlu'nun oğlunda gördüğü müzik yeteneği ile 13 yaşındayken Klasik Türk Müziği eğitimi almaya başladı. Eğitimini Karamürsel'de devam eden sanatçı 1990 yılında Karamürsel Lisesi'nden mezun oldu.

Müzik eğitimi için İstanbul'a gittikten sonra 1990 ile 1992 yılları arasında Üsküdar Musiki Cemiyeti'ne devam etti. 1993 yılında prodüktör Mehmet Söğütoğlu ile tanışmasının ardından İstanbul Plak ile anlaşma yaptı. İlk albümü "Yine Sensiz" 1992 yılında piyasaya çıktı. Albümün çıkış şarkısı "Kıl Oldum Abi" ile kısa sürede büyük bir çıkış yakaladı. Albüm 900 bin adet satıldı ve Tarkan bir anda tüm televizyonların ve magazinin kilit noktası haline geldi.

Ardından 1994 yılında çıkardığı "Aa Acayipsin" adlı albümde Sezen Aksu ile çalışan Tarkan, daha ikinci albümü ile Türk Pop Müzik camiasının en önemli isimlerinden biri haline geldi. Bu albümden sonra Türkiye ve dünya turuna çıkan sanatçı, Türkiye ve Avrupa'da 24 konser verdi. Bu konserlerin 25'i, ulusal çapta gerçekleştirilen en büyük sponsorlu turne kapsamında, Tarkan'ı Türkiye'nin farklı illerinde yaklaşık 10 bin seyirci ile buluşturan stadyum konserleriydi. Sanatçının kariyerindeki en büyük dönüm noktalarından olan albüm 2,5 milyona yakın satıldı. Avrupa'da da 950 bin rakamına ulaştı.

1995 yılında Ahmet Ertegün ve Atlantic Records ile anlaşma imzaladı. Türkiye'de medyanın yoğun takibi ve baskılarının artması üzerine New York'a giden sanatçı burada bir yandan albüm çalışmalarına devam ederken bir yandan da New York Baruch Üniversitesi'nde dil eğitimi aldı.

O dönemin en önemli yıldızları icra eden menajeri Ahmet San ile 1995'te sözleşme imzaladıktan sonra 1994-1997 yılları arasında İsviçre, Hollanda, İngiltere ve Almanya’da toplam 12 şehri kapsayan 3 büyük Avrupa turnesine çıktı. 1995 yılında New York Palladium’da verdiği konser, Türkiye'de canlı yayınlandı. Tarkan, 1997 Temmuz'de üçüncü albümü "Ölürüm Sana" rekor satışlarını kırıp Türkiye'de 2,5 milyon sattı. Aynı yıl kendi müzik şirketi HITT Prodüksiyon'u kurdu, 1998 yılında Walt Disney'in 35. uzun metrajlı çizgi film'i olan Herkül'ün baş karakterini Türkçe olarak seslendirdi. Filmin müziklerinden "Yolumdayım"ı seslendirdi.

Bu albümde yer alan ve bir Sezen Aksu parçası olan "Şımarık", kısa sürede dünya çapında tanındı ve daha sonra başka yabancı sanatçılar tarafından da çeşitli dillerde yorumlandı. Ahmet Ertegün ile olan anlaşmazlıklarından dolayı Atlantic Records'tan ayrıldıktan sonra Türkiye'ye dönerek askerlik görevini yerine getirdi. Tarkan, 2001 yılında "Kuzu Kuzu" isimli single çalışmasını piyasaya sürdü. Aynı yıl "Karma" adlı albümünü yayınladı. Albümde yer alan "Kuzu Kuzu" ve "Hüp" gibi çalışmalar ile iyi bir dönüş yaptı. Washington Post Tarkan ile ilgili yaptığı bir haberde, Tarkan'nın Fransa'dan Danimarka'ya müzik listelerine girebilmeyi başarmış, Rusya'da en çok satan Rus olmayan sanatçı ünvanını almaya layık görülmüştü.

2003 yılına gelindiğinde Tarkan yeni albümü "Dudu" adlı albümünün çalışmalarını tamamladı. Nazan Öncel ile çalıştığı bu albüm ile Rusya'da 1 milyon satış rakamına ulaştı, aynı ülkeden en iyi yabancı şarkı ödülünü aldı.

Bir yandan reklam filmlerinde oynayan sanatçı 2001 yılında Pepsi ile gerçekleştirilen sponsorluğun ardından, çekimleri Kapadokya'da yapılan Turkcell’in Hazır Kart reklamlarında yer aldı. "Özgürlük İçimizde" adlı bestesini de seslendirdiği aynı proje kapsamında Tarkan-Özgürlük Yolcusu takvimi piyasaya sunuldu. 2004'te petrol şirketi OPET'in reklamlarında yer aldı. 2006 Yılında da Avea sponsorluğunda bir dizi konser verdi.

Dünyadan müziği ile olumlu eleştirilen almasından haraketle İngilizce albüm yapma kararı alan sanatçı, 2005'in Ekim ayından beklenen single "Bounce"u piyasaya sürdü. Hemen ardından ilk İngilizce albümü olan "Come Closer" aynı anda tüm Avrupa ve Türkiye'de satışa sunuldu. Kısa bir süre sonra albümde yer alan "Start The Fire" adlı ikinci single çalışmasını yaptı.

Müziğe kısa bir süre ara verdikten sonra 2007 yılının Aralık ayında altıncı albümü "Metamorfoz" ile tekrar sevenleriyle kavuştu. Albüm klasik bir Tarkan albümü olmamasından ötürü olumsuz eleştrilere maruz kalsa da sevenleri Tarkan'ı yanlız bırakmadı. Albüm tüm bu olumsuz eleştirilere rağmen 2 ayda 500 bin satış rakamına ulaştı.

Ayşe Arman'nın Tarkan ile yaptığı röportaj :

Sesiniz sedanız çıkmıyor. Kendinizi geri mi çektiniz Allah aşkına!

- Ne alakası var, geri çekilme filan yok! Tam tersine, yeni bir Türkçe pop albüm hazırlıyorum. İngilizce albüm çalışmalarım sürüyor. Sonra birbiri ardına bir sürü konser var. Dubai’den sonra, Kopenhag, Hamburg, Los Angeles. Yoğunum yani, başımı kaşıyacak vaktim yok. Ama artık magazin programlarında ve dergilerinde yer almıyorum...

Yoksa, bilinçli bir tercih mi bu?

- Fevkalade bilinçli.

Peki neden?

- Medyayla aramızda güven krizi var! Söylediklerimin çarpıtılmasından, zorla birtakım polemiklere sokulmaktan sıkıldım. Benim için artık bu tür şeylerin esprisi yok. Canım istemiyor. Eğlenceli gelmiyor. Hatta sıkıcı ve banal buluyorum. Bir de tabii itiraf etmem gerekirse, inciniyorum. Doğrudan kafama ateş ediyorlar.

Hala deriniz kalınlaşmadı mı?

- Hayır. Kaşarlaşamadım bir türlü. Derim hálá ince. Üzülüyorum. O yüzden röportajlara hayır diyorum.

Ama, sanatçılar magazinle beslenirler, diye biliriz. Bu bir karşılıklı ihtiyaçtır...

- Benim böyle bir ihtiyacım yok. Lütfen ukalalık gibi değerlendirmeyin, o gürültüde, o kargaşada yer almak bana manasız geliyor. Bir de artık beni bilen biliyor ya. Konserlerim tıklım tıklım. Bana yetiyor. Daha ne isterim?

İyi de, ertesi gün gazeteye baktığımızda, sizden hiç söz edilmiyor ya da adınız eskiye oranla çok daha az geçiyor... Korkmuyor musunuz?

- Hayır. Gazetelerin seni eskisi kadar yazıp çizmemesi, popülariteni kaybettiğin anlamına gelmiyor. Tam tersine, birilerini her gün gazetede manşetlerde gördüğüm zaman kuşku duyuyorum, bir reyting problemi varmış gibi geliyor bana. Bu mekanizmadan uzakta durmak istiyorum. Ben magazin haberlerle değil, işimle anılmak istiyorum.

İnsan, belli bir doygunluğa gelince mi böyle hissediyor?

- Bilmem, olabilir. İnsan doyuyor galiba. Eskiden daha fazla dışarı çıkıyordum. Haber olmak için mi çıkıyordum, dışarı çıktığım için mi haber oluyordum bilmiyorum. Ama artık dışarı bile çıkmak istemiyorum. İçime kapandım biraz. Daha doğrusu, kendimi tanımaya çalışıyorum. Müzik yapıyorum, hobilerimle meşgulüm, çok sık seyahat ediyorum. Uzaklaşınca, Türkiye’yi daha net görüyorum. Ne kadar küçük bir dünyam olduğunu, ne salak şeylerle uğraştığımı fark ediyorum. Ama işte bir süre sonra Türkiye’yi özlüyorum, geliyorum hooop yine kendimi o girdabın içinde buluyorum.

Yine de ben "Hakkımda yazılsın çizilsin istemiyorum" laflarına inanmıyorum...

- Ama doğru söylüyorum. Konsere çıkıyorsam, yeni bir albüm yapıyorsam ya da söylemek istediğim yeni bir şey varsa, o zaman röportaj veriyorum. Bazen de "Hadi çıkayım ortalığa da, etrafı şöyle bir sallayayım" diyorum. Ama işte hepsi o kadar. Yoksa o yaldızlı dünyanın bir yalandan ibaret olduğunu biliyorum. O yüzden de, epey bir zamandır başka türlü yaşıyorum. Sevgilimle, köpeğimle, arkadaşlarımla mutluyum.

"Sevgilisi gerçek değil. Paravan. Onun aslında erkek sevgilileri var!" laflarına ne diyorsunuz?

- Gülüyorum. Bu ülke, beni illa gay yapacak, o zaman rahat edecekler! Altı senedir birlikteyiz Bilge’yle. Bir yalan, altı sene nasıl sürdürülebilir?

Sevgiliniz de çok geride, kendi halinde biri. Çok gösterişli değil, çok frapan değil, çok meme değil, çok popo değil. Rahatlıkla öyle birini de seçebilirdiniz. Siz Tarkan’sınız, sahnelerin seks tanrısı...

- Sadece sahnede öyleyim. O sahneden indim mi, herhangi biri, sıradan biriyim. Bilge’yle birlikte mutluyuz. Zaten onun kendini olmadığı bir şey gibi göstermeyen halini seviyorum. Zor bir hayatımız var. Her zaman didikleniyoruz. Sağa sola rahat gidemiyoruz.

Siz yurtdışındayken, o ne yapıyor?

- Bazen yanıma geliyor. Bazen de gelmiyor. Özlemek ikimize de iyi geliyor. İstanbul’da ikimizin ayrı evi var. Ama çoğunlukla birlikte geçiriyoruz zamanımızı.

O da röportaj vermiyor. Birkaç kez aradım. Kibarca savuşturdu beni. Onu nasıl tutabiliyorsunuz? İnsanlar şöhret için bu kadar delirirken...

- Bu tür şeyler onu hiç ilgilendirmiyor.

"Allah’ım ben Tarkan’la sevgiliyim. Seviştiğim adam Tarkan!" filan da yapmıyor mu bu kadın!

- İlk zamanlar belki biraz sarhoşluk yaşadı. Ama medyanın üzerine gitmesinden hep rahatsız oldu. "Ben de çıkayım Tarkan’ın sevgilisi olmak nasıl bir şey anlatayım" heveslerine kapılmadı.

Kız kardeşi daha farklı ama...

- Hangisi Berna mı? Deli o. Ama tatlı bir deli. Çok severim. Üç kız kardeş onlar, üçü de çok farklı. Bilge, ağırbaşlı. Zaten avukat. Mesleği de başka türlüsünü kaldırmaz. Göz önünde olamaz. Öyle bir niyeti olmaması da çok hoşuma gidiyor.

Tamam röportaj vermemenizi anladım, ama sizi çılgınca seven hayranlarınıza ne olacak? Onlara haksızlık değil mi?

- E haksızlık oluyor tabii. Onlar benim orada burada daha sık karşılarına çıkmamı istiyorlardır. Amerika’ya gittiğimde çok kıskanıyorum, çok güzel talk-show’lar görüyorum, normal kanallarda da, MTV’de de. Türkiye’de maalesef yok. Türkiye’de kiminle, hangi talk-show’da sohbet edeceğim? Mutlaka, abuk sabuk yerlere çekilecek, olmadığım biri gibi gösterileceğim. Konu dönüp dolaşıp hep aynı yere gelecek: "Gay misin, biseksüel mi?"

Duyarlı, utangaç ve mütevazısınız... Ama sahneye çıkınca "seks tanrısı" oluyorsunuz. Nasıl bu kadar değişiyorsunuz? Orada ne oluyor? Hormonlarınızda değişen bir şeyler mi oluyor?

- Kesinlikle oluyor! Orası, yani sahne başka bir şey. Her şey bir arada, insanlar, spotlar, müziğin yüksek volümü... İnsanlar ismini haykırıyor, tezahürat ediyor... Seni arzuluyorlar... Bunu hissediyorsun... Kaplana dönüyorsun... Ve ben sahneyi çok seviyorum. Onaylandığımı, takdir edildiğimi hissediyorum. Ama sahneden inince, tekrar sıradan adam oluyorum. Bunu da seviyorum...

Bunca zaman Tarkan imajı, Tarkan sesi, Tarkan stili, Tarkan müziği diye bir şey yarattınız. Şimdi ne yapıyorsunuz? Bundan daha fazla yapabileceğim bir şey yok, diyor musunuz?

- Demez miyim? Kendime karşı acımasız bir adamım, içimde kendimi yerden yere vuruyorum. Ve yetersiz buluyorum. "Daha iyi olabilirdin" diyorum. "Daha iyi söyleyebilirdin, daha iyi söz yazabilirdin, daha iyi dans edebilirdin..." Hayatım kendimi nasıl geliştirebileceğimi düşünmekle geçiyor. Ama dürüst olmak gerekirse, bazen de "Aman be!" diyorum, "Ne uğraşacaksın bunlarla. Şöhreti batsın!" Her şeyi bırakıp, bir kenara çekileyim istiyorum.

Amerika’da tanıyorlar mı sizi sokakta yürürken filan?

- Los Angeles’ta tanıyorlar. Orada Latin çok, Meksikalılar filan. Miami’de de tanıyorlar. Venezüellalılar, Brezilyalılar var. Ama Amerikalılar tanımıyor. Hoşuma da gidiyor.

New York’ta da ordu halinde mi yaşıyorsunuz?

- Hayır. Tekim. Güvenlik de yok. İlk zamanlar öyle değildi tabii, Michael Jackson gibi beş korumayla dolaşıyordum. Limuzinler filan. Özenmişim demek ki. Şimdi komik geliyor.

Peki korktuğunuz şeyler değişti mi?

- Sağlıksal paranoyalarım olmaya başladı...

Nasıl yani? Ölüm korkusu mu?

-Yok ölmekten hiç korkmuyorum, hatta "İyi bile olur" diyorum. Erken gitmekte fayda var. Çok yaşanılası bir dünya değil. Biraz karamsarım son zamanlarda. Bir yandan da genetik mirasımdan şüpheliyim. Babam genç yaşta kalpten gitti, kolesterolü yüksekti, benim de öyle. Annemin de yıllardır problemleri var. Bazen "Acaba şeker hastası mı olacağım, kalp hastası mı?" diye korkulara kapılıyorum. Check-up’lara gidiyorum, Allah’a şükür, dizim dışında her şey iyi. Bazen de, yapmak istediklerimi yapabilecek miyim, diye düşünüyorum. Zamanım yetecek mi, daha çoook şey var yapmak istediğim...

Neler mesela?

- Kendim dışında birilerine faydalı olayım istiyorum. Örnek aldığım isimler: Bono ve Angelina Jolie. Angelina Jolie bile Hollywood’un yalan olduğunun fark etti.

Peki Angelina Jolie’ninki bir PR faaliyeti olamaz mı?

- Olsa ne fark eder. Kadının, yardıma ihtiyacı olanlara faydası oluyor mu, oluyor. Ayrıca, samimi olduğuna inanıyorum.

Siz niye yapamıyorsunuz?

- İstiyorum ama olmuyor. Denedik. Destek alamıyoruz. 

Kaynak: Diyarbakır Söz