Guillermo del toro, ‘Hayalet hikâyeleri’ sever. Kariyerinin başında çektiği 2001 tarihli ‘Şeytanın Belkemiği’ne (‘El espinazo del diablo’) göz attığınızda bu sevginin ifadesini hemen bulabilirsiniz. Meksikalı yönetmen son filmi ‘kızıl tepe’de (‘Crimson Peak’), hayaletleri öyküsünün arka planına yerleştirirken seyir zevki son derece yüksek ‘gotik’ bir korku filmine imza atmış.
film , varlıklı bir ailenin yazarlıkla haşır neşir olmak isteyen kızı Edith’in, her daim ablasıyla hareket eden tuhaf bir İngilize âşık olup Amerika’yı terk etmesini ve Ada’ya taşınarak burada gizemli bir şatoda yaşadıklarını anlatıyor.del toro, senaryosunu Matthew Robbins’le birlikte kaleme aldığı ‘kızıl tepe’de çağrışımları çok güçlü bir yapıta imza atmış. Aslında Edith’in, bir sahnede kendisine ‘Jane Austin’ benzetmesi yaparak küçümsemek isteyenlere “Mary Shelley demeniz daha doğru olur” uyarısı yapmasıyla ‘kızıl tepe’ elini fazlasıyla açık ediyor.
KOSTÜM TASARIMI ÜST DÜZEYDE
Evet, bu film ‘gotik’ geleneğin edebiyat ve sinemadaki öncülerine bir saygı niteliğinde... Ve bu saygının neredeyse bütün gerekliliklerini yerine getiriyor. Özellikle Brandt Gordon’un sanat yönetimi ve Kate Hawley’in kostüm tasarımı üst düzeyde.Kaynak: Diyarbakır Söz