Son olarak ATV’nin kısa süren dizisi Analar ve Anneler’in güzel oyuncusu Sinem Kobal ile Karadayı’nın karizmatik oyuncusu Kenan İmirzalıoğlu, önceki akşam Zorlu Center’ın sinema katındaydı.
Film bitiminde muhabirlerle karşılaşan Kenan İmirzalıoğlu ile Sinem Kobal çifti, “evleniyorlar” iddiasıyla ilgili soru karşısında gülmeye başladı.
Güzeller güzeli oyuncu Sinem Kobal sessiz kalırken, karizmatik oyuncu Kenan İmirzalıoğlu esprili bir cevapla soruyu yanıtsız bırakmadı.
Başarılı oyuncu Kenan İmirzalıoğlu’nun açıklamaları şu şekilde…
“Arkadaşlar bu saatten sonra Allah tamamına erdirsin diyeceğiz” dedi.
Bu açıklamanın ardından basın mensuplarının tebriklerini kabul eden Kenan İmirzalıoğlu ve Sinem Kobal çifti, daha sonra araçlarına binerek Cihangir’deki evlerinin yolunu tuttu.
Kenan İmirzalıoğlu Kimdir?
Deli Yürek, Ezel, Alacakaranlık gibi Türk televizyonlarının en çok izlenen dizilerinde baş rol oyunculuğu yapmış olan dizi ve sinema oyuncusu.
Kenan İmirzalıoğlu, Mustafa ve Yıldız İmirzalıoğlu çiftinin en küçük çocukları olarak, 18 Haziran 1974 tarihinde, Ankara’ya bağlı olan Bala’da Üçem Köyü'nde dünyaya geldi. Derviş ve Yasemin adında kardeşleri vardır. İlköğretimini Bala’da tamamladıktan sonra orta öğretimini tamamlamak için Ankara’ya teyzesinin yanına taşındı. Orta ve lise öğrenimini Ankara’da yaptı.
İlk denemesinde üniversite sınavını kazanamayarak ailesinin yanına dönmüş olsa da, bir sonraki üniversite sınavını kazanarak Yıldız Teknik Üniversitesi’ne yerleşen İmirzalıoğlu, burada Matematik okudu. Üniversitedeki arkadaşlarının ısrarları üzerine katıldığı modellik yarışmasından başarıyla ayrılması üzerine modellik kariyerine başladı ve 1995 yılında Türkiye’nin En İyi Modeli seçildi. Türkiye birincisi olarak katıldığı Best Model of the World yarışmasını da kazanan İmirzalıoğlu, bu yarışmayı kazanan ilk Türk erkeği oldu.
Televizyon ve sinema ekranlarıyla tanışması ise, ünlü yönetmen Osman Sınav’ın sayesinde gerçekleşti. Sınav’ın desteğiyle takıldığı Deli Yürek dizisinin seçmelerinde başarılı oldu ve 1999-2002 yılları arasında yayın hayatını sürdüren dizide, Yusuf Miroğlu karakterini canlandırdı. Başarılı oyuncu, dizinin devamı olarak gösterilebilecek olan sinema filmi Deli Yürek: Bumerang Cehennemi’nde rol alarak sinemaya da atıldı. Deli Yürek süreci bittikten sonra dil eğitimi için Amerika'ya gitti. Amerika’dan dönünce bir çok film ve dizi için teklif aldı. Uğur Yücel'in yazıp yönettiği Alacakaranlık dizisini kabul etti. Daha sonra aynı kadronun hazırladığı Yazı Tura adlı sinema filminde rol aldı.
2003-2005 yılları arasında, Yağmur Taylan’ın yönettiği ve Uğur Yücel ile beraber başrollerini oynadığı Alacakaranlık adlı polisiye dizide Ferit Çağlayan karakterini canlandırdı. 2006’da Suat Yalaz’ın eserinden sinemaya uyarlanan, yönetmenliğini Mustafa Şevki Doğan’ın üstlendiği Son Osmanlı Yandım Ali’de rol aldı. Alacakaranlık’ı 2005-2007 yılları arasında Selin Demiratar ile beraber başrollerini paylaştığı Acı Hayat ve 2009 yılından itibaren yayınlanmakta olan Ezel adlı diziler izledi. Cansu Dere ile beraber başrolünü paylaştığı ve de usta yönetmen Uluç Bayraktar tarafından yönetilen dizi, Türk televizyonlarının en çok izlenen aksiyon ve drama dizilerinden birisi oldu.
2001 yılında çekilen Bumerang Cehennemi’nden sonra bir süre sinemaya ara veren İmirzalıoğlu, 2004 yılında başrollerini Olgun Şimşek ile paylaştığı ve Uğur Yücel tarafından yazılıp yönetilen Alacakaranlık ile sinemaya geri döndü. Her ne kadar başarılı bir gişe başarısı kazanamamış olsa da, Alacakaranlık film festivallerinde ve eleştirmenlerin gözünde büyük bi başarı kazandı.
2007 yılında vizyona giren Kabadayı’da efsanevi oyuncu Şener Şen ile beraber çalışma fırsatını yakalayan İmirzalıoğlu, bu filmde canlandırdığı uyuşturucu bağımlısı mafya babası Devran rolüyle sevenlerinin gönlünde taht kurmayı başardı. Ünlü oyuncunun rol aldığı son sinema film, 22 Ocak 2010 tarihinde vizyona giren Ejder Kapanı oldu. Akrep Celal adlı bir başkomseri canlandırdığı film sayesinde, ikinci kez Uğur Yücel ile beraber çalışma fırsatı bulan İmirzalıoğlu, filmden beklentilerinin yüksek olduğunu belirtti.
Uzun süredir, Alacakaranlık’ta beraber rol aldığı oyuncu Zeynep Beşerler ile beraber olan ünlü oyuncu, gece hayatından fazla haz etmiyor ve evinde sakin bir yaşam sürdürmeyi tercih ediyor.
2012'de Osman Sınav'ın Yönetmenliğini üstlendiği Tuğçe Kazaz ile Başrollerini paylaştığı Uzun Hikaye adlı Sinema Filminde oynadı. Yine 2012 yılında başlayan Karadayı adlı dizide Bergüzar Korel ile başrolü paylaştı.
Ödüller
2005 Adana Altın Koza Film Festivali-En İyi Erkek Oyuncu (Yazı Tura)
2010 Sadri Alışık Sinema Ödülleri-Ayhan Işık Jüri Özel Ödülü (Ejder Kapanı]
2010 İsmail Cem Televizyon Ödülleri En İyi Erkek Oyuncu Ödülü (Ezel)
2010 37.Altın Kelebek Ödülleri En İyi Erkek Oyuncu Ödülü (Ezel)
Filmleri
1998-2002 "Deli Yürek" (Yusuf Miroğlu) Dizi
2001 "Deli Yürek: Bumerang Cehennemi "(Yusuf Miroğlu) Film
2003-2005 "Alacakaranlık " (Ferit Çağlayan) Dizi
2004 "Yazı Tura" (Cevher) Film
2005-2007 "Acı Hayat" (Mehmet Kosovalı) Dizi
2006 "Son Osmanlı Yandım Ali " (Ali) Film
2007 "Kabadayı" (Devran) Film
2009 "Ejder Kapanı" (Akrep Celal) Film
2009-2011 "Ezel" (Ezel Bayraktar) Dizi
2012 - Uzun Hikaye
2012 – Karadayı (Dizi )
Sinem Kobal Kimdir?
Selena, Lise Defteri ve Dadı gibi başarılı T.V. dizilerinde, Okul, Romantik Komedi ve de Ayakta Kal filmlerinde rol almış olan Türk sinema, dizi, tiyatro ve reklam oyuncusu, sunucu.
Sinem Kobal, 14 Ağustos 1987 tarihinde, aslen Rizeli olan inşaat mühendisi bir baba ve ev hanımı bir annenin ilk çocuğu olarak, İstanbul’da dünyaya geldi. Kerem adında erkek kardeş vardır. Henüz okula başlamadan önce bale eğitimi almaya başlayan Kobal, 1991-1999 yılları arasında, sekiz yıl boyunda bale eğitimine devam etti.
İstek Vakfı Özel Acıbadem Lisesi’nden 2001 yılında mezun olan Kobal, eğitim hayatı boyunca basketbol, voleybol ve step sporları ile uğraştı. Ortaokul yıllarında okulun basket takımıyla beraber İstanbul şampiyonluğu kazanan Kobal, oyunculuk kariyerine başladıktan sonra da spordan kopmadı ve de aikido yapmaya devam etti.
Sinem Kobal’ın Dormen Tiyatrosu’nda başlayan oyunculuk kariyeri, henüz 13 yaşındayken kadrosuna katıldığı Dadı adlı diziyle profesyonel bir boyut kazandı. 2000-2003 yılları arasında gösterimde olan Dadı’nın kadrosunda, Sinem Kobal’ın yanı sıra Kenan Işık, Haldun Dormen ve Gülben Ergen gibi başarılı oyuncular yer almaktaydı. Selena dizisi Kobal’a Jetix Çocuk Ödülleri’nde En Sevilen Türk Kadın Oyuncu ödülünü kazandırdı.
Dadı’nın ardından bir süre tiyatro çalışmalarına geri dönen Kobal, Uygur Tiyatrosu bünyesinde sahnelenen oyunlarda yer aldı. Liseden mezun olmasının ardından Beykent Üniversitesi’nde Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne ve Gösteri Bölümü’ne katıldı ve de bölümünden başarıyla mezun oldu.
2003 yılında Hürrem Sultan, 2004 yılında ise Lise Defteri adlı dizilerde rol alan Kobal, aynı yıl vizyona giren Okul adlı gençlik-gerilim filmi ile ilk sinema denemesine imza attı. 2005 yılında, ATV’de gösterime giren Nefes Nefese adlı T.V. dizisinde Aslı karakterini canlandırsa da, dizi seyircilerden beklenen ilgiyi görmedi.
2006 yılında, ikinci sinema filmi olan Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu’nda yer aldı. Kült bir trash movie olarak nitelendirilen ilk filmin devamı olarak çekilen Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu, IMDB listelerinde tarihin en kötü 100 filmi arasına girmeyi başardı. 2008 yılında Ayakta Kal, 2009 yılında ise Romantik Komedi, genç oyuncunun beyazperdede yer aldığı diğer yapımlar oldu.
Genç oyuncunun 2006-2009 yılları arasında rol aldığı Selena adlı dizi, popüleritesini büyük oranda arttırdı. Fantastik bir dizi olan ve ağırlıklı olarak çocuklara hitap eden Selena’da, genç oyuncu, Cansu Demirci ve Gizem Güven ile beraber kamera karşısına geçti.
Sinem Kobal, 2009 yılından bu yana, futbolcu Arda Turan ile birlikte oldu. 2012 yılının Ocak ayında nişanlandılar. 2013 yılının kasım ayında ayrıldılar.
Sinem Kobal, Aralık 2014'den beri Kenan İmirzalıoğlu ile birliktedir.
2015 yılında “Analar ve Anneler” dizisinde Zeliha karakterini canlandırırken Metin Akdüler, Hazar Ergüçlü, Okan Yalabık, Binnur Kaya, Nazan Kesal, Tansu Taşanlar, Burak Tamdoğan, Ulaş Tuna Astepe ile birlikte rol aldı.
2015 yılında yönetmenliğini Uğur Yücel’in oğlu Can yücel (2)’in yaptığı “Yaktın Beni” adlı sinema filminde Sarp Apak, Sinem Kobal, Uğur Yücel, Meltem Cumbul, Hasibe Eren, Sezai Aydın, Ozan Özcan, Bülent Şakrak ile birlikte oynadı.
Filmleri ve Dizileri
Oyuncu
2015 - Yaktın Beni (İpek) (Sinema Filmi)
2015 - Analar ve Anneler (Zeliha) (TV Dizisi)
2014 - Gönül İşleri (Sevda) (TV Dizisi)
2013 - Romantik Komedi 2: Bekarlığa Veda (Didem) (Sinema Filmi)
2011 - Mor Menekşeler (Konuk Oyuncu) (TV Dizisi)
2010 - Romantik Komedi (Didem) (Sinema Filmi)
2010 - 2011 - Küçük Sırlar (Su Mabeynci) (TV Dizisi)
2008 - Ayakta Kal (Yasemin) (Sinema Filmi)
2006 - Selena (Selena) (TV Dizisi)
2006 - Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu (Bianca) (Sinema Filmi)
2006 - Arka Sokaklar 1. Sezon (Komiser Muavini ) (TV Dizisi)
2005 - Nefes Nefese (Aslıgül) (TV Dizisi)
2003 - Lise Defteri (İnci Altın) (TV Dizisi)
2003 - Okul (Şebnem) (Sinema Filmi)
2003 - Hürrem Sultan (Ayşe) (TV Dizisi)
2000 - Dadı (Dilara Giritli) (TV Dizisi)
Oynadığı reklam filmleri
Vodafone reklamı
Gazete Reklamları
Gençturkcell Muhabbet
Deterjan Reklamı
Euro Reklamı
Avea Reklamı
Bingo Reklamı
Garnier Reklamı
Haldun Dolmen Kimdir?
Haldun Dormen’in dedesi Ömer Efendi aslen Manavgatlı olup Kıbrıs'a yerleşmiş olan ailesinin çocuğu olarak Kıbrıs'ta doğmuştur. Babaannesi de Lübnanlıdır. Babası Sait Ömer Bey Kıbrıs'ta doğup büyüyüp, eğitimini İngiltere'de tamamladıktan sonra Mersin'e yerleşti.
Kıbrıs'lı aydın bir işadamı olan Sait Ömer Bey ile İstanbul’lu bir paşa kızı olan Hatice Nimet Rüştü Hanım’ın çocukları olarak, 5 Nisan 1928’de, Mersin’de dünyaya gelen Haldun Dormen, henüz bir yaşına basmadan ailesiyle Şişli, İstanbul’a taşındı. Şişli 19 Mayıs İlkokuluna gitti. Sekiz yaşında geçirdiği bir kaza sonucu sol ayağı sakatlanan Dormen, sahneye adımını, Galatasaray Lisesi’nde ortaokul öğrencisiyken attı.
Lise öğrenimini Robert Koleji’nde tamamlayan ve tiyatro eğitimini Amerikan Yale Üniversitesi'nde alan Dormen, ilk kez sahneye 1951 yılında Amerika'da çıktı. 1954 yılında İstanbul’a dönüşünün ardından, Muhsin Ertuğrul yönetimindeki Küçük Sahne'de, Cinayet Var adlı oyunda sergilediği dedektif rolüyle, ilk kez seyirci karşısına çıkmış oldu.
Bir buçuk yıllık, Muhsin Ertuğrul ile çalışma döneminin ardından, 1955 yılında Beyoğlu Parmak Sokak'ın arkasında 60 kişilik bir salonu olan Cep Tiyatrosu'nu, 1957’de de, Papaz Kaçtı komedisi ile İstanbul’un Feriköy semtinde Dormen Tiyatrosu’nu kurdu.
Erol Günaydın, Nisa Serezli, Metin Serezli, Erol Keskin gibi isimlerden oluşan, Cep Tiyatrosu kadrosu, Dormen Tiyatrosu’nda da değişmedi. En parlak dönemini 1957 - 1972 yılları arasında yaşayan topluluk, 1961’de, Türkiye’de sahnelenen ilk müzikal olarak bilinen, Sokak Kızı İrma’yı sahneye koydu. Şehir tiyatrolarında uzun yıllar oynanan "Lüküs Hayat" ve İstanbul Operasında "Kral ve Ben" müzikallerini sahneye koydu.
Haldun Dormen askerliğini İstanbul Halıcıköy'deki levazım bölüğünde yedek subay olarak yaptı.
Sinemacılığa adım atan Dormen, 1966'da, Ekrem Bora ile Belgin Doruk’un rol aldığı Bozuk Düzen ve 1967’de, Müşfik Kenter, Nedret Güvenç ve Belgin Doruk’un rol aldığı, Güzel Bir Gün İçin adlı iki film yönetti. Bozuk Düzen, 3. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde en iyi film dalında birincilik ödülünü alırken, Güzel Bir Gün İçin de, 4. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Komedi Filmi ödülünün sahibi oldu.
Ödüllere rağmen filmler gişe başarısı sağlamayınca, Dormen sinemadan vazgeçip yeniden tiyatroya dönen, 1972’de Ses Tiyatrosu’nda Ayı Masalı adlı oyunla perdelerini açan ve Bit Yeniği, Şahane Züğürtler gibi oyunlar sahneleyen Dormen Tiyatrosu, 1977’de, televizyonun yaygınlaşması sonunucu artan ekonomik sıkıntılar yüzünden kapanmak durumunda kaldı.
1977’den sonra, çeşitli televizyon ve radyolarda görev alan ve Milliyet Gazetesi’nde 8 yıl boyunca gazetecilik yapan Dormen, 1980’lerde yeniden tiyatroya döndü. 1984’te yeniden perdelerini açan Dormen Tiyatrosu’nu bu sefer de, 2001 yılından yaşanan ekonomik kriz ve 17 Ağustos depremi vurdu. Deprem sonrasında tiyatronun elverişsiz konumu yüzünden seyirci sayısının düşmesi, tiyatronun yeniden kapanmasına neden oldu.
11 oyun yazan ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nde dersler veren Haldun Dormen, Hacettepe Üniversitesi tarafından "Onursal Bilim Doktoru" olarak ödüllendirildi.
Televizyon için de çeşitli programlara imzasını atan ve birçok televizyon dizisinde aldığı rollerle ününü arttıran Dormen, Yapı Kredi Sigorta’nın sanat danışmanlığını görevini yapmaktadır.
Dormen ayrıca, 1997’den beri verilmekte olan Afife Jale Ödülleri’nin gerçekleştirilmesine ön ayak oldu.
1959 Temmuzunda, halkla ilişkiler alanında, dünyaca ünlü Betul Mardin ile evlenen Dormen’in, sekiz yıl süren bu evliliğinden, Ömer (d.1961) adında bir oğlu oldu.
Anılarını "Sürç-ü Lisan Ettikse", "Antrakt", "İkinci Perde" adlı kitaplarında toplayan Haldun Dormen, Bulvar Komedisi ve vodvil türünde uzmanlaşmış bir tiyatro yönetmenidir.
Haldun Dormen, 1998 yılında Kültür Bakanlığı'nca verilen Devlet Sanatçısı ünvanına layık görüldü.
Haldun Dormen, anılarını “Sürç-ü Lisan Ettikse”, “Antrakt”, “İkinci Perde” adlı kitaplarında toplamıştır.
2000 yılında “Dadı” adlı dizide (Uşak Pertev) rolünde oynarken Kenan Işık ve Gülben Ergen, Seray Sever, Sinem Kobal da başrolde oynamıştır.
Ödülleri
1966 - Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi 1. Film Ödülü, Bozuk Düzen
1966 - Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Senaryo Ödülü, Bozuk Düzen
1967 - Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Komedi Filmi, Güzel Bir Gün İçin
Yönettiği Bazı Tiyatro Oyunları:
2013 - Kaç Baba Kaç : Ray Cooney - Bakırköy Belediye Tiyatrosu
2010 - İkinin Biri : Ray Cooney - İzmit Şehir Tiyatrosu
2009 - Dün Gece Yolda Giderken Çok Komik Bir şey Oldu : Larry Gelbert - Bert Shevelove - Küçük Çekmece Belediye Tiyatrosu
2009 - Vanilyalı İlişkiler : Asuman Çakır - Asuman Dabak Tiyatrosu
2008 - Onlar Ermiş Muradına : Georges Feydau - İstanbul Şehir Tiyatrosu
2008 - Bit Yeniği : Georges Feydeau - Eskişehir Şehir Tiyatrosu
2007 - Şahane Düğün : Robin Hawdon - Asuman Dabak Tiyatrosu
2006 - Bu Oyun Başka Oyun : Ken Ludwig - Asuman Dabak Tiyatrosu
2006 - Karma Karışık : Ray Cooney - Eskişehir Şehir Tiyatrosu
2005 - Papaz Kaçtı : Phıllıp Kıng - Asuman Dabak Tiyatrosu
2005 - Kantocu : Haldun Dormen - İstanbul Şehir Tiyatrosu
2000 - Amphitryon 2000 : Haldun Dormen - Dormen Tiyatrosu
2000 - Bir Kış Öyküsü (Buzlar Çözülmeden) : Cevat Fehmi Başkut
1999 - Zafer Madalyası : Thomas HeggenJoshua Logan - Dormen Tiyatrosu
1998 - Nice Yıllara (oyun) : Bernard Slade - Dormen tiyatrosu
1998 - Yukarıda Biri mi Var : Ray Cooney - Dormen Tiyatrosu
1997 - Kare As : Ray Cooney-Tony Hilton - Dormen Tiyatrosu
1996 - Bu Filmi Görmüştüm : Bricaire et Lasaygues - Dormen Tiyatrosu
1995 - Arapsaçı : Georges Feydeau - Dormen Tiyatrosu
1995 - Komik Para : Ray Cooney - Dormen Tiyatrosu
1994 - Muhteşem İkili : Dormen Tiyatrosu
1994 - Sevgilime Göz Kulak Ol : George Feydeau - Dormen Tiyatrosu
1993 - Beşten Yediye : Gerard Lauzier - Dormen Tiyatrosu
1992 - Hastalık Hastası : Moliere - Dormen Tiyatrosu
1992 - Nerdeyse Kadın : Dormen Tiyatrosu
1991 - Çılgın Sonbahar : Pierrette Bruno
1991 - Günaydın Mr. Weill : Haldun Dormen - Dormen Tiyatrosu
1988 - Kaç Baba Kaç : Ray Cooney - Dormen Tiyatrosu
1986 - Bin Yıl Önce Bin Yıl Sonra : Yavuz Turgul Vural Sözer - Şan Tiyatrosu
1985 - Lüküs Hayat : Ekrem Reşit Rey, Cemal Reşit Rey - İstanbul Şehir Tiyatrosu
1985 - İkinin Biri : Ray Cooney - Dormen Tiyatrosu
1980 - Hisseli Harikalar Kumpanyası : Haldun Dormen - Şan Tiyatrosu
1978 - Gençliğin Tatlı sesi : Tennessee Williams - İstanbul Şehir Tiyatrosu
1973 - Bir Kış Masalı : William Shakespeare - İstanbul Şehir Tiyatrosu
1971 - Gigi : Colette - Dormen Tiyatrosu
1971 - Elden Ele : George Ferdeau - Dormen Tiyatrosu
1971 - Evimizdeki Hayat : Lindsey ve Craise - Dormen Tiyatrosu
1966 - Paramparça : Turgut Özakman - Dormen Tiyatrosu
1965 - Puntila Ağa ile Uşağı Matti : Bertolt Brecht - Dormen Tiyatrosu
1964 - Almanya'dan Bir Yar Gelir : Dormen Tiyatrosu
1963 - Şahane Züğürtler (Tovarisch) : Jacques Deval - Dormen Tiyatrosu
1962 - Ayı Masalı : Dormen Tiyatrosu
1962 - Altın Yumruk : Dormen Tiyatrosu
1961 - Sokak Kızı İrma : Alexandre Breffort, Marguerite Monnot - Dormen Tiyatrosu
1959 - Sözde Melekler : Dormen Tiyatrosu
1959 - Müfettiş : Nikolay Gogol - Dormen Tiyatrosu
1958 - Zafer Madalyası : Thomas Heggen, Joshua Logan - Dormen Tiyatrosu
1957 - Çikolata Asker : Dormen Tiyatrosu
1957 - Beş Parmak : Peter Shaffer - Dormen Tiyatrosu
1957 - Papaz Kaçtı : Phıllıp Kıng : Dormen Tiyatrosu
Filmleri ve Dizileri
Yönetmen
1997 - Son Kumpanya (TV Dizisi)
1989 - Lüküs Hayat (TV Dizisi)
1988 - Hisseli Harikalar Kumpanyası (TV Dizisi)
1987 - Kaçış (TV Filmi)
1967 - Güzel Bir Gün İçin (Sinema Filmi)
1966 - Bozuk Düzen (Sinema Filmi)
Senaryo
1999 - Direklerarası (Sinema Filmi)
1997 - Son Kumpanya (TV Dizisi)
1988 - Hisseli Harikalar Kumpanyası (TV Dizisi)
1966 - Bozuk Düzen (Sinema Filmi)
Yapımcı
1967 - Güzel Bir Gün İçin (Sinema Filmi)
1966 - Bozuk Düzen (Sinema Filmi)
Oyuncu
2012 - Aşkın Halleri (TV Dizisi)
2007 - Hicran Sokağı (Seyfettin Usta) (Sinema Filmi)
2006 - Unutulmayanlar (Konuk Oyuncu) (Sinema Filmi)
2004 - Sayın Bakanım (Burhan) (TV Dizisi)
2001 - Yeşil Işık (Yakup) (Sinema Filmi)
2000 - Dadı (Uşak Pertev) (TV Dizisi)
1994 - Şahane Züğürtler (TV Filmi)
1982 - O Kadın (Modacı) (Sinema Filmi)
1982 - Düşkünüm Sana (Sinema Filmi)
1981 - Gırgıriye (Televizyoncu) (Sinema Filmi)
1971 - Hüdaverdi-Pırtık (Ali Bey) (Sinema Filmi)
1967 - Güzel Bir Gün İçin (Hırsız) (Sinema Filmi)
Danışman
1990 - Kocakarılar (Danışman) (TV Filmi)
1989 - Güzel Bir Gün İçin (Danışman) (TV Filmi)
1989 - Garip Bir Cinayet (Danışman) (TV Filmi)
1980 - Renkli Dünya (Danışman) (Sinema Filmi)
Yazım Ekibi
2007 - Naşitten Naşite (Arşiv) (TV Filmi)
Kenan Işık Kimdir?
Kenan Işık’ın tam adı Yusuf Kenan Işık’dır. 1947 yılında Malatya Yeşilyurt'ta doğmuştur. Devlet Demiryolları'ndan emekli bir memur çocuğu olan Kenan Işık, aslen Giresun'lu bir ailenin çocuğudur. Babası Mevlit Bey, annesi Fahriye Hanım’dır. İlkokulda müsamerelerden başlayarak hep tiyatro ile ilgili oldu. Orta okul öğrenimi sırasında Malatya Halkevi'nde amatör tiyatro yapmaya başlamış, lise öğrenimini sırasında William Shakespeare'da okurken ise Meydan Sahnesi'ne girmiştir. 17 yaşında profesyonel tiyatrocu olan Işık, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun olduktan sonra 1973 yılında dışarıdan sınavlara girerek Devlet Tiyatrosu sanatçısı oldu ve bu kurumda uzun yıllar oyuncu, yönetmen ve oyun yazarı olarak görev yaptı.
Onlarca oyun yazdı, sahneye koydu. Oyuncu, yazar yönetmen ve seslendirme sanatçısı olarak 30'un üzerinde ödül aldı.
1996 yılında "İstanbul Şehir Tiyatrolarına Genel Sanat Yönetmeni" olarak atandı Sanatçı devam eden kariyeri süresince çok sayıda tiyatro oyunu yazmıştır. 2000 yılında Devlet Tiyatrolarından emekli olmuştur.
ABD, Almanya, Polonya gibi ülkelerde tiyatro araştırmaları yaptı. "Uluslararası Tiyatro Enstitüsü" (ITI) ve "Türk Oyun Yazarları Derneği"nde yönetim kurulu üyeliklerinde bulundu. Çeşitli gazete ve dergilerde "Kültür ve Sanat" üzerine yazdığı yazıların yanı sıra "Yeni Yüzyıl", "Yeni Bin Yıl" ve "Akşam" gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Aynı zamanda çeşitli kitaplarda "Kültür ve Sanat" üzerine bölümler yazdı. Çeşitli ulusal ve uluslararası konferans ve toplantılarda moderatör ve konuşmacı olarak görev aldı. 2002- 2005 yılları arasında İstanbul Kültür Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak görev yaptı.
"Behçet Bey'in Fötr Şapkası", "Bebek Uykusu", "Olmayan Kadın", "Aşk Hastası" oyunlarının yanı sıra "Keloğlan ve Zülfüsarı" adlı bir de çocuk oyunu yazdı.
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Huzur", Karen Blixen'in "Ölümsüz Öykü" adlı yapıtlarını ve Turhan Selçuk'un "Abdülcanbaz" adlı çizgi romanını oyunlaştırıp sahneye koydu.
"Bebek Uykusu" ve "Olmayan Kadın" oyunları ile "Kültür Bakanlığı" en iyi oyun yazarı ödülü, "Behçet Bey'in Fötr Şapkası" ile İş Bankası oyun yarışmasını, "Keloğlan ve Zülfüsarı" adlı oyun ile TBMM çocuk oyunları yarışmasından mansiyon, "Olmayan Kadın" ile "Uluslararası Tiyatro Enstitüsü Avrupa Ödülü"nü kazandı. "Huzur" ise "Türk Yazarla Birliği"nin en iyi uyarlama ve Bakırköy Belediye Tiyatrosu en iyi oyun ödülünü aldı.
Kenan Işık, 1974 yılında Köşe yazarlığı sırasıyla Resmî Gazete (1973-1995), Yeni Yüzyıl (1995-1998), tekrar Resmî Gazete (1998-2000), Yeni Binyıl (2000) ve Akşam (2000-2002) gazetelerinde çalıştı. Televizyon ekranlarında başrollerini Gülben Ergen ve Haldun Dormen ile paylaştığı "Dadı" adlı dizide rol aldı.
4 Nisan 2005 tarihinde Star Tv’ye geçerek 12 Haziran 2005 tarihine kadar Star Haber'i sundu. 20 Ağustos 2005 tarihinde Star Haber'i bıraktı ve tekrar oyuncu oldu.
Eski adıyla Kim Beş Yüz Milyar İster? olan Kim Beş Yüz Bin İster? “En son şekli ile de kim milyoner olmak ister?” adlı yarışma programının sunucusu olarak daha geniş kitle tarafından tanındı.
Oyun yazarlığının yanı sıra yönetmen olarak da pek çok ödüle layık görülerek, iki kez "Kültür Bakanlığı" en iyi yönetmen, "Ulvi Uraz" en iyi yönetmen, iki kez "İsmet Küntay" en iyi yönetmen, "Oyun Yazarları Derneği" en iyi yönetmen, "Makedonya Festivali"nde jüri özel ödülünü, Nazım Hikmet'in "İvan İvanoviç Var Mıydı Yok Muydu" oyunu ile "Türkiye Eleştrimenler Birliği" ödülünü, "Avni Dilligil" en iyi yönetmen ve yine Aziz Nesin'in "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz" oyunu ile "Avni Dilligil" en başarılı prodüksiyon ödüllerini kazandı.
2 Kasım 2009 de GYTE (Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü )Türkçe Topluluğu, “Türkçeyi Güzel ve Etkili Kullanma Ödülü” ile ödüllendirdi.
"Araf Yazıları", "Geçti Gitti Kirpiklerimin Arasından", "Uyarlama Oyunları" ve "Tiyatro Oyunları" adlı kitapları ve şiir kaseti var.
2007 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığında Müşavir olarak görev aldı. 2008 yılında bu görevinden kendi isteği ile ayrıldı. Hala İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Sanat Danışmanığı ve ATV'de İcra Kurulu Üyeliği görevlerini sürdürmektedir.
Kenan Işık, 1981 yılında diş hekimi Beril Işık'la ikinci evliliğini yaptı. Ahmet (d.1982) ve Mehmet (d.1996) adlarında iki çocuğu var.
21 Mart 2014 günü spor sonrasında girdiği saunadan sonra fenalaşarak dengesini kaybedince düşüp, kafasını yere vurduğu için beyin kanaması geçiren Kenan Işık, hemen ameliyata alındı. Koma hali devam ediyor.
2014 Ağustos ayında tedavisine devam etmek için eşi Beril Işık tarafından Almanya'ya götürülen Kenan Işık, tedaviye olumlu cevap verip; bakışlarıyla etrafındakini takip edebiliyor ve artık gözleriyle iletişim kurabiliyor. Kimi zaman da ayakta durabiliyor, vücudunu artık tamamen kendisi tutabiliyor, dik durabiliyor. Daha önce bunların hiçbirini yapamıyordu.
Filmleri
1990 - Hanımın Çiftliği (Bulut Aras'ı seslendirmiştir)
1991 - Sızı
1993 - Süper Baba
1997 - Sıcak Saatler
2002 - Yeşil Işık
2001-2002 - Dadı (Dizi)
2007 - Fikrimin İnce Gülü (Dizi)
2009 - Dünya Bir Oyun Sahnesi
2010 - 2011 - Kelimenin Gücü
Yönettiği Bazı Tiyatro Oyunları
2012 - Aşk Hastası : Kenan Işık - Ankara Devlet Tiyatrosu
2006 - Ölümsüz Öykü : Karen Blixen Kenan Işık - İstanbul Şehir Tiyatrosu
2000 - İvan İvanoviç Var Mıydı Yok Muydu? : Nazım Hikmet - Bakırköy Belediye Tiyatrosu
1999 - Aşk Hastası : Şeyh Galib - İstanbul Şehir Tiyatrosu
1998 - Huzur : Ahmet Hamdi Tanpınar - İstanbul Şehir Tiyatrosu
1995 - Kıyamet Sularında : Civan Canova - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1994 - Olmayan Kadın : Kenan Işık - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1993 - Abdülcambaz : Turhan Selçuk - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1992 - Macbeth : William Shakespeare - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1990 - Ahmetlerim : Necati Cumalı - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1989 - Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz : Aziz Nesin - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1992 - Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz : Aziz Nesin - Ankara Devlet Tiyatrosu
2008-2013 - Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz : Aziz Nesin - İstanbul Şehir Tiyatrosu
1988 - Bebek Uykusu : Kenan Işık - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1991 - Bebek Uykusu : Kenan Işık - Bursa Devlet Tiyatrosu
1987 - Matmazel Helsinka : Georgas Astolas - Ankara Devlet Tiyatrosu
1987 - Afife Jale : Nezihe Araz - Ankara Devlet Tiyatrosu
1991 - Afife Jale : Nezihe Araz - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1986 - Türkmen Düğünü : Ali Yörük - Adana Devlet Tiyatrosu
1985 - Öyle Bir Sevgiki : Loleh Bellon - Ankara Devlet Tiyatrosu
1984 - Toroslardan Öteye : Orhan Asena - Ankara Devlet Tiyatrosu
1983 - Bozkır Güzellemesi : Nezihe Araz - Ankara Devlet Tiyatrosu
1973 - Bir Tavsiye Mektubu : Ephraim Kishon - Bursa Devlet Tiyatrosu
1973 - Strindberg Oyunu : Fredrick Dürrenmatt - Bursa Devlet Tiyatrosu
Yazdığı Senaryolar
1991 - Yarına Gülümsemek
1991 - Anadolu'nun Kadın Erenleri
1992 - Taşların Sırrı
Oynadığı Tiyatro Oyunları
1985 - Bir Sabah Gülerek Uyan : Necati Cumalı - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1982 - Üç Kız Kardeş : Anton Çehov - Ankara Devlet Tiyatrosu
1980 - Kral Lear : William Shakespeare - Ankara Devlet Tiyatrosu
1980 - O Güzelim Kaymaklı Dondurma Rengi Elbise : Ray Bradbury - Ankara Devlet Tiyatrosu
1975 - Marıus : Marcel Pagnol - Ankara Devlet Tiyatrosu
Ezel
Ezel, Türk Drama, Aksiyon televizyon dizisi. 28 Eylül 2009'da Show TV'de "İhanet onları ayırdı, intikam birleştirecek." sloganıyla başlamıştır. 25 Ocak 2010 tarihinden itibaren atv'de yayınlanmıştır.
Dizinin senaristi Kerem Deren'in 11 Mart’ta beyin kanaması geçirmesi nedeniyle 2 hafta zorunlu ara veren dizi 12 Nisan tarihinde yeni bölümüyle yayınlanmaya devam etti.
Dizinin tüm bölümleri, yapımcı firma olan Ay Yapım tarafından, dizinin resmi youtube hesabına yüklenmiştir.
Ezel, 2010'da ilk kez düzenlenen İsmail Cem Televizyon Ödülleri'nde aday gösterildiği 14 dal içinden 9 ödül kazanarak büyük başarı kazandı. (En İyi Drama Dizisi, Dizi Film Yönetmeni, Özgün Senaryo, Drama Erkek Aktörü, Görüntü Yönetmeni, Kurgu, Dizi Film Müziği, Film Fragmanı, Unutulmaz Sahne)
Konu
Ömer Uçar (İsmail Filiz), bir tamirhanede çırak olarak çalışmakta ve ailesiyle birlikte mütevazi bir hayat sürdürmektedir. Babası Mümtaz Bey (Beyazıt Gülercan) marangoz ve aile şerefine çok dikkat eden, dürüstçe yaşamayı kendine ilke edinmiş bir insandır. Annesi Meliha Hanım (İpek Bilgin) görme özürlü ama sezgileri çok kuvvetli bir kadındır. Ömer etrafındakilere çok çabuk inanan ve güvenen birisidir. Tamirhanedeki abisi saydığı Kerpeten Ali (Barış Falay) ve çocukluktan arkadaşı olan Cengiz (Yiğit Özşener) en yakın arkadaşlarıdır. Ve bir de uğruna canını verebileceği, aşık olduğu Eyşan'ı (Cansu Dere) vardır.
1997 yılında Ömer askerden döner. Artık bütün sevdikleriyle birliktedir. Eyşan ile evlenecek, yeni bir hayat kuracaktır. Ama hesap etmediği bir şey vardır. O askerdeyken arkadaşları ve sevdiği kadın için şartlar değişmiştir. Cengiz, bir kumarhanede çalışmakta ve hep zengin olmanın hayallerini kurmaktadır. Eyşan ise bir zamanlar terk ettiği babası ve kardeşiyle karşılaşacak, hayatını etkileyecek zor bir karar vermek zorunda kalacaktır. Kardeşi Bahar hastadır ve yüksek maliyetli bir tedaviye gereksinimi vardır. Eyşan'ın babası (Salih Kalyon) ise gereken parayı bulacakları bir plan yapmıştır. Bu plana göre bir kumarhane soygunu yapılacaktır ve bu iş için dört kişi gerekmektedir. Birinci kişi (Cengiz) bilgi sızdıracak , ikinci kişi (Kerpeten Ali) cinayet işleyecek kadar gözü kara olacaktır. Üçüncü kişi, tüm suçun atılacağı saf biri olacaktır (Ömer) ve dördüncü kişi bütün bu organizasyonu sağlayacak, gerekirse yalan söyleyebilecektir (Eyşan).
Soygun başarıyla gerçekleşir ve plan sorunsuz bir şekilde işler. Ömer soygun ve cinayetten hapse girmiş; Ali, Cengiz ve Eyşan ise zengin olmuştur. Ömer, hapishanede sonuna kadar güvendiği insanlardan yediği bu darbenin acısıyla, kafasını kemiren sorularla uğraşırken birisi ona yardım elini uzatmıştır. Bu kişi Ramiz Karaeski'dir (Tuncel Kurtiz). Ramiz hayatın şifresini çözmüş biridir. Zenginliği de fakirliği de yaşamıştır. Uzattığı ele cevap alan Ramiz, hapishanede Ömer'e hocalık yapmaya başlamış, gözünün açılmasını sağlamıştır. Aradan sekiz yıl geçer. Hapishanede çıkan isyan sonucu devlet müdahalesi olmuş; çıkan çatışmalarda Ömer, yüzünden bir daha yüzü anlaşılamayacak şekilde yaralanmış ve çatışma sonunda kayıtlara ölü olarak geçmiştir. Fakat kayıtlara ölü olarak geçse de gerçekte sağ olan Ömer yüzü ağır yara aldığı ve intikamını almak istediği için, Ramiz'in de yardımıyla hastahaneye gönderilip yüzünü, sesini ve fiziğini, özetle kendini değiştirtmiştir. Artık o Ömer değildir. Ömer ise hapishane isyanı sonucu hayata veda edip, mezara gömülmüş bir bedenden ibaret kalmıştır.
Ömer kendini değiştirdikten sonra Ezel Bayraktar adını almıştır ve zaman geçtikçe gerektiğinde acımasız olabilen, dünyaya şüphe ile bakan, soğukkanlı, mesafeli ve kıvrak - ince zekalı bir kişiliğe bürünmüştür. Ezel (Kenan İmirzalıoğlu) bu şekilde başlayan yeni hayatına bir süre devam ettikten sonra artık tamamen intikam alabilecek niteliklere de sahip olmuştur.
Ezeli hem ayakta tutan hem görevi olan tek şey artık Ömer'in intikamını soğuk ve acı bir şekilde onlardan almaktır.
Tuncel Kurtiz Kimdir?
1958 yılından bu yana aktif oyunculuk hayatını devam ettiren ve Türk Sineması’nın en başarılı isimlerinden birisi olan tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, yapımcı, senarist. Tiyatro kökenli bir oyuncu olan Kurtiz, Dormen Tiyatrosu’nda başladığı oyunculuk kariyerini, 1964 yılında rol aldığı Şeytan’ın Uşakları adlı sinema filmi ile beyaz perdeye taşımış, özellikle son yıllarda rol aldığı T.V. dizileri ile de genç kuşakların beğenisini kazanmıştır.
Tuncel Kurtiz, 1 Şubat 1936 tarihinde İzmit’in Bahçecik nahiyesinde dünyaya geldi. Babası Hamdi Valâ Kurtiz Selanik doğumlu bir Türk bürokratı, annesi Müfide Kurtiz Boşnaktır. Sezgin ve Rengin adında iki kardeşi vardır. Bürokrat babasının görevi gereği ilkokulu sekiz farklı şehirde bitirdi. Ortaokulu Edremit’te okudu. Yine farklı şehirlerde devam ettiği lise hayatını Haydarpaşa Lisesi’nde sonlandırdı.
Üniversitede kısa bir süre hukuk fakültesinde, daha sonra ise İngiliz filolojisi, felsefe, psikoloji ve sanat tarihi bölümlerinde okudu; ancak hiçbirinden mezun olmadı. İlk işi, İETT’de ışık kontrolörlüğü oldu.
Oyunculuğa tiyatro ile başlayan Kurtiz, ilk olarak 1958 yılında, Haldun Dormen Tiyatrosu’nda sahne aldı. Yurt içi ve yurt dışında pek çok tiyatroda (A.B.D, Almanya, İsveç, Hollanda vs..) sahne alan başarılı oyuncu, Şeyh Bedrettin Destanı, Keşanlı Ali Destanı, Devr-i Süleyman gibi pek çok tiyatro oyununda rol aldı.
1964 yılında rol aldığı ve Orhan Günşiray’ın yönettiği Şeytan’ın Uşakları adlı sinema filmi ile beyazperdeye adım atan Kurtiz, sinemadan da bir daha kopmadı. Yılmaz Güney’in Sürü, Umut ve Duvar gibi efsanevi filmlerinin de aralarında yer aldığı 100’e yakın filmde rol aldı.
Türkiye sinema tarihinin diğer klasiklerinden Tunç Okan filmi ‘Otobüs’, Erden Kıral imzalı ‘Kanal’ gibi filmlerde rol aldı. 1981 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Senaryo Ödülü"nü Nurettin Sezer ile kaleme aldığı "Gül Hasan" filminin senaryosuyla kazandı.
12 Eylül 1980 darbesi sonrasında Yılmaz Güney'in ölümüyle memleketine küsüp yurtdışında yaşamaya başladı. İsveç, ABD ve Almanya'da tiyatro kariyerini başarıyla sürdüren, yabancı tiyatro ve sinema projelerinde yer alarak yeteneğini ispatlayan sanatçı Türkiye 'ye 90'larda tekrar döndü. Yeşilçam'ın eski solcusu olarak bilinen yapımcı, yönetmen ve oyuncularıyla ilişkilerini sürdürdü.
Tuncer Kurtiz’in genç nesiller tarafından tanınması ise, son yıllarda oynadığı T.V. dizileri sayesinde oldu. 2003 yılında Alacakaranlık, 2006 yılında ise Hacı adlı dizilerde rol alan Kurtiz, özellikle 2007 yılında yayınlanan Asi ve 2009 yılında vizyona giren Ezel adlı dizilerle beraber popüleritesini büyük oranda arttırdı. Ezel adlı dizide canladırdığı Ramiz Dayı karakteri o kadar fazla sevildi ki, adına fan klüpleri kuruldu, filmde seslendirdiği replikler dillerden düşmez oldu.
1979 yılında çekilen sinema filmi Gül Hasan ile yönetmenliği denemiş olan Kurtiz ayrıca Gül Hasan ve Bereketli Topraklar Üzerinde (1980) adlı filmlerin senaryosunu da yazmıştır.
Ekim 2011'de 48. Altın Portakal Film Festivali'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü" verildi
Altın Portakal, Gümüş Ayı ve Altın Böcek ödüllerinin sahibi olan Tuncel Kurtiz, Ezel adlı T.V. dizisinde Ramiz Dayı karakterini canlandırmıştır. “Muhteşem Yüzyıl” dizisinde ise Şeyhülislam Ebu Suud karakterini canlandırmıştır.
Tuncel Kurtiz, 2010 Yaz döneminde Edremit’in Çamlıbel kasabasında eşi ve kayın biraderi ile birlikte işlettiği Zeytinbağı adlı butik otelden NTV için ‘Tuncel Kurtiz ve Dostları’ başlıklı bir program sundu, BBC’nin ‘Hayat’ adındaki belgeselini seslendirdi. Aynı yıl BBC'nin Hayat (Life) belgeselini seslendirmiştir.
Tuncel Kurtiz, Menend Kurtiz ile evli idi. Aslı adında bir kızı ve Mirza adında bir oğlu vardır.
Tuncel Kurtiz, 27 Eylül 2013 tarihinde İstanbul Etiler'deki evinde düşerek başını çarpması sonucu 77 yaşında hayata veda etti.
Ödülleri
2008 - 15. Altın Koza Film Festivali, Usta Oyunucu Ödülü,
2008 - İtalya Taormina Film Festivali, Sanat Ödülü,
2008 - Yeşilçam Ödülleri, Yaşamın Kıyısında filmi ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü,
1986 - Berlin Film Festivali, Gümüş Ayı ödülü,
1981 - Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Senaryo Ödülü"nü Nurettin Sezer ile "Gül Hasan" filminin senaryosuyla kazandı
1994 - Altın Portakal Festivali, Bir Aşk Uğruna filmi ile en iyi yardımcı erkek oyuncu,
2002 - Sadri Alışık Ödülleri, Şellale filmiyle en iyi yardımcı erkek oyuncu.
2011 - 48. Altın Portakal Film Festivali'nde Yaşam Boyu Başarı ödülü
Oynadığı bazı tiyatro oyunları
1998 - Çok Tuhaf Soruşturma : Ferhan Şensoy - Orta Oyuncular
1997 - Şeyh Bedrettin : Nazım Hikmet
1985 - Mahabaratta : Hint Destanı - Peter Brook
1984 - Keşanlı Ali Destanı : Haldun Taner - Berlin Schaubühne Tiyatrosu
1969 - Teneke : Yaşar Kemal
1968 - Kaplan ve Daktilolar - Genar Tiyatrosu
1968 - Samanyolu (oyun) : Karl Wittlinger - Genar Tiyatrosu
1968 - Devri Süleyman : Aydın Engin - Genar Tiyatrosu
1967 - Yolcu : Nazım Hikmet - Genar Tiyatrosu
1964 - Kalbin Sesi - Halkın Gözü : Peter Shaffer - KEnt Oyuncuları
1963 - Martı : Anton Çehov - Kent Oyuncuları
1962 - Altın Yumruk : Dormen Tiyatrosu
1962 - Ayı Masalı : Dormen Tiyatrosu
1962 - Şahane Züğürtler : Dormen Tiyatrosu
1958 - Zafer Madalyası : Thomas HeggenJoshua Logan - Dormen Tiyatrosu
Film ve dizileri
1964 - Şeytanın Uşakları
1965 - Üçünüzü De Mıhlarım
1965 - Son Kuşlar
1965 - Sokakta Kan Vardı
1965 - Sokaklar Yanıyor
1965 - Sayılı Kabadayılar
1965 - Krallar Kralı
1965 - Konyakçı
1965 - Kanlı Meydan
1965 - Haracıma Dokunma
1965 - Güzel Bir Gün İçin
1965 - Büyük Şehrin Kanunu
1965 - Bitmeyen Yol
1965 - Bir Caniye Gönül Verdim
1965 - Ben Öldükçe Yaşarım
1965 - Babasız Yaşayamam
1966 - Ağaların Savaşı
1966 - Zehirli Kucak
1966 - Yiğit Yaralı Olur
1966 - Silahların Kanunu
1966 - Silahına Sarılan Adam
1966 - Nikahsızlar
1966 - Kıran Kırana
1966 - Karanlıkta Vuruşanlar
1966 - Kanunsuz Yol
1966 - Kanunsuz Dağlar
1966 - Kanlı Mezar
1966 - Kader Çıkmazı
1966 - Hudutların Kanunu
1966 - Dört Kurşun
1966 - Çirkin Kral
1966 - Çingene
1966 - At Avrat Silah
1967 - Kuduz Recep (Aslan Arkadaşım)
1967 - Krallar Ölmez
1967 - Bana Kurşun İşlemez
1970 - Umut
1970 - Tatort
1974 - Otobüs
1977 - Nehir
1978 - Kanal
1978 - Sürü
1979 - Gül Hasan
1979 - Bereketli Topraklar Üzerinde
1981 - Kleiner Mann was tun
1983 - Kalabaliken i Bender
1983 - Duvar
1984 - Turkse Video
1985 - Die Abschiebung
1985 - Vägen till Gyllenblå!
1987 - Den Frusna Leoparden
1986 - Hiuch HaGdi
1987 - Aufbrüche
1988 - Livsfarlig Film
1989 - Noel Baba
1989 - Täcknamn Coq Rouge
1989 - Mahabharata
1990 - Skyddsängeln
1990 - Zeit der Rache
1990 - Die Hallo-Sisters
1992 - Kvällspressen
1993 - Çakalların İzinde
1993 - Korkunun Karanlık Gölgesi
1993 - Ağrı'ya Dönüş
1994 - Bir Aşk Uğruna
1994 - Aşk Ölümden Soğuktur
1995 - Cemile ve Umudun Masalı
1996 - Cemile
1996 - Usta Beni Öldürsene
1996 - Tabutta Rövaşata
1996 - Işıklar Sönmesin
1996 - İstanbul Kanatlarımın Altında
1997 - Gräfin Sophia Hatun
1997 - Çökertme
1997 - Akrebin Yolculuğu
1998 - Vive la mariée... et la libération du Kurdistan
1998 - Hoşçakal Yarın
1999 - Kurtlar Sofrası
2000 - Kumru
2001 - O da Beni Seviyor
2001 - Şellale
2001 - A cavallo della tigre
2003 - Alacakaranlık
2003 - İnat Hikayeleri
2006 - Hacı
2007 - Kara Duvak
2007 - Yaşamın Kıyısında
2007 - Asi
2008 - Jack Hunter and the Lost Treasure of Ugarit
2008 - Lal
2008 - Güz Sancısı
2009 - Kayıp Armağan
2009 - Siyah Beyaz
2009 - 2011 - Ezel
2012 - 2013 - Muhteşem Yüzyıl
2013 - Mutlu Aile Defteri
Yılmaz Güney Kimdir?
Yönetmen, oyuncu, senarist ve öykü yazarı. Gerçek adı Yılmaz Pütün'dür. Türk sinemasında çığır açan yapımlara imza atmış, Yeşilçam’ın klişelerini sarsmış, siyası duruşu, mahkûmiyeti ve başarılı yönetmenliğiyle kilometre taşı olmuştur. Çirkin Kral lakaplı Güney, hapishane yıllarında kaleme aldığı Yol adlı filmin senaryosuyla Cannes film festivalinde Altın Palmiye ödülünü kazanmıştır. Umut, Arkadaş ve Sürü Güney’in önemli filmlerinden bazılarıdır.
1 Nisan 1937'de bir işçi ailesinin iki çocuğundan biri olarak Adana'nın Yenice köyünde dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Adana'da tamamlayan Güney, çocukluk yıllarında pamuk işçiliğinden gazoz ve simit satıcılığına kadar çeşitli işlerde çalıştı. Güney, ilerleyen yıllarda And Film ve Kemal Film şirketlerinin bölge temsilciliklerinde film dağıtımcılığı yaptı. Edebiyatla ilgilenen ve öyküler yazan Güney, üniversite eğitimini almak üzere Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu. Bu süre içinde usta yönetmen Atıf Yılmaz'la tanışan Güney, rejisörün desteğiyle sinema dünyasına ilk adımını attı. 1959 yılında yönetmenliğini Atıf Yılmaz'ın yaptığı Bu Vatanın Çocukları ve Alageyik filmlerinin senaryolarını yazan ve oyuncu olarak da bu yapımlarda performans gösteren Yılmaz, Karacaoğlan'ın Karasevdası isimli filmde yönetmen yardımcılığı yaptı. Yeni Ufuklar ve On Üç gibi dergilere öyküler yazan Güney'in edebiyat ve kalemle ilişkisi de hep güçlü oldu. Ancak Onüç dergisinde yayımlanan "Üç Bilinmeyenli Eşitsizlik Sistemleri" adlı öyküsünde komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle yargılandı, 1961 yılında 18 ay hapis cezasına ve 8 ay Konya'ya sürgün cezasına mahkûm oldu.
1963 yılında mahkûmiyet sonrası yeni hayatına merhaba diyen Güney, tutkuyla bağlı olduğu sinemaya döndü. Küçük bütçeli ve sıradan macera filmlerinde rol almaya başlayan Güney, şiddet temalı bu filmlerde canlandırdığı ezilen ama yazgısını kabul etmeyen; kötülüğe karşı tek başına direnip mücadele eden dürüst Anadolu çocuğu karakteriyle popüler oldu. Anadolu izleyicisi Güney'in çizdiği bu profille kendini özdeşleştiriyordu ve aktör bu özellikleriyle kendine sağlam bir yer edindi.
Güney'in o dönemde izleyiciyle buluştuğu filmlerden biri de Çirkin Kral'dı. Bu filmden sonra Çirkin Kral olarak anılmaya başlayan aktör, senaryosunu kendisinin kaleme aldığı, Ömer Lütfü Akad'ın yönetmenliğini yaptığı Hudutların Kanunu filmindeki sade ve abartısız performansıyla Türk sinemasında yeni bir oyuncu tipi yarattı. Efsaneleşmeye doğru hızla giden aktör, Yeşilçam'daki iyi karakterlerin yakışıklı, kötü karakterlerinse çirkin oyuncular tarafından canlandırıldığı sistemi tersine çevirdi. Onunla birlikte sade ve doğal oyunculuk taçlandı.
Güney'in yönetmenlik süreci At Avrat Silah isimli filmle start aldı. 1968 yılındaysa filmografisinde ilk önemli filmi olan Seyyit Han'ı çeken Güney, filmde doğu topraklarındaki bir sevda öyküsünü anlatıyordu. Üslup ve anlatım açısından büyük övgü alan bu filminden sonra Aç Kurtlar ve Bir Çirkin Adam için yönetmen koltuğuna oturan Güney vatani görevini yapmak için askere gitti.
1970 yılında Türk sineması için önemli bir yere sahip olan Umut adlı filmi izleyiciyle buluşturdu. Umut, eski faytonu ve atıyla kalabalık ailesini geçindirmeye çalışan Cabbar'ın mücadele dolu hayatını anlatıyordu ve Güney'in yaşamıyla paralellikler içeriyordu. Anlatımının gerçekçiliğiyle dikkat çeken film, Adana Altın Koza Film Şenliği'nde en iyi film ödülünün sahibi oldu. Ancak sansür kurulu tarafından yasaklanmasının ardından Danıştay kararıyla yeniden izleyiciyle buluştu. Umut, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da büyük ilgiyle karşılandı ve Yılmaz Güney sinemasında bir dönemi kapayıp yepyeni bir dönemi açan bir film olarak Türk sinema tarihinin de başyapıtları arasında yerini aldı.
Güney'in 1971 yılında yönetmenliğini yaptığı Ağıt, Acı ve Umutsuzlar adlı filmlerinin üçünün de Adana Altın Koza Film Şenliği'nde dereceye girmesiyle festival tarihinde bir ilk gerçekleşiyordu. Aynı yıl, gözaltına alınan Güney bir hafta süreyle gözaltında tutulduktan sonra 3 aylığına Nevşehir'e sürgüne gönderildi.
12 Mart 1972'de gerçekleşen darbe sırasında adının siyasal olaylara karıştığı gerekçesiyle tutuklanan Güney 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Aynı yıl Boynu Bükükler adlı romanını Boynu Bükük Öldüler adıyla yayımladıktan sonra Orhan Kemal Roman Ödülü'nü kazanan yönetmenin mahkûmiyeti, Bülent Ecevit'in iktidar olduğu 1974 senesinde genel affın yürürlüğe girmesiyle sona erdi. Bu zorlu sürecin ardından filmografisi için oldukça önemi olan ve aynı adı taşıyan şarkısıyla da klasikler arasına giren Arkadaş'ı çeken Güney, filmde iki üniversite öğrencisinin, aralarındaki toplumsal uçurumların farkına varmalarını işliyordu. Ülkemizdeki kültür şokunun resmedildiği film büyük ilgiyle karşılandı. Yılmaz Güney, Endişe ismindeki filminin Adana'daki çekimleri sırasında karıştığı bir olay sırasında bir yargıcın hayatına son verdiği için 19 yıl hapis cezasına mahkûm oldu. Cezaevinde bulunduğu dönemde Güney adlı bir dergi çıkaran ve senaryo çalışmalarına devam eden rejisörün, o dönemde kaleme aldığı Sürü, yönetmen Zeki Ökten tarafından beyaz perdeye aktarıldı. Büyük ilgi gören filmden sonra Şerif Gören tarafından çekilen ve senaryosunu Güney'in yazdığı yol filmi Türk sinema tarihine adını altın harflerle yazdırdı.
1981'de Isparta yarı açık cezaevinden izinli olarak ayrılan ve sonrasında yurt dışına kaçan Güney, Yol'un kurgusunu tekrar yaptı ve Cannes Film Festivalinde en iyi senaryo ödülünün sahibi oldu. Güney yurda dönme çağrılarına uymaması sebebiyle 1983'te Türk vatandaşlığından çıkarıldı ve aynı yıl Fransa'da Duvar adlı filmin yönetmenliğini yaptı.
Yılmaz Güney'in fırtınalı yaşamı 9 Eylül 1984'te son yıllarını geçirdiği Paris'te mide kanseri sebebiyle sona erdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz