Oryantellerin kraliçesi Tanyeli’den hayranlarına sevindirici haber. Tanyeli’den düğün açıklaması herkesi hayrete düşürdü. Tanyeli’nin açıklamaları gündeme bomba gibi düştü.
Tanyeli'nin olay yaratan paylaşımı şu şekilde…
'Sevgili takipçilerimin bilgisine... Çünkü herkesin iyi niyeti olduğu kadar, kıskançlık ve fesatlık virüsü her yerini saran hastalara, bir de merak hastalığına giriyorlar. Biliyorsunuz. Bu merak hastalığı Allah korusun. Yazık onlarda insan açıklama yapayım da rahatlasınlar... 2014 yılında evlendiğim eşimle aile arasında bir tören yapmıştık, toplam 6 kişiydik. Düğünümüzü yapmamıştık, Avustralya kanunlarına göre de nikâh yaptık. Burada yaşıyoruz ya ondan! Merakgiller, özellikle içinizde ruhunuzun çirkinliği yüzüne vuran gudubet hanımlar... Siz de haklısınız bu güzellik kıskanılmaz mı? Açın bir roman havası, oynayın iyi gelir içiniz açılır. Sinir olacağınıza göbek atarsınız. Neyse şimdi tamamlandık. Biz çok mutluyuz. Şükür dolu yüreğimiz, çok şükür… Beni sevenler çok mutlu oldu. Hadi siz de kendinize bir iyilik yapın içinizdeki kir pastan, mutsuzluk hastalığından kurtulun iyi gelir belki, mutluluklar... Sizde mutlu olun zavallılar.'
Tanyeli Kimdir?
Tanyeli 'Mektupları Evrene Gönderdim' isimli kitap yazıp, hayatını anlattı. Ünlü oryantalin ızdırap dolu hayatı; arabesk filmleri bile gölgede bırakacak cinsten! Annemle babam ben henüz iki yaşındayken ayrılmış. Çocuk Esirgeme Kurumu'nda büyüdüm. 12 yıl sonra İstanbul'a gelip, şarkıcılık yapan annemi arayıp, güçlükle buldum. Annem trafik kazası geçirdi, kafatası parçalandı. Sonra şizofreni hastası oldu. Hem ona hem iki kardeşime bakmak zorunda kaldım. İlk evliliğimi 14'ümde yaptım. 15'imde oğlum Taylan doğdu. Eşimle ayrılınca kucağımda bebeğimle ortada kalakaldım. İlk işim tezgahtarlıktı. Kazandığım para ise bebeğime mama almaya yetmiyordu. 1999'da yeniden evlendim. Eşim bir süre sonra beni, genç bir kız için terk etti Şu sıralar eşi Alex'le birlikte Yunanistan'da yaşayan oryantal-şarkıcı Tanyeli; hayatının 'ders niteliği taşıyan' satırbaşlarını; 'Mektupları Evrene Gönderdim' adlı bir kitapta topluyor. İki yaşında Çocuk Esirgeme Kurumu'na bırakılan Tanyeli; çocukluğuyla ilgili acıları şöyle özetledi: "Çocuk Esirgeme Kurumu'nun ardından babaannemin yanına verildim. 12 yaşında evden kaçıp annemi buldum. İlk evliliğimi yaptığımda 14 yaşındaydım. Kucağımda bebeğimle tek başına kaldım. Çok zorluk yaşadım ve hayatımı yoktan var ettim." Tanyeli; hayatının dönüm noktalarını GÜNAYDIN'a anlattı: Kitap fikri nasıl oluştu? Çocukluğumdan beri günlük tutarım. Yıllardır kendimi yazarak ifade ediyorum. Anneme, babama ve etrafımdaki herkese olan kızgınlığımı yazarak dışa vuruyorum. Sahnedeki başarım da aslında özel hayatımdaki başarısızlıktan kaynaklanıyor. Benim hikayem, kaderine razı gelmemiş bir kadının mücadele öyküsüdür. Eminim pek çok insana örnek olacaktır. Kitaptaki konulardan biraz bahsetmek istiyorum. Öncelikle nasıl bir ailede büyüdünüz? İzmir'de doğdum. Annem ve babam ben iki yaşındayken ayrıldı. Annem şarkıcılık yaparken, babam askere gitti. 15 yaşında üç çocuk sahibi olan annem; sorumluluklarını yerine getiremedi. O kadar küçük anne olmuş ki, anneliğin ne olduğunu bilmiyordu. Çok güzel ve cahil bir kadındı. Onun da hikayesi acılarla dolu. 12 yaşında annemi bulmak için İstanbul'a geldim. Anneniz sizi terk mi etmişti? Beni ve kız kardeşim Seda'yı bakıcıya, ağabeyimi ise babaanneme bırakıp gitmiş. Bakıcı da bizi Çocuk Esirgeme Kurumu'na bırakmak zorunda kalıyor. Sonra babam bizi buluyor ve babaannemin yanına yerleştiriyor. Sonra ağabeyim 14 yaşında, annemin izini bulmak için İstanbul'a kaçıyor. Anneannemi buluyor; İzmir'e gelip bizi babaannemden kaçırıp oraya götürüyor. Yani, anneme12 yaşında kavuşabildim. Ne hissettiniz görünce? O zaman öfke hissettim. Bu kitabın amacı da öfkemi nasıl sevgiye dönüştürdüğümü insanlara göstermek... Şimdi hiçbir kızgınlığım yok ama o dönemde annem benim için dünyanın en kötü annesi ve acı çektirmek, intikam almak istediğim bir kadındı. Öte yandan da güzelliğine hayran olduğum birisiydi. Babam çok mutaassıp bir adamdı; başımızı bağlatırdı. Dokuz yaşında namaz kıldırmaya başladı. İstanbul'a geldiğimizde annem lastik ayakkabılarımızı çıkartıp, mini etekler giydirdi. Başımızı açtırdı. Kardeşimle bana "Çok varoşsunuz" dedi. Anneniz sizi bağrına bastı yani... Biz sığınma hakkımızı kullandık. Bir deli rüzgar gibiydik. İnanılmaz bir hayatımız oldu. Anneme kızgınlığımı, bakkaldan sürekli çikolata alarak çıkarırdım. İlk evliliğinizi kaç yaşında yaptınız? 14 yaşındaydım. Kocam da benden yaşça büyüktü. Ama onunla ilgili asla konuşmak istemiyorum. Çünkü ilk oğlum Taylan'ın babası... Çocuklarımın canını yakacak olayları söylemek istemem. Neden bu kadar genç evlendiniz? Anneme sormak lazım... "Küçükken başını bağlayalım" durumları mı vardı? Çok küçüktüm, çok dengeler değişti hayatımda. Annem 39 yaşında şizofreni hastası oldu. Şu anda 56 yaşında. Onun üzülmemesi için detay vermek istemiyorum. Onu çoktan affettim ben. Oryantallik nasıl başladı? 15 yaşında anne oldum. Kucağımda bebekle dükkan dükkan iş aradım. Sonunda tezgahtar olarak bir yerde başladım. Ancak oradan aldığım maaş o kadar komikti ki, bebeğimin mamasına yetmiyordu. Annemin sanatçı arkadaşlarından iş istedim. Annemin yaptığı hatayı çocuklarıma yapmamak ve onlara sahip çıkmak için mücadele ettim. O zamanlar dans etmeyi biliyor muydunuz? Ritim duygum iyiydi ama kötü dans ediyordum. Sonra düğün salonunun birisine gittim. "Biz para vermiyoruz ama bahşiş toplarsın" dediler. Utangaç bir yapım olduğu için bahşiş toplamak, ölüm fermanı gibi geliyordu. 12 yaşında başı kapalı bir aileden gelip, bir anda açılamıyorsunuz. Ruhum hep mutaassıp...
Kaynak: Diyarbakır Söz