Barcelona’nın vazgeçilmezlerinden biri haline gelen milli oyuncu Arda Turan ile güzeller güzeli sevgilisi Aslıhan Doğan arasında dövme krizi yaşanıyor. Şimdilerde İstanbul'da olan Arda Turan’ın büyük aşkı Aslıhan Doğan'ın hâlâ İspanya'ya dönmemesi ayrılık iddialarını güçlendirdi. Arda Turan veya Aslıhan Doğan’dan henüz bir açıklama gelmedi.
Bugün gazetesinde yer alan haberlere göre; Geçtiğimiz haftalarda sevgilisinin doğum tarihini koluna kazıtan Aslıhan Doğan, aynı dövmeyi Arda Turan'dan da isteyince ikili arasında ufak bir kriz yaşandı. Bu olayın üzerine Doğan'ın her defasında Arda Turan'a 'Evlenelim' baskısı yapması bardağı taşıran son damla oldu. Bu arada sosyal medyada birbirleriyle ilgili sürekli paylaşım yapan Arda Turan ile Aslıhan Doğan'ın 14 Şubat Sevgililer Günü'nde birbirleri için tek bir söz bile yazmamaları ayrılığı doğrular cinstendi.
Geçtiğimiz hafta kardeşi Dilahan'ın ilk sergisinin açılışına katılmak için İstanbul'a gelen Aslıhan Doğan'ın 10 gündür İspanya'ya dönmemesi ayrılık iddialarını ortaya çıkardı.
Barcelona'ya giden Arda'nın annesi Yüksel Turan'ın oğlunun Aslıhan Doğan ile evlenmesine karşı çıktığı da konuşulanlar arasında.
Arda Turan Kimdir?
Galatasaray altyapısından yetişmiş ve Galatasaray Futbol Takımı'nın kaptanlığını yapmış, La Liga ekiplerinden Atletico Madrid'de forma giyen A Milli ortasaha oyuncusu.
Arda Turan, 30 Ocak 1987 yılında, Bayrampaşa, İstanbul'da dünyaya geldi. Aslen Edirne’lidir. Annesi yüksel Turan, babası Adnan Turan, kardeşi Okan Turan’dır. Şehremini Lisesinden mezun olmuştur. İstanbul Üniversitesi Spor Akademisi'nde hala öğrenci durumundadır.
Futbol ile genç yaşta tanışan Turan, on iki yaşındayken Galatasaray’ın alt yapısında forma giymeye başladı.
Galatasaray’ın PAF takımında dört yıl boyunca forma giyen futbolcu, Türkiye Milli Takımı ile de genç yaşta tanıştı. 2002 yılında, 16 yaş altı Milli Takım gençler kadrosunda kendisine yer buldu ve 2006 yılında Türkiye A Milli takımının kadrosuna girene kadar gençler takımında oynadığı toplam 79 maçta 15 gol atmayı başardı.
Galatasaray PAF takımında (profesyonel altı futbol takımı) dört yıl aralıksız forma giydikten sonra, 2004-2005 sezonu sırasında takımın ana kadrosuna alındı, fakat tecrübe eksikliği yüzünden kendisine çok fazla şans tanınamadı. Tecrübe kazanması için 2005-2006 sezonunda Manisaspor’a kiralanan Turan, burada gösterdiği performans ile Eric Gerets’in dikkatini çekmeyi başardı ve de sonraki sezon için Galatasaray’a geri döndü.
2006-2007 sezonuna hızlı başlayan genç oyuncu, UEFA Şampiyonlar Ligi’ndeki ilk maçında FK Mlada Boleslav’a iki gol atarak adını duyurdu. Bu sezonda oynadığı 31 lig maçında toplam 5 gol attı.
2007-2008 sezonuna zayıf bir başlangıç yapsa da, sezonun özellikle ikinci yarısında sergilediği yüksek performans ile dikkat çekti. Ligdeki başarılı sonucunda, Avrulpa’nın büyük takımlarından Newcastle United tarafından kendisine getirilen transfer teklifi ise, Galatasaray tarafından kabul edilmedi. Bu sezonda oynadığı 30 maçta toplam 7 gol atma imkanı buldu.
2008-2009 sezonunda kariyerindeki ilk hat-trick’ini Sivasspor a karşı kaydeden Turan, UEFA Kupası’nda Bordeaux’a attığı iki golle takımının en iyi oyuncularından birisi olduğunu kanıtladı. Bu sezonda oynadığı 29 maçta toplam 7 gol ve 9 asist kaydeden başarılı ortasaha oyuncusu, 10 Temuz 2009 tarihinde Galatasaray’ın kaptanlığına getirildi ve klübün tarihindeki en genç kaptan olarak tarihe geçti.
Arda Turan Galatasaray'da efsane oyuncular Metin Oktay, Tanju Çolak, Gheorghe Hagi gibi 10 numaralı formayı giymiştir.
Milli takım ile 16 yaş altı kadrodan başlayarak uzun bir ilişkisi olan Arda Turan, Türkiye A Milli Futbol Takımı ile beraber ilk defa, 2008 yılında sahaya çıktı. 25 Mayıs 2008 tarihindeki Türkiye-Uruguay maçında ilk resmi golünü atan Turan, 11 Haziran 2008 tarihinde oynanan İsviçre-Türkiye maçında attığı son dakika golü ile maçın adamı seçildi. A Milli Takım ile beraber sahaya çıktığı 34 maçta toplam 5 gol kaydetti.
2011 Ağustos ayında Atletico Madrid'le 4 yıllık sözleşme imzalamıştır. Galatasaray bu transferden 12 Milyon Euro bonservis bedeli almıştır. Sözleşmede, "Atletico Madrid, UEFA Avrupa Ligi'ne kalırsa 500 bin, Şampiyonlar Ligi'ne kalırsa 1 milyon euro ekstra ödeme yapacaktır" maddesi de yer almaktadır.
Temmuz 2008'de Arda, İspanyol dergi Don Balon tarafından "Dünyanın En İyi 100 Genç Oyuncusu" listesinde 8inci sıraya uygun görüldü.
Arda Turan, yardıma muhtaç çocuklara ve vakıflara; Özellikle "Türkiye Böbrek Vakfı" ve Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) organizasyonlarında sık sık yer almaktadır.
2009 yılından bu yana sinema ve televizyon dünyasının tanınmış isimlerinden Sinem Kobal ile birlikte olan Arda Turan 2012 yılının Ocak ayında nişanlanmıştır. 2013 yılının sonlarında ayrıldılar.
2012 yılında oyuncu ve model Paris Hilton ile birlikte bir giyim firması reklamında oynamıştır. Porsche Carrera S4 marka arabası var ve bu arabayı Fotbolcu Emre Belözoğlu'ndan aldı.
7 Temmuz 2015 tarihinde 34 milyon Euro (7 milyon başarı bonusları dahil) bonservis bedeli karşılığında İspanyol takımı Barcelona'ya 5 yıllığına transfer oldu. Rüştü Reçber'den sonra Barcelona forması giyecek ikinci Türk futbolcu oldu.
Futbol Kariyeri
1999 - 2000 - Altıntepsi Makelspor (Amatör kulüp)
2000 - 2005 - Galatasaray(profesyonel altı futbol takımı)
2005 - 2006 - Galatasaray
2006 - 2007 - Manisaspor (kiralık)
2007 - 2011 - Galatasaray
2011 - 2015 - Atletico Madrid
2015 - ------ - Barcelona
Tanju Çolak Kimdir?
Tanju Çolak, 1963 doğumlu, Altın, Gümüş ve Bronz Ayakkabı almış, Galatarsaraylı futbolcu ve spor yorumcusu. Türkiye ve Avrupa’daki gol krallıklarıyla, futbolun ilklerindendir.
10 Kasım 1963’te, Samsun’da dünyaya gelen Çolak, Türkiye Birinci Futbol Ligi'nde bir sezonda en çok gol atan futbolcudur.
Futbola, Samsun Yolspor'da başlayan ve daha sonra, 1987 yılında Galatasaray'a transfer olan Çolak, sarı-kırmızılı formayla, 1987 - 1988 sezonunda 39 gol ile üçüncü defa gol krallığına ulaşırken, hem Metin Oktay'a ait, bir sezonda atılan en çok gol rekorunu kırdı, hem de Avrupa'da da en çok gol atan futbolcu oldu.
1988 - 1989 sezonu, Şampiyon Kulüpler Kupası'nda, yarı final oynayan Galatasaray'ın kadrosunda bulunan, Neuchatel, Xamax ve Monaco'ya attığı gollerle takımın kahramanı olan Çolak, 1990 - 1991 sezonunda dördüncü gol krallığına ulaşarak, kariyerinin zirvesine çıkmış oldu.
1991’de, Metin Aşık başkanlığındaki Fenerbahçe’ye, 1991 - 1992 senelerinde futbol şubesi sorumluluğunu üstlenen, Aziz Yıldırım tarafından transfer edilen ve 1992 - 1993 sezonunda, beşinci ve son gol krallığına imzasını atan Çolak’ın kariyeri, o seneden sonra düşüşe geçti.
Gerilemenin ilk yılında, bir süre 2. ligdeki İstanbulspor'da top koşturan Çolak, 1994’te, kaçak Mercedes davası nedeniyle aldığı hapis cezası yüzünden, mecburen futbolu bıraktı. Hakkındaki hapis cezası, Yargıtay tarafından onaylanarak kesinleştikten sonra, Dışişleri Bakanlığı'nın başvurusu üzerine, Üsküp'te yakalanan milli futbolcu Çolak, Türkiye'ye getirilmesinin ardından, Bayrampaşa Cezaevi'ne konuldu.
31 defa Türk Milli Takımı'nda yer alan ve bu forma altında, 9 gol kaydeden, Tanju Çolak, 1 Şubat 1989’da, düzenlenen törende, Altın Ayakkabı aldı. Çolak, bu ödülü alan tek Türk futbolcu olarak, Türk spor tarihine adını yazdırdı.
Kariyeri boyunca, 252 maçta, 240 gol attı. Bu birinciliği, Türk futbol tarihinde kaydettiği, 236 golle Hakan Şükür, 219 golle Hami Mandıralı, 217 golle Metin Oktay ve 200 golle Aykut Kocaman izlemektedir.
Samsun Yolspor’da oynadığı, 1983 - 1984 ve 1984 – 1985 sezonlarında, 2 kez Türkiye İkinci Futbol Ligi, Gol Kralı olan Çolak, 1985 - 1986, 1986 - 1987 sezonlarında Samsunspor, 1987 - 1988, 1990 - 1991 sezonlarında Galatasaray ve 1992 - 1993 sezonunda da Fenerbahçe ile, toplam 5 kez de, Türkiye Birinci Futbol Ligi, Gol Kralı oldu.
6 Aralık 1992 tarihinde oynanan ve 7-1'lik skorla sonuçlanan, Fenerbahçe formasıyla çıktığı, Karşıyaka maçında 6 gol atarak, bir maçta en fazla gol atma rekorunu kıran Çolak, 1985 - 1986 sezonunda, Samsunspor ile çıktığı maçlarda 33 gol atarak da, Avrupa'da en çok gol atan, üçüncü futbolcu ünvanını kazandı. Daha sonra bu ünvanı, 1987 - 1988 sezonunda sarı-kırmızılı takımda oynarken attığı 39 gol ile, 22 Haziran 1988’de birinciliğe taşıdı. 1990 - 1991 sezonunda, yine Galatasaray’da kaydettiği 31 gol ile, Avrupa'da en çok gol atan ikinci futbolcu oldu.
Türkiye Futbol Federasyonu tarafından, 12 Kasım 2006’da, Ünal Karaman’dan sonra, A2 Milli Takım teknik direktörlüğüne getirilen Tanju Çolak, aktif futbol oyunculuğunu bırakmasından sonra, çeşitli kulüplerde teknik direktörlük yaptı ve spor yorumcusu oldu.
1988 yılında, Tanju Çolak’ın adı, Aysum Çolak’la evli olduğu dönemde, 1983 yılında, Bulvar Gazetesi’nin düzenlediği güzellik yarışmasında birinci olan, Hülya Avşar’la bir süre beraber olmasıyla da anıldı.
Hakan Şükür Kimdir?
Hakan Şükür, 1 Eylül 1971 tarihinde Sakarya'da doğdu. Priştine, Kosova göçmeni olan anne babası Arnavut kökenlidir. Babasının adı Selmet, annesinin adı Nermin'dir. Gökhan Şükür adında kardeşi vardır. İlkokula Ahmet Akkoç İlköğretim Okulu'nda başlayıp bitirdi. Özel Tuzla Ayaz Akşam Lisesini bitirdi.Futbol hayatına, 1987 yılında, doğum yeri olan Sakarya da başladı. 1990 senesine kadar Sakaryaspor'da forma giyen Şükür, buradan ayrılmasının ardından 2 sene formasını taşıyacağı 1. Lig takımlarından Bursaspor'a geldi.
Hakan Şükür için dönüm noktası 1992 yılında Galatasaray'a transferiydi. Galatasaray'da bir çok başarı yaşayan ünlü futbolcu, Temmuz 1995'te İtalya'nın Torino takımına transfer oldu. Torino'da istediğini bulamayan Şükür, 4 ay kaldığı İtalyan klübünden ayrıldı ve 1995'in Ekim ayında Galatasaray'a döndü. 1998 yılında FIFA tarafından dünyanın en iyi golcüsü seçildi.
1997 FİFA Dünyanın En İyi Golcüsü ve Efektif Oyuncusu, 1998 Gümüş Ayakkabı Avrupa 2.'si, 1996-1999 yılları arasında 3 Gol Krallığı, 1999-2000 tarihleri arasında UEFA Avrupa Kupaları Gol Krallığı ödüllerine sahiptir.
Takvimler 2000'i gösterdiğinde, Galatasaray'da UEFA Kupası'nı kaldırdı. Gene bir Temmuz ayında, bir çok diğer Galatasaray'lı futbolcu gibi Şükür'ün de Galatasaray'ın yolları ayrıldı. Hakan Şükür bir başka İtalyan takımı Inter Milan'a transfer olmuştu.
2002 yılında İnter Milan'dan kiralık olarak AC Parma takımına gitti. 1 seneden kısa bir süre Parma forması giyen Hakan Şükür, bu formayla İtalya Kupası'nı kazanmanın sevincini yaşadı.
Aynı sene Türk Milli Futbol Takımı'nın dünya üçüncüsü olacağı "Dünya Kupası"nda Güney Kore Milli Takımına karşı 9. saniyede attığı gol ile "Dünya kupaları tarihinin en erken golü"ne imza attı.
İtalyanca bilen Hakan Şükür, 5 kez dünya karmasında yer aldı.
2002 - 2003 sezonunda Blackburn Rovers takımında forma giydi. 2003 yılında tekrar Galatasaray'a döndü. Faal futbolculuk kariyerine Galatasaray'da nokta koydu.
Lig TV'de yayınlanan Maraton adlı programda yorumculuk yaptı.
AKP’den (Adalet ve Kalkınma Partisi'nden) milletvekili adayı oldu ve 11 Haziran 2011'de yapılan seçimde milletvekili oldu. Türkiye-Arjantin Parlamentolararası Dostluk Grubu Genel Sekreteri, Türkiye-İtalya Parlamentolararası Dostluk Grubu başkanı ve Türkiye-Brezilya Parlamentolararası Dostluk Grubu üyesidir.
AK Parti Milletvekili Hakan Şükür, 16 Aralık 2013 tarihinde AK Parti'den istifa ettiğini açıkladı.
Hakan Şükür, 15 Ağustos 1995 tarihinde Eczacılık Fakültesi öğrencisi olan Esra Elbirlik ile evlendi. Nikah şahitleri de Fethullah Gülen idi. Ancak evlilik dört ay sürdü.
Hakan Şükür, ikinci evliliğini 1999 yılında Beyda Sertbaş ile yaptı. Bu nikahtaki şahitleri ise, teknik direktörler Fatih Terim ve Mustafa Denizli idi. Zeynep Sude (d.2000), Buse (d.2002) ve Ömer Hakan (d.2006) isimlerinde üç çocuğu vardır.
7 Haziran 2015 genel seçimlerinde İstanbul 3. bölgeden, bağımsız milletvekili adayı oldu ancak seçilemedi.
Futbol Oynadığı Takımlar
1987 - 1990 - Sakaryaspor
1990 - 1992 - Bursaspor
1992 - 1995 - Galatasaray
1995 - 1995 - Torino FC
1995 - 2000 - Galatasaray
2000 - 2001 - FC Internazionale Milano
2001 - 2002 - Parma FC (kiralık)
2002 - 2003 - Blackburn Rovers FC
2003 - 2008 – Galatasaray
Yıldız Kenter Kimdir?
Önceleri devlet tiyatrolarında oynamış, sonraları Müşfik Kenter ve eşi Şükran Güngör'le birlikte kurduğu "Kent Oyuncuları"nda sahneye çıkmış, sinema oyunculuğuyla üç defa Altın Portakal ödülüne layık görülmüş tiyatro oyuncusu.
Yıldız Kenter, 11 Ekim 1928'de İstanbul'da dünyaya geldi. Masalları anımsatan bir çocukluk geçiren Kenter'in annesi Olga Cynthia, çocukluk yıllarının kahramanıydı. Olga Cynthia, iki evlilik yapmış, Yıldız Kenter, Ahmet Naci Bey ile olan evliliğinden dünyaya gelmişti. Ablası Güner, abileri Nedim, ve Mahmut adındadır. En küçük kardeş ise Müşfik Kenter’dir. İlkokulu Ankara’da İltekin İlkokulu'nda okudu.
Kapısı herkese açık, dost canlısı bir ailede büyüdü. Gönül zenginliğine rağmen, maddi güçlükler içinde yaşadılar. Kenter, bu durumu,
Babam, Lozan Konferansı'nda İsmet İnönü'nün özel kalem müdürlüğünü yapmış, iyi paralar kazanabilecek parlak bir diplomattı. Ancak bir İngilizle evlendiği için dışişlerindeki görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Sonra moral çöküntüsü yaşadı ve içkinin dozunu artırdı. Beş çocukla işsiz kalmış bir adamın halini tahmin edersiniz. Benim doğduğum yıllar, yoksulluğumuzun dibe vurduğu yıllarmış. Annem, ‘seni saracak bez bulamazdım, çarşafları yırtıp onlara sarardım' derdi.
şeklinde dile getiriyordu.
Naci bey, Ziraat Bankasında iş bulunca, aile Ankara'ya taşındı. Bütün sorun ve sıkıntılara rağmen çocukluk günleri mutluluk içinde geçti. İlkokula Ankara'da devam ederken, annesi, zengin çocuklarına İngilizce dersler veriyordu. Evdeki yaşamında, insana ait komedi ve trajedileri öğrenen Kenter, Ankara çocuk kulübünde tiyatroya başladı. O dönem, konservatuvarla ilgili yapılan kötü söylencelere rağmen devlet konservatuvarına kayıdını yaptırdı. Ankara konservatuvarını sınıf atlayarak 1948 yılında bitirdi. Rockefeller bursu kazanarak, American Theatre Winng, Neighbourhood Play House ve Actor’s Studio’da oyunculuk ve oyunculuk öğretiminde yeni teknikler üzerine çalışmalar yaptı. Ankara Devlet Konservatuarına hoca olarak atandı. 1959 yılına kadar 11 yıl Ankara Devlet Tiyatrosunda oyunculuk, sahne öğretmenliği yaptı. 1959 yılında. Muhsin Ertuğrul, Devlet tiyatrosundan uzaklaştırılınca, O da kurumdan ayrıldı.
Profesyonel tiyatro yaşantısına, 1948 yılında Shakespeare'in "12. Gece" oyunuyla başladı. Önce Devlet tiyatrolarında sonra, 1961 yılında Müşfik Kenter ve ikinci eşi Şükran Güngör'le birlikte kurduğu "Kent Oyuncuları"nda sahneye çıktı. Daha sonraki yıllarda sürekli olarak Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’de “ Değişen Eğitim Metotları ” ve “ Oyunculuk Metotları ” üzerine çalışmalar yaptı. Bir röpörtajında, üzerinde derin izleri bulunan çocukluk günlerini;
Annem daima sokakta bulduğu kedi köpekleri, hatta insanları eve getirirdi. Evimizde devamlı bir yabancı kalabalığı vardı. Zerzevat satan dede diye bir adam, İskoçyalı bir Fransız, askerliğini yapan bir genç bir dönem bizimle yaşadı. Bir ara kaçak bir Fransız kaldı evimizde. Sonra bir gün sokakta doğurmuş ve yedi günlük bebeği ile ortada kalmış bir kadını getirdi annem. Çocukluğumuzda bu insanlardan bitlendiğimizi hatırlıyorum sözleriyle anımsıyordu.
Sonraki yıllarında ABD'de ve İngiltere'de, "Değişen eğitim metodları", "Oyunculuk metodları" üstüne çalıştı. 1962'de tiyatroda yılın kadını seçildi.ıÜü Sovyetler Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya, Hollanda, Danimarka, Kanada, Yugoslavya ve Kıbrıs’ta İngilizce ve Türkçe oyunlar sergiledi.1968’de İstanbul’da Kenter Tiyatrosunun binasının inşaatını tamamladı.
1981'de Devlet Sanatçısı ünvanına layık görüldü. 1980- 1983 yılları arasında İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nde öğretim üyeliği yaptı. 1984'de Roma kentinde İtalyan Kültür Birliği"nce verilen, "Adalaide Ristori Ödülü"ne sahip oldu.1986 yılında Güngör Dilmen’in yazdığı Ben Anadolu adlı oyunu Londra ve New York’ta İngilizce sahneledi ve oynadı. 1989'da Korsika-Bastia film festivalinde, "Hanım" filmindeki rolüyle en iyi kadın oyuncu ödülünü aldı. 1991'de sanat hizmetlerinden dolayı, uluslararası Lions Klübünün "Melvin Jones Ödülü"ne layık görüldü. 1994'de "Konken Partisi" oyunundaki fonsla rolüyle, "Olağanüstü Yorum Ödülü"nü kazandı. Finlandiya Kadın Kuruluşu tarafından, "Yüzyılın En Başarılı Yüz Kadınından Biri" olarak ödüllendirildi.
1995'de tiyatro sanatına katkılarından dolayı "Onur" ödülüne layık görüldü. 1996'da Magazin Gazetecileri Derneği tarafından, "En İyi Kadın Oyuncu" ödülünün sahibi oldu. 1998'de Ankara Sanat Kurumu, “Yılın Kadın Sanatçısı” ödülünü aldı. 1998, Muhsin Ertuğrul yaşam boyu tiyatro sanatına katkılarından dolayı onur ödülü, 1998 Cumhurbaşkanlığı Büyük Kültür ve Sanat Ödülü, “Martı” adlı oyunda Madam Arcadina rolüyle 1999, Afife tiyatro ödülleri en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandı.
Yıldız Kenter, 1951 yılında Nesrin Sipahi’nin kardeşi Nihat Akçan’la evlendi. Yıldız Kenter’in ilk evliliğinden Leyla adında bir kızı vardır. 1965 yılında evlendiği Tiyatrocu Şükran Güngör ikinci eşidir.
Rol Aldığı Tiyatro Oyunları
2007 - Ben Anadolu : Güngör Dilmen - Kent Oyuncuları
2006 - Anna Karenina : Lev Tolstoy/Helen Edmundson - Kent Oyuncuları
2005 - Gece Mevsimi : Rebecca Linkievicz - Kent Oyuncuları
2004 - Oscar ve Pembeli Meleği : Eric Emmanuel Schmitt - Kent Oyuncuları
2002 - Sırça Kümes : Tennessee Williams - Kent Oyuncuları
2001 - Hep Aşk Vardı : Yıldız Kenter - Kent Oyuncuları
2000 - Nükte : Marget Edson - Kent Oyuncuları
1998 - Martı : Anton Çehov - Kent Oyuncuları
1990 - Harold ve Maude : Colin Higgıns - Kent Oyuncuları
1969 - Salıncakta iki kişi : William Gibson - Ankara Devlet Tiyatrosu
1959 - Hamlet : William Shakespeare - İstanbul Şehir Tiyatrosu
1958 - Öfke : John Osborne - Ankara Devlet Tiyatrosu
1957 - Ümitsiz Saatler : Joseph Hayes - Ankara Devlet Tiyatrosu
1957 - Çöl Faresi : Ladislas Fodor - Ankara Devlet Tiyatrosu
1956 - Yağmurcu : N. Richard Nash - Ankara Devlet Tiyatrosu
1956 - Misafir (oyun) : Fritz Schweiger - Ankara Devlet Tiyatrosu
1956 - Finten : Abdülhak Hamit Tarhan - Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 - Tanrılar ve İnsanlar (Gılgameş) : Orhan Asena - Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 - Maria Stuart : Friedrich Schiller - Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 - Şatoya Davet : Jean Anouilh - Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 - 1957 - Onunikinci Gece : William Shakespeare - Ankara Devlet Tiyatrosu
1953 - Lady Frederick : W. Somerset Maugham - Ankara Devlet Tiyatrosu
1953 - Gelin (oyun) : Emile Zola Marcelle Maurette - Ankara Devlet Tiyatrosu
1952 - Yanlış Yanlış Üstüne : Oliver Goldsmith - Ankara Devlet Tiyatrosu
1952 - Sahne Dışındaki Oyun : Refik Ahmet Sevengi - Ankara Devlet Tiyatrosu
1952 - Ölü Kraliçe : Henry de Montherlant - Ankara Devlet Tiyatrosu
1952 - Fatih (oyun) : Nazım kurşunlu - Ankara Devlet Tiyatrosu
1952 - Ramak Kaldı : Thornton Wilder - Ankara Devlet Tiyatrosu
1952 - Gölgeler) : Ahmet Muhip Dranas - Ankara Devlet Tiyatrosu
1952 - Elektra : Sofokles - Ankara Devlet Tiyatrosu
1951 - Öteye Doğru : Sutton Vane - Ankara Devlet Tiyatrosu
1951 - Miras (oyun) : Augustus Goetz - Ankara Devlet Tiyatrosu
1950 - Hile ve Sevgi : Schiller - Ankara Devlet Tiyatrosu
1949 - Yalancı : Carlo Goldoni - Ankara Devlet Tiyatrosu
1949 - Kıskançlar : Oktay Rıfat, Melih Cevdet Anday - Ankara Devlet Tiyatrosu
1949 - Peer Gynt : Henrik İbsen - Ankara Devlet Tiyatrosu
1949 - Scapin'in Dolapları : Molier - Ankara Devlet Tiyatrosu
1949 - Antigone : Sofokles - Ankara Devlet Tiyatrosu
Rol Aldığı Filmler ve Diziler
2008 - Mevlana Aşkı Dansı
2007 - Beyaz Melek
2005 - Sen Ne Dilersen
2005 - Saklambaç(dizi)
2002 - Aşk ve Gurur(dizi)
2001 - Büyük Adam Küçük Aşk
1999 - Güle Güle
1996 - Ablam
1990 - Uğurlugiller (dizi)
1988 - Hanım
1983 - Zulüm
1974 - Kartal Yuvası
1974 - Kızım Ayşe
1974 - Bir Ana Bir Kız
1972 - Fatma Bacı
1971 - Anneler ve Kızları
1971 - Elmacı Kadın
1967 - Yaşlı Gözler
1966 - Pembe Kadın
1965 - İsyancılar
1964 - Ağaçlar Ayakta Ölür
1951 - Vatan İçin
Mustafa Denizli Kimdir?
Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'da şampiyonluk yaşayan tek teknik direktördür.
Mustafa Denizli, 1949 doğumlu eski futbolcu ve teknik direktör. Aktif futbol hayatının büyük bölümünü Altay takımında sürdürüp Galatasaray’da futbolculuktan teknik direktörlüğe transfer oldu. Milli Takım’la büyük başarılar elde etti.
Mustafa Denizli, 10 Kasım 1949’da Çeşme, İzmir’de doğdu. Profesyonel anlamda futbol kariyerine 1965 yılında Altay takımında başladı. 17 yıl boyunca bu takımda oynadı. Denizli’nin yeteneği ve Altay’daki başarısı İzmir sınırlarının dışına taştı ve Denizli, İstanbul kulüplerinden teklifler almaya başladı. Ancak İzmir’den ayrılmamak için bu tekliflerin hepsini geri çevirdi. 1980 yılı Süper Ligi’nde 12 golle gol kralı oldu. 33 kere Milli Takım forması giydi, 2 gol attı.
Türk Futbol Tarihi’nin 18 gol ile kornerden en çok gol atan futbolcusu olmuştur.
Denizli, aktif futbol hayatına son vermeden bir sene önce, 1983 yılında Galatasaray’a transfer oldu. Bir sene burada top koşturdu ve 1984’te takımın yardımcı teknik direktörlüğüne getirildi. O dönem Galatasaray teknik direktörü olan Jupp Derwall ile 3 sene boyunca çalıştı ve 1987’de teknik direktörlüğe getirildi. Takımın başına geçtiği 1987 senesinde Galatasaray’ı lig şampiyonu yaptı ve Milli Takım teknik direktörlüğüne getirildi.
Denizli’nin teknik direktörlüğü sırasında Galatasaray, Şampiyon Kulüpler Kupası’nda yarı final oynadı. 1989’da Galatasaray’dan ayrılan Denizli, teknik direktörlük kariyerine Almanya 2. lig takımı Alemannia Aechen ile devam etti. 1990 yılında bu takımı bırakıp Galatasaray’daki görevine geri döndü ve 4 yıl boyunca aynı görevi yürüttü. Bu sırada 1990-1991 sezonunda takımı Türkiye Kupası’nı kazandı, 1991-1992 sezonunda Kupa Galipleri Kupası’nda çeyrek final oynadı.
1994 yılında Galatasaray’dan ayrılarak Kocaelispor’un teknik direktörlüğüne getirilen Denizli, bu takımı 2 yıl boyunca çalıştırdı. 1996-2000 yılları arasında Türk Milli Takımı’na geri döndü. Bu süre zarfında Milli Takım, Avrupa Futbol Şampiyonası’nda çeyrek final oynayarak bir ilke imza attı.
2000’de Denizli, Fenerbahçe’nin teknik direktörü oldu. Takımın başına getirildiği yıl, Fenerbahçe’yi şampiyon yaptı ve takıma şampiyonluğu tattıran ilk Türk teknik direktör oldu. 2003’te Vestel Manisaspor’u çalıştırmaya başladı. 2004’te bir İran takımı olan pas’ın teknik direktörü oldu. 2 yıl bu takımla çalıştı.
Mustafa Denizli, 2006 yılının Ağustos ayında yine bir İran takımı Persepolis’e transfer oldu. Bir sene sonunda bu takımdan ayrılarak Türkiye’ye döndü. Bir sene takım çalıştırmadı ve Lig TV'de yorumculuk yaptı.
2008 senesinde Beşiktaş takımının teknik direktörlüğünden istifa eden Ertuğrul Sağlam’dan boşalan yere 9 Ekim 2008 tarihinde Mustafa Denizli getirildi. O sezon ilk yarıyı kötü kapatsa da sezon sonunda 13 Mayıs 2009 tarihinde Fenerbahçe ile oynanan maçta Fenerbahçe’yi 4-2 yenerek Türkiye Kupası'nı kazandı. Ve Sezonun son maçında ise Denizlispor'u 2-1 yenerek 13. Şampiyonluğunu ilan etti. Beşiktaş 6 yıl sonra şampiyonluğu, 19 yıl sonra çifte kupayı görmüş oldu. 2009-10 sezonunun sonunda Mustafa Denizli, sağlık sorunları nedeniyle Beşiktaş'taki görevinden ayrıldı.
Mustafa Denizli, 2010- 2011 döneminde takım çalıştırmadı. Televizyon ekranlarında yorumculuk yaptı.
24 Aralık 2011 tarihinde daha önce çalıştırdığı Persepolis takımı ile 1.5 yıllık sözleşme imzaladı ve tekrar İran’a gitti. Takımı ligde 12. olup ve Şampiyonlar Ligi'nden de elenince; 21 Haziran 2012 tarihinde istifa edip yurda döndü.
21 Aralık 2012 tarihinde Çaykur Rizespor ile anlaştı. 24 Mayıs 2013 tarihinde takımdan ayrıldı.
2013 yılında Azerbaycan'ın Hazar Lenkeran takımına transfer oldu. 16 Mayıs 2014 tarihinde kulüp başkanı Mübariz Mansimov Gurbanoğlu ile görüşerek istifasını açıkladı.
23 Kasım 2015 tarihinde Galatasaray'da, Hamza Hamzaoğlu'ndan boşalan teknik direktörlük görevine getirildi.
Evlilikleri :
1.eşi: 1970 yılında Juliette Aruh ile evlendi. 1989 yılında boşandı. Selin Denizli adında kızı var.
2.eşi: 1991 yılında Çiğdem Kayalı ile evlendi. 2003 yılında boşandı. Lâl Denizli adında kızı var.
3.eşi: 28 Temmuz 2010 tarihinde Evin Elçi ile evlendi.
Altyapı Kariyeri:
1962-1965 - Altay
Profesyonel Futbol Kariyeri :
1967-1983 - Altay
1983-1984 - Galatasaray
Millî Takım:
1971-1980 - Türkiye
Teknik Direktör :
1987-1989 - Galatasaray
1989-1990 - Alemannia Aachen
1990-1992 - Galatasaray
1994-1996 - Kocaelispor
1996-2000 - Türkiye
2000-2002 - Fenerbahçe
2003-2004 - Manisaspor
2004-2006 - PAS
2006-2007 - Persepolis
2008-2010 - Beşiktaş
2011-2012 - Persepolis
2013-2013 - Çaykur Rizespor
2013-2014 - Hazar Lenkeran
2015- ----- - Galatasaray
Serenay Sarıkaya Kimdir?
Selena, Lise Defteri ve Dadı gibi başarılı T.V. dizilerinde, Okul, Romantik Komedi ve de Ayakta Kal filmlerinde rol almış olan Türk sinema, dizi, tiyatro ve reklam oyuncusu, sunucu.
Sinem Kobal, 14 Ağustos 1987 tarihinde, aslen Rizeli olan inşaat mühendisi bir baba ve ev hanımı bir annenin ilk çocuğu olarak, İstanbul’da dünyaya geldi. Kerem adında erkek kardeş vardır. Henüz okula başlamadan önce bale eğitimi almaya başlayan Kobal, 1991-1999 yılları arasında, sekiz yıl boyunda bale eğitimine devam etti.
İstek Vakfı Özel Acıbadem Lisesi’nden 2001 yılında mezun olan Kobal, eğitim hayatı boyunca basketbol, voleybol ve step sporları ile uğraştı. Ortaokul yıllarında okulun basket takımıyla beraber İstanbul şampiyonluğu kazanan Kobal, oyunculuk kariyerine başladıktan sonra da spordan kopmadı ve de aikido yapmaya devam etti.
Sinem Kobal’ın Dormen Tiyatrosu’nda başlayan oyunculuk kariyeri, henüz 13 yaşındayken kadrosuna katıldığı Dadı adlı diziyle profesyonel bir boyut kazandı. 2000-2003 yılları arasında gösterimde olan Dadı’nın kadrosunda, Sinem Kobal’ın yanı sıra Kenan Işık, Haldun Dormen ve Gülben Ergen gibi başarılı oyuncular yer almaktaydı. Selena dizisi Kobal’a Jetix Çocuk Ödülleri’nde En Sevilen Türk Kadın Oyuncu ödülünü kazandırdı.
Dadı’nın ardından bir süre tiyatro çalışmalarına geri dönen Kobal, Uygur Tiyatrosu bünyesinde sahnelenen oyunlarda yer aldı. Liseden mezun olmasının ardından Beykent Üniversitesi’nde Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne ve Gösteri Bölümü’ne katıldı ve de bölümünden başarıyla mezun oldu.
2003 yılında Hürrem Sultan, 2004 yılında ise Lise Defteri adlı dizilerde rol alan Kobal, aynı yıl vizyona giren Okul adlı gençlik-gerilim filmi ile ilk sinema denemesine imza attı. 2005 yılında, ATV’de gösterime giren Nefes Nefese adlı T.V. dizisinde Aslı karakterini canlandırsa da, dizi seyircilerden beklenen ilgiyi görmedi.
2006 yılında, ikinci sinema filmi olan Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu’nda yer aldı. Kült bir trash movie olarak nitelendirilen ilk filmin devamı olarak çekilen Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu, IMDB listelerinde tarihin en kötü 100 filmi arasına girmeyi başardı. 2008 yılında Ayakta Kal, 2009 yılında ise Romantik Komedi, genç oyuncunun beyazperdede yer aldığı diğer yapımlar oldu.
Genç oyuncunun 2006-2009 yılları arasında rol aldığı Selena adlı dizi, popüleritesini büyük oranda arttırdı. Fantastik bir dizi olan ve ağırlıklı olarak çocuklara hitap eden Selena’da, genç oyuncu, Cansu Demirci ve Gizem Güven ile beraber kamera karşısına geçti.
Sinem Kobal, 2009 yılından bu yana, futbolcu Arda Turan ile birlikte oldu. 2012 yılının Ocak ayında nişanlandılar. 2013 yılının kasım ayında ayrıldılar.
Sinem Kobal, Aralık 2014'den beri Kenan İmirzalıoğlu ile birliktedir.
2015 yılında “Analar ve Anneler” dizisinde Zeliha karakterini canlandırırken Metin Akdüler, Hazar Ergüçlü, Okan Yalabık, Binnur Kaya, Nazan Kesal, Tansu Taşanlar, Burak Tamdoğan, Ulaş Tuna Astepe ile birlikte rol aldı.
2015 yılında yönetmenliğini Uğur Yücel’in oğlu Can yücel (2)’in yaptığı “Yaktın Beni” adlı sinema filminde Sarp Apak, Sinem Kobal, Uğur Yücel, Meltem Cumbul, Hasibe Eren, Sezai Aydın, Ozan Özcan, Bülent Şakrak ile birlikte oynadı.
Filmleri ve Dizileri :
Oyuncu :
2015 - Yaktın Beni (İpek) (Sinema Filmi)
2015 - Analar ve Anneler (Zeliha) (TV Dizisi)
2014 - Gönül İşleri (Sevda) (TV Dizisi)
2013 - Romantik Komedi 2: Bekarlığa Veda (Didem) (Sinema Filmi)
2011 - Mor Menekşeler (Konuk Oyuncu) (TV Dizisi)
2010 - Romantik Komedi (Didem) (Sinema Filmi)
2010 - 2011 - Küçük Sırlar (Su Mabeynci) (TV Dizisi)
2008 - Ayakta Kal (Yasemin) (Sinema Filmi)
2006 - Selena (Selena) (TV Dizisi)
2006 - Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu (Bianca) (Sinema Filmi)
2006 - Arka Sokaklar 1. Sezon (Komiser Muavini ) (TV Dizisi)
2005 - Nefes Nefese (Aslıgül) (TV Dizisi)
2003 - Lise Defteri (İnci Altın) (TV Dizisi)
2003 - Okul (Şebnem) (Sinema Filmi)
2003 - Hürrem Sultan (Ayşe) (TV Dizisi)
2000 - Dadı (Dilara Giritli) (TV Dizisi)
Oynadığı reklam filmleri:
Vodafone reklamı
Gazete Reklamları
Gençturkcell Muhabbet
Deterjan Reklamı
Euro Reklamı
Avea Reklamı
Bingo Reklamı
Garnier Reklamı
Kaynak: Diyarbakır Söz