Dört yıldır Amerika’da yaşayan Didem Erol, Türkiye’ye döndü. Yeni projelerle seyirci karşısına çıkmak isteyen oyuncu, sektörde artık ‘Serah’ ismini kullanacak: “Yurtdışındayken yenilendim ve ismimi de değiştirdim.”
Öncelikle Amerika’ya neden gittiğinizden bahsedelim...
- Ben zaten yurtdışında doğup büyüdüm. Hayatımın 29 yılı yurtdışında geçti. Hedefim, uluslararası bir kariyere sahip olmaktı. Bu amaçla ilk kez 2000 yılında Amerika’ya gittim, 2004’te geri geldim. Sonra tekrar gittim, şimdi yeniden buradayım. Birkaç hafta oldu geleli.
Temelli mi döndünüz, yeniden gidecek misiniz?
- Evet, temelli döndüm. Ve artık Didem değilim, Serah’yım.
İsminizi mi değiştirdiniz?
- Evet, artık Serah ismini kullanacağım.
Neden böyle bir karar aldınız?
- Zaten Didem de gerçek ismim değildi. Asıl ismim yabancıydı, hep karışıklık oluyordum. Burada ve yurtdışında yer aldığım filmlerde de hep farklı isimlerim kullanılıyordu. Hem İngilizce hem Türkçe bir isim olsun, her yerde kullanayım dedim. Ve böyle bir karar aldım.
ARTIK SERAH DİYE TANIYACAKLAR
Ne zamandan beri Serah’yı kullanıyorsunuz?
- Son üç yıldır. Kimse bana Didem demiyor artık.
Ama Türkiye’de herkes sizi “Didem Erol” olarak tanıyor, bunu nasıl değiştireceksiniz?
- Artık Serah diye tanıyacaklar. Ben yenilendim, çok değiştim.
Ne anlamda değiştiniz?
- Son dört yıl spiritüel eğitim aldım Los Angeles’ta. Dört yıldır içsel bir yolculuğa çıktım. Türkiye’de bize hep söylenen bir şey vardır; “İnsan 7’sinde neyse 77’sinde de odur” diye. Biz buna inanıyoruz, oysa değişim mümkün. Los Angeles’ta geçirdiğim yıllar bana çok şey öğretti. Benim beynimle ağzım arasına filtre yoktu, onu biraz kırdım mesela...
BİR AYAĞIM YURT DIŞINDA OLACAK
Artık sadece Türkiye’de mi iş yapacaksınız?
- Hayır, bir ayağım yurtdışında olacak. Çünkü iki tane anlaşmam var yurtdışında. Bir sinema filmi ve dizi olacak. Zaten gitmemin sebebi yurtdışında kariyer yapmaktı. Güzel işler de yaptım. Beş sinema filmi çektim, üç program sundum, tiyatro yaptım. Bunların hayatıma çok fazla getirisi oldu. Yeteneklerimi geliştirdim. Ama burası da benim vatanım, buradan kopamam.
Oyunculuğunuzu geliştirdiğinizi söyleyebilir misiniz?
- Çok geliştirdim hem de. Özellikle tiyatroyu çok özlemiştim. 10 yıldır yapmamıştım. Londra’da dönem tiyatrosunda oynadım. Çok cesur sahneler vardı. Hep altından kalkabilir miyim diye düşündüm ama 6 ay oynadım. Oradayken ölene kadar oyunculuk yapmak istediğimi fark ettim.
Cesur sahnelerde rol aldığınıza göre, oyunculukta kural tanımadığınızı söyleyebilir miyiz?
- Oyuncunun kuralları olmaz. Sahne neyi gerektiriyorsa onu yapar. Benim öpüşmem, sevişmem gibi kurallarım yok. Farklı kriterlerim var. Mesela hep komedi oynadım, artık dramda da rol almak istiyorum.
GÜZEL OLDUĞUMU FARK ETTİM
Kaç yaşındasınız?
- 30’lu yaşlar diyebilirim. 30’lu yaşlarımda kendimi sevmeyi öğrendim. Güzel olduğumu da yeni fark ettim.
Biraz geç olmadı mı?
- Geç dank etti kafama. Zamanında çok hatalarım oldu. Kendimi ifade edemedim. Bunları hep sonradan fark ettim.
Geçmişe dair pişmanlıklarınız, kırgınlıklarınız var mı?
- Kırgın olduğum insanlar var ama isim vermek istemiyorum. Kırgınlıklarımı da bir kenara attım zaten...
Kaynak: Hürriyet
Kaynak: Diyarbakır Söz