Ferman Toprak’a çıplak fotoğraf şantajı, eski manitası Farman'ı bel altı vurdu, neden çıplak fotoğrafları var?

Son zamanların yakışıklı şarkıcısı Ferman Toprak’ın başı çıplak fotoğraflarıyla beladan kurtulmuyor. Usta şarkıcı Ferman Toprak’ın eski sevgilisi 100 bin dolar vermezse çıplak fotoğraflarını medyaya vermekle tehdit etti.

Ferman Toprak’a çıplak fotoğraf şantajı, eski manitası Farman'ı bel altı vurdu, neden çıplak fotoğrafları var?

Son zamanların yakışıklı şarkıcısı Ferman Toprak’ın başı çıplak fotoğraflarıyla beladan kurtulmuyor. Usta şarkıcı Ferman Toprak’ın eski sevgilisi 100 bin dolar vermezse çıplak fotoğraflarını medyaya vermekle tehdit etti.

Radikal’de yer alan habere göre: Türkan K.'ye 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı "Hayatı tespih yapmışım" isimli şarkısı ile tanınan Ferman Toprak, bir yıl önce sahne aldığı mekânda tanıştığı Türkan K. ile birlikte olmaya başladı.

Ünlü sanatçı bir müddet sonra Türkan K.'den ayrılarak başka bir kişi ile nişanlandı. Bu duruma hırslanan Türkan K., Ferman Toprak'ın çıplak ve uyur vaziyetteki fotoğraflarını ünlü sanatçıya göndererek fotoğrafları basına sızdırmakla tehdit etti. Aile ve sanat hayatını bozacağını söyleyerek Ferman Toprak'tan 100 bin dolar isteyen genç kadın, bu isteğini kabul etmeyen ünlü sanatçıya bu kez de hakaret içerikli mesajlar göndermeye başladı.

Soluğu savcılıkta alan Ferman Toprak, şantaj yoluyla kendisinden para isteyerek hakaret eden eski sevgilisinden şikâyetçi oldu. Savcılık tarafından başlatılan soruşturmada, Toprak'a tehdit ve hakaret içerikli mesajların Türkan K.'nin annesine ait telefondan atıldığı belirlendi.

İfadesine başvurulan Türkan K. yaptıklarından dolayı pişman olduğunu kaydederek, "Ferman'ın iddia ettiği gibi sadece cinsel birliktelik yaşamıyorduk. Ben onu seviyordum. Fakat beni terk etti. Başka biriyle nişanlanınca dayanamadım. Canını yakmak istedim. Pişmanım. Uzlaşmak istiyorum" dedi.

Sabah'tan Dilek Yaman'ın haberine göre Ferman Toprak'ın menajeri İsmet Günbeyi'inin de tanık olarak ifade verdiği soruşturma sonunda, şüphelinin uzlaşma teklifini reddeden Ferman Toprak'ın şikâyeti üzerine Türkan K. hakkında "sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret" ve "şantaj" suçları kapsamında dava açıldı. 5 yıla kadar hapsi istenen şüpheli, ilerleyen günlerde Asliye Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıkacak.

Ferman Toprak Kimdir?

Ferman Toprak, 30 Ocak 1975 tarihinde Adana’da doğmuştur. Ferman Toprak, babasından dolayı Adıyaman’ın Bezik, annesinden dolayı Şanlıurfa’nın İzol aşiretinden. Doktor olan lince, dört kardeş olan Ferman Toprak da bu şehirde dünyaya geldi.

Ama iki yıl sonra memleketlerinde toprak meselesi başladı. Aynı gün anneannesi, dedesi ve üç dayısı öldürüldü. Kan davası başladı ardından. Ferman Toprak daha yedi yaşındayken, annesiyle bindiği otomobilde yaylım ateşine tutuldu ve o korkuyu yıllarca üzerinden atamadı. 12 yaşına kadar kekeme kaldı. Kan davasında yıllar içinde tam 27 kişi öldü.

İlkokul ve ortaokulu Adana’da okudu. Liseyi de Adana’da bitirdikten sonra 1995 yılında Ankara Üniversitesi Dil Tarih veandı ve Ankara’ya gitti. 1996 yılında eğitimini yarıda bırakarak müzik alanında iş yapmak için İstanbul’a taşındı. 1997 yılında "Böyle Giderse / Kurşunlara Geleyim" adlı ilk albümü yayımlandı.

İstanbul’da çeşitli mekanlarda sahne hayatına başladı. İlk önce Beşiktaş’taki Keyifli Meyhane’de sahne aldı. 1999’da Etiler Bibita’da kendi kitlesini oluşturdu. Onu Club ve Nispet Bar izledi. Sonunda Etiler’de kendi gece kulübünü açtı. Bunu Kuruçeşme’de açtığı yazlık mekan "İnadına" takip etti. Fakat sonunda sadece sahnede olmayı tercih etti ve mekanlarını kapadı. Etiler Mansion Club’da yedi gece sahnede. Halen sahne hayatını başarıyla sürdürmektedir. Bütün gece süren programı üç bölümden oluşuyor: "Dikşın, ekşın, mekşın. Dıkşında slov şarkılar, mekşında orta ritmli şarkılar, ekşında herkes dans ediyor."

2008 yılında ‘Ferman Zamanı’ isimli albümünü, 2011 yılında ‘Saygılarımla’ adlı albümünü çıkardı.

Ferman Toprak, 18 Ekim 2015 tarihinde Almanya’nın Münih kentinde uzun süredir nişanlısı olan Hilal Öztürk ile sade bir nikahla evlendi.

Albümleri

1997 - Böyle Giderse / Kurşunlara Geleyim

2008 - Ferman Zamanı

2011 - Saygılarımla

2013 - Hayatı Tespih Yapmışım

2015 - Çekip Gitmeyecektin & Gözüm

Ferman Toprak Alaman ellerinde Nikah-ı Yıldırım kıydı!

Ünlü şarkıcı Ferman Toprak, iş adamı arkadaşı Muhammet Balcı’nın daveti üzerine, kısa süreli tatil için Nişanlısı Hilal Öztürk ile gittiği Almanya’nın Münih kentinde sürpriz bir şekilde dünya evine girdi. Ferman Toprak Alaman ellerinde nişanlısıyla 'Ev'lendi!!!

 Bu özel gün için gelinliğin, damatlığın ve fotoğrafçının; çiftin yakın arkadaşları tarafından hızlıca temin edildiği heyecan dolu saatlerde, nikâhın olmazsa olmazlarından olan gelin arabası da unutulmadı. Ferman Toprak Alaman ellerinde nişanlısıyla 'Ev'lendi!!!

YIL SONUNDA EVLENECEKLERDİ!

Yılsonunda evlenmeye hazırlanan ikili, bir sürpriz yaparak Türk konsolosluğunda nikâh işlemleri için başvuruda bulundu.

YILDIRIM NİKAHI

Prosedürlerin yerine getirilmesiyle Muhammet Balcı, Necla Demir şahitliğinde, ünlü sanatçı Ferman Toprak ve nişanlısı Hilal Öztürk çiftinin sade nikâhı, Münih’teki Türk konsolosluğunda kıyıldı. Mutlu çift, yıldırım nikâhı sonrası, gelinlik ve damatlıkla bu özel günün hatırası için objektiflere poz vermeyi de ihmal etmedi.

NİŞANLI GİTTİLER EVLİ DÖNDÜLER

İkiliyi karı koca yapan imzalar atıldıktan sonra nikâh memuru evlilik cüzdanını gelin adayı Hilal Öztürk’e takdim etti. Sürpriz nikâh töreni sonrası duygularını ortak bir şekilde dile getiren çiçeği burnunda çift “Biz evlilik için yılsonunu düşünüyorduk. Münih’e tatil için gittik. Hiçbir hazırlığımız yoktu; arkadaşlarımızın çok özel sürprizleri bizim için adeta rüya gibiydi. Kısmet bugüneymiş; çok mutluyuz. Münih’e nişanlı olarak gittik. İstanbul’a evli olarak döndük. Darısı tüm bekârların başına” dedi.

Lütfi Kırdar Kimdir?

Türk doktor, devlet adamı, asker ve siyaset adamı.

1887'de Kerkük'te dünyaya gelen Kırdar, ilk ve orta öğrenimini Kerkük'te, lise öğrenimini de Bağdat'ta tamamladı. Daha sonra, 1908 yılında İstanbul Tıp Fakültesi'ne girdi fakat Balkan Savaşı çıkınca öğrenimini yarıda bırakıp savaşa katıldı. Savaş bittikten sonra tekrar Tıp Fakültesi'ne dönen Kırdar, buradan 1913 yılında mezun oldu. Mezuniyetinin ardından Necef ve Musul'da doktorluk yaptı. İstiklâl Savaşı sırasında Kızılay Sağlık ve Sıhhi İmdat Ekibi Başkanı olarak bulundu. Hayatının neredeyse on yılı sıcak savaşın yaşandığı bölgelerde geçen Kırdar, Kurtuluş Savaşı'nın başarıya ulaşmasından sonra İzmir Sağlık Müdürü oldu.

Yunanistan ve Türkiye arasında yaklaşık 1.5 milyon insanın yer değiştirdiği bu dönemde, İzmir önemli bir liman olarak yoksul, çaresiz ve da geçici olarak ev sahipliği yapmıştı. Savaşın bitmesine rağmen binlerce insan salgın hastalıklardan dolayı hayatını kaybediyordu. Kırdar, gecesini gündüzüne katarak bu salgın hastalıklara karşı büyük mücadeleler gösterdi ve daha fazla insan ölmeden salgın hastalıkların giderilmesinde başarılı oldu. Buradaki başarılarından ötürü Manisa Valiliği'ne atandı. Bu görevi sırasında sadece doktorlukta değil şehircilikte de oldukça yetenek sahibi olduğunu ispatlayan Kırdar, 8 Aralık 1938'de İstanbul Vali ve Belediye Başkanlığı'na atandı.

Dr. Kırdar, ilk olarak İstanbul'un su ve elektrik işlerine el attı ve çok kısa bir zaman içinde Terkos suyunu kişi başına 48 litreden 184 litreye yükseltti. Anadolu yakasındaki su tesislerini de genişleterek Elmalı Bendi’ne verilen 7300 metreküp suyu 10 bin 500 metreküpe çıkardı. Temizlik işlerinin ödeneğini 460 bin liradan 2.5 milyon liraya yükseltti. Bu arada imar işlerine de el atan Kırdar, yeni yollar yapmaya koyuldu. Taksim Meydanı'nın düzenlenmesi de Kırdar döneminde yapıldı. Meydanın Şişli tarafında bulunan Taksim Kışlası'nı yıktırarak Halaskargazi Bulvarı'nı Taksim'e bağladı. O dönemde stadyum olarak kullanılan ve İstanbul'un en zarif tarihi eserlerinden biri olan Taksim Kışlası'nın yıkılmasının hata olduğunu yıllar sonra kabul etti. Buradaki stadyumu kaldırdı, ardından da Dolmabahçe Stadyumu'nu yaptırdı. Eminönü'ndeki Yeni Cami ve Mısırçarşısı'nın çevresinin düzenlenmesini sağladı.

Daha sonra Kırdar, Yıldız Parkı'nı ve Emirgan Korusu’nu halka açtı ve içindeki köşkleri restore ettirdi. Bu arada eşsiz güzellikte bir kumsala sahip olan Florya'nın turistik bir belde olması için gereken yatırımı yaptı. Açtığı bu tesisler sayesinde belediyenin gelirleri kat kat arttı ve bu sayede belediye, şehrin en uzak beldelerinde yaşayan insanların kentle ulaşım bağlantısını sağladı. Açık Hava Tiyatrosu'nu İstanbullular'ın hizmetine de sunan Lütfi Kırdar, modern kent insanının tüm ihtiyaçlarını karşılayacak kalitede konut yapımına da önem verdi. Levent'teki iki katlı, bahçe nizamlı, geniş sokaklı ve sağlam altyapılı konutlar onun döneminde inşa edildi ve halka taksitle satıldı. Şişli'de Atatürk, Aşiyan'da Tevfik Fikret ile Fatih'te Belediye Müzesini kurdu. Şimdi isminin verildiği Spor Sergi Sarayı'nı ve Tepebaşı Tiyatrosu'na ilaveten yeni şehir tiyatroları yaptırdı. Lütfi Kırdar'ın en önemli özelliği zorunlu olmadığı halde şeffaf olmasıydı. Her ay, basın mensuplarını belediye binasında toplayarak aylık icraatlerini anlatır, hesaplarını açıklar, yaptığı işlerin niteliği ve estetik kalitesi konusunda gazetecilerin görüş ve önerilerini alırdı.

1949'da görevinden ayrılarak Stockholm Büyükelçiliği'ne atanan Kırdar, aynı yılın aralık ayında yapılan ara seçimlerde CHP'den Manisa Milletvekili olarak Meclis'e girdi (1949-1950). 1954 ve 1957 seçimlerinde DP listesinden İstanbul Milletvekili oldu. Son Menderes hükümetinde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı (1957-1960) olarak görev yaparken, 27 Mayıs'ta tutuklandı. Yargılandığı Yassıada'da 17 Şubat 1961’de geçirdiği bir kalp krizi sonucu yaşama veda etti.     

Kaynak: Diyarbakır Söz