Olayla alakalı derinlikli hukuki değerlendirme yapılmasına engel olunmasının, olayın hukuksuzluk boyutunu gözler önüne serdiğini belirten Zeytun, “Bu soruşturma ve bu kapsamda yapılan gözaltılar sadece seçimle alakalı dersek, yıllardır yargı eliyle sürdürülen baskı politikalarını eksik değerlendirmiş olacağız. Biz soruşturmanın seçimle alakalı olmadığını fakat gözaltına konu operasyonların denk getirildiği tarihin seçimle doğrudan ilintili olduğu kanaatindeyiz” ifadelerinde bulundu.
SİVİL ALAN DARALTILIYOR
Zeytun, “Bölgemizde sivil toplum örgütü temsilcileri, hak savunucuları, savunma mercii olan avukatlar, siyasetçiler uzun yıllardır benzer soruşturma, gözaltı, yargılanma gibi süreçlere maruz bırakılmaktadırlar. Sivil alan her geçen gün daraltılmaya çalışılmakta; bu doğrultuda siyasi iktidarın yanlış politikalarına ses çıkaran Kürt sivil toplum kurumları bu alanın dışına itilmeye çalışılmaktadır. Bu durum ne yazık ki sistematik bir hal almış olup, her geçen gün daha da derinleşmektedir” diye konuştu.
‘SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK’
İHD’nin hak mücadelesindeki çabalarını hatırlatan Zeytun, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu tür baskı politikalarına çok kez tanık olduk, kendimiz muhatap kaldık. Son operasyonda aralarında şube yöneticilerimiz, üyelerimiz, başvurucularımız, beraber hak mücadelesi yürüttüğümüz arkadaşlarımız da alındı. Arkadaşlarımızın, başvurucularımızın, haksız yere tutulan diğer herkesin bir an önce serbest bırakılması gerekmektedir. Gözaltı işlemlerinin başından itibaren durumu yakından takip ediyoruz. Hiçbir hukuk standardıyla uyuşmayan gözaltı ve arama işlemlerine karşı itiraz ve suç duyurularında da bulunuyoruz. Hem hak savunucusu bir kurum olarak hem de kurumun hukukçuları olarak her türlü hukuki destek sunmaktayız ve sunmaya devam edeceğiz.”
Kaynak: Diyarbakır Söz