Gazetevatan'ın haberine göre: Efsane sanatçı Kadir İnanır, ödülünü Alman sinemasının ve televizyonlarının emektar ve ünlü sanatçısı Mario Adorf’’un elinden aldı. Festival Başkanı Adil Kaya ve festival yönetmeni Ayten Akyıldız’ın organizesindeki törende Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosu Yavuz Kül, Büyük şehir Belediye Başkanı Ulrich Maly, Kadir İnanır’ın 16 yıllık büyük aşkı Jülide Kural ve birçok özel davetli hazır bulundu. Başkonsolos Yavuz Kül ’ün konuşmasının hemen öncesi, bir grup protestocunun sahneye çıkıp, pankart açıp “Kürdistan’a özgürlük” şeklinde bağırması şaşkınlık yarattı
Festival Başkanı Adil Kaya ile Belediye Başkanı Ulrich Maly birer açış konuşması yaptılar. Ardından Başkonsolos Yavuz Kül, sahnede bir konuşma yapacağı sırada, ellerinde pankart olan bir grup sahneye çıkarak, “Kürdistan’a özgürlük” şeklinde slogan atmaya başladılar. İlk şaşkınlığın ardından grup apar topar sahneden indirildiler. Başkonsolos Yavuz Kül, olayı sessizce ve serinkanlılıkla izlerken, yaptığı konuşmada, “Bu güzel sanatsal olayı çirkinleştirmemek gerekir” diye konuştu. Kül, Kadir İnanır’a hayranlığını belirterek, ona “hoş geldiniz” dedi . Başkonsolos Kül, Festival Başkanı Adil Kaya ile Yönetici Ayten Akyıldız’ı tebrik etti.
Kadir İnanır, ödülünü Mario Adorf’ın elinden aldıktan sonra yaptığı konuşmada şöyle konuştu:
“Dünyanın en güzel ülkesinden en güzel selam getirdim. Bizim barış kelimesini kullanmaktan başka hiçbir sorunumuz yok. Bunu çözeceğiz. Havalar ısınınca, yani denize rahatlıkla girildiği zaman Mültecilerle ilgili büyük bir film yapacağım. Bu güzel ve onurlu ödül için teşekkür ediyorum.”
Ödül töreninde Mazlum Çimen’in saz dinletisi beğeni kazanırken, tören sonunda Kadir inanır hayranları ile fotoğraf çektirdi
Türk-Alman Film festivali 13 Mart tarihine kadar sürecek, bu zaman içinde kısa ve uzun film yarışması, ile en iyi kadın ve erkek oyuncu seçilecek. Ödül töreni 12Mart tarihinde yapılacak. Festival boyunca sanatçılarla söyleşiler ve müzik şöleni yer alacak.
Kadir İnanır Kimdir?
Kadir İnanır, 1949 doğumlu sinema oyuncusu. Özellikle; Selvi Boylum Al Yazmalım, Yılanların Öcü, Tatar Ramazan, Bodrum Hakimi ve Med Cezir Manzaraları isimli filmleriyle tanınan ve Türk sinemasının en beğenilen oyuncusu olmayı başaran İnanır, uzun yıllar sonra ilk kez Türkan Şoray ile Gönderilmemiş Mektuplar adlı filmde rol aldı.
Kadir İnanır, 15 nisan 1949’da (Bu tarih nüfus cüzdanındaki bilgidir, fakat 1949 yılının ağustos ayı sonunda doğduğu sanılmaktadır.) Ordu’ya bağlı Fatsa ilçesinde Mehmet İnanır, Rukiye İnanır çiftinin oğlu olarak doğmuştur. Kalabalık ailesinin son çocuğu olan İnanır, sanki oyunculuk yapmak için doğmuştu. 14 kardeşin en küçüğüdür. Fatsa’daki ilkokul ve ortaokul eğitimi sırasında da bu yeteneğini çeşitli okul gösterilerinde sergiledi. İnanır, yatılı olarak okuduğu İstanbul Haydarpaşa Lisesi’nin ardından gidemediği üniversiteye yıllar sonra Marmara Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Radyo Televizyon Bölümü’nü bitirdi.
1969 yılında katıldığı bir yarışmada 1.lik ödülü alan ardından çeşitli foto-romanlarda oynayan İnanır, buradan da sinemaya geçiş yaptı. İlk filmi olan “Son Yedi Adım Sonra”da yer aldıktan kısa bir süre sonra, başrollerde oynamaya başladı. Toplam 182 sinema filminde ve 7 televizyon dizisinde rol alan İnanır’ın en uzun soluklu dizisi Marziye adlı yapım oldu.
5. Adana Altın Koza Film Şenliği’nde Utanç (1973) adlı filmle En İyi Erkek Oyuncu seçilen Kadir İnanır, başrollerini Fatma Girik, Serpil Çakmaklı, Nur Sürer, Erdal Özyağcılar ile paylaştığı 1985 yapımı Yılanların Öcü adlı Şerif Gören filmiyle ise 23. Antalya Film Şenliği’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülününün sahibi oldu. Kadir İnanır, 1990’da Med Cezir Manzaraları adlı film ile 3. Ankara Film Şenliği’nde de En İyi Erkek Oyuncu dalında ödülün sahibi oldu.
Son dönem Türk sinemasında 2000 yapımı Komser Şekspir adlı Sinan Çetin filminde yeralan ünlü oyuncu, 24 yıl aradan sonra 2003 yılında Gönderilmemiş Mektuplar adlı filmde Türkan Şoray’la yeniden biraraya geldi. Uzun yıllar birbirine yakıştırılan ikili, bu filmle de büyük ilgi topladı.
Kadir İnanır hakkında, 2000 yılında Derman Bey dizisinin çekimleri sırasında rol arkadaşı olan Buket Saygı'ya gönderdiği smsler nedeniyle taciz suçlamasıyla dava açıldı. İnanır, smsleri "motivasyon" amaçlı gönderdiğini belirtmesine karşın 2003 yılında sonuçlanan davada "sarkıntılık ve hakaret etmek" suçundan 6 ay hapis cezası verildi, iyi halden dolayı bu ceza 456 milyon 300 bin lira para cezasına çevrilip ertelenmiştir.
Kadir İnanır son olarak, Memduh Ün ve Tunç Başaran’ın yönettiği, Fatma Girik ile birlikte başrollerini paylaştığı, 2005 yapımı Sinema Bir Mucizedir adlı yapımda oynadı.
Reklam filmlerinde de oynayan, sosyoloji, ekonomi ve siyasetle de ilgilen ve hiç evlenmeyen Kadir İnanır’ın, kurbağa (göden) koleksiyonu bulunuyor.
Şarkıcı Soner Arıca yeğenidir.
Hüseyin Karabey tarafından 2010 yılında Kadir İnanır’ın 41 yıllık sanat hayatını anlatan belgesel yapıldı.
2011 yılında “Petrol ofisi” reklamlarında oynayan Kadir İnanır 2012 yılında “Ofçay” reklamında oynadı.
Şubat 2012 tarihinde bel fıtığı ameliyatı oldu. Hemen ardından akciğerlerinde görülen bir tümör nedeniyle bir ameliyat daha oldu.
Kadir İnanır, 3 nisan 2013 tarihinde Ak Parti Hükümeti tarafından açıklanan ve barış sürecini yönetecek olan 63 kişilik Akil Adamlar listesine Akdeniz Bölgesinden girmiştir.
Ödülleri
1986 - 23. Antalya Film Şenliği, Yılanların Öcü - En İyi Erkek Oyuncu
1973 - 5. Adana Altın Koza Film Şenliği, Utanç - En İyi Erkek Oyuncu
1990 - 3. Ankara Film Şenliği, Med Cezir Manzaraları - En İyi Erkek Oyuncu
Oynadığı Filmler
2012 - Elveda Katya
2008 - Son Cellat
2005 - Sinema Bir Mucizedir
2003 - Gönderilmemiş Mektuplar
2002 - Kumsaldaki İzler
2001 - Ünye de Fatsa Arası
2000 - Komser Şekspir.
1995 - Aşk Ölümden Soğuktur
1992 - Tatar Ramazan Sürgünde.
1991 - Umut Hep Vardı
1991 - Aldatacağım.
1990 - Tatar Ramazan
1990 - Sayın Başkan
1990 - Eskici ve Oğulları
1990 - Darbe.
1989 - Med Cezir Manzaraları
1989 - Karılar Koğuşu.
1989 - Film Bitti
1989 - Acılar Paylaşılmaz
1988 - Hüzün Çemberi
1988 - Emanet
1988 - Bir Beyin Oğlu.
1988 - 7 Uyuyanlar
1987 - Yarınsız Adam
1987 - Yaralı Can
1987 - Sende Yüreğinde Sevgiye Yer Aç
1987 - Menekşeler Mavidir
1987 - Küçücüğüm
1987 - Katırcılar.
1987 - 72. Koğuş
1986 - Yarın Ağlayacağım
1986 - Sultanoğlu
Umut Sokağı
1986 - Suçumuz İnsan Olmak
1986 - Sevgi Çıkmazı
1986 - Sen Türkülerini Söyle
1986 - Hayat Köprüsü
1986 - Güneşe Köprü.
1986 - Dikenli Yol
1985 - Yılanın Öcü
1985 - Yaz Bitti
1985 - Seyyid
1985 - Ölüm Yolu.
1985 - Ateş Dağlı
1985 - Amansız Yol
1984 - Yabancı
1984 - İmparator.
1984 - Güneş Doğarken
1984 - Bir Yudum Sevgi
1984 - Balayı
1983 - Kurban.
1983 - Bedel
1982 - Yürek Yarası
1982 - Tomruk
1982 - Elveda Dostum.
1982 - Aşkların En Güzeli
1981 - Kırık Bir Aşk Hikayesi.
1981 - Ah Güzel İstanbul
1979 - İsyan.
1979 - İstanbul
1979 - Gazeteci
1979 - Fırat
1979 - Doktor
1978 - Hedef.
1978 - Evlidir Ne Yapsa Yeridir
1978 - Düzen
1978 - Derviş Bey
1977 - Tövbekar
1977 - Silah Arkadaşları
1977 - Selvi Boylum Al Yazmalım
1977 - Fırtına
1977 - Dila Hanım
1977 - Cevriyem.
1977 - Ana Ocağı
1976 - Taksi Şöförü
1976 - İki Kızgın Adam.
1976 - Devlerin Aşkı
1976 - Deprem
1976 - Delicesine
1976 - Can Pazarı
1976 - Bodrum Hakimi
1976 - Alev
1975 - Yatak Hikayemiz.
1975 - Pisi Pisi
1975 - Köprü
1975 - Baldız
1974 - Yazık Oldu Yarınlara
1974 - Uyanık Kardeşler.
1974 - Sensiz Yaşanmaz
1974 - Sahipsizler
1974 - Korkusuzlar
1974 - Enayi
1974 - Ceza
1974 - Bir Yabancı
1974 - Askerin Dönüşü
1974 - Almanya'lı Yarim
1973 - Yaban
1973 - Ölüme Koşanlar.
1973 - Kambur
1973 - Hayat Bayram Olsa
1973 - Gazi Kadın
1973 - Ezo Gelin
1973 - Bitirimler Sosyetede
1973 - Bitirim Kardeşler
1973 - Arap Abdo
1973 - Anadolu Ekspresi
1972 - Vur.
1972 - Utanç
1972 - Paprika Gaddarın Aşkı
1972 - Leyla ile Mecnun
1972 - Kanlı Para
1972 - Dönüş
1972 - Baskın
1972 - Asi Gençler
1971 - Üç Arkadaş
1971 - Unutulan Kadın
1971 - Mualla.
1971 - Kerem ile Aslı
1971 - Kara Gün
1971 - Azrailin Beş Atlısı
1970 - Mechul Kadın
1970 - Kara Gözlüm
1970 - Dağların Kartalı.
1970 - Ankara Ekspresi
1969 - Yaralı Kalp
1969 - Fato.
1969 - Çılgınlar Cehennemi
1968 - Son Yedi Adım Sonra
Oynadığı Dizi Filmler
1995 - Savcı
1998 - Marziye
2001 - Derman Bey
2002 - Kumsaldaki İzler
2002 - Kırık Ayna
2004 - Bütün Çocuklarım
2006 - Azap Yolu
2006 - İyi ki Varsın
2007 - Kuzey Rüzgarı
2008 - Kardelen
2008 - İpsiz Recep
2011 - İzmir Çetesi
Türkan Şoray Kimdir?
Oyuncu. 60'lı yılların başında start alan sinema kariyeri boyunca sayısız filmde rol alan Şoray, "Sultan" lakabıyla anılmaktadır. Türk sinemasının gelmiş geçmiş en güzel ve büyük oyuncularından biri olan aktris, kariyeri boyunca hep zirvede kalmayı başarmıştır. Dramadan komediye farklı türlerdeki rolleri başarıyla canlandıran aktris, güzel, kırılgan, utangaç ama ulaşılmaz bir kadın profili çizmiş, bu özellikleri dolayısıyla da halkın sevgilisi olmuştur.
28 Haziran 1945'de devlet demir yollarında memur olan Halit Şoray ve ev hanımı Meliha Şoray'ın kızı olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Ekonomik açıdan sıkıntılar yaşayan bir ailesi olan Şoray, öğrenimine Rami Taş okulunda başladı. Sürekli olarak mahalle değiştirdiklerinden, farklı okullara devam etmek zorunda kalan Şoray, ilköğrenimini 1956’da Feriköy İlkokulu'nda tamamladı.
Şoray’ın babası bir süre sonra işini bırakıp polis memuru oldu, annesi ise bir lastik fabrikasında çalışmaya başladı. Zorlu yaşam koşulları sebebiyle Şoray, küçük yaşta evin işleriyle ilgilenmek zorunda kalmıştı. 1954’te kız kardeşi Nazan Şoray dünyaya geldikten sonra anne babası arasındaki geçimsizlik üst noktalara ulaşmıştı ve çift boşanma kararı aldı. Kız kardeşiyle birlikte annesinde kalan Şoray, liseye devam ediyordu. Boşanma sonrası Karagümrük'teki Sarmaşık Sokak’a taşınan aileyi yine zorlu günler bekliyordu. Ancak Şoray'ın ev sahiplerinin kızı Emel Yıldız'la taşınması hayatının dönüm noktalarından biri olacaktı. Yıldız sayesinde Yeşilçam'a adım atan Şoray'ı o dönem Nisan Haper’in asistanı olan Türker İnanoğlu keşfedecekti. Köyde Bir Kız Sevdim filmindeki rol için önceden Emel Yıldız'la anlaşılmasına rağmen Şoray'a şans verildi. Annesi Meliha Şoray kızının aktris olmasını istemediği halde maddi sıkıntıları yüzünden çalışmasına onay vermişti. İlk filmi için kamera önüne geçen Şoray'ı sinemada uzun soluklu bir kariyer dönemi bekliyordu.
O dönemde henüz 15 yaşında olan ve Şadi Çadırcı ile nişanlı olan Şoray, ilk filminden sonra yeni teklifler almaya başlamıştı. Bir süre sonra Çadırcı'dan ayrılıp İnanoğlu ile nişanlanan oyuncu, Aşk Rüzgarı ve Utanmaz Adam filmlerinden sonra basının da dikkatini çekmeye başladı ve dönemin ün yapmış haftalık popüler dergilerinden “Sinema" için kapak kızı seçildi. Şoray'ın 15 Mart 1961'de basılan dergiyle artık yüzü tanınmaya başlamıştı. Sinema dergisinin ardından Artist, Büyük Gazete ve Ses gibi yayınlarda da görüldü.
Eylül 1962’de bir film setinde tanıştığı Rüçhan Adlı’nın Şoray’ın hayatında önemli bir rolü olacaktı. Zira baba sevgisini kendisinden 23 yaş büyük olan Adlı'da bulan Şoray, bu ilişkisini yirmi yıl gibi uzun bir süre sürdürecekti. Rüçhan Adlı'nın evli olması nedeniyle magazin basınında haklarında birçok şey yazılıp çizilen çift, tüm olumsuzluklara rağmen birlikte olmayı seçmişlerdi. Şoray’ın Sultan olarak anılmasında ve "Şoray Kanunları" olarak nitelendirilen kurallarının oluşmasında Rüçhan Adlı'nın büyük rolü vardı. Zira Adlı, Şoray'ın her filmde rol almasını istemiyor, dekolte giymesine, filmlerdeki ağır çalışma koşullarına ve öpüşmesine karşı çıkıyordu. Adlı, oyuncuya bazı kısıtlamalar getiriyordu ve ona "Sultanım" diye hitap ediyordu. Bu hitap biçimi daha sonra dönemin ünlü yayınlarında haber oldu ve Şoray, "Sultan" lakabıyla anılmaya başladı.
Şoray “Otobüs Yolcuları”ndan sonra, aktris olarak kendini iyice yetiştirmiş olduğu görülen Acı Hayat'ta rol aldı. Sinema yazarları tarafından “Yılın filmi” seçilen Acı Hayat, Şoray'a 1964’te I. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandırdı. Şoray, filmografisi için oldukça önemli olan bu filmdeki rolüyle sinema eleştirmenleri ve senaristlerden büyük övgüler aldı.
Şoray sayesinde ailesinin maddi durumu da düzelmiş, üst üste çektiği filmlerle oyunculukta kendine sağlam bir yer edinmeye başlamıştı. Dönemin ünlü yapımcıları ve film şirketi sahipleri Murat Köseoğlu (Aca Film), Osman Seden (Kemal Film), Nevzat Pesen (Pesen film) Şoray'ı filmlerinde oynatabilmek için birbirleriyle yarışıyorlardı. Oyuncu 60'lı yıllara çok kısa sürede damgasını vurmuş, 1965'te Fatma Girik, Hülya Koçyiğit, Filiz Akın'la birlikte Türk sinemasının en iyi dört kadın oyuncusundan biri olmuştu. Aynı yıl rol aldığı “Sürtük” adlı film, Türk sinema tarihi açısından önemliydi, zira inanılmaz bir seyirci rakamına ulaşmış, Şoray’ı büyük bir yıldız yapmış ve gazino filmleri dönemini başlatmıştı.
Ancak 1966'dan sonra yapımcıların para makinesi olarak gördüğü Şoray, ardı ardına benzer konulu filmler çekmeye başlamıştı ve sinemalarda sadece Şoray filmleri gösteriliyordu. Bu durum oyuncunun filmlerine gösterilen ilgiden kaynaklanıyordu ancak sinema izleyicisinde bir süre sonra bıkkınlık yaratmaya başlamıştı.
70’lerin başında yine zirvede görünen Şoray, 1972 yılıyla birlikte mesleki yaşamında yeni bir döneme başladı. Zira film sayısını ciddi anlamda azaltma kararı almıştı. Aynı yıl çektiği Cemo ve Dönüş filmleriyle başarı kazanan Şoray için Dönüş filmi ayrı bir önem taşıyordu. Çünkü oyuncunun ilk yönetmenlik deneyimiydi. Tepkilerle karşılaşsa da o dönemde hapiste olan Yılmaz Güney'den rejisörlüğü için kutlama mesajı alan Şoray'ın kendine güveni arttı. Film yılın en büyük hâsılat getiren yapımı olmasının dışında 1973 yılında “Moskova Film Festivali”nde özel bir ödül aldı. İkinci yönetmenlik denemesi olan Azapta için 1973'te kamera arkasına geçen Şoray, ilki kadar başarılı olamadı.
70’li yıllarda ortaya çıkan porno film furyasının yanında muhtıra nedeniyle de Şoray, bu süreç içinde çok az yapımda yer aldı. Bunlardan biri de Atıf Yılmaz’ın yönetmenliğinde büyük ses getiren ve başrollerini Kadir İnanır’la birlikte paylaştıkları Selvi Boylum Al Yazmalım’dı.
80’ler, Şoray’ın hem özel hayatında hem de sinema kariyerinde önemli değişikliklerin gerçekleştiği yıllar oldu. Zira oyuncu, 1983’te Rüçhan Adlı’yla 20 yıl süren ilişkisini sona erdirdikten sonra, Şoray kanunlarının pek hükmü kalmamıştı. Kendisi gibi oyuncu olan Cihan Ünal’la yine 1983’te dünya evine giren Şoray’ın 1 yıl sonra annesi hayata gözlerini yumdu. 1985 yılında kızı Yağmur Ünal dünyaya geldikten sonra Şoray film çalışmalarına bir süre ara verdi ve 1987’de Hayallerim Aşkım ve Sen’de başrolde oynadı. Aynı yıl Ünal’dan boşanan Şoray, Rumuz Goncagül, Gramofon Avrat, Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu gibi başarılı filmlerde rol aldı. 1993’te Aziz Nesin’in aynı adlı romanından beyaz perdeye uyarlanan Tatlı Betüş isimli TV dizisinde kamera önüne geçtikten sonra ona Altın Portakal’da ikinci kez en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandıracak olan Bir Aşk Uğruna 1994’te vizyondaydı. Aynı yıl babasını bir yıl sonra da büyük aşkı Rüçhan Adlı’yı kaybeden Sultan, Yerçekimli Aşklar, Nihavend Mucize gibi yapımlardan sonra, Türk televizyon tarihinde çok önemli bir yere sahip olan İkinci Bahar’da Hanım rolünü canlandırdı. 2001’de TV izleyicisiyle Haluk Bilginer’le başrolleri paylaştıkları Tatlı Hayat ile yeniden buluşan Şoray, 1997’den sonra ilk kez uzun bir metrajlı bir filmle kamera önüne geçecekti: Gönderilmemiş Mektuplar.
Şoray, Mürüvvetsiz Mürüvvet ve Cemile isimli TV dizilerinden sonra 2006’da Uğur Yücel’in yönetmenliğini yaptığı “Hayatımın Kadınısın” isimli filmle izleyiciyle buluşmuştur.
Haziran 2015 ayında Muğla’nın Menteşe ilçesinde çekimlerine başladıkları, senaryosunu Onur Ünlü'nün yazdığı ve Yağmur Ünal’ın yapımcılığını üstlendiği "Uzaklarda Arama" adlı filmin yönetmenliğini annesi Türkan Şoray yapacak. Yağmur Ünal, ayrıca bir hayat kadınını canlandıracağı bu filmde ilk defa oyunculuk da yapacak. Filmin oyuncuları ise Sevda Erginci, Doğa Konakoğlu, Eşref Kolçak, Tanem Sivar, Fırat Tanış, Kaan Urgancıoğlu, Suna Selen, Elif Atakan, Mustafa Uğurlu, Ekin Türkmen, Pınar Göktaş, Sercan Badur, Mehtap Bayri gibi oyuncular olmuştur.
Kaynak: Diyarbakır Söz